Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/75 E. 2022/283 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/75 Esas
KARAR NO :2022/283

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/02/2022
KARAR TARİHİ:08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Mimarlık ve inşaat San.ve Tic. A.Ş. nin Yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkillerinin davalı Bankanın … Şubesinde ve … şubesinde hesaplarının olduğunu, 11.05.2009 tarihinde, müvekkilinin iş yeri adresine hacze gelindiğini ve müvekkil şirkete ait araç haczedilmek istenildiğini, müvekkil … borcun kaynağını muhasebecisi …’e sorduğunu; Muhasebecisinin müvekkilimize bu konuyu bilmediğini söylendiğinin, bunun üzerine müvekkilinin, arabasının muhafaza altına alınmasına engel olmak amacı ile borcu ödeyip daha sonra yasal haklarını aramayı düşünmüş ve parayı havale etmek için davalı bankayı aradığını, davalı banka müvekkillerimize cevaben yukarıda sayılan tüm hesap bakiyelerinin sıfır olduğunun bilgisinin verildiğini, müvekkilinin bu durumu tekrar muhasebecisine sorduğunda muhasebeci … … İsimli kişi ile birlikte şirketin ve müvekkillerin hesaplarını boşalttıklarını itiraf ettiklerini, … ve … İsimli kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, … CBS … Sor. dosyasından başlatılan soruşturma sonucunda şüpheliler tutuklandığını ve haklarında … 3.Ağır Ceza Mahkemesinin (…. Ağır Ceza Mahkemesi) … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve …. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarih … Esas ve … K. Sanık … hakkında bankayı aracı kılmak suretiyle 7 yıl 6 ay hapis ve 2500 gün Adli para cezası ile ve resmi evrakta sahtecilik suçundan 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ayrı ayrı karar verildiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarih … Esas ve … K. Sayılı ilamında Sanık … hakkında ise şirket yöneticisi sıfatıyla Bankayı aracı kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan 2 yıl 1 ay hapis ve 208 gün adli para cezasına çarptırılmasına ve resmi evrakta sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, sanıkların müvekkillerinin davalı bankada ki hesaplarını boşlatırken yaptıkları işlemler ve uyguladıkları yöntem tespit edildiğini, … ve … müvekkillerinin davalı bankada ki hesaplarından para çekmek amacı ile davalı bankaya sahte imzalı talimatlar yazıp söz konusu sahte talimatları şirket çalışanları … ve/ya … ile davalı bankaya göndererek bu kişiler vasıtası ile müvekkillerinin banka hesaplarından para tahsilatı yapmış olduklarını, davalı banka söz konusu sahte talimatlara istinaden müvekkillerin hesabında ki paraları bu kişilere öderken bir kez olsun müvekkillerimi arama gereği duymadığını, davalı Banka müvekkillerini aramadığı gibi müvekkillerin davalı bankada ki örnek imzası ile para ödeme işlemine dayanak yaptığı talimatlarda ki sahte imzaları dahi karşılaştırmadığını, daha açık bir söyleyişle davalı banka kendisine getirilen söz konusu talimatlara ilişkin hiçbir inceleme ve araştırma yapmaksızın müvekkillerinin hesaplarından talep edilen meblağı sahte talimatı getirene ödediğini, yine … ve … Müvekkillerine ait her hangi bir evraka atılmış imzayı, atıldığı belgeden kesip sahte talimatların altına yerleştirip bu şekilde sahte talimatlar oluşturduklarını, bu kişiler daha sonra söz konusu sahte talimatı davalı bankaya faks çekerek müvekkillerinin hesabından para transferi gerçekleştirdiklerini, davalı banka söz konusu sahte talimatların aslını dahi talep etme gereği duymadan söz konusu sahte faks talimatlarının gereğini yerine getirerek para transferlerini gerçekleştirdiğini, davalı banka kasta ulaşan söz konusu ağır kusurlu fiilleri nedeni ile müvekkillerinin hesaplarının boşaltılmasına adeta aracılık ettiğini, müvekkillerinin tüm birikimlerinin yok olmasına neden olduklarını, müvekkilerinin davalı bankaya güvenerek tüm malvarlığının önemli bir kısmını davalı bankada muhafaza etme düşüncesiyle parasını davalı bankaya yatırdıklarını, davalı banka, bankalar kanunun ve diğer kanunların kendisine yüklendiği tüm yükümlülükleri göz ardı ederek son derece gayri ciddi bir çalışma tarzı ile müvekkillerinin hesaplarından usulsüz para çekilmesine ve transfer edilmesine neden olduklarını, dava konusu alacakların bir kısmına ilişkin davalı banka aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kısmı dava açıldığını, yargılama devam ettiğini, her iki davanın konusunun ve taraflarının aynı olması, davalar sonucunda verilecek kararların birbirlerini etkileyecek nitelikte olması sebebiyle işbu dava ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde tablo olarak verilen işlemlerin 2006-2009 yılları arasında gerçekleştiğini, söz konusu işlemlerin davacı tarafça öğrenilmiş olduğu tarihin en geç …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına kaydedilen dava dosyası olduğu düşünüldüğünde dahi 10 seneden fazla zamanın geçmiş olduğunu ve taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğunu, huzurdaki davanın şu an derdest olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasına konu edildiğini, davacı vekilinin, huzurdaki dava ile talep edilen tutarların taraflarının ve konusunun aynı olduğunu belirtmekte ise de yapılan işlemlere ilişkin de aynılık söz konusu olduğunu ve bir sözde zarar ikinci kere talep edilemeyeceğini, davacıların müvekkil Banka şubelerinde bulunan hesaplarından yapılan tüm işlemlerden bilgi sahibi olduğunu, zira söz konusu işlemler hem dava dışı kişiler hakkında yapılan ceza yargılamasında hem de davacılar tarafından işbu dava ile birleştirilmesine karar verilmesi talep edilen …. Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ortaya konulduğunu, bilirkişi incelemesine tabi tutulduğunu, davacılar gerçek dışı iddialarını bununla da sınırlı tutmadığını, gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak kendilerinden teyit alınmadığını, davacı şirket yetkililerinin imzasını taşıyan ıslak imzalı veya davacılara ait faks numaralarından gönderilen talimatların, davacıların muhasebe işlemlerinden sorumlu olduğunu beyan ve ikrar ettiği kişi/kişiler tarafından davacıların haberi olmaksızın verildiğini, seneler içerisinde defalarca aynı şekilde işlem yapılmasına rağmen bunun tesadüfen ve ancak şirkete haiz gelmesi üzerine öğrenildiğini iddia edilmiş ise de; bu iddianın gerçek dışı ve inandırıcılıktan uzak olduğunu, dava konusu yapılan işlemlere ilişkin davacılar tarafından yer verilen liste incelendiğinde 31 adet işlemin davacılar çalışanı …’e ödeme açıklaması ile belirtildiğini, davacıların bu beyanlarının da gerçek olmadığını, bu hususta dahi gerçeğe aykırı bilgiler vererek sayın mahkeme üzerinde bir algı yaratmaya çalışıldığını, davacılar tarafından yapılan şikayet neticesinde müvekkil Banka çalışanları hakkında … CBS’nin… Sor. ve… Karar numaralı dosyasından yürütülen kovuşturmada, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, dava konusu yapılan işlemler yukarıda da belirtildiği üzere aynı zamanda …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında da incelenmekte olduğunu, söz konusu dosyada 19.12.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu incelendiğinde, imza incelemesine konu yapılan ve 2006 senesi içerisinde gerçekleştirilen 49 adet işleme ilişkin verilen talimatlarda bulunan imzaların davacılara ait olduğu açıkça tespit edildiğini, davacılar faksla gerçekleştirilen işlemlerde teyit alınmadığını ileri sürerek tazminat talep edildiğini, muhasebe ve ödeme işlemlerinden sorumlu olarak atamasının yapıldığını, kişinin yetkinliklerini doğru şekilde kontrol etmeyen, bu kişinin yaptığı işlemleri denetleyecek uygun mekanizmalar kurmayan, basiretli tacir sıfatının gereklerini yerine getirmeyen davacıların kendi ağır kusurları sonucunda oluştuğu iddia edilen zararı, hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinden tahsil etmeye çalışmasının hukuka aykırı olduğunu, davacıların kendi hakimiyet ve denetim alanlarında gerçekleşen eylemler neticesinde dolandırılmış ise buna üçüncü kişi durumunda olan müvekkilinin engel olamayacağını, davacı şirketin milyonlarca liralık cirosunu sekreter olarak işe başlattığı dava dışı …’in kontrolüne terk etmeden önce bir denetim mekanizması kurmuş olsaydı bu olayların meydana gelmeyeceğini, itirazlarının kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı tarafın talimatı olmaksızın sahte talimatlarla davalı banka tarafından yapılan işlemler nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararlara ilişkin tazminat talebine ilişkindir.
HMK. nun 166.(1) maddesi hükmü gereğince; “Aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir…
…(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.”
Dava dilekçesinde bildirilen ve Mahkememizin işbu dosyasının birleştirilmesinin talep edildiği …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, incelendiğinde; davacı ve davalının Mahkememizin işbu dosyasındaki davacı ve davalı ile aynı olduğu, Mahkememizin 2022/75 esas sayılı dosyasında davanın davacı tarafın talimatı olmaksızın sahte talimatlarla davalı banka tarafından yapılan işlemler nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararların tahsili talebine ilişkin olduğu, birleştirilmesi talep edilen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ise davanın yine davacı tarafın talimatı olmaksızın sahte talimatlarla davacıların hesaplarından para çekilmesi nedeniyle davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle çekilen paranın davalı Bankadan tahsili talebine ilişkin olduğu, Mahkememiz işbu dosyasında dava tarihinin 01/02/2022 olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava tarihinin 01/02/2010 olduğu görülmekle, her iki dosyada da tarafların ve dava konusu olayın aynı olması ve yapılan işlemlere ilişkin tahsil edilen paranın ve uğranıldığı iddia edilen zararların tahsili talepleri nedeniyle dosyalar arasında bağlantı bulunduğu ve usul ekonomisi yönünden davaların birleştirilmesinde yarar bulunduğu anlaşılmakla, Mahkememiz dosyasının, ilk davanın açıldığı …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Mahkememizin işbu dava dosyasının HMK 166.madde uyarınca doğrudan doğruya hukuki ve fiili bağlantı bulunan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Dosyaların …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca, harç, masraf vekalet ücreti tayin ve takdirine asıl davada nihai kararla birlikte karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 168.maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 08/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza