Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/636 E. 2023/231 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/636 Esas
KARAR NO:2023/231

TALEP:İade-i Muhakeme
DAVA TARİHİ:26/10/2015
TALEP TARİHİ:14/12/2020
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan yargılamanın iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:
Davacı …. VE TİC. A.Ş. temsilcisi … 14/12/2020 tarihli yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesi ile; yargılama sürecinde mahkemece, öncelikle 05.11.2015 tarihli rapor alındığını, bilirkişilerce yapılan mali inceleme ve değerlendirme sonucunda; davacı şirketlerin borca balık oldukları parasal karşılıklarıyla birlikte tespit edildiğini, Mahkemece bu raporun ön rapor olarak değerlendirilerek, davacı şirketlerin ticari defter ve belgeler ile iyileştirme projesi, taşınmazları, lisansları ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak iyileştirme projesinin İİK. nun 179. maddesi kapsamında ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve iflas erteleme koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda bu kez 7 kişiden oluşan başkaca bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiğini, bütün bilirkişi tespitlerine rağmen, mahkemece; davacı şirketler yönünden iflas erteleme kararı verilmesi koşullarının oluşmadığı, davacı şirketlerin faaliyet alanları itibariyle her ne kadar satılık proje mevcut ise de, mevcut ekonomik şartlar içinde satışın kısa zamanda pek olanaklı görülmediği, şirketlerin halen borca batık olduğu sabit olmasına göre ve TTK 376-3 ve İİK’da düzenlenen iflas koşullarının oluşmasına görc, iflas erteleme talebinin reddiyle, davacı şirketlerin İİK 179/b-son maddesi hükmüne göre iflasına karar karar verildiğini, kararın istinaf ve temyiz aşamalarından geçtikten sonra kesinleştiğini, içerisinde yetkili temsilcisi olduğu şirketın de bulunduğu davacı Şirketler bünyesinde 16 şirketi barındıran grup şirketlerin çatı şirketleri olup, bu şirketlerden birinin de … Ltd. Şti olduğunu, … Ltd. Şti.’nin 49 oranındaki hissesi (235.200 adet hisse), dava sürecinden çok öncesinde ve yıllardan beri, yetkili temsilcisi olduğu …. Tic. AŞ.’ne ait olduğunu, …. Tic, AŞ. hakkında, sayın mahkemece işbu dosya kapsamında 02.03.2017 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğunu, dolayısıyla … Ltd. Şti.’ne ait mezkur hissenin, halen …. İflas Müdürlüğü kontrolünde ve İflas Masası varlığına dahil bulunduğunu, ancak söz konusu ( 9449 oranındaki) bu hissenin, İflas masası varlığına dahil olmasına rağmen, … Ltd. Şti.’nin 08.08.2017 tarihinde yapmış olduğu Olağanüstü Gencl Kurul Kararı ile hukuka aykırı bir şekilde …’ya devredildiğini, devrin 14 Ağustos 2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, hukuka aykırı bu durumdan haberdar olan …. İflas Müdürlüğünün girişimleriyle, söz konusu hisse devri işlemi iptal edildiğini ve iptalin tescilinin 22 Ekim 2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, dolayısıyla söz konusu hissenin, halen … A.Ş. üzerinde olduğunu, halen 449 hissesi temsilcisi olduğu …. Tic. AŞ. nin elinde bulunan … Ltd. Şti. hakkında, henüz bir hafta önce bilgi sahibi olduğu bir hususun, yargılamanın yenilenmesini gerektirdiğini, tarafı olmadıkları …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, 4049 hissesi …. Tic. AŞ. nin elinde bulunan … Ltd. Şti. hakkında bir kıymet takdiri yapıldığını ve hazırlanan bilirkişi raporunun, haricen ve tamamen tesadüfen ellerine geçtiğini, 25.04.2019 havale tarihli bu rapora göre, … Ltd. Şti’ne ait Kırklareli ilinde bulunan bir … (… …) lisansına ilişkin değerin, 41,556.254,59 TL olduğu tespit edildiğini, söz konusu encerji üretim lisansının EPDK tarafından 17.11.2011 tarihinde verildiğini, lisans sahibinin … Ltd. Şti olduğunu, kıymet takdirinin yapıldığı raporda da belirtildiği gibi, lisans sahibi … … Ltd. Şti’nin 449 hissesinin, temsilcisi olduğum …. Tic. AŞ.’ne ait olduğunu, bu şartlarda kesinleşmiş bulunan mahkeme hükmünün icra edilmesinin, çok ağır hukuk ihlallerine sebep olacağı gibi, telafisi imkansız zararlara ve hak kayıplarına neden olacağını, bir hafta önce haricen ve tesadüfen tespit ettikleri bu durumun, yargılamanın yenilenmesini zaruri hale getirdiğini, mahkemece ivedilikle gerekli tedbirlerin alınmasını gerektirdiğini, bu kapsamda sayın mahkemece öncelikle mahkeme hükmünün icrasının durdurulmasına karar verilmesini, yargılamanın yenilenmesi ile mahkemece yaptırılacak inceleme ve değerlendirmeler sonrasında, halen tek yetkili temsilcisi olduğu …. Tic. AŞ. Açısından, 26.10.2015 tarihli dava dilekçesinde belirtilen tüm taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; Mahkememizin … sayılı, 02.03.2017 tarihli davasının HMK’nın 375.maddesi gereğince yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin … sayılı, 02.03.2017 tarihli ilam ile;
”…Davacı yanın iflasın ertelenmesi talebinin REDDİNE,
1-) İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …-0 sicil numarasında kayıtlı, … nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 5789-5 sicil numarasında kayıtlı, … nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …-0 sicil numarasında kayıtlı, … … ŞİRKETİ nin İİK 179/b-son maddesi uyarınca İFLASLARINA,
2-) İflasın İİK 165. Maddesi uyarınca 02.03.2017 saat 16.30 itibariyle açılmasına…” karar verilmiş, davacılar vekili ve müdahil vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvrulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 04/10/2018 tarih 2018/1380-1476 E.K. sayılı ilamı ile istinaf başvuru taleplerinin reddine karar verilmiş, red ilamının davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2019/874-2020/1267 E,K. Sayılı 25/02/2020 tarihli KESİN karar ile hükmün onanması üzerine hükmün, 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yargılamanın iadesi HMK.m.374/1 uyarınca kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir. HMK. 375. maddesinde ise hangi nedenlere dayanılarak yargılamanın iadesinin talep edilebileceği tahdidi olarak belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 375.maddesine göre yargılamanın yenilenmesi nedenleri;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması,
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması,
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması,
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması,
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması,
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması,
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması,
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması,
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması,
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,” olarak sayılmıştır.
Yine yargılamanın iadesi talebinin ön incelemesine ilişkin HMK. 379 maddesi;
“(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra;
a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını,
b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını,
c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını,
kendiliğinden inceler.
(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” hükmünü içermektidir.
Davacı yan talep dilekçesi ile; müflis davacı şirketin de bulunduğu şirketler bünyesinde 16 şirketin yer alıp, bu şirketlerden birinin de … Ltd. Şti olduğunu, … Ltd. Şti.’nin %49 oranındaki hissesinin (235.200 adet hisse), dava …. Tic. AŞ.’ne ait olduğunu, …. Tic, AŞ. hakkında, sayın mahkemece işbu dosya kapsamında 02.03.2017 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğunu, dolayısıyla … Ltd. Şti.’ne ait mezkur hissenin, halen …. İflas Müdürlüğü kontrolünde ve İflas Masası varlığına dahil bulunduğunu, ancak söz konusu (%49 oranındaki) bu hissenin, İflas masası varlığına dahil olmasına rağmen, … Ltd. Şti.’nin 08.08.2017 tarihinde yapmış olduğu Olağanüstü Gencl Kurul Kararı ile hukuka aykırı bir şekilde bu hisselerin …’ya devredildiğini, devrin 14 Ağustos 2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, hukuka aykırı bu durumdan haberdar olan …. İflas Müdürlüğünün girişimleriyle, söz konusu hisse devri işleminin iptal edildiğini ve iptalin 22 Ekim 2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, dolayısıyla söz konusu hissenin, halen … A.Ş. üzerinde olduğunu, tarafı olmadıkları …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, %49 hissesi …. Tic. AŞ. nin elinde bulunan … Ltd. Şti. hakkında bir kıymet takdiri yapıldığını ve hazırlanan bilirkişi raporuna göre, … Ltd. Şti’ne ait Kırklareli ilinde bulunan bir … (… …) lisansına ilişkin değerin 41.556.254,59 TL olduğunun tespit edildiğini, bu durumu haricen ve tamamen tesadüfen öğrendiklerini, yeni gelişen bu durum ile ilgili olarak kesinleşen iflas yargılamasının yenilenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda değinilen hukuksal durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; … Ltd. Şti. hakkındaki hisse devri işleminin iptal edildiği ve iptalin tescil edilerek 22 Ekim 2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlamış olduğu, buna rağmen davanın 17.12.2021 tarihinde, yani ilandan üç yıl sonra açılmış olduğu, davacı yanın yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak gösterdiği bilirkişi raporunun 25.04.2019 havale tarihli olduğu, mahkemenizde yapılan yargılama sonucu 07.03.2017 tarihinde hüküm verildiği, söz konusu bilirkişi raporunun mahkememiz tarafından nihai karar verildikten sonra düzenlenmiş olması nedeniyle HMK m. 375/1 (ç) hükmündeki “yargılama sırasında mevcut olma” koşulunun sağlanamadığı, bir an bu koşulun sağlandığı kabul edilse bile davacı şirket yetkililerinin TTK m. 18/2 hükmü gereğince bütün faliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmeleri gerektiği, davacı yanın dava sürecinden önce ve yıllardan beri yetkilisi oldukları … San. Tic. A.Ş’nin … Ltd. Şti’nin sahibi olduğu ve adı geçen şirketin de … Lisansının bulunduğunu bilmemelerinin TTK.m.18/2 kapsamındaki “basiretli olma” haline uygun düşmediği gibi hayatın olağan akışına uygun ve inandırıcı bulunmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 375.maddesinde yazılı sebepleri taşımayan yargılamanın yenilenmesi talebinin HMK.m.379 gereğince esasa girilmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 375.maddesinde yazılı sebepleri taşımayan yargılamanın yenilenmesi talebinin HMK 379 maddesi gereğince esasa girilmeksizin REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı … .. Tic.A.Ş. vekili AV. … , Fer’i müdahil … vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV…., Fer’i müdahil … A.Ş.Vekili AV. … , Fer’i müdahil … ve … elektik vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV. …, Fer’i müdahil … faktoring vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV…., Fer’i müdahil … BANKASI vekili AV. …, Fer’i müdahil … vekili AV…. , Fer’i müdahil … Enerjji A.Ş vekili AV. … ‘nın yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.