Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/600 E. 2023/21 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/600 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA:Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/09/2022
KARAR TARİHİ:16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasından müvekkili adına takibe geçildiğini, takip konusu borca müvekkili müteselsil kefil sıfatı ile imza atmış ise de eşinin muvafakatının olmadığını, kefalet geçersiz olup kanunun emredici hükümlerine , şekil şartlarına aykırılık bulunduğunu, müvekkilinin borçlu şirketin ortaklarından veya yöneticilerinden olmadığını, sözleşme tarihi 13/09/2012 tarihi olup 6455 sayılı kanunla 28/03/2013 tarihinde eklenen 584/3 fıkrasının yürürlüğünden önceki bir tarihe ait olduğunu, alacaklı tarafın 07/09/2022 tarihinde müvekkilinin %5 ortağı bulunduğu … LTD ŞTİ’nin … Mah. … Cad. No:46/1 …A1 Ticari Blok No:370 … adresinde haksız haciz uygulanması ile bu davanın açılma zarureti hasıl olduğunu, borç; geçersiz, şekil şartlarına uyulmadan alınan bir kefaletten kaynaklandığını, kefalette kefilliğe ilişkin el yazısı ile yazılması gereken beyanlar da yazılmamış, tüm yazılar nerede ise aynı şahıs eli ile yazılarak sadece kefillerin imzalarının alındığını, …’nın icra dosyası borcu verdiği kefaletten kaynaklı olduğunu, geçerli bir borcun olmadığını, izah edilen nedenlerle öncelikle haksız alacaklının icra işlemlerinin durdurulması yönünden tedbir kararı verilmesini; ödeme yapılması halinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile alacaklıdan yaptığımız ödemenin istirdadına; yapılacak inceleme sonucu davalarının kabulünü, borcunun bulunmadığının tespitini, yargılama masraflarının davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçluların iş bu davayı ikame etmekte hukuki yararları olmadığını, huzurdaki dava ikame edilmeden önce, davacı tarafından taraflarınca gerçekleştirilen bir arabuluculuk görüşmesi mevcut olmadığından iş bu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı, borçlu olmadığını iddia ettiği bedel üzerinden harç ikmal etmediğini, eksik harcın ikmali için davacıya kesin süre verilmesini, aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının kefaletin geçersiz olduğuna ilişkin beyanları hukuki dayanaktan yoksun olup gerçeklikle bağdaşmadığını, davacı borçlu şirketin ortaklarından olmadığı gerekçesi ile borçla ilgisinin bulunmadığını iddia etse de müteselsil kefalet hükümleri gereğince borçtan borçlu şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı tarafça, tespite konu borca ilişkin aleyhine başlatılan icra takibinde borca itiraz edilmemiş olup tespite konu borç kesinleştiğini, müvekkili şirketin davacı borçludan alacağının sabit olduğunu, arz ve izah olunan nedenler ve mahkemece re’sen nazara
alınacak nedenlerle; davacının iş bu davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine, ticari dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, Mahkemece eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmesine, verilen süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmemesi durumunda iş bu davanın usulden reddine, haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen işbu davanın esastan reddine, sırf icra takip işlemlerini sürüncemede bırakarak dosya borçlarını ödemekten kaçınmak için iş bu davanın açılmasına sebebiyet veren borçlular hakkında %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında geçersiz kefaletten kaynaklandığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili 22.12.2022 tarihinde Uyap üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dosyada mevcut davacıya ait vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
MADDE 312- (1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Hükümleri uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Feragat nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL maktu ret karar ve ilam harcı başlangıçta peşin alınan 2.466,98-TL’den mahsubu ile bakiye 2.287,08-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair tarafların / vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceme neticesinde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/01/2023

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)