Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/60 E. 2023/297 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/60 Esas
KARAR NO : 2023/297

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … Şirketi’nin… tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında; müvekkilinin muhalefetine rağmen, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükümlerine ve davalı şirket Esas Sözleşmesine aykırı bir şekilde, genel kurulda “bilgi alma ve inceleme hakkı” ihlal edildiği ve yasaya ve usule aykırı oylama ile alınan 3, 4, 5 ve 6 numaralı genel kurul kararlarının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmaları ve mutlak butlanla batıl olmalarından dolayı evvelemirde söz konusu kararların hükümsüz olduklarının tespitini, aksi halde dava konusu edilen 3, 4 ve 6 numaralı genel kurul kararlarının icrasının ve bilhassa bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, ağır hukuk ihlalleri ile alınan söz konusu kararların mutlak butlanla batıl ve yok hükmünde olması nedeniyle işbu tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne, akabinde davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı …A.Ş. … yılında kurulmuş olup, ana faaliyet konusu “Türkiye içinde ve dışında gayrimenkul geliştirme araştırmaları yapmak danışmanlık hizmeti vermek” olduğunu, TTK’nın 451.maddesi, genel kurul kararları aleyhine, kötü niyetle iptal davası açıldığında davacıların şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen sorumlu olacağını belirtildiğini, davacının Genel Kurul Toplantısında alınan (3), (4), (5) ve (6) numaralı kararlara karşı hukuki dayanaktan yoksun dava açması iyiniyetli olmadığının göstergesi olduğunu, bu nedenle TTK’nun 448/3.maddesi gereği davacının teminat göstermesi gerektiğini, davacı …, baba …’ın vefatından sonra, aile üyelerinin ortak olduğu şirketleri “keyfi” bir biçimde yönettiğini, şirket ortağı olan kardeşlerinin sorularını yanıtlamaktan ve hesap vermekten kaçındığını, pay sahipleri tarafından yapılan araştırmalar sonucu davacı …’ın bazı “keyfi eylem ve tasarruflarının” bu şirketlerin zarara uğramasına neden olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davacı … diğer ortakların oy çoğunluğunun olduğu şirketlerin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarıldığını, davalı şirket de bu şirketlerden biri olduğunu, davacı yanın talepleri genel kurul kararının iptali teşkil etmeyen gerekçelere dayandığını, davacının iptal talebi tamamen dayanaksız olup amacı hem mahkemeyi hem de Müvekkil şirketi haksız bir şekilde meşgul etmek olduğunu, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı, sorduğu soruların cevaplarını zaten bilmekte olduğunu, açıklanan işbu sebeplerle TTK’da düzenlenen hukuki temelden yoksun haksız ve kötü niyetli açılmış işbu davanın tümüyle esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
GEREKÇE:
Dava; davalı şirketin 25/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 mali yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5 ve 6 nolu gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olduklarının tespitine , aksi halde terditli olarak iptaline ilişkindir.
Davacı vekili 05/04/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının başlangıçta peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)HMK.m.331/3 uyarınca davacı yanca yapılan tüm giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davcıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı / davalı yanca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/davalıya / vekillerine iadesine,
Davacı vekili ve davalının yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde oybirliğiyle karar verildi. 10/04/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır