Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/570 E. 2023/343 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/570 Esas
KARAR NO:2023/343

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/12/2010
KARAR TARİHİ:02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı …ve …’nun maliki olduğu taşınmaz üzerinde diğer davalı …Ür. Otom. İnşaat Turz. Tarım Nak. Ltd. Şti.’nin müvekkilinin bayisi olarak ticari faaliyet gösterdiğini, aradaki dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılarak yapılan inşaat giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, bu nedenle dikey anlaşmanın rekabet kurulu tebliğleri uyarınca öngörülen süresinden daha erken sonlanması nedeniyle, 1-sabit yatırım bedelinin kalan bakiye süreye isabet eden kısmı olarak dava tarihi itibariyle güncellenmiş 3.576,75-TL’nin iktisap tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ve KDV’si ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2-davalı taşınmaz maliklerine 98.482-TL intifa ivazı ödendiğini, ancak intifa süresinin tamamı kullanılamadan intifanın terkin edildiğini, bu itibarla kıstelyevm usulü hesaplama sonucunda bakiye intifa süresine isabet eden 65.678,63-TL’nin KDV’si ile birlikte iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV’ siyle davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 3-sözkonusu bedelin dava tarihine kadar davalı şahısların yedinde kaldığı ve elde ettiği tüm semerelerin karşılığı olarak da 67.612.50-TL’ nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV’si ile davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılar …ve … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; … ili, … İlçesi, … Köyü 188 Ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunu, akaryakıt bayiliği almak amacı ile 02.05.2006 tarih ve … yevmiye numarası ile 98.482 TL bedeli olarak, 15 yıl süre ile … A. Ş. ye intifa şerhi verildiğini, işbu taşınmazı da daha sonra akaryakıt işletmeciliği yapması için dava dışı 3. kişi … ve diğer davalı … tarafından vekiledeninin …… İnşaat Turizm Tarım Nakliyat Ticaret ve Sanayi. Ltd. Şti. ye kiraya vermiş ve kira sözleşmesi sona ermesi sebebi ile bayilik ilişkisinin fesih ile sonuçlandığını, sözleşmede kararlaştırılan Cezai şarta ve diğer tazminata ilişkinın koşullar Rekabet Hukuku yönünden de geçersiz olduğunu, rekabeti ortadan kaldıracak ve sözleşmenin devamını zorlamak amacı ile sözleşmede yer aldığını, sözleşmede yer alan cezai şart ve diğer tazminata ilişkin şartların iptali gerektiğini, itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verimesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Vekiledeninin … ili, … İlçesi, … Köyü 188 Ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 oranında maliki olduğunu, işbu taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunu, akaryakıt bayiliği almak amacı ile 02.05.2006 tarih ve … yevmiye numarası ile 98.482 TL bedelli olarak, 15 yıl süre ile … A. Ş. ye intifa şerhi verildiğini, işbu taşınmazı da daha sonra akaryakıt işletmeciliği yapması için diğer davalı …… İnşaat Turizm Tarım Nakliyat Ticaret ve Sanayi. Ltd. ye kiraya verdiğini ve kira sözleşmesi sona ermesi sebebi ile bayilik ilişkisinin fesih ile sonuçlandığını, itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında bağıtlanan sözleşmelerin rekabet kurulu tebliğ ve kararları nedeni ile öngörülenden önce sonlandırılmasından dolayı davacı yanın kullanamadığı bakiye intifa süresine isabet eden intifa ivazı ile söz konusu intifa ivazının semereleri ve sabit yapılar bedelinin tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2010/766-2014/14 E. K. sayılı, 06/02/2014 tarihli karar ile :”gerekçesi açıklandığı üzere: davanın kısmen kabul kısmen reddine, Davacı yanın intifa ivazı iadesi istemine ilişkin olarak davanın kabulüne, 65.678,63.-TL alacağın 25.09.2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanın KDV taleplerinin REDDİNE, Davacı yanın intifa ivazı semeresi talepleri ile sabit yapılar taleplerinin reddine, şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/16569-2015/6533 E.K. Sayılı 05/05/2015 tarihli ilamı ile :”…Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 (Eski 1086 sayılı HUMK 388.mad.) maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut durumda, mahkemece davalı şirket hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmayarak hükmün müphem bir biçimde kurulduğu görüldüğünden hükmün resen bu sebepten bozulmasına,
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararında bozulmasına, bozma nedenine göre taraf vekillerini diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına…” dair gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 2015/940 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 10/12/2015 tarihli 2015/958 karar sayılı kararı ile; mahkememizce verilen ilk hükümde direnilmesine, karar verilmiştir.
Mahkememizin 2015/940 esas 2015/958 karar sayılı kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/(19)11-891 Esas 2021/1416 karar sayılı ilamında;
Yerel mahkemece verilen ilk kararın hüküm kısmında, “Davanın kısmen kabul kısmen reddine” denilerek, davacının dava dilekçesinde yer alan her üç alacak kalemi yönünden kısmen kabul kısmen red kararı verildiği anlaşılmasına rağmen, kararın gerekçesinde, talep edilen sabit yatırım bedeli yönünden davanın reddine karar verildiğinin belirtildiği, kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde ise, davacının intifa ivazı semeresi ve sabit yapılar taleplerinin reddine karar verildiği belirtildiği hâlde, hangi alacak kalemi yönünden hangi davalı hakkında taleplerin reddine karar verildiğinin anlaşılmadığı, hüküm fıkrasının 6. bendinde, davanın reddedilen alacak kalemine ilişkin olarak yargılama giderlerinin ayrıştırılarak hesaplanmadığı ayrıca kararın gerekçesinde davalı şirket hakkında davanın reddine karar verildiği belirtildiği hâlde, davalı şirket lehine olmak üzere, reddedilen alacak miktarı üzerinden hesaplanacak vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği hâlde davacılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedildiği, bu durumda mahkemece verilen kararın hüküm fıkrasının HMK’nın 297. maddesine uygun olarak düzenlenmediğinin bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verildiği ,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2021 tarihli ve 2017/(19)11-891 E., 2021/1416 K. sayılı kararının, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/06/2022 tarih 2022/(19)11-386 Esas 2022/869 Karar sayılı kararı ile ;
Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan görüşmeler sırasında düzeltilmesi istenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2021 tarihli ve 2017/(19)11-891 E., 2021/1416 K. sayılı kararının yirminci paragrafın on birinci satırında yer alan ve “vekâlet ücretinin” ibaresinden sonra gelen “davalıdan” kelimesinin sehven yazıldığı bu durumun maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla anılan kelimenin çıkartılarak yerine “davacıdan” kelimesinin yazılması, yine aynı satırda yer alan “gerektiği hâlde” ibaresinden sonra gelen “davacılar” kelimesinin sehven yazıldığı, bu durumun maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla anılan kelimenin çıkartılarak yerine “davalılar” kelimesinin yazılması suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine karar verildikten sonra,
Hukuk Genel Kurulunun kararında yer alan açıklamalara göre, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş , bunun üzerine dosya Mahkememizin 2022/570 esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce devam eden yargılamada ; Usul ve yasaya uygun olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/06/2022 tarih ve 2022/(19)11-386 Esas 2022/869 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller,Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/06/2022 tarih ve 2022/(19)11-386 Esas 2022/869 karar sayılı bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı yapılan değerlendirme sonucunda;
Mahkememizce dava konusu taşınmazın bulunduğu … NöbetçiAsliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak iddia ve savunmalar doğrultusunda resen seçilecek akaryakıt sektöründen seçilecek sektör bilirkişisi, mali müşavir bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişi refakate alınarak mahallinde tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve intifanın tesis edildiği tarihten 18.09.2010 tarihi olan rekabet kurulu kararının başladığı tarih arası ve bu tarihten sonraki kalan kısım için davacının ödediği intifa bedeli , sabit yatırım bedelinin varsa ödenmesi gereken kısmın hesaplanması için keşif yapılmasına, ayrıca davalının defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmekle, talimat bilirkişilerinin düzenlemiş oldukları gerekçeli raporlarında özetle; “…Dava konusu … ili … ilçesi … köyü Murtiçi mevkiinde bulunan 188 ada 1 parsel üzerindeki Akaryakıt istasyonu ve deposunun çıplak arsa değerinin 302.800,00TL olduğu, dava konusu yer üzerindeki toplam muhdesatm değerinin 262.800,00TL olduğu, Mayıs 2012 tarihi itibariyle 15 yıllık intifa değerinin 750.000,00TL olduğu, intifanın kurulduğu 02.05.2006 tarihi itibariyle olması gereken değerin UFE endeksleri uygulamasına göre 478.500,00TL olması gerektiği. intifanın kurulduğu tarih olan 02.05.2006 ile rekabet kurulu kanunun işlemeye başladığı 18.09.2010 tarihi arasındaki 4 yıl 4,5 aylık intifa bedelinin 139.562.325TL olması gerektiği, ödenen 98.482.00TL ile ödenmesi gereken 139.562,325TL arasındaki farkın 41.080,325 TL olduğu, davalı şirkete ait ticari defterlerin mali inceleme nedeniyle ibraz edilemediği için üzerinde inceleme yapılamadığı, bayilik sözleşmesinin devam etmesinin davalı şirketin ekonomik olarak zararına olduğu, taraflar arasındaki menfaat dengesinin davalı şirket aleyhine değiştiği …” tesbit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporuna davacı yan vekili itiraz etmiş olmakla yeniden … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacı vekilinin itirazları nazara alınarak ayrıca bilirkişilere HMK 218.maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi de verilerek ek inceleme yaptırılıp ek rapor düzenlenmisi istenmiş, düzenlenen ek raporda özetle; “… hesaplanan intifa bedeli 750.000,00.-TL olduğundan geri ödenmesi gereken sabit yatırım bedelinin olmadığını, incelemede davalı şirkete ait ticari defterlerin mali inceleme nedeniyle ibraz edilemediği için üzerinde inceleme yapılamadığı, bayilik sözleşmesinin devam etmesinin davalı şirketin ekonomik olarak zararına olduğu, taraflar arasındaki menfaat dengesinin davalı şirket aleyhine değiştiğinin ortaya çıkmasından dolayı sözleşmenin devam ettirilmediği, üç adet akaryakıt tankının keşif günü itibariyle değerinin 15.000,00.-TL olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen tarih 31.05.2006 tarihinde bir adet tank bedelinin 4.880,00.-TL olduğu ve keşif günü değeri ile yapıldığı gün değerinin yaklaşık olarak bir farkının olmadığını…” tesbit ve rapor etmişlerdir.
Dosya ek rapora gönderilmeden evvel oluşturulan inceleme kararı ile dosya bu kez resen seçilen bilirkişilere verilerek davalı şirketin … Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan rapordaki bulgular ile davacı şirketin defter kayıtları incelenmek suretiyle davacının dava dilekçesindeki işlemleri ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle gerekçeli rapor istenmiş, uzman bilirkişiler düzenlemiş oldukları 26.02.2013 tarihli gerekçeli raporlarında özetle; “…Davacı yanın davalı yana 25.09.2006 tarihinde banka yolu ile 98.482,00 TL intifa bedeli ödemesi yaptığı, anılan intifa hakkının Rekabet Kurulu Kararlan uyarınca sözleşmenin davalı yan tarafından feshedilmesi sebebi ile davacı şirket tarafından 21.09.2010 tarihinde terkin edildiği, taraflar arasında imzalanan “ariyet sözleşmesi” nin “sözleşmenin sona ermesibaşlıklı maddesinde, sözleşmenin PO tarafından feshedilmesi veya bayiinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi halinde ariyet malzemelerini sağlam ve kullanıma salih bir şekilde PO nun göstereceği şahıs veya şirkete teslim edeceği hususunun hüküm altına alındığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/3 Sayılı talimat dosyasına sunulan 06.06.2012 tarihli bilirkişi tespit raporunda, üzerinde davacı yanca intifa hakkı tesis edilen taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın rapor tarihi itibarıyla değerlemesinin yapıldığı, buna bağlı olarak 2006 yılında tesis edilen intifa hakkı ve buna mukabil yapılan ödemenin eksik olduğunun değerlendirildiği anlaşıldığından, söz konusu raporda irdelenen hususların huzurdaki davanın konusu ile aynı olmadığı, davacı yan taleplerini kabui etmesi halinde; davacı yanın davalı yana nakden ödemiş olduğu intifa bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle faydalamlamayan süreye isabet eden kısmına ilişkin olarak, ödemenin yapıldığı tarihten, dava tarihine kadar işleyen avans faizi ile birlikte davacı yanın davalı yandan 96.443,20 TL talep edebileceği, davacı yanın nakden ödediği intifa bedelinin, davalının yedinde kalan 1556 güne isabet eden kısmı için ÜFE ile güncellenmiş değeri üzerinden 36,986,12 TL talep edebileceği, davacının, davalı uhdesinde kaldığını iddia ettiği demirbaşların ÜFE ile güncellenerek amortisman uygulanmasından sonra kalan kısmı için davalı yandan 1.784,20 TL talep edebileceği, aksi halde; davacı yanın davalı yana nakden ödemiş olduğu intifa bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle faydalanılamayan süreye isabet eden kısmına ilişkin olarak, kıstelyevm usulü yapılan hesaplama ile 69.701,20 TL talep edebileceği, ancak davacı yanın talebi 65.678,63 TL olduğundan alacak tutarının bununla sınırlı olacağı, davacı yanın nakden ödediği intifa bedelinin, davalının yedinde kalan 1556 güne isabet eden kısmı için elde ettiği semerelerin karşılığında herhangi bir bedel- talep edip edemeyeceği hususunda takdirin tamamen mahkemeye ait olduğu, davacının, davalı uhdesinde kaldığım iddia ettiği demirbaşların ÜFE ile güncellenerek amortisman uygulanmasından sonra kalan kısmı için davalı yandan 1.784,20 TL talep edebileceğini…” tesbit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu yan vekillerine tebliğ edilmiş, yan vekilleri 26.02.2013 tarihli kök rapora beyan ve itirazda bulunmuşlar, mahkememiz dosyası bilirkişi heyetine verilerek yan vekillerinin itiraz ve beyanları dikkate alınarak ek rapor istenmiş, bilirkişilerin düzenlemiş oldukları ek raporlarında özetle; “…Davacı yanın davalı yana nakden ödemiş olduğu intifa bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle faydalanılamayan süreye isabet eden kısmına ilişkin olarak, ödemenin yapıldığı tarihten, intifa hakkının terkin edildiği tarihe kadar işleyen avans faizi ile birlikte hesaplanan tutarın 137.235,24 TL olduğu,Davacı yanın nakden ödediği intifa bedelinin, davalının yedinde kalan 1603 günlük süreye isabet eden kısmı için avans faizi üzerinden hesaplanan tutarın 95.570,00 TL olduğu, davacının, davalı uhdesinde kaldığını iddia ettiği demirbaşların ÜFE ile güncellenerek amortisman uygulanmasından sonra kalan kısmı için hesaplanan tutarın 1.784,20 TL olduğu, aksi halde; davacı yanın davalı yana nakden ödemiş olduğu intifa bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle faydalanılamayan süreye isabet eden kısmına ilişkin olarak, kıstelyevm usulü yapılan hesaplama ile bulunan tutarın 69.647,24 TL olduğu, ancak davacı yanın talebi 65.678,63 TL olduğundan alacak tutarının bununla sınırlı olacağı, davacı yanın nakden ödediği intifa bedelinin, davalının yedinde kalan 1603 güne isabet eden kısmı için elde ettiği semerelerin karşılığında herhangi bir bedel talep edip edemeyeceği hususunda takdirin tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacının, davalı uhdesinde kaldığını iddia ettiği demirbaşların ÜFE ile gtincellenerek amortisman uygulanmasından sonra kalan kısmı için hesaplanan tuutarm 1.784,20 TL olduğunu…” tesbit ve rapor etmişlerdir
Dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 24.08.2006 tarihli 5 yıl süreli istasyonlu bayilik sözleşmesi ile eki niteliğindeki protokol ve ariyet sözleşmelerinin bağıtlandığı,
Davalılar …ve …’ya ait taşınmaz üzerinde 2.5.2006 tarih ve … yevmiye nosu ile 98.482.TL bedel karşılığında 15 yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edildiği,
Rekabet kurulunun 5.3.2009 tarih, 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurulunun internet sitesinde 12.03.2009 tarihinde yayımlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip …vs sözleşmelerin, Rekabet yasağının süresini azaltacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna açıklandığı, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olupta anılan tarih itibarı ile süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin 18.09.2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceği, yazılı belge ve delillerle sabittir.
Somut olayda mevcut düzenlemelere göre intifa hakkı dava açılmadan evvel 21.09.2010 tarihinde terkin edilmiştir.
Ariyet sözleşmesinin “Sözleşmenin sona ermesi” başlıklı maddesinde sözleşmenin PO tarafından fesh edilmesi veya bayinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi halinde ariyet malzemelerinin sağlam ve kullanıma salih bir şekilde PO nun göstereceği şahıs veya şirkete teslim edeceği hususunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı, dava dilekçesi sonuç ve istem kısmında; 1 nolu madde de sabit yapılardan kaynaklı alacağını miktarını bildirerek her üç davacıdan müştereken ve müteselsilen,
2 nolu madde de intifa ivazı alacağını davalılar …ve …’dan,
3 nolu madde de intifa ivazı semeresi alacağını davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen talep etmektedir.
Davacının dava dilekçesi sonuç ve istem kısmında; her üç davacıdan müştereken ve müteselsilen sabit yapılardan kaynaklı alacağı talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde ;
Davacı yanın sabit yatırım bedelinin kalan bakiye süreye isabet eden kısmının tahsiline yönelik davalılar … , …Ürün. Otom. İnşaat Turiz. Tarım Nak. Ltd. Şti. ve …’ya yönelik açtığı davanın ; yapılan yargılama esnasında talimatla … Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan raporda sabit kıymetler olarak bilirkişiler tarafından mahallinde 3 adet akaryakıt tankını tesbit edip keşif günü itibarı ile değerinin 15.000.00.-TL olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen tarih 31.05.2006 tarihinde 1 adet tank bedelinin 4.880.-TL olduğu tesbit ve rapor edilmiş ise de; daha sonra mahkememizce alınan 26.02.2013 tarihli raporun düzenlenmesi sırasında bu kez davacı yan inceleme talebine ilişkin olarak 26.07.2006 tarih ve 6.818,59._TL tutarındaki faturayı ibraz etmişler, ancak fatura muhteviyatı malların raf, stant, banka modülleri ve koltuktan ibaret demirbaş niteliğinde mallar olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının başlangıçta dava dilekçesi ile istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapıların geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının ÜFE ile güncellenmiş bedelini talep ettikleri, ancak talimat mahkemesinin keşif sureti ile düzenlediği raporda ve daha sonra davacı tarafından sabit kıymetlere ilişkin olarak ibraz edilen 26.07.2006 tarihli faturada malların tamamen farklı olduğu , davacının bu konudaki talebinin çelişkili olup somut olmadığı gibi yapılan yatırımlar yönünden sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre için sözleşmeden beklenen amaç gerçekleşmiş olduğundan bu taleplerinin de reddine karar vermek gerekmiş , aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında 2 nolu madde de intifa ivazı alacağını davalılar …ve …’dan tahsili talebi yönünden yapılan yargılamada ; dava sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı olarak dava açılmış olmakla, davacı şirket ile davalılar arasında rekabet hukuku anlamındaki dikey anlaşmaların rekabet kurumunun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen zamandan önce, 18.09.2010 tarihi itibarı ile sonlandığı, bu nedenle davalıların gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere peşinen sağladıkları kazanımları faizi ile birlikte davacıya iade etme yükümlülüklerinin doğduğu, sebepsiz zenginleşmenin bir miktar paradan ibaret olduğu hallerde faiz, iade edilebilecek tek semere olmasa bile zenginleşenin bu parayı ne şekilde değerlendirdiği yönünde her hangi bir açıklığın bulunmadığı hallerde ekonomik katkının belirlenmesinde hukuksal ölçü olarak faiz kavramının esas alınması gerektiği ve nihayet işletilecek faizin temerrüt sebebi ile oluşan TBK 117. Maddesinde öngörülen faiz değil ek bir sebepsiz zenginleşme unsuru olarak asıl alacakla birlikte iadesi gerektiği, dolayısıyla davacı yanın talepleri doğrultusunda mahkememizce alınan kök ve ek raporda kıstalyevm usulüne göre yapılan hesaplamada, davalılara ödenen intifa ivazından faydalanılamayan süreye isabet eden tutarın 69.647,24.-TL olarak hesap edildiği, ancak davacı talebi 65.678,63.-TL olmakla taleple bağlı kalınacağı söz konusu bu tutara yukarıda açıklanan gerekçelerle ödeme tarihi 25.09.2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasının 2. Maddesi uyarınca ticari avans faizi işletilebileceği, ancak bu miktara KDV işletilmesi talebi haklı ve yasal zeminde olmadığı gibi, davacı şirketin geriye dönük olarak paranın semerelerinden bahisle talep ettiği miktar yönünden de haklı olmadığı, zira sözleşmenin sona ermesi davalıların kusurundan kaynaklanmadığı gibi böyle bir durumda ancak sebepsiz olarak fazladan karşı tarafa verilenlerin iadesi istenilebileceği, anlaşıldığından bu talep yönünden 65.678,63.-TL alacağın 25.09.2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanın KDV taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verme yoluna gitmek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi sonuç ve istem kısmında;Davalılar … ve …hakkında intifa ivazı bedelinden bakiye intifa süresine isabet eden kısmının tahsili ve infaz ivazı semere talepleri yönünden ; iş bu davanın sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı olarak dava açılmış olmakla, davacı şirket ile davalılar arasında rekabet hukuku anlamındaki dikey anlaşmaların rekabet kurumunun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen zamandan önce, 18.09.2010 tarihi itibarı ile sonlandığı, bu nedenle davalıların gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere peşinen sağladıkları kazanımları faizi ile birlikte davacıya iade etme yükümlülüklerinin doğduğu, sözleşmenin sona ermesi davalıların kusurundan kaynaklanmadığı gibi böyle bir durumda ancak sebepsiz olarak fazladan karşı tarafa verilenlerin iadesi istenilebileceği, anlaşıldığından bu hususta da mahkememizce yukarıdaki şekilde hüküm kurulduğundan talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacı yanın Davalılar … ve …hakkında açmış olduğu intifa ivazı iadesi istemine ilişkin olarak açılan davanın KABULÜNE,
65.678,63.-TL alacağın 25.09.2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanın KDV taleplerinin REDDİNE,
2-Davacı yanın sabit yatırım bedelinin kalan bakiye süreye isabet eden kısmının tahsiline yönelik davalılar … , …Ürün. Otom. İnşaat Turiz. Tarım Nak. Ltd. Şti. ve …’ya yönelik açtığı davanın REDDİNE;
3-Davalılar … ve …hakkında intifa ivazı bedelinden bakiye intifa süresine isabet eden kısmının tahsili ve infaz ivazı semere talepleri yönünden açılan davanın REDDİNE;
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 4.486,51-TL harçtan peşin alınan 2.032,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.454,01-TL harcın davalılardan …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
5-Peşin ve başvuru harç toplamı 2.052,40-TL nin davalılardan …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.750,00-TL bilirkişi ücreti, 150,00-TL keşif yolluğu, 294,00-TL davetiye gideri ve bozma sonrası 119,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.313,00-TL’nın red ve kabul oranına göre 1.109,93-TL nin davalılardan …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
7-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 10.508,58-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
8-Davalılar …Ürün. Otom. İnşaat Turiz. Tarım Nak. Ltd. Şti., …ve … duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.576,75-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, Davalılar …Ürün. Otom. İnşaat Turiz. Tarım Nak. Ltd. Şti., …ve …’ya verilmesine,
9-Davalılar …ve … duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3 nolu hüküm yönünden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 10.818,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, Davalılar …ve …’ya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansından artan bakiyenin yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır