Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/351 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/565 Esas
KARAR NO:2023/351

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2022
KARAR TARİHİ:03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden cerrahi operasyonlarda kullanılacak 150 adet 232.470,00 TL bedelle … Set satın aldığını,Davalının söz konusu 232.470,00 TL fatura bedelinin 50.000 TL sini 18.06.2021 tarihinde50.000 TL sini ise 27.08.2021 tarihinde ödeyerek fatura bedelinin toplamda 100.000 TL siniödediğini, bakiye borcu 132.470,00 TL sini ödememesi nedeniyle davalı borçlu aleyhinde…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalınınsüresinde itiraz ederek takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamına,haksız itiraz nedeniyle davalının % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, faturada yazılı ürünleri tam ve eksiksiz teslim etmediği gibi, yapılan anlaşmaya aykırı davranarak, aykırılık nedeniyle alacak talebinden feragat ettiğini, Davacı tarafın davalı şirketle aralarında ticaret olduğunu ve davalı şirket yetkilisinin “…” set satın aldığını, bu ürünlerin bedelinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürdüğünü, Öncelikle taraflar arasındaki anlaşma şartlarının, davacı tarafça yerine getirilmediğini ve Bu nedenle kendi edimini yerine getirmeyen davacının, müvekkilinden edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, Müvekkili şirket yetkilisi plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Op. Dr. …, tasarımı, ‘…’ markası ve patenti kendisine ait olan davacının sattığını/ aslında imal ettiğini ileri sürdüğü ürünleri Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescil ettirdiğini, ‘…’ markasının tescilinden doğan tüm kullanım haklarının (cerrahi, tıbbi aletler/ basılı yayınlar, fotoğraflar, afişler ve internet servis sağlama hizmetleri dahil) münhasıran Op. Dr. …’a ait olduğu, ‘…’ markası altında tescilli cerrahi aletlerin teknik tasarımı, kullanılan materyal Dr. … tarafından kontrol edildiği gibi, bu marka altında kullanılan cerrahi aletleri satma yetkisi de sadece kendisine ait olduğu müvekkili şirket tarafından davacıya siparişi yapılan ürünlerin tüm yasal hakları münhasıran müvekkili şirket yetkilisinde olduğu ve bu husus davacı tarafından bilindiği halde Davacı, anlaşmaya aykırı olarak sosyal medya platformlarından Instagram’da ‘…‘ hesabı üzerinden, müvekkiline ait ‘…’ markası kullanılarak bir takım cerrahi aletlerin pazarlamasının ve üretiminin yapıldığı tespit edilmiş ve bu hususta davacıya ihtarname keşide edildiğini, davacının Markanın haksız kullanımının önlenmesi için yapılan yazılı ve sözlü uyarıların dikkate alınmamış, anlaşmaya ve ticari teamüllere aykırı davrandığını, yapılan görüşmelerde alacak talebinden vazgeçtiğini dahi açıklayan davacının, faturaya itiraz edilmediği gerekçesiyle alacak talebinde bulunmasının haksız olduğunu, ifade ederek, Haksız ve dayanaksız itirazın iptali isteminin reddine, Haksız ve kötü niyetli davacının İİK. md. 67 gereğince %20 oranında tazminata mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın; Taraflar arasındaki medikal ürün alım satımına ilişkin ticari ilişki kapsamında davacının davalı adına düzenlediği faturadan kaynaklanan bakiye alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 132.470,00
asıl alacak, 4.278,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 136.748,96 -TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 232.470,00 TL faturadan kalan 132.470 TL bakiye alacak olduğu, 16/11/2021 tarihli ödeme emrinin borçluya 23/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/11/2021 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Mali müşavir …’nın 04/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1. Davacı ve davalı tarafın ticari defter tasdiklerinin süresi içerisinde yapılmış olduğu ve TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz oldukları, 2. Dosya içeriğinde taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının, davalıya mal/hizmet satışlıları karşılığında fatura düzenlediği, dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği, davalının faturaya kısmi ödeme yaptığı, bakiye bedeli ödemediğinden, borçlu temerrüdüne düştüğü, 3. Davacının, davalıdan …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı Dosyası ile başlattığı ilamsız takipte 132.470,00 TL asıl alacak, 4.278,96 TL işlemiş faiz talep ettiği, 4. Yapılan incelemede davacının, davalıdan 132.470,00 TL alacaklı olduğuna dair yevmiye defterinde kayıt bulunduğu, Davacının, davalıyı temerrüde düşürmediğinden 4.278,96 TL işlemiş faiz talebinin yersiz ve fazla talep olduğu, Sayın mahkemece davacının kayıtlarında görülen alacak tutarı hakkında karar ittihazı halinde de, davacının 132.470,00 TL alacağına 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 oranından başlayacak yasal faiz uygulanması gerekeceğini, B. Davalının Marka ve Patent itirazı yönünden yapılan inceleme de; Davalının patent ve marka ile ilgili itirazlarının mesleki tecrüben dışı konu olduğundan, tarafımdan marka patent tescil belgesinin rapor içeriğinde ek alındığı, ancak ilgili belgelerin geçerliliği ile bu geçerliliğin sonut davada nasıl uygulanacağı konusunda yorum yapılamadığı tespit ve rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 132.470,00
asıl alacak, 4.278,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 136.748,96 -TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 232.470,00 TL faturadan kalan 132.470 TL bakiye alacak olduğu, 16/11/2021 tarihli ödeme emrinin borçluya 23/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/11/2021 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 26/08/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle düzenlenen bilirkişi raporunda belirlendiği üzere her iki tarafın da defterlerinin usulüne uygun olduğu ve tarafların lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, davacının davalı adına 2 adet fatura düzenlediği, faturaların her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defterlerinin birbirini teyit ettiği, faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalının kısmi ödemesi neticesinde davacının davalıdan bakiye 132.470,00-TL alacağının bulunduğu belirlenmiş, ayrıca davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğüne dair delil veya belge sunulmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı taraf itirazında … markası ve patentine ilişkin itirazda bulunmuşsa da takibe konu alacağın dayanağının fatura olarak gösterildiği ve fatura içeriği medikal ürün satımına ilişkin olduğundan ve davalı tarafın süresi içerisinde itiraz etmemesi nedeniyle fatura içeriği kesinleştiğinden ve davalının markanın kullanım hakkına ilişkin itirazının eldeki yargılamanın konusu olmadığı ve ayrı bir davaya konu edilebileceği değerlendirildiğinden bu itirazının incelenmesine yer olmadığı kanaatine varılmış, netice olarak davacının takibe konu faturalar nedeniyle davalıdan bakiye 132.470,00-TL alacağının bulunduğu belirlendiğinden davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takip öncesi temerrüt oluşmadığından işlemiş faize ilişkin talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 132.470,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 26.494,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.049,03-TL harçtan peşin alınan 1.651,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.397,43-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre hesaplanan 1.511,17-TL tutarındaki kısmının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 224,00-TL tebligat/ posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.724,00-TL’nin haklılık oranına göre 1.670,04-TL tutarındaki kısmı ile 80,70-TL başvurma harcı, 1.651,60-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.413,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.870,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.278,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır