Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2023/277 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/556 Esas
KARAR NO:2023/277

DAVA:Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ:22/08/2022
KARAR TARİHİ:31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili firmanın, davalı şirketlerden …Servis Ve Tic. A. Ş. yetkili satıcısı … OTO A.Ş. tarafından 28.04.2020 tarihinde … Marka … Tipi, 2020 Model, … plaka sayılı … Motor No’lu … Şasi No’lu aracı 0 KM olarak TL’ye satıldığı, davacı müvekkilinin davaya konu aracı aldıktan kısa bir süre sonra aracın kullanımı esnasında titreme yaptığını tespit ettiği, 7.000 kmde iken servise gittiğinde aracın yeni olduğu bu tarz problemlerin olabileceğinin söylendiği, 15.000 km ve 30.000 km bakımlarda tekraren dile getirilmesine rağmen önemli problem olmadığı belirtilerek sadece bakımlarının yapıldığı, 45.000 km bakımı esnasında aracın titreme problemi arttığı için dile getirildiğinde lastik ve balans problemi olabileceği söylendiği, aracın balansı yaptırılmasına rağmen problemin düzelmediği, 60.000 km bakımında doğrudan … oto ilgilenmiş ancak onlar da titremenin balans kaynaklı olduğunu söyleyerek balans işlemlerini yaptıkları, aracın titreme problemi düzelmediği gibi yetkili … oto servisine bildirildiğinde aracın volan ayarlarıyla ilgili bir problem olabileceği sebebiyle bir ay serviste kaldığı, araç servisten çıkar çıkmaz 1 km gitmeden vitesin üçe geçme problemi baş gösterdiği, üçüncü vitese geçme sorununu yapmalarının hemen akabinde vites ikiye geçme problemi yaşadığı, araç tekrar servise girmiş ve vites geçme sorunu çözüldüğü, ancak aracın titreme problemi devam ettiği, araç 100-120 km üstüne çıkınca araç titremeye başlamakta ve savrulduğu, insan hayatını tehlikeye düşüren bu durum karşısında müvekkil bir çok defa bildirmiş olmasına rağmen aracın problemi çözülemediği, davacı müvekkilimiz söz konusu problemlerin olduğunu araçta bulunan gizli ayıbı bildirerek davalı şirkete ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususunda ihtarda bulunduğu, söz konu problemin dolayısıyla davacı müvekkil davalı taraf ile müteaddit defalar görüştüğü, araç birçok defa servise girmiş olmasına rağmen problem çözülemediği, müvekkilinin aynı dönemde ayıplı olan davaya konu araç dışında bir araç daha almış ve ilgili araçta herhangi bir problem yaşamadığı, kaldı ki ilgili aracı kullanmaya devam ettiği, gelinen aşamada böylesine bir problemin tek nedeninin aracının üretim kaynaklı olarak hatalı (ayıplı) üretildiğini ve netice itibariyle aracının hatasız (ayıpsız) bir emsaliyle (misliyle) değiştirilmesini talep ettiği, ancak davacı müvekkilin aracında mevcut olan sorun davalı tarafça da bilinmesine karşın davacı müvekkilin mağduriyeti davalı tarafça giderilmediği, davacı müvekkil mağduriyeti giderilmeyince 12.04.2022 tarihinde garanti süresi içerisinde davalı yana ihtarname göndererek talebini bu kez de yazılı olarak dile getirmiş ve davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep ettiği, ancak davacı müvekkilinin yazılı olarak yaptığı bu talebi davalı tarafça karşılanmadığı, ayrıca taraflar arasında ayıplı maldan kaynaklı seçimlik hakların kullanılmasına yönelik arabuluculuk görüşmeleri sonucu 10.08.2022 tarihinde anlaşmama arabuluculuk son tutanağı düzenlendiği, müvekkilinin aracı satın aldığında gerekli dikkat ve özeni göstererek incelemesini yapmış fakat araçta bir problem görmediği, araçtaki bu ayıpları müvekkilinin önceden fark etmesinin imkânı olmadığı, araçtaki ayıp kullanım esnasında ortaya çıkmakla birlikte bu ayıp onarım ile giderilebilecek bir ayıp olabileceği değerlendirildiği, aracın birçok defa servise girmiş olmasına rağmen yetkililer tarafından sorunun giderilmemiş olması araçtaki ayıbın ne olduğunun belirlenemediğini de gösterdiği, zira birçok defa servise girmesine rağmen problem çözülemediğinden araçta gizli ayıp olduğu ve bu ayıbın aracın kendisinden kaynaklandığını gösterdiği, mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edileceği, davaya konu aracın problemi gelinen aşamada giderilemediği, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesine garanti bitiş süresinin sonuna gelinmesi hasebi ile iş bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğu, garanti bitiş süresinden önce tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapılarak gerekli görüşmeler sağlandığı, arabuluculuk başvurusu zamanaşımı süresinin durdurması hasebiyle arabuluculuk sürecinin de anlaşmama olarak tamamlanması sonrası işbu dava süresi içerisinde açıldığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun ortaya çıkacağı, satıcı malı teslimle yükümlü olduğu gibi belirtilen niteliklerde ve ayıpsız olarak teslim etmekle de yükümlü olduğu,, davalı bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiği, davaya konu araçtaki ayıplar gizli ayıp niteliğinde olup söz konusu araçta gizli ayıbın var olduğu, araçtaki ayıpların müvekkil kaynaklı gerçekleşmediği hususları bilirkişi raporuyla da tespit edileceği, davacıya davalı tarafça satılan davaya konu araç ayıplı olduğu, davalı yanın kusurundan ötürü davacı müvekkilinin hali hazırda çok mağdur olduğu, birçok defa araç servise girmek durumunda kalmış ve müvekkili davacının maddi zararı söz konusu olduğu, bu sebeple müvekkilinin aracı kullanamaması sebebiyle oluşan maddi zararının karşılanması gerektiği, ilgili davada araç ticari amaçla kullanıldığından Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, ayrıca ayıplı araçtan dolayı ithal eden …firması sorumlu olduğu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutarak; haklı davanın kabulüne, dava konusu aracın ayıpsız misli ile ücretsiz olarak değiştirilmesine aksi halde terdiden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında artırılmak üzere,( tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere) ayıp nedeniyle eserde oluşan şimdilik 100,00 TL’nin ayıp oranında satış bedelinden indirime, en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte HMK. 107 maddesi gereği (belirsiz alacak davası) davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında artırılmak üzere aracın kullanılamadığı süreler ile ilgili, şimdilik 100,00 TL maddi zararın, en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte HMK. 107 maddesi gereği (belirsiz alacak davası) davalılardan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin davalılar taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.ş. vekili cevap dilekçesinde: “…Davacının araçta gizli ayıp olduğuna ilişkin iddiasını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmamıştır. Dava konusu aracın bahse konu sorunun ortaya çıktığı olay sonucunda yetkili servise ilk teslim tarihi 13.07.2021’dir. Davacı yan işbu davayı ise 22.08.2022 tarihinde ikame etmiştir. Tüketici Kanunu’na ve Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, ayıp ihbarının dürüstlük kuralları çerçevesinde derhal yapılması gerekmektedir. Ancak, davacı yan bahsi geçen olayın gerçekleştiği tarihten yaklaşık 1 yıl 1 ay sonra sonra işbu davayı ikame etmiştir. Davacı yan ayıp ihbarı külfetini süresinde yerine getirmemiş olmakla, seçimlik haklarını kullanamayacağı gibi, işbu davanın da usulden reddi gerekmektedir.

Dava konusu araçta meydana gelen arıza ürün veya hizmet kaynaklı değildir. Davalı adına kayıtlı … şasi ve … plaka no’lu VW Transporter ticari aracın gizli ayıplı olduğu iddiası yerinde değildir.

Dava konusu araç 29.04.2020 tarihinde trafiğe çıkmış, 04.04.2022 tarihindeki son servis kaydına göre 89.881 km yol yapmıştır.
13.07.2021 tarihinde ve 55.846 km’de; “45.000 Bakım yapılsın; Fren balataları kontrol; Yüksek hızlarda titreme yapıyor balans ayarı yapılacak; Tespit onarım” şeklinde belirtilen şikayetlere ve taleplere istinaden … Yetkili Servisine girmiştir. Şikayet hali görme çalışması, test, kontrol vb.gibi teşhise yönelik bir dizi işlemin ardından “Titreme“ şikayetinin şikayet hali ile karşılaşılmadığı için bir müdahalede bulunulmamaıştır. Aracın bakım işlemi yapılmış ve teslim edilmiştir.

05.11.2021 tarihinde ve 73.700 km’de; “60.000 km Bakım yapılacak; Ön Silecekler değişimi yapılacak; Arka Silecekler değişimi yapılacak; Fren Hidroliği değişimi yapılacak; İlk kalkışta ve 100 km sonra titreme yapıyor; 100 km sonra araçta savrulma yapıyor; Start stop düzensiz çalışıyor; Tespit onarım” şeklinde belirtilen şikayetlere ve taleplere istinaden İstanbul … Oto Yetkili Servisine girmiştir. Şikayet hali görme çalışması, test, kontrol vb.gibi teşhise yönelik bir dizi işlemin ardından, start-stop konulu bir arıza ile karşılaşılmamıştır. Aracın yaz lastikleri çıkarılarak kış lastikleri takılmış, balans ayarları yapılmış, yürür aksam test-ayar cihazı platformunda ayarları kontrol edilmiştir. Sürüş testinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Bakım işlemi yapılan araç teslim davacıya edilmiştir.
10.01.2022 tarihinde ve 82.335 km’de; “Aracın 57I1 servis aksiyonu vardır; 100 km hız üzeri direksiyonda titreme mevcut; Yüksek hızda araç sağa sola çekiyor; Tespit onarım“ şeklinde belirtilen şikayetlere istinaden … Yetkili Servisine girmiştir. Şikayet hali görme çalışması, test, kontrol vb.gibi teşhise yönelik bir dizi işlemin ardından, servis aksiyonu uygulanmış; “Titreme“ şikayetine yönelik olarak balans ayarı ile birlikte yürür aksam açılarının kontrol edilmesi ve gerekirse ayrlanması işleminin yapılması gerektiğine karar verilmiş, ancak davacı vakti olmadığı gerekçesiyle bir müdehalede bulunulmasına izin vermemiştir. Servis kayıtlarına bakıldığında, “giderilemediği ve devam ettiği” iddia edilen şikayet olan “Araçta titreme” şikayetinin, aracın 1 yıl ve 55.000 km kullanılmasından sonra ortaya çıktığı; yaklaşık 20.000 km ve 10.000 km aralıklarla servise giriş yapıldığı; “Araçta titreme” şikayetinin şikayet hali ile karşılaşılmadığı, karşılaşıldığı zaman ise giderilmesi için gerekli tespitin, teşhisin yapılmasına ve uygun onarımın uygulanmasına davacı tarafından izin ve imkan verilmediği görülmektedir. dava konusu araçta gizli ayıp ve/veya imalat hatası ve/veya giderilemeyen bir servis ihtiyacı söz konusu değildir. söz konusu iddia çerçevesinde davacı vekili tarafından herhangi bir ispat vasıtası sunulamamış olmasıyla beraber iddia edilen raporun içeriğine dair ise asılsız beyanlar sarfedilmiştir.
Araçta tekrarlayan, giderilemeyen, maldan yararlanmamayı sürekli kılan bir durum yoktur. dava konusu araç ayıplı değildir. Dava konusu araçta herhangi bir ayıp ihbarı bulunmamasına rağmen davacının huzurdaki davayı ikame etmesi ve tazminat talebinde bulunması açıkça hakkın kötüye kullanımına örnek teşkil etmektedir. Davacının talebi olan değişim hususunun müvekkil şirket aleyhine doğuracağı sakınca, davacı lehine doğuracağı faydadan kıyaslanamayacak derecede büyük olup, müvekkil şirketin araçtaki arıza nedeniyle de hiçbir kusuru bulunmamaktadır. dava konusu aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesi ve müvekkil şirkete iadesi halinde; dava konusu araç üzerinde bulunan/sonradan ortaya çıkabilecek ve yükümlüsünün davacı olduğu; rehin, haciz, vergi borcu ve sair tahditlerin davacı tarafça kaldırılması hususuna hükümde yer verilmesi gerekmektedir. Davacı adına kayıtlı araçta davaya konu edilecek nitelik arz eden bir ayıp/gizli ayıp söz konusu olmayıp, misli ile değişim için gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadığından bedel iadesi talebi haksız ve hukuka aykırıdır. Öncelikle ayıp ihbarı süreleri geçmiş olduğundan davanın usulden reddini talep ediyoruz. Bu talebimizin kabul edilmemesi durumunda dava konusu aracın ürün veya hizmet kaynaklı ayıplı olmaması, davacı tarafından var olduğu iddia edilen arızanın kullanım koşullarından kaynaklanması nedenleriyle gizli ayıp iddiası haksız ve hukuka aykırı olan davacının dayanaktan yoksun ve kötü niyetli davasının esastan reddine, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi yönünde karar verilmesini..” talep etmiştir.
Davalı … Oto Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde: “…Davacının gizli ayıp iddialarını asla kabul etmemekle birlikte bir an için davaya konu edilen ayıp iddialarının doğru olduğu varsayımında dahi davacının ihbar külfetini süresi içinde yerine getirmediğinden davanın usulden reddi gerekmektedir. Sunulacak servis kayıtları incelendiğinde davacının dava konusu araca ilişkin tüm şikayetlerinin giderildiği, dava konusu araçta herhangi bir ayıbın mevcut olmadığı, dava konusu aracın yürür durumda olduğu ve dava konusu araçtan sürekli yararlanamama gibi bir durumun söz konusu olmadığı açık bir şekilde anlaşılacaktır.
bir an için iddia edilen ayıpların mevcut olduğu varsayılsa bile davacının ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak süresi için bir ayıp ihbarında bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
ister gerçek kişi ister tüzel kişi olsun tacirler basiretli bir tacir gibi davranmalı ve ticari araç satışı esnasında ayıpları incelemeli ve yetkili kişilere inceletmelidir. Aksi takdirde ayıptan kaynaklı seçimlik haklarının kullanması mümkün olmamalıdır.
Somut vakıada davacı dava konusu ettiği ayıp iddiasıyla aracı 13.07.2021 tarihinde servise teslim etmiş ve kendisinin de teyitleriyle şikayetleri giderilerek teslim edilmiştir. Ancak huzurdaki dava aynı ayıp iddiası ile ilk servise götürüldüğü 13.07.2021 tarihinden 1 yıldan uzun bir süre sonra 14.07.2022 tarihinde açılmıştır. Sayın mahkemenizin de takdir edeceğiz üzere, gizli ayıp iddiasını, 1 yıl geçtikten sonra işbu dava ile ileri sürmek basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının ihbar külfetini süresi içinde yerine getirmediğine işaret etmekle dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edecektir. Kaldı ki 1 yıldan uzun bir süre önce var olduğu bilinen bu ayıp iddiasının nasıl gizli olduğuna kanaat edildiği de anlaşılamamaktadır.
davacı dava konusu araca ilişkin aldığı servis hizmetlerinden yalnızca birini 05.11.2021 tarihinde müvekkil şirket servisinden almıştır. Davacı müvekkil şirket servisine 05.11.2021 tarihinde 73.700 km de “ilk kalkışta ve 100 km sonra titreme yapıyor, start stop düzensiz çalışıyor” şikayetleri ile gelmiştir. Aracın bakımı yapılıp silecekleri değiştirilmiştir, arıza şikayetleri ile ilgili yapılan kontrollerde de herhangi bir arıza durumuna rastlanılmamıştır. Davacı servis işlemleri sonrasında imzaladığı servis formuyla dava konusu aracı incelediğini ve servis hizmeti öncesi dile getirdiği şikayetlerin giderildiğini de kabul etmiştir. Bununla birlikte davacı dava konusu aracı aynı şikayetler ile dava konusu aracın yetkili servisi olan “… Yetkili Servisi”ne götürmüş ve burada da tüm şikayetler, testler de yapılarak giderilmiş ve davacının incelemesinin ardından kendisine teslim edilmiştir. Bununla birlikte davacı 10.01.2022 tarihinde ve 82.335 kmde servis başvurusunda araçta titreme problemi olduğunu dile getirmiş, bu paralelde aracın onarımı için aracı … Yetkili Servisine teslim etmiştir. Burada “Titreme” şikayetine yönelik olarak balans ayarı ile birlikte yürür aksam açılarının kontrol edilmesi ve gerekirse ayrlanması işleminin yapılması gerektiğine karar verilmiş, ancak davacı vakti olmadığı gerekçesiyle bir müdehalede bulunulmasına izin vermemiştir. Davacının söz konusu müdahaleyi engellemesi neticesinde, ileri sürdüğü arızaların mevcudiyetini koruması da mümkün olacağından şayet bir an için ayıp olduğu varsayılsa dahi davacının ihmali nedeniyle olacaktır.
Ayrıca dava konusu araç 05.11.2021 tarihinde müvekkil şirket servisinde davacı tarafa sorunsuz bir şekilde teslim edildikten sonra 10.01.2022 tarihininde … Yetkili Servisi’ne aynı şikayet ile götürülmüştür. Burada önemle belirtmek isteriz ki aradan geçen 2 ay boyunca aracın hangi şartlarda ve nasıl kullanıldığı bilinmemektedir. Bu süreçte aynı şikayet nedeniyle tekraren servise getirilmesinin nedeni davacının kullanımından kaynaklı olabilir. Bununla birlikte aracın ilk satın alındığı tarihten günümüze kadar ne şekilde hangi şartlar altında kullanıldığı da yine bilinmemektedir. Müvekkil şirket ile … Yetkili Servisine yaptığı servis hizmeti başvurularının tamamında şikayetleri giderilmiş, şikayet konusu arızalar bakımından onarımın ardından test sürüşü yapılarak şikayetlerin giderildiği doğrulanmış, teslim esnasında davacının gözlem, inceleme ve servis formunu imzalamasıyla şikayetlerin giderildiği teyit edilmiştir.
dava konusu araca ilişkin servis kayıtları incelendiğinde bu şikayetin ilk olarak araç 55.000 KM üzerinde bulunurken dile getirildiği anlaşılacaktır.Araç, halihazırda sorunsuz kullanılmaktadır. Kilometresi artmaktadır. Maldan yararlanmaya engel hali bulunmaması nedeniyle, ispatlanamayan davanın reddi gereklidir. Davacının aracında maldan yararlanmasını engelleyecek türde, çalışmamasına neden olacak türde bir arıza hiç meydana gelmemiştir. Garanti kapsamında bulunan araçta davacının basit şikayetleri giderilmiştir. Seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmış ve varlığını iddia ettiği arıza ortadan kalkmış olan davacının ayrıca aracın misliyle değişimini talep etmesi mümkün değildir. davacının seçimlik hakkını ayıpsız onarımdan yana kullandığını; bozucu yenilik doğuran seçimlik hakkını bu yönde kullanmış olması nedeniyle aracın ayıpsız misliyle iadesi yönünde bir talep ileri süremeyeceği açıktır. Dava konusu araçta davacı tarafından varlığı iddia edilen sorunlar yetkili servis tarafından tüketicinin ücretsiz onarım isteme hakkı çerçevesinde giderildiğinden, davacı tarafından yeniden aracın misli ile değimini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Davacının dayanaktan yoksun ve haksız tazminat taleplerinin reddi gerekmektedir. İhbar külfetini usulüne uygun olarak yerine getirmeyen davacının davasının usulden reddine,
sayın mahkeme aksi kanaatte ise davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının tüm talepleri bakımından esastan reddine,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline…” karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; … plakalı wosvogen transporter ticari aracın davacı firma tarafından davalı … Otomotiv den 28/04/2020 tarihinde satın alındığı araçtaki ayıp iddiasına dayalı olarak TBK nın 227 maddesi gereğince satın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, satış bedelinden indirilmesi talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekili davada; Davalı yanın delillerine karşı delil sunma ve başkaca delil ikame haklarımızı saklı tutarak, davaya konu araç, fatura, araç ruhsatı, araca ait fotoğraflar, iş emri kapanış müşteri kopyası, ihtarname, davaya konu araç dolayısıyla davalıya ait kayıt ve dökümler,, servis kayıtları, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi, hesap, kayıt ve defterler, ilgili banka kayıtları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, dilekçe ekinde sunulu belgeler, hukuki ve fiili her türlü delile dayanmıştır.

Davacı vekilinin 30.03.2023 tarihli dilekçesinde; davalı taraflara karşı açmış oldukları davadan taraflar arasında yapılan protokol gereği açıkça feragat ettiklerini, bu nedenle sonuç ve istemlerinden vazgeçtiklerini beyan etmişlerdir.
31.03.2023 tarihli celsede davalı vekillerinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettikleri görülmüştür.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının feragati nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 179,90 -TL harcın başlangıçta peşin alınan 80,70 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 -TL davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Tarafların beyanları göz önüne alındığında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-)Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen taraflara/vekiline iadesine,
Dair, Davacı vekili, Davalı …Vekili Davalı … OTO… Vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 31/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır