Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/543 E. 2023/349 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/555 Esas
KARAR NO:2023/350

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2022
KARAR TARİHİ:03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket …… Ltd. Şti. İle davalı şirketi arasında Franchıse Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin konusunun; sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde davacı müvekkil i ile davalı taraf arasında davacı müvekkil şirkete ait “… Mutfak” markası adı altında yeme – içme hizmet faaliyeti kapsamında franchıse verilmesi, işbu hukuki ilişkinin her iki tarafın menfaatlerini gözetecek şekilde düzenlenmesi ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin tayin edilmesi şeklinde belirlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın müvekki l şirkete olan 67.041,98 TL borçlarını ödemediğinden aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itiraz ederek takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu şirket aleyhine haksız itirazı nedeniyle % 20′ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davanın; taraflar arasında akdedilen Franchise sözleşmesi kapsamında yürütelen ticari ilişkinden kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … borçluların … olduğu, takibin 67.041,98-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının ticari defter kayıtlarına dayalı alacak olduğu, 17/03/2022 tarihli ödeme emrinin borçlu müflis … Şirketi’ne 15/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … Şirketi’nin 28/03/2022 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Mali müşavir… tarafından imzalı 10/03/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; 1. Taraflar arasında 15.04.2021 tarihli, 29 madde ve 21 sayfadan oluşan “franchise sözleşmesi” akdedilmiştir. Taraflar arasındaki ticari münasebette davacının, davalıya mal/hizmet satışlıları karşılığında fatura düzenlediği, faturaların davalıya e-arşiv fatura senaryosu ile tebliğ edildiği, söz konusu faturaların ödendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmaması sebebiyle, davalının fatura/cari borcunu davacıya ödemediği, bu itibarla borçlu temerrüdüne düştüğü, 2. Ayrıca celp edilen davalıya ait BA-BS formunda da aynı faturalar kayıtlı olduğu ve davalının davacıdan aldığı tüm faturaları bağlı olduğu vergi dairesine vergi olarak beyan ettiği, Yargıtay karalarında BA-BS beyannameleri ile verilen bir içtihatta; BA BS Davalının BA formunda davacıdan satın aldığı mal/hizmet faturalarını vergi olarak bildirmiş olması karşısında davacı tarafça da faturaya konu alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 E., 2017/2932 K.sayılı emsal kararı).
Bu durumda da; 3. Davacının, davalıdan …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı Dosyası ile 17.03.2022 tarihinde başlattığı ilamsız takipte 67.041,98 TL talep ettiği, Yapılan incelemede davacının, davalıdan 67.041,98 TL alacaklı olduğuna dair yevmiye defterinde kayıt bulunduğu, Sayın mahkemece davacının kayıtlarında görülen alacak tutarı hakkında karar ittihazı halinde de, davacının 67.041,98 TL alacağına 3095 sayılı yasa gereği yıllık %15,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; 2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … borçluların … olduğu, takibin 67.041,98-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının ticari defter kayıtlarına dayalı alacak olduğu, 17/03/2022 tarihli ödeme emrinin borçlu müflis … Şirketi’ne 15/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … Şirketi’nin 28/03/2022 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 19/08/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı şirket arasında 15/04/2021 tarihli Franchise Sözleşmesi akdedilmiş olup, Bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacı defterleri incelenmiş ve davalı katılım sağlamadığından davalı tarafın kayıtları incelenememiş olup, davacının defterlerinin usulüne uygun tuttuğu ve kayıtların davacı lehine deli teşkil ettiği anlaşılmış, davacının incelenen kayıtlarına ve tarafların BA-BS formlarına göre davacının davalı şirket adına düzenlediği faturaların e fatura olduğu, davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalıya tebliğ edildiği, davacının kayıtlarına göre davalıdan takip konusu tutar kadar alacaklı olduğu anlaşılmış, bu alacağa dayanak faturaların vergi Dairesine bildiriminin yapıldığı, davalının faturalara itirazının bulunmadığı ve bu nedenle fatura içeriklerinin kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı davalı adına sözleşmeye uygun olarak faturaları düzenleyip teslim ettiğinden ve davalının da itirazı bulunmadığından içeriği kesinleşen faturalar nedeniyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 67.041,98-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davalı şirketin takibe itirazının haksız olduğu kanaatine varılmakla itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 67.041,98-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 13.408,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 4.579,64-TL harçtan peşin alınan 809,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.769,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.560,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70TL başvurma harcı, 809,71-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 315,00-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.987,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.726,72-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır