Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/537 E. 2022/568 K. 16.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/537 Esas
KARAR NO :2022/568

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:11/08/2022
KARAR TARİHİ:16/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/07/2016 tarihinde vermiş olduğu … Bankası … Şubesine ait … nolu çeki maddi imkansızlıktan dolayı zamanında ödeyemediğini, daha sonra elinde çekim olan … Plastik İnşaat sahibi olan … ile anlaşarak parasını elden ödediğini, çeki kendisine verilmesini istediğini, fakat çeki yırtıp attığını fotokopisinin elinde olduğunun söylendiğini, fotokopisini kaşeleyip kendisine verdiğini bu şekilde … Bankası … Şubesine götürdüğünü, kabul görmeyerek mahkeme kararı istediklerini, 21/07/2016 tarihinde ermiş olduğu … nolu çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Dava, Türk Ticaret Kanununun 757 ve izleyen maddeleri hükümlerine istinaden açılan kıymetli evrakın (çekin) zayii nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
6102 sayılı Yasanın 757 ve devam maddeleri gereğince iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir. Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır. Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir. İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder. Poliçeyi getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır. Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır. Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçeye dair iptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası Yasanın 818/1-s maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/01/2015 tarih, 2014/19118 esas ve 2015/925 karar sayılı ilamı; 15/04/2015 tarih, 2015/571 esas ve 2015/5258 karar sayılı ilamı; 03/06/2015 tarih, 2015/2751 esas ve 2015/7625 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere keşidecinin çek iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/04/2013 tarih, 2012/8365 esas ve 2013/7471 karar sayılı ilamı; 26/06/2012 tarih, … esas ve 2012/10993 karar sayılı ilamı; 17/12/2013 tarih, 2013/9917 esas ve 2013/23042 karar sayılı ilamı; 18/11/2013 tarih, 2013/6068 esas ve 2013/20772 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere bu davanın açılabilmesi için davacının keşideci değil, hukuki hamil olması gerekir, keşidecinin doğrudan doğruya çek iptali davası açma hakkı bulunmayıp keşidecinin keşide ettiği çekin bedelini hamile ödeyerek çeki geri alması da kendisine hamil sıfatı kazandırmaz. Kıymetli evrakın iptaline ilişkin davanın, TTK’nun 563/2. (6102 sayılı TTK 651/2) maddesi uyarınca, zayi edildiği anda kıymetli evrak üzerinde hak sahibi olan kişi, bir diğer söyleyişle ancak kıymetli evrakın yetkili hamili tarafından açılabilmesinin olanaklı olması nedeniyle davacının çekle işleyen hesap sahibi sıfatıyla bu nitelikteki davayı açmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Somut olay bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmede; dava dilekçesinde yer alan ifadelerden davacının dava konusu edilen çekin hamili değil keşidecisi olduğu, dava dilekçesi ekinde sureti ibraz edilen çek bilgilerinden de davacının çekin keşidecisi olduğu anlaşılmakla, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, keşidecinin kıymetli evrakın iptalini talep etme hakkı bulunmayıp, anılan davayı açmak üzere dava ehliyeti bulunmamaktadır. Dava ehliyeti dava şartlarından olup Mahkememizce resen yapılan incelemede dava şartı noksanlığının tespit edilmesi üzerine 6100 sayılı HMK’nın 320/1.maddesi gereği dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/08/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır