Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/519 E. 2022/790 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/519 Esas
KARAR NO :2022/790

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/08/2022
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin çalışanı olduğu … Şirketi adına tescilli bulunan tasarımlarının ihlal ediliyor olması iddiasıyla, Davalı …’un yetkilisi olduğu şirket … Akustik San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyası ikame edildiğini, açılmış olunan davada, Mahkeme kararıyla verilen 29/06/2020 tarihli ara karar doğrultusunda karşı taraf aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararının uygulanması amacıyla icra memuru ve kolluk görevlileri ile birlikte müvekkil 14/07/2020 tarihinde karşı tarafın iki adresine gittiğini, İhtiyati tedbir kararının uygulandığı ilk adreste bulunan ofiste tedbire konu işlemlerin tamamlanmasının ardından, karşı tarafın ikinci adresi olan showroomunda aynı ihtiyati tedbir kararı uygulanmak üzere, adresten ayrılındığını, saatin öğle arası mesai arası saate denk gelmesi nedeniyle, ilk adreste hazır bulunan kolluk görevlileri mesai değişimine gittiklerini ve müvekkilinin ilk adresten ikinci adrese gitmek amacıyla aracına bindiğini ve aracını çalıştırdığı sırada Davalı … Müvekkil’in aracına gelerek kapıyı açarak, Müvekkilini darp etmeye başladığını, darp sırasında özellikle kulak ve burun bölgesine gelen yumruk ve darbeler sebebiyle müvekkilinin kulak ve burnunda yaralanmalar meydana geldiğini, kulağındaki işitme cihazı ile gözündeki gözlüğünün … tarafından zorla alınarak, kullanılamaz hale geldiğini, yaşadığı şiddetten etkilenen müvekkilinin, can telaşı ile darp sonrası kulağından alınan işitme cihazı ve gözünden alınan gözlüğü olmadan olay yerini hemen terk etmek zorunda kaldığını, kasten yaralama ve mala zarar verme suçunu işleyen davalı …’un müvekkilimize verdiği işitme cihazı (6.200-TL) ve gözlük (1.500-TL) zararının tazminini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu beyanla, … tarafından yapılan haksız fiil neticesinde meydana gelen 6.200,00-TL işitme cihazı ve 1.500,00-TL güneş gözlüğü zararının tazminine hükmedilmesine, müvekkilinin onur şeref ve şahsiyetini ayaklar altına almak suretiyle kişilik haklarının ağır ihlalinden dolayı davalıdan, 50.000,00-TL (ellibinTürklirası) manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği 14/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin “… Mah. … Sk. No:10 İç Kapı No:1 …” adresinde ikamet ettiğini, öte yandan, dava haksız fiil iddiasına dayalı olup, haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olduğunu, bu nedenle davaya bakmakla yetkili mahkemelerin “İstanbul … Mahkemeleri” olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın dosyaya bakmakla etkili olan “İstanbul … Mahkemeleri”ne gönderilmesi gerektiğini, Davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından ikame edilen işbu tazminat davası haksız fiilden kaynaklandığını, Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakacağı işlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile ve yerleşik Yargıtay içtihatları ile sınırlı olarak belirlendiğini ve belirlenen işler arasında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası yer almadığını, ; yine davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu edilen haksız fiil ticari bir iş veya işlemden kaynaklanmadığını, işbu davanın esasına girilmeden görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu davanın esasına girilmeden görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini,
Esasa ilişkin olarakta; Davacı tarafça gerçekleştiği iddia edilen haksız fiile ilişkin olarak müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafından müvekkile karşı kasten yaralama suçunun işlendiği sabit olduğundan; davacının müvekkilin haksız fiili sonucu onur, şeref ve saygınlığının zedelendiği, hayatını devam ettiremez hale gelmiş olduğu gibi haksız ve mesnetsiz nedenlerle tazminat talebinde bulunması davacının talebinde kötü niyetli olduğunu, … 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasının hükme esas alınmaması gerektiğini, davacı tarafından iddia edilen haksız fiilin gerçekleşmediği sabit olması ve davacının tazminat taleplerinde kötü niyetli olduğu kanaati oluşması nedeniyle işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; haksız fiil iddiasından kaynaklı maddi manevi tazminat talebinden ibarettir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesine göre ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmektedir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda davacı davalının kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından ötürü mahkumiyet cezası aldığını, davalının haksız fiilinden ötürü meydana gelen 6.200,00-TL işitme cihazı ve 1.500,00-TL güneş gözlüğü maddi zararının ve 50.000,00-TL (ellibinTürklirası) manevi tazminat davası olduğu taraflar arasında dava konusu olayda ticari ilişki veya sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır.İş bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla ve iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.