Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/495 E. 2022/896 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/495 Esas
KARAR NO :2022/896

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;taraflar arasında 21.09.2020 tarihinde 52.500(elliikibinbeşyüz) amerikan doları karşılığında şirket pay devri sözleşmesi yapma hususunda anlaşıldığını, yapılan anlaşmaya göre İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-5 sicil numarasında, … Vergi Dairesi’nin … vergi sicil numarasında kayıtlı … Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tek ortağı olan davalı … 10 Adet paya karşılık olan ve şirket hisselerinin %10’una tekabül eden paylarını müvekkil …’e satmayı taahhüt ettiğini, Noterde yapılan işbu sözleşmenin devamı niteliğinde olan protokol ile taraflar sözleşmenin gerçek bedelini belirlediğini, Protokol ile; %10 hissenin 52.500(elliikibinbeşyüz) USD karşılığında …’e devredildiğini ancak bu devrin bir teminat amacıyla yapıldığını, hissenin 30.12.2020 tarihine kadar müvekkili …’de kalacağını, müvekkili …’in hissesini 3. bir kimseye devredemeyeceğini, 52.500 USD’nin 30.12.2020 tarihine kadar veya bu tarihte müvekkili …’e ödenmesi halinde verilen hisselerin müvekkil tarafından iade edileceğinin kararlaştırıldığını, Protokolü müvekkili … ve … Tur. Gıda ve Dış. Tic. Ltd. Şti. adına davalı … imzaladığını, Protokole göre müvekkil …’in davalı borçlu …’a %10 hisse karşılığında ödediği 52.500 USD’nin 30.12.2020 tarihinden önce geri ödenmesi halinde müvekkilin hissesini geri vereceği kararlaştırılmışsa da hisse devrinin hiç gerçekleşmediğini, … 8. İcra Dairesi … E. Sayılı dosya ile müvekkilin davalı borçluya ödediği bedelin tahsilini sağlamak amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;avacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla , davacı tarafın icra takip dosyasına ve dava dosyasına sunmuş olduğu tarihsiz protokolün muhatabının açıkça … ve Gıda Dış Tic. Ltd. Şti olduğundan müvekkili yönünden husumet itirazı ile davanın reddine, dava itirazın iptali şeklinde açılmış ise de gerek icra takibine sunulan itiraz dilekçesinin tarihi gerekse davacı tarafın itiraz dilekçesinden sonra icra dosyasına yaptığı işlemler ve arabuluculuk yoluna başvuru tarihi dikkate alındığında, davanın süresinde açılmadığından davanın reddine, davacı tarafın hak ve hukuka aykırı davasının reddi ile icra takibinin iptaline, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dava, … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup, mahkemenin 20/05/2022 tarih ve 2022/349 Esas, 2022/448 karar sayılı ilamı ile özetle; “6100 sayılı HMK’nın 14/(2) maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Hisseleri devredilen şirketin sicil adresinin ” … Mah. … … Sok. No:25/1 … …” olduğu ve İstanbul Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu anlaşılmakla davanın HMK’nun 14/2, 114(1(ç) ve 115/2. Maddeleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine” karar verilmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamı ve davacı yanın anlatımına göre, davacı ile davalı borçlu arasında belirledikleri tutar karşlığında şirket pay devri sözleşmesi akdedildiği, davacının belirlenen tutarı ödediği, ancak hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle bu tutarı dava konusu ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı hisse devrinin tescili için açtığı davada mahkemenin 29.12.2021 tarihli ve 01/03/2022 tarihinde kesinleşen kararı ile; “Davacı taraf pay devri için şirkete başvuru yapıp, şirketin bu başvuru karşısında alacağı kararlara göre işlem yapması veya başvuru üzerine TTK 595 madde de belirtilen 3 aylık süre içinde karar alınmaması üzerine onay vermiş sayılacağına göre işlem yapması, bu aşamalardan sonra ticaret sicile tescil için başvurma aşamalarını takip ederek, pay devrinin tesciline yönelik işlemleri tamamlaması gerekir iken, bu işlemleri yapmayıp üstüne bir de pay devri için protokol ile de belirlendiği üzere ödendiği iddia olunan 52.500,00 Euro için icra takibi başlatmış olması karşısında, mahkememizde açılan bu tespit davasında hukuki yararı olmadığı kanaatine varılmış ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine” karar verilmiş olup, hisse devrinin gerçekleşmediği, davacının şirket ortağı sıfatını kazanmadığı anlaşılmaktadır.
HMK’nın 19. Maddesi; “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
Hükümlerini taşımakta olup, HMK’nın 14/(2) maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Ancak açıklandığı üzere davacıya hisse devrinin gerçekleşmediği, davacının şirket ortağı sıfatını kazanmadığı somut olayda kesin yetkiden söz edilemeyeceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı yan süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceği, kesin yetki söz konusu olmaması ve davalının bir yetki itirazında bulunmaması nedeniyle davanın açıldığı … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili hale geldiği anlaşıldığından davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan Mahkememiz kararının kesinleşmesi halinde yetkili mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ’ne GÖNDERİLMESİNE karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Daha önceden yetkisizlik kararı veren … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YETKİLİ OLDUĞUNA,
3-… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan Mahkememiz kararının kesinleşmesi halinde yetkili mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereğince taraflarca yapılan yargılama giderinin görevli ve yetkili Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır