Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/481 E. 2023/444 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/481 Esas
KARAR NO:2023/444

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/07/2022
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, müşterilerine temizlik ve güvenlik gibi tesis yönetim hizmetleri sunduğunu, davalı, müvekkili şirket’in müşterisi olan … Bankası’nın … Şubesinde, Müvekkili Şirket’in alt taşeronu olarak inşaat temizlik hizmetini üstlendiğini, taraflar arasındaki Sözleşme 22.01.2018 ile 22.01.2019 tarihleri arasında yürürlükte kaldığını, davalı, Müvekkili Şirket ile akdetmiş olduğu sözleşme kapsamında … Bankası … Şubesi’nde üstlenmiş olduğu inşaat temizlik işini ifa etmekte iken şubedeki alüminyum korkuluk vitrifiye malzemelerine zarar verdiğini, davalı tarafından haksız olarak Müvekkili Şirket’in müşterisi olan … Bankası … Şubesi’nde vermiş olduğu zarar Dava dışı … İnşaat tarafından giderildiğini, … İnşaat, söz konusu onarım hizmeti kapsamında davalı adına 07.12.2018 tarihli 11.000 TL + KDV olmak üzere toplamda 12.980 TL’lik fatura düzenlediğini, davalı yan, … Bankası … Şubesi’nde Müvekkili Şirket adına yürüttüğü inşaat temizlik işinin ifası sırasında vermiş olduğu zarara karşılık 12.980 TL’lik onarım bedelini … İnşaat’a ödemekten imtina ettiği gibi faturaya itiraz da etmediğini, davalı tarafın, haksız olarak … Bankası … Şubesi’nde vermiş olduğu zarara ilişkin onarım bedelini ödemekten imtina etmesi üzerine Müvekkili Şirket … Bankası ile süre gelen ticari ilişkileri kapsamında iyi niyetli bir tutum sergileyerek … İnşaat ile 12.07.2019 tarihli Protokol kapsamında davalı yan adına düzenlenmiş olan 12.980-TL’lik faturayı 18.07.2019 tarihinde ödediğini, bu kapsamda davalı ile Müvekkili Şirket arasında akdedilen Sözleşme’nin muhtelif hükümleri uyarınca Müvekkili Şirket’in yapmış olduğu ödemeyi davalı’ya rücu etme hakkı doğduğunu, 01.02.2021 tarihinde Müvekkili Şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası ile 12.980-TL’nin ödeme tarihi olan 18.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili talepli icra takibine girişildiğini, nitekim somut olayda da Müvekkili Şirketin müşterisinin uğradığı bir zarar söz konusu olduğunu, tarafların imzalamış oldukları sözleşmede bu hususun açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen davalı yan söz konusu bu zararı tazmin etmekten imtina ederek Müvekkili Şirket ile imzalamış oldukları işbu sözleşmeye aykırı davranmış ve … Esas numaralı dosyaya sunduğu borca itiraz dilekçesinde taraflarınca tutulan ticari defter ve kayıtlarda böyle bir borç görünmediğini ileri sürdüğünü, davalı yanın söz konusu bu beyanının hatalı olduğunu anılan bu sebeple haksız işbu itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, alacağın temliki söz konusu olduğundan davalı yan tarafından icra takibine itiraz edilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacak likit olduğu için davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla yukarıda arz ve izah edilen ve Mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; davalarının kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı’nın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, Her halükârda yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında yapılan sözleşmede davalı tarafın neden olduğu zarar iddiasıyla yapılan ödemenin davalıya rücuna ilişkin başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ, borçlunun … ELEKTRONİK İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ olduğu, takibin 16.079,28 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 20/04/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 26/04/2021 tarihinde borca, ferilerine itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 20/07/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı neticesinde ; davalı defterleri üzerinde inceleme yapılabilmesi için yazılan talimata, davalıya çıkartılan tebligatın iade döndüğü inceleme gün ve saatinde herhangi bir başvuru olmadığından gerekli bilirkişi incelemesi yapılamadığı bu nedenle talimatın bila ikmal iade edildiği,
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli duruşmasında verilen 1 nolu ara karar gereğince, davacı defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, incelemenin 29/03/2023 günü saat 14:35’te icrasına karar verildiği, belirlenen gün ve saatte bilirkişinin Mahkememizde hazır olduğu, uyap üzerinden yapılan kontrolde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve de taraflardan gelen olmadığı anlaşılmakla, incelemenin yapılamadığına dair mahkememizce tutanak düzenlendiği,
Eğer somutlaştırma yükü, hâkimin davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevine rağmen, davacı tarafından yerine getirilmemişse, o zaman bu yüke bağlanan yaptırım ortaya çıkacaktır. Somutlaştırma yükünün yerine getirmemenin yaptırımı, ispat yükünü yerine getirmemektir. Bu ise, aslında vakıanın ispata elverişli kabul edilememesi ve bunun sonucu olarak da belirsizlik rizikosuna katlanma şeklinde gerçekleşecektir. Böyle bir durumda, somutlaştırma yükü ve dolayısıyla ispat yükü yerine getirmediğinden, ispat edilemeyen davanın reddi sonucu doğacaktır ki, bu da davanın esastan reddi olup işin esası bakımından kesin hüküm oluşturacaktır. (Atalay, s. 36; Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 666; Umar, s. 144).
Sonuç olarak dava dilekçesinde, gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 119/1-e gerekse m. 194 gereğince somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini (yeni bir vakıa meydana getirmeden, sadece mevcut vakıa kapsamında) davacıdan istemeli, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmeli, bu eksiklik tamamlanmaz, somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verilmesi gereklidir. ( Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 07/03/2019 tarih, 2017/20467 esas ve 2019/5253 karar sayılı ilamından )
Somut olayda; mahkememizce verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen davacı vekilince bilirkişi ücretlerinin yatırılmadığı ,davacının tüm dosya kapsamı yapılan değerlendirmede davasını ispatlayamamış olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli maktu karar ve ilam harcının başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 6100 sayılı HMK nın 341/2 maddesi gereği karar tarihi dikkate alınarak miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)