Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/477 E. 2023/308 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/477 Esas
KARAR NO:2023/308

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/07/2022
KARAR TARİHİ:12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Şirketimizin, davalı borçlu şirketten olan alacağının tahsili için27.09.2020 tarihinde …. İcra Dairesinde … Esas sayılı dosya ile İlamsız takibe başlanmıştır. Ödeme Emri davalıya (borçluya) 30.19.2020 tarihinde E tebligat olarak tebliğ edilmiş ve davalıda icra takibine haksız ve yersiz olarak 02/10/2020 tarihinde itirazda bulunarak takibi durdurmuştur. Takip dayanağı borç aşağıda listesi sunulan Fatura alacağına dayalıdır. Buna göre, davacı alacaklı firma tarafından hazırlanan ve davalı firma yetkilisine imza karşılığı teslim edilen faturalar ekte sunulmuştur. Buna göre fatura dökümleri şöyledir; 17.06.2020 tarih … nolu 19,700.10 TL bedelli Fatura, Olmak üzere Toplam 19.700.10 TL Fatura borcu borçlu firma tarafından ödenmemiştir. İşbu borcun ispatı açısından, tarafların ticari defterlerinin de incelenmesini sayın mahkemeden arz ve talep ederiz. DAvalı borçlu firma tarafından takibe yapılan itiraz kötü niyetli olup icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir. Yukarıda izah ettiğimiz üzere, borçlu firma tarafından ödenmeyen fatura alacağımıza dayalı takipte borcun tamamı ve ferileri yönünden yapmış olduğu itiraz, kötü niyetli olarak yapılmıştır. Davalının %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini sayın mahkemeden arz ve talep ederiz. Ticari Uyuşmazlık sebebi ile dava şartı olan Arabuluculuk süreci, 2022/21429 Arabuculuk numarası alınarak başlatılmıştır. Ancak, anlaşma sağlanamamış olup, 03.03.2022 tarihli Son Tutanak ile Arabuculuk görüşmesi sona erdirilmiştir. İş bu sebeplerle, icra takibine devam edebilmek için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur. yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle talebimizin kabulü ile; davalının (borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: “…Yargılamaya konu icra takibinin dayanağı olan fatura, müvekkil şirket ile davacı tarafından imzalanmış olan 07.01.2019 imza ve 01.01.2019 geçerlilik tarihli sözleşmeye dayanmaktadır. Söz konusu sözleşmenin 14.3. Maddesi uyarınca; ”Sözleşmenin uygulanmasından dolayı doğabilecek ihtilafların çözümünde İstanbul İli Anadolu Yakası Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” Huzurdaki yargılama ve icra takibi sözleşme ile belirlenen İstanbul Anadolu yakası icra daireleri ve mahkemelerinde açılmamıştır. İş bu sebeple yetki itirazında bulunmaktayız. Müvekkil şirket işletmekte olduğu benzin istasyonlarında kullanılmak üzere temizlik malzemelerinin alımı maksadıyla ihale düzenlemiştir. Davacı şirket de söz konusu ihaleye diğer ihale isteklileri ile birlikte katılmıştır.

Müvekkil şirket yapmış olduğu değerlendirme sonucu ”’ Temizlik Kimyasalları ” grubunda yer alan ürünlerin davacı şirketten alınmasına karar vermiştir. Müvekkil şirket ile davacı 01.01.2019 tarihli, 1 yıl süreli temizlik kimyasalları malzemeleri mal alım sözleşmesi imzalamışlardır. Söz konusu sözleşme maddelerinden de anlaşılacağı üzere; müvekkil şirket, davacıdan sadece temizlik kimyasalları satın almış ve temizlik kimyasallarının kullanımı için gerekli olan aparat, makine ve cihazlar davacı tarafından müvekkil şirkete bila bedel olarak temin edilmiştir. Söz konusu aparat, makine ve cihazların nakliye, montaj işleri de davacı şirket tarafından yapılmıştır. Görüleceği üzere müvekkil şirket, davacı şirketten huzurdaki yargılamaya dayanak yapılan faturaya konu sensörlü köpük makinesi satın almamıştır. İş bu sebeple huzurdaki yargılamaya konu faturadan kaynaklı müvekkil şirketin herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Davacı şirket ile imzalanmış olan sözleşme 31.12.2019 tarihinde sona ermiştir. Davacı şirket yetkilisi 20.02.2020 tarihinde müvekkil şirkete göndermiş olduğu e-posta ile müvekkil şirkete ücretsiz olarak temin etmiş olduğu sensörlü köpük makinelerinin iadesini talep etmiştir. Müvekkil şirket 21.02.2020 tarihinde göndermiş olduğu cevabi e-posta ile sözleşme gereği temin edilen el sabunu köpüğü kartuşlarının bir bölümünün halen stoklarımızda olduğu, söz konusu el sabunlarının başka makinelerle kullanılamadığı, mevcut el sabunu köpüğü kartuşlarının bitimini müteakip söz konusu sensörlü köpük makinelerinin iade alınabileceği bildirilmiştir.(Ekdavacı şirketten temin edilen temizlik malzemelerinin kullanım yeri kalmaz ve tüketilmesi imkansız olursa yüklenici söz konusu ürünleri iade almak zorunda kalacaktır. Davacı, sözleşmenin iş bu maddesinde yer alan hükme göre iade alması gereken sabun köpüğü kartuşlarını iade almamak amacıyla müvekkile bila bedel teslim ettiği sabun köpüğü makinelerinin yaklaşık 2 (iki) ay (31.12.2019 tarihinden 20.02.2020 tarihine kadar) boyunca iadesini talep etmemiştir. Davacı şirket yetkilisi; müvekkil şirketin 21 Şubat 2020 tarihli cevap e-postasından yaklaşık 4 ay sonra 26 Haziran 2020 tarihinde müvekkil şirketin 21 Şubat 2020 tarihli cevap e-postasına yanıt olarak iade taleplerine cevap verilmediğini iddia ettikleri yeni bir e-posta ve ekinde bir adet fatura göndermiştir. Belirtmek gerekir ki; söz konusu fatura satış faturasıdır. Müvekkil şirket davacıdan sensörlü makine satın almamıştır. Söz konusu sensörlü makineler yukarıda atıf yapılan sözleşme maddeleri gereği müvekkil şirkete bila bedel teslim edilmiştir. Müvekkil şirket, davacı şirket tarafından kesilen haksız ve hukuka aykırı faturayı iade etmiştir ve bunu da e-posta yoluyla davacıya bildirmiştir. Söz konusu e-postada cihazların müvekkil şirkete teslimine ilişkin evrakların imzalı kaşeli suretlerinin e-posta yoluyla bildirilmesi ve yapılacak inceleme ve kontroller neticesinde adetler konusunda mutabakat sağlanması halinde cihazların … Merkez Depodan teslim alınabileceği bildirilmiştir. Müvekkil şirket bu e-postadan sonra davacıya 2 e-posta daha atarak makinelerin iadesi amacıyla adet konusunda mutabık kalınması amacıyla teslim edilen cihazların tutanaklarını talep etmiş ancak davacıdan herhangi bir dönüş alınamamıştır. Davacı şirket ile imzalanan mal alım sözleşmesi gereği 0.01-TL/adet birim fiyat üzerinden fatura edilen ve miktar tespiti davacı şirket tarafından yapılan sensörlü köpük makineleri taraflar arasından fiyat ve adet olarak sözlü yada yazılı herhangi bir mutabakat yapılmadan ve dahi müvekkil şirketin satın alma konusunda herhangi bir talebi olmamasına rağmen müvekkil şirkete KDV hariç 265,00TL/adet birim fiyat üzerinden fatura edilmiştir. Söz konusu işlemin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğu izahtan varestedir. Müvekkil şirkete fatura edilen söz konusu cihazların miktarları kayıtlar ile örtüşmediğinden davacıdan bilgi ve belge talebinde bulunulmuş ve davacı tarafından verilecek bilgi ve belgeler ile yapılacak kontroller neticesinde mutabakat sağlanması halinde anılan cihazların … Merkez Depo Sorumlusu’ndan teslim alınabileceği defalarca davacıya e-posta yoluyla yazılı olarak bildirilmiş olmasına rağmen, davacı şirket yetkililerinden herhangi bir cevap/geri dönüş alınamamıştır.
Davacının haksız ve hukuka aykırı olarak kestiği satış faturasının iade edilmesi sonrası müvekkil şirket … 16. Noterliği’nden keşide ettiği 21 Eylül 2020 tarih ve … keşide numaralı ihtarıyla; söz konusu makinelerin stoktaki el sabunu köpüğü kartuşlarının bitimine kadar kullanılmak zorunda olunduğu, kesilen faturanın sözleşmeye aykırı olduğu ve iade edildiği, faturanın haksız ve hukuka aykırı olduğu, cihazların iade edilmesi maksadıyla davacıya atılan e-postalara cevap verilmediği, adet konusunda bilgi ve belge beklendiği bildirilmiş ve söz konusu cihazların 30 Eylül 2020 tarihine kadar … Merkez Depo’dan teslim alınması gerektiği aksi takdirde alıcı ödemeli kargo ile gönderileceği bildirilmiştir. Davacının söz konusu makineleri teslim almaması üzerine iş bu kez müvekkil şirketin iki yetkilisi 05.10.2020 tarihinde söz konusu makineleri elden teslim etmek maksadıyla davacı şirkete götürmüştür. Söz konusu 63 (altmış üç) adet cihaz, firma yetkilisi/sahibi …’e davacı şirketin … 8. Ada No:58 Bağcılar İstanbul adresinde teslim edilmek istenmiş ancak firma yetkilisi cihazları teslim almaktan imtina etmiştir. İş bu hususa ilişkin tutanak tutulmuş ve imza altına alınmıştır.İş bu kez müvekkil şirket … 16. Noterliği’nden keşide ettiği 7 Ekim 2020 tarih ve … keşide numaralı ikinci ihtarıyla söz konusu makinelerin iade edilmek üzere davacı şirkete götürüldüğü ancak şirket yetkilisi/sahibi tarafından teslim alınmadığı belirtilmiş ve yine söz konusu makinelerin müvekkil şirkete ait … Merkez Depo’da muhafaza altında olduğu, talep edilmesi halinde teslim edilebileceği bildirilmiştir. Ayrıca söz konusu ihtarda davacı şirket tarafından düzenlenen 17 Haziran 2020 tarih ve … nolu e-arşiv faturanın 30 Aralık 2013 tarih ve 28867 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:433)’nin ” Madde 7-Belgelerin Alıcılarına Teslimi ” maddesinde belirtilen şekilde tebliğ edilmediği ve ayrıca aynı maddenin 3 ve 4. Paragraflarında yazılı esaslara göre de şekil şartlarına uygun olmadığı ihtaren bildirilmiştir.Bu aşamada belirtmek gerekir ki davacının kestiği haksız ve hukuka aykırı satış faturası usulüne uygun kesilmemiş olup tebliği de usule uygun yapılmamıştır.Müvekkil şirket 11.05.2020 tarihinde davacı şirkete Mutabakat Formu göndermiştir. Söz konusu form davacı şirketin 31.03.2020 tarihi itibariyle davacı şirketin müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı şirket yetkilisi tarafından el ile doldurularak kaşelenip imzalanmıştır. Bir diğer deyişle davacı şirket 31.03.2020 tarihi itibariyle müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkil şirketi ibra ettiğini beyan etmiştir. Mutabakatın imzalandığı tarih ve sonrasında davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir ticari iş ilişkisi olmamış, hizmet ilişkisi de yaşanmamıştır. Görüleceği üzere davacı şirket yetkilisi …’in mutabakat formunda geçen ”Kayıtlarımızda cari hesabınız 31.03.2020 tarihi itibariyle 0 (Sıfır) TL Borç/Alacak kalanı vermektedir.” şeklindeki beyanı müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını göstermektedir. Davacı şirket haksız ve hukuka aykırı olarak kestiği satış faturasını dayanak yaparak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatmıştır. Davacı söz konusu icra takibi ve dayanağı olan satış faturası ile bağlıdır. Davacı şirketin huzurdaki yargılamada iddialarını ve davasını genişletmesine muvafakatimiz bulunmamaktadır. Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız nedenlerleHaksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli davası nedeniyle icra takibinin %20’si oranında haksız icra tazminatına mahkum edilmesine
Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
Davanın; faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, takip dosyasındaki borca itirazında ise icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiştir. Bu durumda icra dairesi yetkili hale geldiğinden sadece Mahkememiz yetkisine itirazı incelemek gerekmiş ve davacı yetkilisi 09/09/2022 tarihli cevaba cevap adı altında sunduğu dilekçesinde takip dosyasında yetki itirazı yapılmadığından İstanbul adliyesinde itirazın iptali davası açtığını belirtmişse de itirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi halinde icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır (İİK’nın 72.maddesinin son fıkrasında sadece menfi tespit ve istirdat davaları için böyle bir düzenleme mevcut olup itirazın iptali davalarında böyle bir özel düzenleme bulunmamaktadır). Davalı taraf cevap dilekçesinde 01/01/2019 geçerlilik tarihli sözleşmenin 14.3.maddesi uyarınca İstanbul Anadolu yakası Mahkemelerinin yetkili olduğu itirazında bulunmuş, Mahkememizin 21/12/2022 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile bu itirazın değerlendirilebilmesi için davacı ve davalının çelişkili olarak takibe dayanak sözleşmenin hangisi olduğunun belirlenmesi için …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak takibe dayanak belgenin gönderilmesi istenmiş, icra dairesinin 29/12/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde gönderilen takip dayanağı belge incelendiğinde 17/06/2020 tarihli fatura olduğu ve faturanın alt kısmında yer alan nottaki ifadeden fatura konusu ürünün 2019 yılının 1.ayında yapılan 12 aylık sözleşmeye konu ürün olduğu anlaşılmış, davalı vekilinin 31/12/2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan ve takibe dayanak faturadaki ürünün konu olduğu 01/01/2019 tarihli sözleşme incelendiğinde de sözlemenin 14.3.maddesinde İstanbul Anadolu yakası Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi yapıldığı ve tarafların her ikisinin de tacir olduğu dikkate alındığında yetki sözlemesinin geçerli olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu ve taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca yetkili ve görevli Mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK’nun 116/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, Davacı/şirket yetkilisi yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır