Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/437 Esas
KARAR NO : 2023/130
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılardan …’nın eşi, … ve …’in anneleri, …’in çocuğu ve davacıların kardeşi olan müteveffa …’nın 21.11.2013 tarihinde yaya olarak bulunduğu sırada karşıdan karşıya geçerken davalı …’ın kullandığı … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığı, bilahare 24.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, araç sürücüsünün … 8 As.Ceza Mahkemesinin… E. sayılı davası ile yargılandığını, davalı …’nin araç maliki, davalı sigorta şirketinin trafik poliçesini düzenlediğini, …’ın sürücü olduğu, davalı …Ltd. Şti.nin ise TBK 66. Md. gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu nedeniyle davacılar taleplerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, müteveffanın eşi … ıcin 500 TL cenaze ve defin giderleri ile 2.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı; müteveffanın çocuğu … için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 3.500 TL maddi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan ölüm tarihinin meydana geldiği 24.02.2014 tarihi itibariyle, sigorta şirketi yönünden ihbardan itibaren 8 işgünü sonra başlamak üzere, avans faizi ile, … için 75.000 TL, … için 75.000 TL, … için 75.000 TL, … için 50.000 TL, … için 25.000 TL, … için 25.000 TL, … için 25.000 TL olmak üzere toplam 350.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihi 21.11.2013 itibariyle avans faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili 09/06/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle; … için 110.942,78-TL; … için 9.550,45-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalılardan 24.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile mümkün değilse yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın cenaze ve defin giderleri için 1.000,00-TL’nin 24.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, mümkün değilse yasal faizi ile tahsili ile müvekkil …’ya ödenmesine, müvekkili … için 75.000,00-TL; … için 75.000,00-TL;… için 75.000,00-TL; … için 50.000,00-TL; … için 25.000,00-TL … için 25.000,00-TL; … için 25.000,00-TL olmak üzere toplam 350.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihi olan 21.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile mümkün değilse yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: KTK 104. Md. gereğince ve Trafik poliçesi genel şartları A.3-h mad. gereğince zararın teminat dışı kaldığını, aracın, sigortalı araç işleteni tarafından otopark görevlisine (vale) park edilmesi amacıyla verildiğini, aracın diğer davalı gözetiminde iken kazaya karıştığını, davalı … Ltd. Şti.nin gözetim yükümlülüğünde iken kazaya karıştığını, bu sebeple araç maliki …’nin de işleten sıfatına sahip olmayacağından sorumluluğuna hükmedilemeyeceğini, kusurun ve destek zararının tespiti gerekeceğini, cenaze ve defin zararlarının trafik poliçesinde dolaylı zarar olması nedeniyle teminat kapsamı dışında olduğunu, davadan önce başvuru yapılmadığından temerrüde düşürülmediklerini, haksız fiil kaynaklı olan taleplere yasal faiz talep edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; BK vedia sözleşmesini düzenleyen hükümleri gereğince trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm ile illiyet bağlarının kesildiğini, müvekkilinin davalı işyerine gittiğinde valeye araç anahtarını teslim ettiğini, araç anahtarının ehliyetsiz valeye değil yetkili ve ehliyetli valeye teslim edildiğini, kazayı yapan şahsı tanımadıklarını, aracı teslim alanın vedia sözleşmesi gereğince koruma ve yetkisiz kullanmama yükümlülüğünde olduğunu, bu yükümlülüğe aykırı davranılması sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduklarını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işletmeden ayrılırken aracın kaza yaptığının kendisine söylenmediğini, arayan polislerin karakola davet etmesi ile kazayı öğrendiğini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağını kesecek birçok yan unsur bulunduğunu, vefat edenin kaza öncesi mevcut hastalıklarının doğru ve gerekli tedavinin yapılmamasının ölüme sebebiyet vermiş olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı …Tic. Ltd. Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; Sürücü…’ın işletmenin çalışanı olmadığını, işletmesinde çalışan arkadaşlarının yanına geldiği ve onlara yardım ettiği konusunda kaza sonrasında bilgilerinin olduğunu, işletmelerinin halihazırda çalışan valesi olduğunu, araç sahibinin beyanında da belirttiği üzere, anahtarın …’a değil, valeye verildiğini, vale tarafından otoparka çekildikten sonra, … tarafından otoparktan alınarak amacı dışında kullanıldığını, SGK kayıtlarında araç sürücüsünün çalışanları olmadığının anlaşılacağını, KTK 66. Md. belirtilen adam çalıştıranın sorumluluğu şartlarının oluşmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, merhumun kızının beyanları üzerine davanın kurulu olduğunu, ticari faiz talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, İşyerinde vale olarak çalıştığını, işyeri yetkililerinin telkinleri nedeniyle, çalışmadığını söylediğini, destekten yoksun kalma tazminatı koşulları oluşmadığını, müteveffanın kazadan önce ameliyat ve kullandığı protezler sebebiyle yakınlarının destek ve yardımına muhtaç yaşadığını, manevi tazminat talebinin yüksek olduğunu, aracın kasko poliçesini yapan şirketten manevi tazminat ödemesi alınıp allamadığının araştırılmasını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; ölümlü kaza sebebiyle davalılardan maddi tazminat, destek tazminatı ve cenaze giderleri ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2014/1506-2016/732 E. K. sayılı, 20/10/2016 tarihli karar ile :”…maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, davacı … için 110.942,78 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 1.000 TL cenaze ve defin gideri; davacı … için 9.550,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan sigorta şirketinden dava tarihi 14.11.2014 tarihinden, diğer davalılar …, …ve …ŞTİ’den ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı … için 25.000TL., davacı … için 25.000 TL, davacı … için 25.000 TL; davacı … için 10.000 TL, davacı … için 5.000 TL , davacı … için 5.000 TL, davacı … için 5.000 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. LTD.ŞTİ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı … yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı yanın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine…” karar verilmiş,
Davacı vekili, davalı … Ltd. Şti vekili ve davalı … vekili iş bu kararı istinaf etmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi16. Hukuk Dairesi 2017/3021-2019/2358 Karar sayılı, 01.11.2019 tarihli ilam ile;
”:..A -Davalı … Tic Ltd. şirketinin istinaf başvurusun ESASTAN REDDİNE
B -Davalı …’nin ve davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/b-2 madde gereğince KABULÜ İLE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ KALDIRILMASINA
HMK 353/b-2 madde gereğince açılan dava hakkında
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA
a – Davanın KISMEN KABULÜ ile ; Davacı … için İçin 110 942,78 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 1.000 TL cenaze ve defin gideri; Davacı … İçin 9 550,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan sigorta şirketinden dava tarihi 14.11.2014 tarihinden , diğer davalılar …, ve …Tic. Ltd.Şti’den ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-… yönünden açılan davanın REDDİNE
2- MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN
.Davanın KISMEN KABULÜNE,
a -Davalı … yönünden manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
b- Davacı … İçin 25.000 TL, Davacı … için 25.000 TL, davacı … İçin 25.000 TL; davacı … için 10.000 TL, davacı …. için 5.000 TL , davacı … için 5.000 TL, davacı … için 5.000 TL olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatın ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Tic. Ltd.Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
c-Davacı yanın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE…” karar verilmiş,
Davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/18006 -7993 E. K. Sayılı, 28.10.2021 ilamı ile: ”…Davacılar vekili, meydana gelen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp zarar sorumlularından tazminat talebinde bulunmuştur. Bu doğrultuda davalı …’nin de araç maliki/işleteni olarak zarardan sorumlu olduğunu açıklayıp araç maliki yönünden de tazminat talebinde bulunmuş, davalı … vekili, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm ile müvekkili arasındaki illiyet bağının vedia sözleşmesi gereğince kesildiğini, müvekkilinin davalı işyerine gittiğinde valeye aracının anahtarını teslim ettiğini, araç anahtarının ehliyetsiz valeye değil yetkili ve ehliyetli valeye teslim edildiğini, kazayı yapan şahsı tanımadığını, aracı teslim alanın vedia sözleşmesi gereğince koruma ve yetkisiz kullanmama yükümlülüğü olduğunu, bu yükümlülüğe aykırı davranılması sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduklarını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, araç malikinin/davalının işletmeden ayrılırken aracın kaza yaptığının kendisine söylenmediğini, arayan polislerin karakola davet etmesi ile kazayı öğrendiğini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağını kesecek birçok yan unsur bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı …’nin araç maliki/işleteni olarak göründüğü, ancak aracını diğer davalı işletmenin valesine teslim ederek bir vedia akdi ilişkisine girdiği, aracın diğer davalı … tarafından vedia akdi amacına aykırı olarak kullanılmasının davalı … açısından işleten sıfatını kesen, illiyet bağını ortadan kaldıran bir husus olduğu gerekçesi ile davalı …’nin zarardan sorumlu olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
2918 sayılı KTK’nin 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere İşlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir.
Araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.
Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde, işletenliğin devri niteliğini taşıyacak sözleşmenin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ayrıca ve en önemlisi de bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması şarttır.
Somut olayda kazaya karışan aracın, araç maliki davalı … tarafından diğer davalı işletmenin/cafenin vale görevlisine kendi rızası ile teslim edildiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Araç maliki davalı …, soruşturmadaki ifadesinde bir saat sonra cafeden aracını alarak ayrıldığını, daha sonra karakoldan aranması üzerine aracı ile kaza gerçekleştiğini öğrendiğini belirtmiştir. Araç malikince aracın valeye tesliminin az yukarıda bahsedildiği anlamda araç üzerindeki yararlanılmayı bir başka kimseye devir ettiğinden söz edilemeyeceği gibi, söz konusu teslim işlemi de çok kısa süreli gerçekleşmesi karşısında davalı …’nin aracını fiili ve hukuki yararlanması başkasına ait olacak şekilde devir ettiğinden de söz edilemez. Açıklanan bu nedenlerle kısa süreliğine vedia akdi kapsamında aracını vale görevlisine teslim eden araç malikinin işletenlik sıfatının kalktığından, zarar ile arasındaki illiyet bağının ortadan kalktığından ve zarardan sorumlu olmadığından söz edilemeyecektir.
Diğer taraftan her ne kadar kazaya konu araç, vedia sözleşmesi kapsamında davalı işletmeye bırakılmış ise de, davalı işletmenin KTK’nın 104. maddesi kapsamında sayılan motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerden olmaması nedeni ile taraflar arasındaki bu vedia ilişkisi de sözleşmenin tarafları arasında/iç ilişkide geçerli olup 3. kişileri etkileyecek nitelikte olmadığından davalı …’nin sorumluluğu bu kapsamda da ortadan kalktığından söz edilemez.
Tüm bu anlatılanlar karşısında davaya konu kaza nedeni ile ortaya çıkan maddi, manevi zararlardan aracın maliki olan davalı …’nin de sorumlu olduğu kabul edilerek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
4-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dosyanın incelenmesinde, ilk derece mahkemesince verilen hüküm yönünden davalı … Sigorta AŞ tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Böylelikle aleyhine verilen hükmün istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması nedeni ile davalı … Sigorta AŞ’nin kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta AŞ vekilinin temyiz dilekçesinin reddine..” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozla ilamına uyularak yapılan yargılama, taraf beyanları ile tüm yargılama dosyası kapsamına ve uyulan bozma ilamındaki gerektirici nedenlere göre; maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, davacı … için 110.942,78 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 1.000,00 TL cenaze ve defin giderinin; davacı … için 9.550,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … SİGORTA A.Ş. yönünden dava tarihi 14.11.2014 olan tarihinden, diğer davalılar …, … ve … Tic. Ltd.Şti’den ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacıların yakını olan müteveffanın meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği, davacıların bu kayıp nedeniyle manevi olarak acı ve ıstırap çektiğinin sabit olduğu, bu nedenle manevi tazminat şartlarının oluştuğu, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumları ile haksız fiilin davacılar üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak ve Yargıtayın, manevi tazminat tutarının bir tarafın sebepsiz zenginleşmesine, diğer tarafın fakirleşmesine neden olmaması gerektiği yönündeki yerleşik kararları da nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, Davacı … için 50.000,00 TL, Davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL; davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı …için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Tic. Ltd.Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacı yanın fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN
1-)Davanın KABULÜNE, Davacı … için 110.942,78 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 1.000,00 TL cenaze ve defin giderinin;
Davacı … için 9.550,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … SİGORTA A.Ş. yönünden dava tarihi 14.11.2014 olan tarihinden, diğer davalılar …, … ve … Tic. Ltd.Şti’den ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN
2-)Davanın KISMEN KABULÜNE, Davacı … için 50.000,00 TL, Davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL; davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı …için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi 24/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Tic. Ltd.Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacı yanın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3. Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 21.961,20-TL harçtan peşin alınan 1.207,40-TL ve 404,00-TL ıslah harcının mahsubu ile 20.349,80-TL bakiye ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Hazineye gelir kaydına
4.Davacılar tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 1.207,40-TL peşin harç, 15,20-TL vekalet harcı ve 404 TL ıslah harcı toplamı 1.651,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5.Davacılar tarafından yatırılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti, 833,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 3.083,00-TL.’nın red ve kabul oranına göre 2.102,18-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6.Davacılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı … için 17.712,81-TL nispi vekalet ücretinin, davacı … için 1.511,17-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 19.223,98-TL nispi vekalet ücretinin davalılar müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’a verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesaplanan … için 7.750,00-TL , … için 7.750,00-TL, … için 7.750,00-TL, … için 3.100,00-TL, … için 1.550,00-TL, … için 1.550,00-TL, … için 1.550,00-TL olmak üzere toplam 31.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Tic. Ltd.Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar …, …, …, …, …, … ve …’e verilmesine,
7.Davalılar … Tic. Ltd.Şti, … ve … duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden 23.500,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar …, …, … Tic. Ltd.Şti’ne verilmesine,
8.Yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalı yana / vekillerine iadesine,
İlişkin davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2023
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır