Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/422 E. 2023/255 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/422 Esas
KARAR NO:2023/255

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/06/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalı şirket arasında hizmet işbirliği sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmenin konusu, … tarafından işbu sözleşme altında belirtilen ve … isimli video paylaşım sitesi üzerinde kanal sahibi olan kişiler veya gruplar tarafından hazırlanacak videolara ilişkin içerikler ile taraflar arasında bu ilişki çerçevesinde oluşacak ticari hususların düzenlenmesi ele alındığı, işbu sözleşme neticesinde tarafların aralarında imzalamış olduğu hizmet işbirliği sözleşmesinden kaynaklı, davalı taraf müvekkil şirkete KDV hariç 1.300.000,00 TL ödeme yapılması konusunda anlaşma sağladığı, Ödemenin taksitler halinde ödenmesi konusunda mutabık kalındığı, fakat ödemenin son taksiti olan, 28.09.2021 tarihinde ödenmesi gereken tutar hala ödenmediği, hal böyleyken davalı taraf işbu sözleşme gereği üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, tarafımızca sözleşmeye konu edimlerin yerine getirilmesi amacıyla müvekkil adına kalan bakiye tutarın ödenmesi adına 08.03.2022 tarihinde … 22. Noterliği aracılığıyla ihtarname çekilmişse de davalı taraftan edimleri gerçekleştirmek adına somut bir adım atılmadığı, aksine davalı böyle bir borcun olmadığını ve ödeme için şartların gerçekleşmediğini bildirir ihtarname ile cevap verdiği, davalı tarafın ihtarnameye vermiş olduğu cevapta 300.000,00 TL’lik ödemenin ilgili sözleşme uyarınca taraflar ”120 gün içerisinde 40 milyon izlenme sayısına ulaşma” taahhüdünün yerine getirilmesi halinde yapılacağını kararlaştırdıkları, davalı taraf 40 milyon izlenme taahhüdünün gerçekleşmediği iddiasıyla ödemeden kaçındığı, fakat davalı tarafın bu iddiası gerçeği yansıtmadığı, Nitekim belirtilen izlenme sayısına ulaşılmış olmasına rağmen müvekkile ödeme yapılmadığı, ödemeden kaçınan taraf, müvekkilin hak ettiği ücreti ödemeyerek müvekkili zarara uğrattığı, bu sebeple belirtmek gerek ki tarafımızca dava açmaktan yana başkaca bir yol kalmadığı, nitekim dava şartı olması hasebiyle 22.04.2022 tarihinde 2022/… başvuru numarasıyla arabuluculuğa başvurulduğu, başvuru sonucu açılan 2022/… numaralı arabuluculuk dosyasında yapılan görüşmeler sonucunda 11.05.2022 tarihinde son tutanak anlaşamama olarak düzenlendiği, haliyle yaşanılan uyuşmazlığın çözümü için tarafımızca dava açma zarureti doğduğunu beyanla, davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yapılmış sözleşmeye istinaden almış olduğu hizmetin karşılığı olarak 300.000,00 TL alacağımızın vade tarihi olan 28.09.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesi’nin 5.1. Maddesi uyarınca, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında Müvekkil Şirket’in ödeme yükümlülüğü, ödemenin bağlı olduğu ön şartlar ve takviminin;
Sözleşmenin imza tarihinde 200.000 TL + KDV,
Çalışmanın fiilen başladığı tarihten itibaren 30 gün sonra, denk gelen tarihte 10 milyon izlenme olması durumunda, 200.000 TL + KDV
Çalışmanın fiilen başladığı tarihten itibaren 60 gün sonra, denk gelen tarihte 20 milyon izlenme izlenme olması durumunda, 300.000 TL + KDV
Çalışmanın fiilen başladığı tarihten itibaren 90 gün sonra, denk gelen tarihte 30 milyon izlenme olması durumunda, 300.000 TL + KDV
Çalışmanın fiilen başladığı tarihten itibaren 120 gün sonra, denk gelen tarihte 40 milyon izlenme olması durumunda, 300.000 TL + KDVşeklinde belirlendiğini,
taraflar arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesi’nin 5.3. Maddesi olan “Her halükarda, Taraflar, … (Müvekkil Şirket) tarafından ödenecek bedelin işbu Sözleşme’de … (Davacı) üzerine yükümlenen edimlerin gerçekleştirilmesi şartı ile muaccel olacağını, AKSİ TAKDİRDE …’UN HERHANGİ BİR BEDEL ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE BAĞLI OLMAYACAĞINI taahhüt eder.” maddesi uyarınca Davacı taraf, Müvekkil Şirket’in Sözleşme’nin 5.1. Maddesinde düzenlenen ödeme yükümlülüğünün, Davacı taraf üzerine yükümlenen edimlerin gerçekleşmesi şartı ile muaccel olacağını kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki ilişki ve Müvekkil Şirket’in ödeme yükümlülüğü, davacı tarafın ilgili ticari işteki başarısına ve izlenme sayısına bağlı olarak şartlı olarak düzenlendiğini, uyuşmazlık konusunun 40 milyon izlenmeye bağlı olarak ödenmesi planlanmış olan 300.000 TL + KDV’lik son ödeme kalemi olduğunu, Sözleşme’nin 5.1. Maddesi uyarınca, uyuşmazlığa konu faturanın ve meblağın izlenmesinin, çalışmanın fiilen başladığı tarihinden itibaren 120 gün sonraki gelen tarihte, hizmet konusu videoların 40 milyon izlenmeye ulaşmış olması durumunda ödeneceğinin açık olduğunu, davacı tarafından ödemenin 28.09.2021 tarihinde yapılmış olması gerektiği hem dava dilekçesinde hem de dava öncesindeki ihtarnamede belirtildiğini, ancak Hizmet Sözleşmesi’nin 5.1. ve 5.3. Maddesi uyarınca, uyuşmazlığa konu meblağ işlerin fiilen başladığı tarihten itibaren 120 gün sonra 40 milyon izlenme olması durumunda muaccel olacağını, o halde işlerin fiilen başladığı tarihi belirlemek gerekmektedir. İlk iş, 29.06.2019 tarihinde … platformu üzerinde …’un kanalında yayınlanan videodur (https://www…..com/watch?v=…). yani, 29.10.2019 tarihinde 40 milyon izlenme olması durumunda müvekkil şirketin, davacı’ya 300.000 TL ödeyeceğini, davacının, 29.10.2019 tarihinde, hedeflenen izlenme sayısının gerçekleştiğine dair herhangi bir kanıt sunmamıştır. Bununla birlikte, ihtarnamesinde ve dava dilekçesinde 28.09.2021 tarihinde ödemenin muaccel olduğunu ifade ettiğini, ancak bu ifadenin izahtan vareste olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında hizmet işbirliği sözleşmesi kapsamında ödenmeyen alacağın tahsili istemiyle açılmış alacak davasıdır.
Mahkememizce öncelikle tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller, takip dosyası davada davacının ve davalının ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile tarafların defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği hususlarında rapor aldırılmış, 13.01.2023 tarihli raporda:
”…4.1 İncelenen davacı şirkete ait 2019 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
Davacı şirkete ait 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, ancak yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdikinin yaptırılmamasından dolayı davacı şirketin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı,
4.2 İncelenen davalı şirkete ait 2019 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
4.3 Sözleşmede yer alan son ödeme miktarı olan 300.000 TL’nin, 40 milyon izlenme geciktirici koşuluna bağlı olduğu, ancak koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge yer almadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davalı şirketin almış olduğu hizmetin karşılığı ” olarak 300.000,00 TL alacağının vade tarihi olan 28.09.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmeleri üzerine çıkmış bulunduğu,
Taraflar arasında imzalanmış olan “Hizmet İşbirliği Sözleşmesi”, taraflar arasındaki ilişkinin temelini oluşturduğu , sözleşmenin 5. Maddesi, “MALİ HUSUSLAR” başlığını taşımakta olup, taraflar arasındaki ödeme yükümlülükleri bu maddede düzenlendiği, maddeye göre; …, …’un işbu Sözleşme kapsamında taahhüt ettiği edimlere karşın, KDV hariç1.300.000 TL ödeyecektir. Bu bedelin;
* 200.000 TL’si sözleşme anında,
* 200.000 TL’si çalışmanın fiilen başladığı günden 30 gün sonra 10 milyon izlenme gerçekleşirse,
* 300.000 TL’si çalışmanın fiilen başladığı günden 60 gün sonra 20 milyon izlenme gerçekleşirse,
* 300.000 TL’si çalışmanın fiilen başladığı günden 90 gün sonra 30 milyon izlenme gerçekleşirse,
* 300.000 TL’si çalışmanın fiilen başladığı günden 120 gün sonra 40 milyon izlenme gerçekleşirse, ödenecektir.
Sözleşmenin 5.3. Maddesinde ise; “Her halükarda, Taraflar, … tarafından ödenecek bedelin işbu Sözleşme’de … üzerine yükümlenen edimlerin gerçekleştirilmesi şartı ile muaccel olacağını, aksi takdirde …’un herhangi bir ödeme yükümlülüğü ile bağlı olmayacağını taahhüt eder” hükmü yer aldığı, ödemelerin muaccel olması, belirtilen miktarda izlenme olması şartına yani geciktirici koşula bağlandığı, ispat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat Yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”.Bir vakıadan kendi lehine haklar
çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Geciktirici koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğini ise, koşulun gerçekleşmesinden menfaati olan taraf yani davacı taraf ispat etmesi gerektiği, davacının dava dilekçesi incelendiğinde, … da izlenme sayısının tespitine yönelik bir delile dayanmadığı bu kapsamda dosyaya sunulan bir delilin de bulunmadığı, sözleşmede son ödeme için belirlenen 40 Milyon izlenme rakamına ulaşılıp ulaşılmadığına dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli maktu 179,90-TL red karar ve ilam harcın başlangıçta peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/(2) uyarınca 1.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)