Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/355 Esas
KARAR NO:2023/432
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/01/2022
KARAR TARİHİ :31/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ile davalı arasında ticari iş sebebi ile alüminyum, alüminyum malzemeleri alışverişi mevcut olduğunu, müvekkili tarafından davalıya 10.06.2021 tarihinde 7.760 kg alüminyum külçe 161.127,09 TL miktar ile satılmış olup fatura düzenlendiğini, satılan ürün davalıya teslim edildikten sonra davalının ödeme yapması için müvekkilinin bir süre beklemiş fakat davalı taraf ödeme yapmaktan sürekli olarak kaçındığını, müvekkilinin ödeme yapmaları için iletişime geçmeye çalışmış olmasına rağmen davalı tarafından müvekkilinin telefonlarına uzunca bir süre cevap verilmediğini, davalı satış işleminin gerçekleşip ürünün kendisine teslim edilmesinden 2 ay sonra 13.08.2021 tarihinde müvekkili banka aracılığı ile 25.000,00 TL’lik kısmi bir ödeme gerçekleştirdiğini, kalan bakiye yönünden ödeme yapmayı reddedip, ürünü üçüncü kişilere satışını yapamadığını ve bu sebeple ödeme yapmayacağını müvekkiline beyan ettiğini, müvekkilinin buna karşılık kendisine satmış olduğu ürünün iadesini talep ettiğini, davalı taraf bu talebi de kabul etmediğini, müvekkili, davalı ile gerçekleştirmiş olduğu satım sözleşmesi sebebi ile ürünün bedelinin tamamı davalıdan talep ettiğini ve davalı tarafından ödeme yapmaktan kaçınmak amacı ile 02.09.2021 tarihinde satış işlemi gerçekleştikten yaklaşık 3 ay sonra usul ve yasaya aykırı olarak 2.830 kg miktar ürün için 58.761,55 TL’ lik iade faturası düzenlendiğini, davalı taraf borca itiraz dilekçesinde her ne kadar malın ayıplı olduğu, zira öncelikle davacı tarafından yasal sürenin çok sonrasında hukuka aykırı olarak iade faturası düzenlendiğini, müvekkili davalıya ulaşarak kalan miktarın ödenmesi talebinde bulunmuşsa da davalı tarafından ödemenin kısmi olarak yapıldığını ve iade faturası düzenlendiği bu sebeple ödenmesi gerek bir bakiye kalmadığını, müvekkili davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisi ve satım işlemi sebebi ile davacı müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğun tamamını beklemeksizin yerine getirdiğini, buna rağmen davalı tarafından üzerine düşen edim yerine getirilmemiş müvekkilin mağdur edildiğini, bunun üzerine … 6. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yetkiye ve kısmi olarak borca itiraz edilerek yetkili … Adliyesinin yetkili olduğu beyan ettiğini, yapılan itiraz sebebi ile takip durdurulmuş ve dosya yetkili merci olan …’ya gönderildiğini ve esasa kaydedilerek yeni bir ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, davalı tarafın …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına 29.000,00 TL’lik kısmı kabul edilerek, 54.140,76 TL’lik kısmın tamamına ve ferilerine yönelik hukuka aykırı olarak itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz sebebi ile takip 54.140,76 TL ve takibin ferileri yönünden durdurulduğunu, müvekkilinin daha fazla mağdur edilmesini engellemek ve alacağının tahsili sağlamak amacı ile dava açma zorunluluğu oluştuğunu ileri sürerek; davamızın kabulüne, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılmış olan kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla uygulanacak olan en yüksek ticaret faizi ile, talep ettiğimiz alacağımızın tahsiline karar verilmesini, davalının kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğu takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı müvekkiline karşı … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bu takibe karşı yapmış oldukları yetki itirazı üzerine takip …. İcra Müdürlüğü’ne … Esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmeye devam edildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nce … Esas sayılı dosyadan müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrine kısmi itirazı üzerine ise huzurda görülmekte olan İtirazın İptali davası açıldığını, öncelikle mahkemenizin yetkisine itiraz Ettiklerini, zira takip … İcra Müdürlüğü’nde devam etmekte iken dava … Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, İş bu davaya ilişkin yetkili mahkeme … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemeleridir. Bu nedenle mahkemenizce Yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkiline karşı başlatılan takibin 29.000,00 TL tutarlık kısmına taraflarınca itiraz edildiğini ve bu kısım ferileri ile birlikte icra dosyasına ödendiğini, ancak geriye kalan 54.140,76 TL’lik kısmının tamamına ve ferilerine tarafımızıca itiraz edilmediğini, müvekkili ile davacı arasındaki ilişki 14/06/2021 tarihli 161.127,09 TL tutarlı faturadan ve bu faturaya dayanak olan, yazılı olmayan sözleşmeden kaynaklandığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde belirtilen 02/09/2021 Tarihli, 58.761,55 TL tutarlı tahsilat müvekkilinin iade etmiş olduğu malzemenin bedeli olup, bu durum davacı tarafça da kabul edildiğini, malzemenin iadesi ve bunun davacı tarafından kabul edilmesi; Malzemelerin ayıplı olduğunu, bunun davacı tarafa bildirildiğini ve davacı tarafça da kabul edildiğinin gösterdiğini, müvekkiline karşı başlatılan icra takibinde 54.140,76 TL kısmı oluşturan malzemelerin ayıplı olması nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını ve başlatılan takibe de taraflarınca itiraz edildiğini, müvekkiline satılan malzemelerin 54.140,76 TL kısmı ayıplı olması nedeniyle takip alacaklısına karşı bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, öncelikle yetki itirazının dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmesini, mahkemeniz aksi kanaatte ise; davanın esastan reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/04/2022 tarihli … sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve işbu esasa kaydedilmiştir.
Davanın; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görüldü.
Davacı vekili 23/05/2023 tarihli dilekçesinde özetle; haricen tahsil nedeniyle sulh olduklarını ve davanın konusuz kaldığını, taraflar arasında herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri ve masraf talebinin olmadığı belirtilerek konusuz kalan davanın işlemden kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 24/05/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının haricen sulh olduklarını, dava konusu alacak hakkında anlaşma sağladıklarını ve davacıya ödeme yapıldığını, davanın konusuz kaldığını, taraflar arasında herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri ve masraf talebinin olmadığı belirtilerek davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede alacaklı vekili ile borçlu vekilinin takip dosyasına, takibe konu edilen borcun haricen tahsil edildiğini bildirdikleri ve eldeki dava dosyasına da borcun tahsil edildiğinin bildirildiği, ödemeye dair dekontun dosyamıza sunulduğu görülmüştür. Ayrıca davacı ekilinin 23/05/2023 tarihli dilekçesi ve davalı vekilinin 24/05/2023 tarihli dilekçesi dikkate alındığında, davanın davalının davacıya haricen yaptığı ödeme nedeniyle konusuz kaldığı, ödeme yapılması ve tarafların anlaşması neticesinde eldeki davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, her ne kadar davalı tarafından davacıya dava konusu alacak için ödeme yapılması neticesinde davanın konusuz kaldığı ve böylece davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmışsa da taraf vekilleri karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti yahut masraf taleplerinin bulunmadığını beyan ettiğinden yapılan yargılama giderlerini davacı taraf üzerinde bırakılmasına, kendini vekille temsil ettiren davacı lehine de vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın peşin alınan 924,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 744,69-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır