Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/29 E. 2022/444 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/29 Esas
KARAR NO :2022/444

DAVA:Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ:20/06/2019
KARAR TARİHİ:02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … Ticaret Anonim Şirketi’nde B grubu (imtiyazsız, yetkisiz) sınıf %10 hissedarı olduğunu, bu şirket kurulduktan kısa zaman sonra gayrifaal kaldığını, müvekkilinin bu firmayla hiçbir alakası olmadığını, şirketin %89 hissesine sahip … ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Anonim Şirketi olduğunu; müvekkilinin bu şirketle ortaklık dahil hiçbir bağlantısı bulunmadığını, dava konusu … Ticaret Anonim Şirketi ile bu şirketin %89 A grubu hakim ortağı olan … ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Anonim Şirketi 07.04.2011 tarihi itibariyle (ticaret sicilde tescil tarihi) “… Mah. … Ticaret Merkezi … Caddesi N:… …” adresinde görüldüğünü, bu şirketleri ise aktif yönetenlerin diğer ortaklar … ve … olduğunu, faaliyetlerini durduran bu şirketler hakkında 2013 yılında … Vergi Dairesi tarafından yapılan yoklamalarda gayrifaal olmaları ve adreste bulunmamaları üzerine re’sen terkin işlemi yapıldığını, terkin işleminin 2014 yılında son yoklama ile yapıldığını, ancak her nasıl ise sadece “… ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Anonim Şirketi” firması İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 20.04,2015 tarihinde “ilan yoluyla ticaret sicil kaydının silinmesine” karar verilerek kaydının silindiğini, aynı dönem aynı işlemler yapılmış olmasına rağmen, müvekkilinin hissedarı göründüğü “… Ticaret Anonim Şirketi” için halen sicil kaydının açık göründüğünü, ancak sözleşmeye göre de … Ticaret Anonim Şirketi’nin %89 ortağı olan … şirketi tüzel kişiliğini yitirdiğini ve ticaret sicil kaydı olmadığından … Ticaret Anonim Şirketi münfesih hale geldiğini, sözleşme gereği şirketin karar mekanizmasının %80 hisseye göre ve A grubu hisselere göre olduğunu, işbu sebeple %89’u olmayan şirketin terkin ve benzeri hiçbir işlem yapmasının olanağı olmadığını, şirketin ihyasının bile mümkün olmadığını, … Ticaret Anonim Şirketi Unvanlı şirket ticari faaliyetine devam etmeyerek gayrifaal durumda olduğundan, şirketin tescilli adresinde bulunmaması nedeniyle vergi kaydının terkin edildiğine dair vergi dairesi yazısının İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuma … Vergi Dairesince tespit tarihinde diğer şirket ile birlikte gönderildiği ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi kapsamında (a, b, c bentleri) kaydın silinmesi gerektiği halde bu işlem yapılmamıştır” demek suretiyle dava konusu edilen … Ticaret Anonim Şirketi’nin Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi kapsamında (a, b, d bentleri) Ticaret sicil kaydının resen silinmesi işleminin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu tarafından yapılması gerekmekte iken yapılmadığının tespiti ile Kanun uyarınca ilgili şirketin hükmen terkinine karar verilmesini iddia ve talep etmişlerdir

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağlayabileceğini; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, sicil müdürünün tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamalarının şart olduğunu, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verebileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedebileceğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işleminin, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, … ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “Aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması“ gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 14.04.2015 tarihinde yukarıda belirtilen gerekçeye istinaden sicil kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, vekiledeni Ticaret Sicil Müdürlüğünce söz konusu şirkete/kooperatife, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin/kooperatifin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete/kooperatife ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirket/kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Vergi Dairelerince vergi mükellefiyetinin resen terkinine ilişkin bildirimlerin, bir şirketin Mahkeme kararı ya da gerekli organ kararı olmaksızın tasfiyesi ya da ticaret sicilinden terkini sonucunu doğurmasının ise mümkün olmadığını, vergi daireleri tarafından, Vergi Usul Kanunu m.160’a 4369 sayılı Kanun ile eklenen (ve sonra 5228 sayılı Kanun ile değiştirilen) fıkrada ve 21.12.2004 tarihli 2004/13 seri numaralı Uygulama İç Genelgesi’nde yer alan gerekçelerle vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerde bulunmadığı tespit edilen şirketlerin vergi mükellefiyetlerinin resen terkin edilmesinin, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yukarıda değinilen sicil kaydının resen terkini işlemi ile karıştırılmaması gerektiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün bir şirketi ticaret sicilinden resen terkini yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde belirlenmiş kriterlerin tespiti halinde gerçekleştirildiğini, resen terkin işlemi neticesinde şirketin ticaret sicil kaydı silinmekte ve şirketin tüzel kişiliği sona erdiğini, Müvekkili Sicil Müdürlüğünün, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, resen terkin sürecinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi ve “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında, Ticaret Siciline kayıtlı şirketler bakımından belirli kriterlerin varlığı halinde uygulanan bir süreç olduğunu, bu kapsamda tesis edilmiş olan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu nedenle davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davacının ortağı olduğu dava dışı … Ticaret Aş.’nin TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında terkini gerektiğinin tespiti ile bu madde uyarınca şirketin terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, … Ticaret Anonim Şirketi’nin %89’una sahip olan dava dışı … ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden kaydının terkin edilmesi sebebiyle … Ticaret Anonim Şirketi’nin de ticaret sicilinden resen terkini için davacının davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, talebinin reddi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce … Esas- … E. K. sayılı, 01.04.2021 tarihli karar ile :”… davanın kabulü ile dava konusu … Ticaret Anonim Şirketi’nin haklı nedenle feshine” karar verilmiş,
Davalı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliyesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2021/1633 -1550 E. K. Sayılı, 09.12.2021 tarihli ilamı ile :”…terkini istenen şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında resen terkini için gerekli koşulların oluşmadığı mahkemece belirlendikten sonra, şirketin durumu TTK’nın 530 ve 531. maddeleri kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak, TTK’nın anılan maddelerine göre açılacak bir davada şirket tüzel kişiliğinin hasım gösterilmesi ve mahkemece anılan maddelerde belirtilen usulü gereklerin yerine getirilmesi gerekir. Bu tür bir davada sicil müdürlüğünü hasım olarak gösterilemez. Bu durumda mahkemece, aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde davacıdan iddiası açıklatılarak, davacı talebinin TTK’nın 34. maddesinde düzenlenen sicil kararına itiraz mı yoksa TTK’nın 530 vd. maddelerindeki şirketin organ eksikliği veya haklı sebeple feshimi olduğu belirlenmelidir. Davanın sicil kararına itiraz olduğu anlaşılması halinde TTK’nın 34 vd. maddeleri gereğince sicil kararının yerinde olup olmadığı ve davanın süresinde açılıp açılmadığı, böyle bir davada davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Davanın, mahkemenin kabulü gibi TTK’nın 530 ve 531. maddelerine dayandırılması halinde ise davalının pasif husumetinin bulunmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen gereklilikler yerine getirilmeden, davacının talebinin resen TTK’nın 530 vd. maddeleri kapsamında, şirketin feshi olduğu değerlendirilerek, ticaret sicil müdürlüğünün davalı olduğu eldeki davada, şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur…” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Davacı vekili 21.04.2022 tarihli oturumda, taleplerinin TTK m.34 kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğü işlemine itiraz olduğunu beyan etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü işlemine itirazı düzenleyen TTK.m.34;
“(1)İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.
(2)Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.”
Hükmünü içermekte olup, bu kapsamda yapılan incelemede davacının resen terkin başvurusuna davalı idare tarafından 28.03.2019 tarihli yazı ile olumsuz cevap verildiği, bu yazı cevabı bir ret kararı olmamakla birlikte talep gibi işlem yapılmadığı için zımni bir ret kararı mahiyetinde bulunduğu, davanın ise 20.06.2019 tarihinde, yasal süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Bir an için davanın yasal süresi içinde açıldığı kabul edilse bile; resen terkin edilmesi istenen şirketin son genel kurulunu 27.10.2010 da yapmış olduğu, TTK. Geçici 7/1-d maddesi hükmüne göre 1/7/2015 tarihine kadar, sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatiflerin de resen tasfiyesinin öngörüldüğü, bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden hareket edildiğinde, aralıklı bile olsa, son beş yıl içinde genel kurul yapılmış olması halinde resen tasfiye yapılamayacağı, somut olayda son beş yıl içinde 27.10.2010 tarihinde genel kurul yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan davacı yan, adı geçen şirketin 2013 yılında vergi kaydının terkin edildiğini belirterek şirketin sicil kaydının da aynı tarihte terkin edildiğinin/Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından resen terkin işlemi yapılması gerekirken yapılmadığının tespitini talep etmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğünce bir şirketin ticaret sicilinden resen terkini TTK. Geçici 7. maddesi hükmü çerçevesinde belirlenmiş kriterlerlere göre yapılmakta olup, resen terkin işlemi neticesinde şirketin ticaret sicil kaydı silinmekte ve şirketin tüzel kişiliği sona ermektedir. Vergi Usul Kanunu m.160’da yer alan “Mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi, bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmez.” şeklindeki ifadeden anlaşıldığı üzere vergi mükellefiyetinin resen terkini halinde şirketin faaliyeti durdurulmamakta, ticaret sicil kaydı silinmemekte ve tüzel kişiliği sona ermemektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri ile tüm yargılama dosyası kapsamına göre, somut olayda dava konusu şirketin resen terkin edilmesini gerektiren bir yasal bir sebebin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı yanca yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yanca yapılan 36,10-TL davetiye tezkere giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır