Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2023/363 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/284 Esas
KARAR NO:2023/363

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/02/2018
KARAR TARİHİ:05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … firması tarafından, … A.Ş. adına ihracat yapılmak üzere bir kısım ‘’…’’leri dava dışı … LTD. aracılığı ile alınarak …’de depolandığını, davalı adına 29.05.2017 tarihinde 2000 SARK AG 1-59 türü 11.015,00 Kg net 59 … … adına Gürcistan’a ihraç edilmek üzere satıldığını, tütünleri daha hızlı bir şekilde Gürcistan’a ulaştırmak amacıyla, …’den İstanbul’a kara yolu ile … Gemi Acenteliği adına limana gönderildiğini, tüm bu sürecin, davalının bilgisi dahilinde ve usulüne uygun yürütüldüğünü, davalı tarafça gönderilen eksperler vasıtası ile ölçüm ve yükleme işlemi gerçekleştirildiğini, bu süre zarfında malların belirtilen süre içerisinde gemiye yüklenilmediğinin anlaşılması üzerine müvekkil satışına aracılık eden … ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile 2017/… Muhabere numaralı ve 12.06.2017 tarihli ayrıntılı bir dilekçe ile ihbarda bulunulduğunu ve davalı kurumun da bu durumdan derhal haberdar edildiğini, davalı tarafça 21.07.2017 gün ve … sayılı yazı ile tütünlerin iç piyasaya satıldığı gerekçesi ile kg başına 4 USD olmak üzere toplam 53.339,04 USD’nin 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde teminatın tahsil edileceği ve diğer haklarını saklı tutuklarını belirtmek suretiyle yazı tebliğ edilmesi üzerine, müvekkili davacının ticari işleyişin devamı adına sorun yaşamamak adına belirtilen bedel süresi içinde ihtirazi kayıtla ödendiğini, müvekkil ve aracı şirketlerce iç piyasaya satılmış bir … bulunmadığını, ürünlerin Gürcistan’a ihraç edilmek üzere satışı yapıldığını, hatta bu hususta gümrük evrakları dahil müvekkilce davalının onay ve bilgisi ile hazırlandığını, ancak ürünlerin müvekkilin rızası dışında yurt dışına gönderilmediğini, bu hususta müvekkillerce gerekli titizlik göstermek ve basiretli tacir gibi davranmak suretiyle derhal gerekli araştırmalarda bulunulduğunu, davacı tarafça şikayet dilekçesindeki bir kısım cümleler alınmak suretiyle ürünü sanki iç piyasaya müvekkil ve aracı şirketin sattığı sonucuna ulaşılmış ve bu doğrultuda dava konusu bedel talep edildiğini, sözleşmenin 9. maddesinde ‘alıcı ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkında sahiptir. Hiçbir şekilde yurt içi kullanımına sunulamaz. TEKEL den satın alınarak ihraç edilen tütünler 4 ABD doları kg fiyat farkının TEKEL’e ödendiği belgelendirmeden yurt içine tekrar ithal edilemez’ demek suretiyle ürünün tekrar ithal edilmesi halinde 4 ABD dolar /kg bedelin ödeneceği belirtilmiştir. Olayda rıza dışı elden çıkma söz konusu olup, yeniden ithal gibi bir durum da zaten olmadığını, hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak talep edilen bu bedel ihtirazi kayıtla ödendiğini, iş bu ödeme talebinin hukuka aykırı olduğunu, hal böyle iken davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, itirazı kayıtla ödenen bu bedelin müvekkile iadesi amacıyla sayın başkanlığınıza başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yaptıkları 53.339,04 USD’nin 07.08.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak kendilerine ödenmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili kurum ile davacı şirketin temsilcisi olduğu … Ltd arasında imzalanmış olan 9.091.000 kg … satışına dair sözleşmenin 9. maddesi uyarınca “… Alıcı, ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri hiçbir şekilde yurtiçi kullanıma sunamaz.” Aynı maddede, sözleşmeye konu tütünlerin yurtiçi kullanıma sunulması halinde 4 ABD Doları/kg fiyat farkının alıcı tarafından ödeneceği de düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu suç duyurusu dilekçesi incelendiğinde, tütünlerin davacı şirket tarafından … isimli kişiye satıldığının ve davacı şirkete ait depodan 29.05.2017 tarihinde teslim edilerek satış bedelinin ödendiği hususunun ikrar edildiğinin görüleceğini, davacı şirketin, doğrudan ihraç etmek üzere satın aldığı tütünleri üçüncü kişi olan … ve İnş. Ltd. Şti. veya … isimli kişilere sattığı hususu, kendi kabulleri uyarınca sabit olduğunu, bu bağlamda, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği temel yükümlülük olan “tütünleri yurtiçi piyasaya sürmeme” yükümlülüğüne aykırı davrandığı hususu da tartışma dışı olduğunu, tütünleri üçüncü kişilere satması ile sözleşmeye konu tütünlerin “yurtiçi kullanıma sunulması” durumu oluştuğunu ve fiyat farkı ödenmesini gerektiren hukuksal durumun olduğunu, davacı şirket tarafından, sözleşmeye konu tütünler yurtiçi kullanıma sunulduktan sonra tütünlerin başına ne geldiği, çalınıp çalınmadığı, hırsızlık iddiasının doğru olup olmadığı ve hatta satın alan üçüncü kişiler tarafından ihraç edilip edilmediğinin bu bağlamda herhangi bir öneminin olmadığını, davacı taraf, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca, tütünlerin en yakın liman dışında başka bir limandan ihraç edilmesi halinde, nakliyeden kaynaklanan bütün masrafların ve bütün riskin kendisine ait olduğu hususunu da ihmal etmekte ve sözleşmenin bu hükmünü görmezden geldiğini, her ne kadar, tütünlerin … Ltd. Şti.’ne satışı ile “yurtiçi kullanıma sunma” durumu oluşmuş ve bu yolla sözleşmedeki yükümlülük ihlal edilmiş olsa bile, aksinin kabulü halinde bile davacı taraf, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca da bütün riski üstlenmiş olduğundan, yine 4 ABD Doları/kg fiyat farkı ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, davacı tarafça öne sürülen, sözleşmenin 9. maddesi ile düzenlenen durumun, sadece yurtdışına satılan tütünlerin tekrar ithal edilmesi halinde fiyat farkı ödeneceği, tütünlerin doğrudan yurtiçi piyasaya sürülmesi halinin bu madde kapsamında olmadığı iddiası yerinde olmadığını, 9. madde düzenlemesi şu şekildedir: “Alıcı ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkına sahiptir. Hiçbir şekilde yurt içi kullanıma sunamaz. Tekel’den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/Kg fiyat farkının tekel’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine tekrar ithal edilemez.”Davacı şirket, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesinin dava konusu olayla bir ilgisi bulunmadığını, zira olayda tütünlerin önce yurtdışına çıkarılıp sonradan ithal edilmesinin söz konusu olmadığı iddia ettiğini, bilindiği üzere sözleşme hükümlerinin yorumunda sözleşme ile güdülen gerçek ve ortak amacın dikkate alınması esas olduğunu, sözleşmenin, yurt dışına ihracat yükümlülüğünün düzenlendiği 9. maddesinde, davacıya teslim edilen tütünlerin yurt içi kullanıma sunulmaması, bu tütünlerin yurt dışına satılması amaçlandığını, ticareti teşvik amacıyla davacıya indirimli olarak … satışı yapılmasının sebebi, bu tütünlerin yurt dışına satılabilmesini olduğunu, bu bakımdan taraflar arasındaki sözleşmede izlenen genel amacın, davacıya satılan tütünlerin yurt dışına ihraç edilebilmesi, özel olarak sözleşmenin 9. maddesiyle güdülen amaç ise bu ihracat şartının yerine getirilmemesini müeyyideye bağlamak olduğunu, bu bakımdan, sözleşmenin 9. maddesi kaleme alınırken fiyat farkı ödeme yükümlülüğüne ilişkin kısmın lafzen yalnız, tütünlerin önce yurt dışına ihracatı ve daha sonra yurt içine ithalatı durumunu ifade etmesi, hiçbir şekilde tarafların tütünlerin doğrudan yurt içinde kullanıma sunulması durumunu müeyyideye bağlamama isteğini ifade etmediğini, sözleşme ile izlenen amaç dikkate alındığında, tütünlerin sonradan yurt içine ithalatı fiyat farkı uygulamasına bağlandığına göre, bunların doğrudan yurt içinde kullanıma sunulmasının öncelikle (evleviyetle) bu uygulamaya tabi olması gerektiği anlaşılacağını, bu bakımdan, sözleşmenin 9. maddesine ilişkin yorum yapılırken, tütünlerin doğrudan yurt içinde kullanıma sunulması hâlinin de fiyat farkı uygulamasına tabi kılındığının kabul edilmesi işin niteliği gereği olduğunu, aslen taraflar arasındaki sözleşme bir bütün olarak yorumlandığında anlaşılmaktadır ki, davacıya satılan tütünlerin yurt dışına ihraç edilmesi gerektiği öyle açık bir yükümlülük şeklinde düzenlenmiştir ki, bunun 9. maddede ayrıca ifade edilmesi izahtan vareste görüldüğünü, davacı tarafın davaya konu ettiği 53.339,04 ABD USD’nin 1.348,24 ABD Doları tutarı, davacıya satılan tütünlerin KDV bedeli olduğunu, söz konusu bedel, davaya konu tütünler ihraç edilmediği için müvekkil kurum tarafından ihracat mevzuatı gereğince ödendiğini, dolayısıyla söz konusu tutarın davacı tarafça ödenmesi gerektiği her türlü tartışmanın dışında olduğunu, sunulan nedenlerle haksız ve hukukidayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davalı …’in … Ltd firması ile yaptığı sözleşmeye konu … cinsi emtialar, davacı …Ş. firması tarafından …’de depolandığı ve daha sonra davalı adına Gürcistan … firmasına satıdığı, 11.015,00 Kg … daha hızlı sevk edileceği saiki ile, İstanbul’a gönderildiği ve sonrasında bu tütünler yurt dışına gönderilmesi gerekirken gönderilmediğinden, davalı …Ş konu sözleşmenin 9. Maddesini devreye koyarak davacı yana 53.339,04 USD’nin ödenmesini ihtar ettiği, davacı yan ihtirazi kayıtla bu bedeli ödediği ve huzurdaki davayı ikame ederek ödediği bu bedelin iadesi için alacak davası açtığı görüldü.
Mahkememizin 08/11/2019 tarih 2018/120 Esas 2019/854 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul BAM’a gönderildiği,
İstanbul BAM 13. HD nin 06/04/2022 tarih 2020/408 Esas ve 2022/572 Karar
sayılı ilamı ile; “…Görüldüğü üzere, sözleşme ile davacı tarafa … emtiasının yurtdışına ihraç edilmesi hakkı verilmiş olup, yurtiçine satışı halinde ise 4 ABD Doları/Kg fiyat farkının ödenmesi gerekecektir. Ne var ki davacı ürünlerin taraflarınca yurtiçine satışının söz konusu olmadığını, aksine Gürcistan’da mukim …’ye ihraç kaydı ile satışının yapıldığını, ancak rıza dışı elden çıktığını ileri sürerek bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesi ekinde dava dilekçesinde delil olarak dayanmış olduğu hem dava konusu ihracata ilişkin evrakları, hem de dava konusu ihracatın öncesi ve sonrasında yapılan farklı ihracat işlemlerine ilişkin evrakları sunmuştur. Ne var ki bilirkişi ek raporunda dava konusu ihracata ilişkin evrakların görülmediğinden bahisle inceleme konusu yapılmamıştır. Yine davacı tarafça … emtiasının ellerinden rıza dışı çıktığına dair delil olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… Soruşturma sayılı dosyasına dayanılmış, mahkemece UYAP üzerinden bir sureti celp edilmiş ise de, fiziki dosya içerisine alınmamış, UYAP üzerinden gönderilen evraklar incelendiğinde, özellikle ek olan ifade tutanaklarının sisteme taratılmadığı, incelemeye konu edilebilecek evrak bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, yukarıda sözü edilen ceza soruşturma dosyasının tamamının bir suretinin celp edilerek incelenmesi, mevcut bilirkişi heyetinden veya gerekli görülmesi halinde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden iddia, savunma, dosya kapsamında mevcut ihracat evrakları, ceza soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, davacının davalıdan satın aldığı dava konusu … emtiasının davalının iddia ettiği gibi yurtiçine satışının yapılıp yapılmadığı veya davacının iddia ettiği gibi elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, özellikle ismi geçen C.Sinan Özdemir isimli şahsın ürünün yurtiçi alıcısı mı yoksa Gürcistan’daki alıcının aracısı mı olduğu, buna göre davalının fiyat farkı talebinde haklı olup olmadığı hususlarında denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına….” karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve işbu esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
… CBS nın 2017/… soruşturma dosyası celp edilip incelendiğinde; şikayetçinin … ve İnş.. Ltd Şti, şüphelinin …, suçun güveni kötüye kullanma olduğu, “…Yapılan soruşturma sonucunda şüphelinin savunmasında parasını ödediği şikayete konu mamüllerin kendisine teslim edilmediğini beyan ettiği, olayın şikayet dilekçesinde anlatılış biçimi, şüpheli savunması, şikayetçi şirket yetkilis ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre şikayetçi şirket tarafından bahse konu malların şüpheliye teslim edilmiş olması halinde dahi şikayetçinin malların parasının tamamını şüpheliden almış olduğu, malların iç piyasaya sürülmüş olmasının ayrıca suç teşkil etmediği, şikayetçi şirket yetkilisinin alınan beyanına göre satılan mamüllerin iç piyasaya satılması nedeniyle Tekel tarafından kg başına 4 USD iç piyasa satış bedeli farkının talep edildiği ve bu bedelin şikayetçi tarafından ödendiği, bu ödeme nedeniyle oluşan zararın giderilmesinin ise hukuk yargılamasına konu olabileceği, olayda şikayetçiye karşı güveni kötüye kullanma suçunun veya başka bir suçun unsurlarının bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu anlaşıldığından, Şikayete konu eylem nedeniyle şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına…” karar verildiği, Kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karara karşı davacı … A.Ş ile ile … … Ltd. Şti. tarafından itiraz edildiği, itiraz sonucunda da itirazın reddine … 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 23.09.2020 tarihinde kesin olarak red kararı verildiği, böylece, Kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın kesin olması nedeniyle davacı tarafından Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden kanun yararına bozma talebi ile bozma talep edilmiş olup ilgili başvuru 27.01.2021 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından Adalet bakanlığına soruşturma dosyası ile gönderilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, 27/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; a) Davacı temlik alan … A.Ş ile davalı … AŞ aracında ihraç kayıtlı … alım satım işlemi yapıldığı, b) Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. ve 9. maddelerinin ihraç kayıtlı satılan ürünün iç piyasa da satılması halinde sorumluluğun alıcı da yani davacı tarafta olduğunun kararlaştırıldığı, c) Davacının … ihraç işlemlerini kendi ticari kararı ile gerçekleştirdiğini, bu ihraç işlemi sırasında amacının davalıdan satın aldığı tütünleri ihraç etmek olduğu anlaşılmakla birlikte, ihraç işlemleri sırasında davacının kontrolü dışında tütünlerin ihracının gerçekleşmediği anlaşılmakla birlikte, davacının sözleşmesel taahhüdü ve davalının ihraç işleminin gerçekleşmemesindeki hukuki konumu da dikkate alındığında, davacının davalıya sözleşme gereği ödemek zorunda kaldığı 53.339,04 USD’nin iadesi konusunda davalının sorumlu olduğuna yönelik belge ve bilginin bulunmadığı gibi sözleşme gereğince de davalıya olan taahhüdünü gerçekleştiremediği tespit ve rapor edilmiştir.Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, davacı ve davalı şirketin belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davalı …’in … Ltd firması ile yaptığı sözleşmeye konu … cinsi emtialar, davacı …Ş. firması tarafından …’de depolandığı ve daha sonra davalı adına Gürcistan … firmasına satıdığı, 11.015,00 Kg … daha hızlı sevk edileceği saiki ile, İstanbul’a gönderildiği ve sonrasında bu tütünler yurt dışına gönderilmesi gerekirken gönderilmediğinden, davalı …Ş konu sözleşmenin 9. Maddesini devreye koyarak davacı yana 53.339,04 USD’nin ödenmesini ihtar ettiği, davacı yan ihtirazi kayıtla bu bedeli ödediği ve huzurdaki davayı ikame ederek ödediği bu bedelin iadesi için alacak davasını açtığı, uyuşmazlığın esasına bakıldığında asıl meselenin; … cinsi emtianın yurt dışına çıkarılmamış olmasından kaynaklı uyuşmazlık olduğu, sözleşme konusu da dikkate alındığında aslen konu eşyaya ne olduğunun hiç bir öneminin de olmadığı, asıl meselenin ihracatın gerçekleşmemiş olduğu, konu emtia-…’lerin ihracatının yapılmadığı konusunda bir çekişmenin olmadığı, tütünlerin Yurt içi Kg satış fiyatı 4,68 USD, yurt dışı Kg satış fiyatının ise 0,68 USD olduğu, …’lerin ihracat kaydı ile 0,68 USD tutar ile satış yapıldığında (11.015×0,68) 7.490,20 USD kıymetinde olduğu, …’lerin yurt dışına çıkarılmamış olduğundan, yurt içi satış fiyatına göre,(11.015×4,68=51.550,20+%18= 9.279,04)= 60.829,24 USD kıymetinde olduğu, Yurt içi piyasaya sürüldüğü sabit olan tütünlerin KDV dahil satış fiyatının 60.829,24 USD olduğu, ihraç kaydı ile KDV siz kesilen faturanın 7.490,20 USD olduğu buna göre 60.829,24 – 7.490,20 =53.339,04 USD Ek fatura tanzim edilmiş olduğu,
Uyuşmazlığın dayandığı temel mesele, …’lerin yurt dışına çıkarılmamış oluşu ile devreye konulan sözleşmenin 9. maddesi hükmü olduğu, ilgi madde hükmü incelendiğinde; Madde 9- ALICI ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkına sahiptir. Hiç bir şekilde Yurt içi kullanıma sunamaz. TEKEL den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/kg fiyat farkının TEKEL’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine ithal edilemez. Sözleşmenin ve aynı zamanda uyuşmazlığa konu tutarın hesaplanmasına konu 9.madde hükmünde ifade olunan, “TEKEL den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/kg fiyat farkının TEKEL’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine ithal edilemez” lafzına bakıldığında yurt dışı edilen tütünlerin Gümrük Kanunu hükmü ile Geri Gelen Eşya kapsamında yeniden Ülkemize getirilmesinin ön koşulunun birim Kg x 4 USD ödenmesi olduğu açıktır. Başka bir ifade ile taraflar konu … emtiasının ülke içerinde satışa konu olması halinde Kg 0,68 değil 4,68 olacağını bilmektedir.
Uyuşmazlığın esasına mesnet …’lerin kaybolması, çalınması veya ihracat dışında başka bir duruma maruz kalmasının hiç bir öneminin olmadığı, … emtiasının yurt dışına çıkmamış olduğu sabit göründüğünden, davalı yanın sözleşmenin 9.madde hükmü ile hareketle 53.339,04 USD tutarlı fatura düzenleyerek tahsil etmesinin yerinde olduğu, sözleşmeye uygun olduğu, davacı yanın madde hükmüne binaen itirazı kayıtla ödemiş olduğu bedelin iadesi talebinin, sözleşmenin 9. madde hükmüne aykırı olduğu, … CBS nın 2017/… soruşturma dosyası celp edilip incelendiğinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karara karşı davacı … A.Ş ile ile … … Ltd. Şti. tarafından itiraz edildiği, itiraz sonucunda da itirazın reddine … 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 23.09.2020 tarihinde kesin olarak red kararı verildiği, böylece, Kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar kesinleştiği, Davalı …Ş ilgili tütünlerin (emtianın) satışını yapan kurum olduğu, davacı ise … A.Ş ise, …’den tütünleri (… LTD den temlik alarak) tedarik ettiği, davacı … A.Ş (… LTD den temlik almak suretiyle ile davalı ile yapılan sözleşmenin cüz’i halefi olduğu, yani sözleşmede alıcı konumunda olduğu, Davacı temlik alan … A.Ş ile davalı … AŞ aracında ihraç kayıtlı … alım satım işlemi yapıldığı, Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. ve 9. maddelerinin ihraç kayıtlı satılan ürünün iç piyasa da satılması halinde sorumluluğun alıcı da yani davacı tarafta olduğunun kararlaştırıldığı, Davacının … ihraç işlemlerini kendi ticari kararı ile gerçekleştirdiğini, bu ihraç işlemi sırasında amacının davalıdan satın aldığı tütünleri ihraç etmek olduğu anlaşılmakla birlikte, ihraç işlemleri sırasında davacının kontrolü dışında tütünlerin ihracının gerçekleşmediği anlaşılmakla birlikte, davacının sözleşmesel taahhüdü ve davalının ihraç işleminin gerçekleşmemesindeki hukuki konumu da dikkate alındığında, davacının davalıya sözleşme gereği ödemek zorunda kaldığı 53.339,04 USD’nin iadesi konusunda davalının sorumlu olduğuna yönelik belge ve bilginin bulunmadığı gibi sözleşme gereğince de davalıya olan taahhüdünü gerçekleştiremediği hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 179,90 -TL harcın başlangıçta peşin alınan 3.430,81 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.250,91 -TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 31.125,46 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen taraflara/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 05/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır