Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/719 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/266 Esas
KARAR NO :2023/719

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/04/2022
KARAR TARİHİ:27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 23.09.2019 tarihinden istifa ederek ayrıldığı 31.12.2021 tarihine kadar müvekkili şirkette satış yöneticisi olarak çalıştığını, davalının müvekkili şirkette son aldığı brüt maaşının 15.963,75 TL olduğunu, müvekkili şirkette çalıştığı pozisyonu gereğince gerek işveren tarafından kendisine verilen gerekse görevi sırasında öğrendiği birçok ticari sır ve gizli bilgelere vakıf çalıştığını, hatta büyük bir gizlilik içerisinde yürütülen hatta o proje dışında kimsenin bilmediği, son derece yüksek maliyetli olan bir takım proje bilgilerini öğrenebilecek bir pozisyonda olarak görev aldığını, bu kapsamda da davalının müvekkili şirket ile Rekabet Yasağı Taahhütnamesi imzaladığını, bu sözleşme ile hem çalıştığı süre hem de iş sözleşmesi sona erdikten sonra gizliliği ihlal etmemeyi ve de işvereni ile rekabet etmemeyi, iş sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağı taahhütnamesinin 1.2.maddesi gereğince hangi şirketlerde hangi sürelerde hangi bölgelerde çalışmayacağını taahhüt ettiğini, davalı beyaz yaka çalışan olduğundan müvekkili şirketle imzalamış olduğu Rekabet Yasağı Taahhütnamesinin hüküm ve sonuçlarını anlayabilecek durumda olduğunun da aşikar olduğunu, davalının iş sözleşmesi ve de Rekabet Yasağı sözleşmesi uyarınca çalıştığı sırada ve de iş sözleşmesi sona erdikten sonra dahi işveren tarafından kendisine verilen ya da kendiliğinden öğrendiği, tüm formül, üretim bilgileri, ticari, mali ve teknik belge ve bilgileri ya da çeşitli alanlarda kullanılan işverene özgü metotları, çalışma biçimine, müşteri çevrelerine, iş hacmine, hazırlanmış veya hazırlanmakta olan projeler dahil ve bunlarla sınırlı olamamak üzere işverenin hiç bir belge ve/veya belgesini, ticari sırrını açıklamayacağını, bu bilgi ve belgeleri hiç bir şekilde özel faaliyetleri veya üçüncü kişiler için, kurum ve kuruluşların yararına kullanmayacağını ve kullandırmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin poliüretan sistemleri tasarım, üretim ile satış ve pazarlanması konusunda faaliyet göstermekte olup bu konuda da dünyanın bir çok ülkesine ihracat gerçekleştirdiğini, davalının çalıştığı pozisyon itibariyle gerek işveren tarafından kendisine verilen gerekse kendiliğinden öğrendiği bunlarla sınırlı olmamak üzere müşteri portföy, cari hesap raporlarından ürün planlamaya kalite kontrol kartlarından stok hareket raporlarına müşteri bilgilerinden tüm ihracat rakamlarına kadar birçok gizli nitelikteki bilgiye, ticari sırlara haiz olarak çalıştığını, keza büyük bir gizlilik içerisinde yürütülen son derece yüksek maliyetli olan bu nedenle o projede çalışanlar dışında kimsenin bilmediği bir takım proje bilgilerini dahi öğrenecek bir pozisyonda çalıştığını, davalının müvekkili şirkete ait ticari sırlara haiz bir şekilde çalışmasının nedenlerinden birinin de müvekkili şirketin kendisine ve de sadakatine güvenmesi olduğunu, davalının iş sözleşmesi sona erdikten sonra müvekkili şirketin bu güvenini sarstığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek müvekkili şirketten ayrıldıktan hemen sonra … San.ve Tic.A.Ş firmasında çalışmaya başladığı duyumu alındığını, halbu ki davalının müvekkili şirket ile imzaladığı Rekabet Yasağı Taahhütnamesinin 1.2.maddesinde “İş bu taahhütname konusu rekabet yasağına ilişkin bölge … Coğrafi sınırları ile sınırlandırılmıştır. Firma bazında ise, rekabet yasağına ilişkin bölge içinde bulunan, tahdidi olmamak kaydı ile … San ve Tic. Ltd. Şti, … … Tic. A.Ş, … San ve Tic. A.Ş., … A.Ş., …Tic. Ltd. Şti, … ve Tic. A.Ş., … ve Tic. A.Ş., …, … İç ve Dış Tic. Ltd. Şti, … San ve Tic. A.Ş., … San ve Tic A.Ş ile bu firmaların devamı niteliğindeki firmalar, bu firmalar tarafından kontrol edilen, yönetilen kısmen veya tamamen hisselerine sahip olunan firmalar ile adı geçen firmalar ile birlikte/işbirliği içinde bulunan firmalar, dağıtıcılar,satıcılar ve işveren ile aramızdaki hizmet ilişkisinin sona erdiği tarih itibari ile işverenin faaliyet alanında faaliyet gösteren sair şirket/kurulu ve kurumlardır” olarak belirlendiğini, davalının bu maddeye uygun davranarak bu şirketler ve/veya bu şirketlerle bağlantılı olan herhangi bir şirket veya kurumda çalışmayacağını, buna uygmaması halinde de cezai şart ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak bu yükümlülüğe aykırı davrandığını, sır saklama ve de rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranan davalının müvekkili şirkete cezai şart ödeme yükümlülüğü bulunduğunu belirterek, maddi-manevi tazminat talebi dahil fazlaya ilişkin talep ve dava hakları da saklı tutulmak kaydı ile Rekabet Yasağı Taahhütnamesi uyarınca 191.565,00 TL cezai şart bedelinin işleyecek aylık %1 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,davalının ihlal niteliğindeki davranışlarının sona erdirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dosyaya sunulan tarihsiz istifa dilekçesi 17 Ağustos 2021, Salı günü davacı şirkete verildiğini ve davacı şirket tarafından aynı gün işleme konulmadığından hukuken geçersiz olduğunu, iş sözleşmesinin, davacı işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek suretiyle haksız, usulsüz ve geçersiz bir şekilde feshedildiğini, müvekkil işçi, davacı şirket nezdinde 23 Eylül 2019 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasında Satış Yöneticisi olarak görev yaptığını, müvekkilinin işten ayrılma şeklinin istifa olduğu iddia edildiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesi davalı şirket tarafından 31 Aralık 2021 tarihinde haksız, usulsüz ve geçersiz olarak feshedildiğini, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan tarihsiz istifa dilekçesi ile iş ilişkisinin sona ermediğini, dosyaya sunulan tarihsiz istifa dilekçesinin hiçbir zaman işleme konulmadığını ve yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin 2021 yılında sorumluluğu altında bulunan … San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. unvanlı firmaya müşteri memnuniyetini gözeterek yöneticilerinin onayı halinde bedelsiz malzeme verilebileceğini belirttiğini, söz konusu firma yetkilisinin ise müvekkilinin yöneticileriyle görüşmesine imkan dahi olmadan davacı şirketi aradığını, müvekkilinin yöneticilerinin onayı halinde bedelsiz malzeme verilebileceğine dair beyanının teyit edilmesini talep ettiğini, bu durumun davacı şirkete farklı lanse edilmesi üzerine davacı şirkette CEO olarak görev yapan … isimli kişi müvekkilini 16 Ağustos 2021, Pazartesi günü davalı şirketin Gebze’deki fabrikasına çağırdığını, müvekkili ile Gebze’deki fabrikada gerçekleştirilen toplantıda, müvekkiline “Bu şartlar altında seninle çalışamayız. …’a tüm devirleri yap ve Cuma günü ayrıl şirketten” denildiğini, müvekkilinin müşteri memnuniyetini amaçladığını, yanlış değerlendirme yapıldığını bu şekilde işten çıkarılmanın adaletsiz ve haksız bir uygulama olacağını, kendisine bu konuda bir uyarı verilebileceğini, daha dikkatli şekilde işine devam etmek istediğini beyan ettiğini, müvekkilinin çare olarak adaletsiz ve haksız uygulamayı engellemek amacıyla yaşananları davacı şirketin sahibine (Yuda Leon MİZRAHİ) bildirmek zorunda kaldığını, davacı şirketin üst yönetiminin konuyu bir kez daha değerlendirdiğini, müvekkilinin bir sonraki gün Levent’teki şirket merkezine gelmesinin istendiğini, davacı şirket merkezinde 17 Ağustos 2021, Salı günü CEO … ve Grup Satış Yöneticisi … ile gerçekleştirilen toplantıda müvekkilinhin tarihsiz istifa dilekçesi vermesi halinde kendisiyle çalışmaya devam edileceği, kendisine yazılı ihtar verileceği ve çalışmalarının takip edileceği bildirildiğini, müvekkilinin de çalışma arzusunda olduğunu beyan etmiş ve tarihsiz istifa dilekçesini vermeyi kabul ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin 17 Ağustos 2021 Salı günü davacı şirket merkezinde İnsan Kaynakları Yetkilisi …’ün kontrolü ve gözetimi altında davacı şirket avukatlarının hazırladıkları ve dikte edilen istifa dilekçesini yazarak tarihsiz olarak vermek zorunda kaldığını, müvekkilini tarihsiz olarak dikte ettirilen istifa dilekçesinin davalı şirket tarafından işleme konulmadığını, istifa dilekçesine konu olaya ilişkin olarak 17 Ağustos 2021 tarihli yazılı ihtar tebliğ edildiğini, bu şekilde iş ilişkisinin sorunsuz bir biçimde devam ettiğini, müvekkilinin ihtardan sonra iş ilişkisini sorunsuz bir biçimde devam ettiğini, müvekkilinin yazılı ihtardan sonra iş ilişkisini ihlal eder hiçbir işlem, eylem ve davranışı olmamasına rağmen yaklaşık 4,5 ay sonra iş sözleşmesinin haksız, usulüz ve geçersiz şekilde feshedildiğini, haksız, usulsüz ve geçersiz bir şekilde davacı şirket tarafından feshedilen müvekkilinin 31 Ocak 2021, Cuma itibariyle işten çıkışı yapıldığını, müvekkilinin 2 yıl 3 ay 8 günlük hizmeti sebebiyle hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatına karşılık brüt 56.089,33.-TL/net 36.032,70.-TL tutarında ödeme yapıldığını, istifa gösterilmesi halinde kıdem ve ihbar tazminatının resmi bordroda ek ödeme olarak gösterilmesinin herkesin bildiği bir durum olduğunu, aksi halde davacı şirketin ödemeyi neye istinaden yaptığını ortaya koyması zorunlu olduğunu, gerçekten de gerek 31 Aralık 2021 tarihi ibraname gerekse 2021 Aralık maaş bordrosu incelendiğinde, müvekkiline Aralık ayı ücreti, yıllık izin ücreti, prim alacağı dışında ek ödeme adı altında kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğinin sabit olduğunu, davacı şirketin iş sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatı ödemek suretiyle haksız, usulsüz ve geçersiz bir şekilde feshetmesi sebebiyle Borçlar Kanunu 447.maddesi gereği rekabet yasağının sona erdiğini, müvekkilinin davacı şirketten ayrıldıktan 1 ay sonra 1 Şubat 2022 tarihinde … San.ve Tic.A.Ş ünvanlı dava dışı şirkette işe başladığını, davacı şirketin … kodunun 46.76.04-Birincil formdaki plastik ve kauçuk toptan ticareti, dava dışı şirketin … kodunun 20.16.05-Birincil formdaki diğer amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar, politerpenler, polisülfürler, selüloz ve kimyasal türevleri ile diğer petrol reçineleri imalatı olduğunu, faaliyet alanlarının aynı olmadığını, müvekkilinin satış yöneticisi olarak başka bir şirkette işe başlamasının davacı şirket açısından önemli bir zarara sebep olacağını ispatlamak zorunda olduğunu, davacı şirketin üstlendiği karşı edim bulunmadığından tek taraflı cezai şartın geçersiz olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davanın; Davalının davacı şirkette 2019 – 2021 yılları arasında satış yöneticisi olarak çalıştığı taraflar arasında rekabet yasağı taahhütnamesi uyarınca cezai şart alacağı talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … 16/12/2022 tarihli celsedeki beyanında; “2014 yılından itibaren davacı firmada çalışmaktayım 2014-2019 yılları arası satış yöneticisi, 2019 yılından itibaren grup satış yöneticisi olarak çalışmaktayım, davalı … 1,5 yıl süresi zarfında davacı firmada satış yöneticisi olarak çalıştı. Davacı firma kimyasal ham madde üzerine çalışan bir firmadır, davacı firma piyasadaki ayakkabı ve terlik firmalarına ham madde tedariki davacı firma yapmaktadır, … bey davacı firmanın çalışmaya dahil olduktan sonra bazı müşteriler tarafından bazı şikayetler geldi. Şikayetlerin sebebi tutamayacağı sözleri söylemiş, bizim onayımızı almadan kendisinin müşterimize bedelsiz ürün gönderimi yapacağı ve bunu yapmadığı içinde firmaya şikayet konusunda mail geldi, bu durum yönetime aksedildi önce kendisini çıkarma aldı, … beyin yoğun ısrarı sebebiyle yönetim kendisine tekrardan bir şans verdi, bizzat … beyle tekrar görüştüm başka bir olayın olup olmadığını sordum kendisi olmadığını söyledi, kontrol amaçlı müşterileri ikili ziyaretlerde bulundum, farklı firmalarda da benzer şeylerin olduklarını söylediler hatta Konya da bir müşterinizin beyanına istinaden kestiğimiz bir vade farkına istinaden … bey farklı bir müşteriye malzeme siparişi sisteme girip farklı bir müşteriye giriş yapmıştır vade farkından dolayı bizi zor durumda bırakmıştır, ayrıca başka müşterimizin malını gene başka bir müşterimize bizim bilgimiz dışında göndermiştir piyasada güvenimizi sarsmıştır benzer bir olay İstanbul da da gerçekleşmiş olup … beyin istifasından sonra diğer müşterilerin zararlarını tanzim ettik.
Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa sorulan soruya; söz konusu ham madde poliüretandır, davalı … davacı firmadan çalışmadan önce bir ilaç firmada çalıştığını hatırlıyorum ancak firmanın adını hatırlamıyorum, şirketimizin ayakkabı grubuna ait tüm müşteri çevresini iç piyasa olarak bilmektedir dedi
Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa sorulan soruya; tarihleri tam olarak hatırlayamıyorum ancak … beyin ilk işe dönme isteği istifasından yaklaşık 6 önceydi. En son istifa dilekçesinin verildiğinde ben … beyin yanındaydım ancak ne zaman yazıldığını bilmiyorum, bu olaylar ilk patlak verdiğinde davacı şirket tarafından ihtarı insan kaynakları tarafından bana verilmesi üzerine … beye ben imzalattım. İşten çıkartılırken ihbar kıdem tazminatı davacı şirket tarafından verilmemiştir, tanıklık ücreti talebim yoktur, ayrıca biz bunu işten çıkarma olarak görmüyoruz çünkü tekrardan … beyin ısrarı üzerine işe girmeye çalışmıştır. Bu olaylar ilk patlak verdiğinde şirket bana … beyin çıkışının verilmesini, işten atılmasını devam eden süreçte de … beyin ihtarı alarak çalışmasına karar verildi, istifa dilekçesini verilmesini davacı şirket benden istemedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 10/02/2023 tarihli celsedeki beyanında;” ben … ..A.Ş.’nde usta başı olarak çalışmaktayım, davalı …’ı davacı şirketin satış temsilcisi olarak tanımaktayım, tarihi hatırlayamadığım bir dönemde … bey bize yanlış bir ürün getirmiştir, onun yerine bize bedelsiz bir ürün verecekti ancak kendisi bize bunu vermedi / teslim etmedi, bu işlemler yapılırken herhangi bir yazılı evrak imzalamadık, söz üzerine anlaştık,
Davalı vekilinin sorusu üzerine : bu olayın hangi tarihte olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum, sanırım pandemi dönemi idi ancak yılını veremiyorum malesef, ben davalıyı yaklaşık 1.5 – 2 yıl önce gördüm en son, bu tarihten sonra görmedim, daha sonra da çalıştığım şirkete de gelmedi , tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İddia, savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesine ilişkin dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler 19/07/2023 tarihli raporlarında; cezai şart talebinin sözleşme ve yasadaki talep edilebilirlik şartlarını taşımadığı sonucuna varılmakla beraber, mahkemece davacının tazminat talep edebileceği yönde karar verilmesi halinde de; tazminat tutarının aylık brüt ücret, 15.963,75 TLX 12 ay = 191.565,00 TL olarak hesap edildiğini, davacının 191.565,00-TL alacağına dava tarihinden itibaren aylık %1 faiz uygulanması gerekeceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Davalının davacı şirkette 2019 – 2021 yılları arasında satış yöneticisi olarak çalıştığı taraflar arasında rekabet yasağı taahhütnamesi uyarınca cezai şart alacağı talebinden ibaret olduğu,
SGK kayıtlarına göre davalı davacı firmada 23.9.2019-31.12.2021 arası çalışmış olup çıkış gerekçesi 3 (istifa) olduğu, çıktıktan sonra kısa bir süre …. San. Ve Tic. A.Ş. de çalışıp, 1.2.2022 tarihinde … San. Ve Tic. A.Ş. ye girdiği, davacı firmada aldığı son ücret SGK kayıtlarına göre 15.963,75 TL olduğu,
Taraflar arasında 23/09/2019 tarihli 2 ay deneme süreli (belirsiz süreli iş sözleşmesi) akdedildiği, ünvan satış sözleşmesi olduğu, sözleşmenin 5.maddesinin rekabet yasağı hükümleri içerdiği taraflar arasında 23.9.2019 tarihinde imzalanmış bulunan Rekabet Yasağı Taahhütnamesi bulunduğu, Taahhütnamenin 1. Maddesine göre çalışan istifa halinde 1 yıl süre ile Marmara bölgesinde işverenin faaliyet alanına giren işyerlerinde çalışmayacağını vb taahhüt etmiştir. Çalışılmayacak firmaların isimleri belgede belirtilmiş olup, davalının SGK kayıtlarına göre işten çıktıktan sonra anılan 2 firmada çalıştığı, Taahhütnamenin 2. Maddesine göre aykırı durumda son aylık brüt ücretin 12 katı tutarında cezai şart vd. Ödeneceği, sözleşme işveren tarafından haksız olarak feshedilirse anılan sınırlamalar – geçerli sayılmayacaktır.
SGK kayıtlarında ilişkinin sona ermesi (istifa) gerekçesine dayandırılmaktadır. Dosyaya davacı tarafından sunulan istifa dilekçesinde tarih bulunmadığı görülmektedir. Kural olarak tarih içermeyen istifalar geçerli değildir. Bu durumda istifa geçerli sayılmayınca sözleşmenin işveren tarafından sona erdirildiği sonucuna varıldığı cezai şart talebinin sözleşme ve yasadaki talep edilebilirlik şartlarını taşımadığı sonucuna varılmakla denetlemeye ve hükme elverişli bilirkişi raporuna göre davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 3.271,46-TL harçtan mahsubu ile fazla 3.001,61-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 30.650,40-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde davacının / davalının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır