Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/162 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2023/162

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası kapsamında davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yasal süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibe ve borca yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin … 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile takip talebinde bulunduğunu, davalının 15/11/2020 tarihli borca itiraz dilekçesi sunduğunu, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya kapsamında davalıya ait 2013-2014-2015-2016 yıllarına ilişkin ticari kayıtların incelendiğini, bu kapsamda tüm fatura ve ödemelerin irdelendiğini, davalının 304.650,00 TL müvekkil alacağını teminat blokesi olarak tuttuğunun saptandığı, sözü edilen dosyadan davalının nakit teminat tutması için hiç bir yasal dayanağının bulunmadığının ortaya çıktığını, bu hali ile ihtiyati haciz kararı için asgari olan şartların tümünün gerçekleştiğinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davanın kabulüne, davalının icra takibini yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesinde alacak talebine ilişkin gerekli açıklamalar yer almamakta, hangi sözleşme bakımından ne miktarda talepte bulunduğunun anlaşılamadığı, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilen dosyada da aynı yönde itirazları bulunmasına rağmen yeterli ve gerekli açıklamalara dilekçesinde yer vermeyen davacının, bu aşamadan sonra sunacağı açıklamaların ve delillerin iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında yargılama konusu edilmemesini, hukuki dayanaktan yoksun tüm iddialarının reddini talep ettikleri, davacının dava dilekçesinde alacağı olduğunu iddia ettiği ve buna dayandırdığı tek hususun 01.01.2013-31.12.2016 tarihleri arasında …, …, … illerinde ifa edilen hizmet alım sözleşmeleri kapsamındaki cari hesap alacağı olduğu, söz konusu hizmet alım sözleşmeleri yönünden müvekkili şirketin borçlu olmadığı, davacının alacak talebi yönünden gerekli açıklamaları yapmadığı, dava dilekçesinden davacının hangi sözleşme için ne kadar bedel talep ettiğinin anlaşılamadığı, taraflar arasındaki 30.04.2013 tarihli Sayaç Okuma ve Bildirim/Fatura Tebliğ Hizmet Alımı Sözleşmesi m. 12.3.1. uyarınca;
“Taahhüdün sözleşme ve ekte bulunan hükümlere uygun olarak yerine getirildiği, yüklenicinin bu işten dolayı Şirkete herhangi bir borcu olmadığı tespit edildikten ve Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişiksiz belgesinin getirildiği tespit edildikten sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların, alınan mal veya yapılan iş için bir garanti süresi görülmesi halinde yarısı, garanti süresi dolduktan sonra kalanı, garanti süresi öngörülmeyen hallerde ise tamamı işin bitiminden bir yıl sonra yükleniciye iade edilir.” şeklinde düzenlendiği, buna göre teminat iadesi, cari hesap alacağı veya başka bir nam altında alacak iddiasında bulunabilmesi ancak davacının işi sözleşme ve eklerine uygun bir şekilde tam olarak ifa etmesi ve müvekkili şirkete karşı hiçbir borcu olmadığının belirlenmesi halinde mümkün olabileceği, ancak somut olayda davacının alacak iddiasını temellendiremediği, davacının, kesin hak ediş çalışmalarının tamamlandığını, hizmet bedellerinin eksik ödendiğini kanıtlaması gerektiği, basiretli bir tacir olan ve müvekkili şirket ile akdettiği sözleşmelerle bağlı olan davacının, kendi edimini yerine getirmeksizin icra takibine girişmesi hukuka ve ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının asıl alacak iddiası gibi faiz yönünden talepleri de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, bu sebeplerle davalı şirketin davacıya borcu bulunmadığından davacının haksız, dayanaksız ve kötüniyetli davasının reddine, davacının alacak iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla faiz yönünden taleplerinin de reddine, davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında cari hesap alacağına ilişkin … 11. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülen davanın mahkememiz iş bu dosyasına konu olan aynı takibe ilişkin olduğu ve uyuşmazlık kapsamında davacı ve davalı tarafın defterlerinin incelendiği ancak usule ilişkin karar verildiği görülmekle; anılan Mahkemece her iki tarafın da defterleri aynı uyuşmazlık kapsamında incenediğinden, Mahkememizin 25/01/2023 tarihli celse ara kararı ile davacı ve davalı tarafın yeniden bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
…12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan Mali Müşavir bilirkişinin 17/12/2020 tarihli talimat raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve dayanağı belgelerinin incelendiği, davalı şirketle herhangi bir borç-alacak bakiye bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında alınan Mali Müşavir bilirkişinin 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter ve dayanağı belgelerinin incelendiği, davalı defterlerinin davalı lehine delil teşkil ettiği, takiple talep edilen tutar bakımından alacak kalmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan raporlar da dikkate alınarak tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Talimatla incelenen davacı defterlerine göre 31/12/2016 tarihli 169 nolu kapanış maddesine göre davalı şirketle herhangi bir alacak/borç bakiyesi bulunmadığı, takibe konu edilen tutarın 30/06/2016 tarihi itibariyle davacının 2016 yılı yevmiye defterinin 90. yevmiye maddesinde bakiye tüm alacağını bankacılık sistemi üzerinden tahsil edildiğine dair kaydının bulunduğu ve davacının bu kaydı nedeniyle davalı şirket aleyhine başlattığı takibin dayanağının kalmadığı belirlendiğinden ve davalının incelenen defterlerine göre de takiple talep edilen tutar kadar davacının alacağı kalmadığı belirlendiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İtirazın iptâli davalarında davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğunun açıkça kanıtlanması gerekmekte olup, davacının incelenen defterlerine göre takibe konu edilen tutarın 30/06/2016 tarihi itibariyle davacının 2016 yılı yevmiye defterinin …. yevmiye maddesinde bakiye tüm alacağını bankacılık sistemi üzerinden tahsil edildiğine dair kaydının bulunması ve ve 31/12/2016 tarihli … nolu kapanış maddesine göre davalı şirketle herhangi bir alacak/borç bakiyesi bulunmadığı tespitleri karşısında davacının kendi defterlerine göre 30/06/2016 ve 31/12/2016 tarihleri arasında davalıdan alacağı bulunmadığı belirli olmasına rağmen 27/11/2018 tarihinde takip başlatmasında kötü niyetli olduğu açıkça ortaya konmuş olduğundan davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla takiple talep edilen 92.011,28-TL’nin %20’si oranında 18.402,26-TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alacağın %20’si oranında 18.402,26-TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 1.111,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 931,37-TL harcın kara kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.721,80-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”