Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2022/907 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/25 Esas
KARAR NO : 2022/907
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin hissedarı bulunduğu … A.Ş. 1943 yılında kurulmuş bir aile şirketi olduğunu, davalı …nin şirketin yönetim kurulu başkanı, diğer davalı …nin ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, davacı ve davalıların 2007 yılında kısmi bölünmesi suretiyle kurulan … A.Ş.’nin ortakları olduğunu, ilgili şirketim tüm malvarlığı daha önce … ..A.Ş.’ne ait olup bölünme sırasında ayni sermaye olarak konulan Muğla Bodrum … sit alanında bulunan 134.000 m2 araziden ibaret olduğunu, bölünme aşamasında Mahkeme aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda … A.Ş.’ne ayni sermaye olarak konulan söz konusu arazinin değerinin 67.197,00-TL olarak tespit edildiğini, … A.Ş.açısından hiçbir ekonomik gerekçe bulunmazken davalılar … A.Ş.’de sahip oldukları hisseleri, hiçbir değerleme rapora almaksızın keyfi olarak belirledikleri fahiş bir bedel üzerinden … A.Ş.’ne devretmek suretiyle kendilerini … A.Ş.’den her biri 57.104.634,83-TL olmak üzere toplamda 114.209.269,67-TL alacaklı duruma getirdiklerini, akabinde davalıların 02/12/2019 tarihinde Pay ve Taşınmaz Devirlerine ilişkin çerçeve sözleşmesi başlıklı bir sözleşme yaptıklarını ve bu sözleşme ile 57.104.634,83-TL karşılığında … Tumanbey …’nin … A.Ş.’de sahip olduğu ortaklık hisseleri …’ye devredildiğini, devir nedeni ile … …ye 57.104.634,83-TL borçlanan … …’nin borcu … A.Ş.’den olan aynı tutardaki alacağının … …’ye temliki suretiyle kapatıldığını, bu şekilde … … hiç para ödemeksizin … …nin … A.Ş.’deki hisselerine sahip olmak suretiyle hakim hissedar konumuna gelirken diğer davalı … de şirketten 114.209.269,67-TL alacaklı duruma geldiğini, şirkete önemli miktarda faiz ve kur farkı geliri sağlayan tüm nakit mevcutları … …ye aktarılarak, şirketi borçlu, … …yi alacaklı gösteren bir yıl vadeli borç senedi keşide edilerek, şirketin İstanbul … ve Muğla …’da bulunan değerli gayrimenkulleri … …’ye devredilerek şirketin Muğla …’da faaliyet göstermekte olan bünyesinde çok değerli arazileri, tarımsal ve turistik tesisleri bulunan … ve Ticaret A.Ş.’deki iştirak hisselerinin tamamı … …’ye devredilerek kapatıldığını, yönetim kkurulu dışında kalan hissedarların hissedarlıktan kaynaklanan meşru hak ve menfaatlerine zarar verdiği tartışmasız olan bu usulsüz işlemler kendilerine haksız ve menfaat temin etmek amacıyla şirketi yöneten davalılar tarafından kasıtlı olarak yapıldığını, bu işlemlerin neticesinde şirket tüm nakit varlıklarını kaybetmek, yüklü miktarda kredi borcu altına girmek ve değerli gayrimenkulleri ile iştirak hisselerini elden çıkarmak suretiyle çok ciddi zararlara uğratıldığını, açıklanan işbu sebeplerle davalıların kişisel menfaatlerini önceleyen, yönetim kurulu dışında kalan davacı ve diğer hissedarların kar payı alma hakkını ortadan kaldırma ve tasfiye paylarını azaltma amacına yönelik haksız fiilleri neticesinde meydana gelen gayrimenkullerin piyasa rayiçlerinin çok altında bedellerle devirlerinden doğan zararların şimdilik 100.000-TL, şirketin kasasının boşaltılması nedeni faiz ve kur farkı gelirlerinin kaybından doğan zararların şimdilik 50.000-TL, kredi borcu nedeni ile yüklenilen faiz giderlerinden kaynaklanan zararların şimdililik 50.000-TL, ortaya çıkış tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen HMK 107 ‘ye göre değer belirlendikten sonra arttırılmak suretiyle belirlenecek zararın şimdilik toplam 200.000-TL’lik kısmının davalılardan birlikte ve zincirleme alınarak … A.Ş.’ne iade edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; usule yönelik olarak öncelikle davacı belirsiz alacak davası açma hakkını açıkça dürüstlük kuralına aykırı şekilde kullandığını, ayrıca davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise …’in pay sahipleri yapısı uzun yıllar boyunca davacının da babası olan … … ile davacının kardeşleri ve işbu davanın davalıları … ve … …’den oluştuğunu, nitekim 6102 sayılı TK ile birlikte anonim ortaklığın en az beş pay sahibinden oluşması şartı kaldırılınca inançlı olarak devredilmiş bulunan cüz’i paylar da aile üyeleri / pay sahipleri tarafından geri alındığını, …’in büyük pay sahipleri ve aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri … ve … gerek hayata bakışları gerek ticari yaklaşımları itibariyle birbirinden çok farklı kişiliklere sahip olduklarını, bu ticari yaklaşım farklılığının ileride pay sahipleri arasında sorunlara sebebiyet verebileceği, bunun da ister istemez sonuçta hem …’i ve dolaylı olarak tüm pay sahiplerini zarara uğratabileceği, hem de aile ilişkilerini bozabileceği düşüncesiyle …, paylarını satarak ortaklıktan ayrılmak istediğini, bu durumda … ve pay sahiplerinin menfaaleri bakımından da kuşkusuz en makul olan ortaklığa bir yabancının dahil olup ortaklık mevcut iç yapısını bozmak yerine aile ortaklığı yapısının muhafaza edilmesi olduğunu, bu bağlamda çerçeve sözleşmesi ile düzenlenen bu ayrılma işleminin …, … ve tüm pay sahiplerinin menfaatlerine en uygun şekilde yapılmasını sağlamakta olduğunu, son derece şeffaf bir biçimde her bir malvarlığı değeri için nasıl bir bedel öngörüldüğünün açıkça gösterildiği bu devir işleminin çerçeve sözleşmesi kapsamında gerçekleştirildiğini, bu pay devri sonucunda …, …’nin paylarını devralarak …’in %66,70 oranında payının sahibi haline geldiğini, bunun bedeli …’nin …’deki paylarının …’e satışından edilen bedelin …’ye ödenmesi suretiyle ifa edildiğini, yapılan bu işlemlerde …’in herhangi bir zarara uğratılmadığını, … paylarının …’çe satın alınmasının zarar doğurucu bir işlem olmadığını, …’çe satın alınan … paylarının bedelini ödemek amacıyla …’ye devredilen taşınmaz ve iştirak hisseleri için belirlenen değerinde yerinde olduğunu, açıklanan işbu sebeplerle öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine, aksi takdirde davanın esastan reddi ile yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
GEREKÇE:
Dava; anonim şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin belirsiz alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
UYAP üzerinden getirtilip incelenen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamına göre; davacı … … tarafından davalılar … ve … aleyhine; davalı yöneticilerin hisse devri yoluyla şirketi borçlandırmaları ve şirkete ait Gayrimenkullerin piyasa rayiçlerinin çok altında bedellerle devirlerinden doğan zararların tazmini için dava açıldığı, mahkememiz dosyasındaki tazminat talebinin de aynı hukuksal nedene dayandığı, söz konusu dava dosyasının derdest olduğu görülmüştür.
HMK. nun 166.(1) maddesi hükmü gereğince; “Aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.”
İncelenen dosyalarda; …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyasında tarafların aynı olması, buna bağlı olarak davalar arasında bağlantı olduğu ve biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
HMK.nun 166.maddesi uyarınca davanın her aşamasında, talep üzerine ya da kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirme kararı verilebileceğinden; her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle, ayrıca davaların safahatı da gözönüne alınarak, Mahkememizde açılan iş bu davanın HMK. 166 ve devamı maddeleri uyarınca … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Mahkememiz dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemelerinin … Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya ilgili Mahkemece devam edilmesine,
2-)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-) HMK 331. Maddesi uyarınca, harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirine asıl davada nihai kararla birlikte karar verilmesine,
Davacı vekillerinin ve davalılar vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, esas kararı ile birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır