Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/237 E. 2023/457 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/237 Esas
KARAR NO:2023/457

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:10/06/2009
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin … kanalında yayınlanan “…” dizisinin yapımcısı olduğunu, davalı …’nin … komitesi olan … (…) tarafından … A.Ş’den alındığı iddia edilen veriler doğrultusunda, yazılı ve görsel basına yapılan açıklamalarda dizinin yapımcısı olan davacı şirketin dizinin seyredilmesini teşvik için, reyting cihazı bulunan iki eve rüşvet dağıttığı ve bu şekilde reyting oranını yükselttiği şeklinde açıklamalarda bulunduğunu, bunun üzerine dizinin izlenme oranının düştüğünü ve … tarafından iade faturası tanzimi yoluna gidilerek vekiledeni şirketin gelir kaybına uğradığını beyanla, 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, vekiledeni şirketin diğer davalının organizasyonu kapsamında reyting düzenlemekte olduğunu, davacının yapımcılığını yaptığı “…” isimli dizisinin izlenmesi için telkinde bulunulduğunun tespit edildiğini, gereğinin yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ancak başka hiçbir yerde açıklama yapılmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, vekiledeninin beyanlarının soruşturmalara istinaden verildiğini, beyanların tek amacının devam eden hukuki sürece ilişkin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu, davacı yapım şirketinin unvanının zikredilmediğini, davacının zararının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı gelir kaybı sebebi ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, bildirdikleri tanıklar dinlenmiş, rekabet kurumuna teskereler yazılmış, basın ve medya kuruluşlarından konu ile ilgili haberler ve yayınlara dair bilgi ve görüntüler dosyaya ibraz ettirilmiş, bilirkişi heyetinden 12.12.2011 tarihli rapor alınmış ve yapılan yargılama sonucunda verilen 2009/432-2012/25 E. K. sayılı, 06/02/2012 tarihli karar ile;
“…… kurumu tarafından davacı yana düzenlenen ilk faturanın 4. Bölüm reyting düşüklüğü nedeniyle düzenlenen iade faturası açıklaması ile 08.05.2009 tarihli olduğu, dolayısıyla anılan programdan önce düzenlenmeye başlanan iade faturalarının davalının programdaki konuşması ile irtibatlandırılamayacağı, davalı derneğin kanunen kendisine tanınan şikayet hakkı çerçevesinde suç duyurusunda bulunduğu ve yine yasanın çizdiği sınırlar çerçevesinde toplumu bilgilendirmek amacı ile demeç verdiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2012/5612-2013/4738 E. K. sayılı, 12.03.2013 tarihli ilamı ile;
“…Davalı tarafça uyuşmazlık konusu reyting oranının saptanmasına ilişkin cihazların konulduğu 2 adet konuttaki izleyicilere bu oranın yüksek gösterilmesi için rüşvet verildiği, bundan dolayı da Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğu belirtilmiştir. Mahkemece, Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayetin akıbeti araştırılarak, böyle bir şikayetin yapılıp yapılmadığı, ilgili şikayet uyarınca Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma açılıp açılmadığı, dolayısıyla davalılar tarafından sarfedilen ifadelerin gerçekliği ve anayasal şikayet hakkı kapsamında sarfedilmiş sözler olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturularak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına, ancak davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkememizce 12.03.2013 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş,
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, neticesi beklenen ceza davası dosyası kapsamına, Cumhuriyet Savcılıklarına yapılan şikayetler üzerine açılan soruşturma dosyası kapsamlarına ve Yargıtay 11. H.D.nin bozma ilamına ve bozmadan evvel alınan bilirkişler heyeti raporu kapsamında Mahkememizin 17/01/2019 tarih, …. sayılı ilamı ile;
“…” dizisinin yapımcısı olan davacı şirketin, davalılar tarafından yazılı ve görsel basına yapılan açıklamalarla, dizinin seyredilmesini teşvik için reyting cihazı bulunan evlere rüşvet dağıttığı ve bu yönde reyting oranının yükseltildiği yönündeki açıklamalarla maddi ve manevi zarara uğratıldığı iddiasının sabit olmadığı, … tarafından davacı yana düzenlenen iade faturalarının davalının konuşmalarıyla irtibatlandırılamayacağı, davacı şirket ve yetkililerin adı kullanılarak aleyhe beyanda bulunulduğuna yada suç duyurusunda bulunulduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29/09/2020 tarih ve 2019/4428 – 2020/3649 E.K. Sayılı ilamı ile;
“…Ancak bozma ilamı ile incelenmesi gerektiği işaret edilen soruşturma dosyalarının tamamının dava dosyası içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zira; davalı … (…) tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine … soruşturma numarası alan dosyanın akıbetinin, yetkisizlik ile gönderildiği … Cumhuriyet Başsavcılığından sorgulanmamış ve dosya içerisine kazandırılmamış olması eksik inceleme niteliğindedir. Öte yandan, davalı tarafın şikayetine konu … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esaslı soruşturma dosyasında, davalı … (…) vekilinin şikayet dilekçesinde davacının yapımcılığını yaptığı “…” isimli dizinin zikredilmesi nedeniyle davacı yapımcı ile şikayet içeriği bakımından matufiyetin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara vaki itirazın reddedilerek kesinleştiği de gözetilmek suretiyle, anılan kararın gerekçesi değerlendirilerek, şikayetin haksız ve davacıyı zararlandırıcı nitelikte olup olmadığının karar yerinde tartışılmak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı yan vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulmasına” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizin 29/09/2022 tarihli duruşmasında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29/09/2020 tarih ve 2019/4428 – 2020/3649 E.K. Sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamı gereği … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik kararı ile … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen soruşturma dosyasının akıbetinin sorulmasına ve ayrıca dosyanın bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden bu mümkün değil ise dosyanın fiziki olarak Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, … Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından verilen cevabi yazıda; istenilen … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasının 21/05/2009 tarihli karar ile Yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği bildirilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen cevabi yazı kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teskere yazılmış, yazılan teskereye cevaben … Soruşturma sayılı dosyaya Yetkisizlik kararı verilerek … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek … Üst. D. Nosuna kaydının yapıldığı, ilgili dosyanın ilgili birimden istenilmesini bildirdikleri anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan teskereye cevaben … soruşturma nolu dosyanın Başsavcılıkları arşivinde yapılan çalışma neticesinde 2012 yılına kadar olan dosyaların imha edilmiş olduğu, ancak dosyada verilen 15/03/2010 tarihli “Kovuşturmaya Yer Olmadığına” dair kararın bir suretinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 29/09/2020 tarihli bozma ilamı kapsamında yapılan değerlendirmede; … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası kapsamına göre, Müştekinin … (…), Şüphelinin …, eylemin 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Muhalefet olduğu, bu kapsamda Müşteki dernek vekillerinin vermiş oldukları şikayet dilekçesinde … yetkilisi olan şüphelinin hanelere telefon ederek ve yüz yüze görüşerek bazı televizyon programlarının izlenmesini sağladığını, … kanalındaki … isimli diziyi izlemeleri için hanelere gittiklerini, 300 ile 400 TL arasında nakit para verdiklerini beyanla haksız rekabet suçunu işlediği gerekçesiyle şikayetçi oldukları, yapılan soruşturma sonucunda şüphelinin atılı haksız rekabet suçunu işlediğine dair delil elde edilemediği, tanıkların evlerine gelen kişilerin kimliklerini bilmedikleri, konunun hukuki ihtilaftan ibaret olduğu anlaşılmakla, şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, soruşturmanın davacının yapımcılığını yaptığı dizi ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 29/09/2020 tarihli bozma ilamında davalı tarafın şikayetine konu … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında, davalı … (…) vekilinin şikayet dilekçesinde davacının yapımcılığını yaptığı “…” isimli dizinin zikredilmesi nedeniyle davacı yapımcı ile şikayet içeriği bakımından matufiyetin gerçekleştiğinin kabulünün gerektiğine işaret edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma salı dosyası kapsamına göre, Davalı … … A.Ş. Ve …’nin; ticari sır niteliğine haiz panel hanelere menfaat amacı ile ulaşan ve manipule etmeye çalışan kişiler aleyhine şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sinai haklar soruşturma bürosunun … soruşturma nolu dosyası ile soruşturma açıldığı, … Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı ile … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında verilen karar ile konunun hukuki mahiyet arz etmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müştekinin itirazı üzerine kararın … Ağır Ceza mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından verilen karar ile itirazın reddedildiği görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma salı dosyası kapsamına davalıların vekilleri aracılığı ile … Cumhuriyet Başsavcılıklarına verdikleri dilekçede; şüpheli olarak bir kısım telefon numaraları ile … (…) ismi zikredilmek suretiyle bazı kimselerin müvekkili şirkete ait ölçüm sistemini kendi menfaatleri doğrultusunda manipüle ettiğini, bu surette haksız menfaat temin ettiğini, 2500 … ailesinin adres ve kimlik bilgilerine erişm gayretinde olduklarını, şikayet öncesinde … ailelerinden … ve benzeri isimlerin tanık olarak dinlenmesini ve nihayet tespit edilecek şüpheliler hakkında haksız rekabet fiilinden dolayı soruşturma açılmasını talep ettiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinde davacının yapımcılığını yaptığı dizinin zikredildiği görülmektedir. Ancak müşteki davalıların şikayet dilekçesinin içeriği, yapılan soruşturma dosyasının kapsamı, tanıkların davacının yapımcılığı yaptığı diziyi de zikretmek ve kendilerine ulaşan şahısların telefonlarını biledirmek suretiyle tanıklık yapıtları dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, davalılar tarafından şikayet dilekçesinde sarf edilen ifadelerin gerçekliliğinin dosya kapsamında mevcut olduğu ve anayasal şikayet hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu şikayetin haksız ve davacıyı zararlandırıcı nitelikte olmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL maktu red harcının peşin alınan 2.700,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 520,10-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-)Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı …..A.Ş tarafından yapılan 60,50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davalı …..A.Ş. duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini uyarınca maddi tazminat yönünden 16.000,00-TL nisbi, manevi tazminat yönünden tarifenin 13(2) maddesi nazara alınarak 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacı/davalılar tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
İlişkin davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır