Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/213 E. 2023/629 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/213 Esas
KARAR NO:2023/629

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:29/03/2022
KARAR TARİHİ:27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nın sürücüsü, davalı …’nın maliki olduğu … plakalı araç, 12.06.2019 tarihinde %100 kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken müvekkil şirkete … no’lu poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı araca kusurlu bir şekilde çarparak sigortalı araç nezdinde hasar meydana getirmiştir. … plakalı aracın kaza tarihinde …Anonim Şirketi’nden ZMM(trafik) poliçesi olduğu belirlendiği, meydana gelen kaza sonrasında müvekkil şirkete kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araç maddi hasara uğramış olup sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının kusuruna tekabül eden kısmının tamamı müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödenmiştir. Müvekkil şirket tarafından dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği delil listesi ekinde ayrıca Sayın Mahkeme dikkatine sunulduğunu, … plakalı araç, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olup; kaza sonucunda oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin … plakalı aracın kaza tarihinde aracın sürücüsü, sahibi ve sigorta poliçesi olan Sompo Sigorta’dan rücuen tahsili amacıyla davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, davalıların süresi içerisindeki itirazı ile takip durmuş ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, yukarıda belirtilen hususlar dışında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu olduğundan (TTK m. 5A/1) tarafımızca arabulucuya başvurulmuş ancak davalı şirket ile anlaşma sağlanamamıştır. Anlaşmamaya ilişkin son tutanak dava dosyası içerisine eklendiğini beyanla, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalının itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve ayrıca davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak başvuru şartını eksiksik olarak yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, zaman aşımı defini ileri sürdüklerini, müvekkil şirkete başvuru yapmadan önce yargı yolyna gidilerek protokol hükümlerinin ihlal edildiğini, esasa ilişkin olarak, kaza nedeniyle 19.11.2019 tarihinde 6.741,58 TL ödeme yaptığını, poliçe limiti 36.000 TL olduğunu, poliçe limitinin dikkate alınmasını, dosyanın adli tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevki gerektiğini, davacı tarafından fatura üzerinden karar verilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirket poliçe teminatı limiti ile sorumlu olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı … Sigorta Şirketi kazaya karışan araçlardan müvekkil …’ya ait … Plakalı aracın … numaralı 28/06/2018-28/06/2019 vade tarihli Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortacısıdır. Yani davacı aynı zamanda davalılardan …’nın da hukuki teminat altına alan halefi olduğunu, yukarıda belirtilen sigorta poliçesi kapsamında müvekkilin tüm hukuki zararlarını, maddi ve manevi tazminat vb teminat altına alan davacının kendi sigortalısı aleyhine dava açma hakkı iş bu dosya kapsamında oluşmadığını, meydana gelen kaza sonrasında … Sigorta Şirketinde bünyesinde hasar dosya kaydı oluşturulmuştur. Bu hasar dosyasından müvekkile ait olan ve … Sigorta Şirketinde … numaralı poliçesi kapsamında hakları teminat altına alınan … plakalı aracın karşı taraf … plakalı araca zarar verdiği, kaza nedeniyle ne yazık ki 2 kişinin vefat ettiği ve 17 kişinin de cismani zarar gördüğü … tarafından bilindiğini, bu nedenle davacı tarafından bilinen bir hususun yeniden ihbarı bir anlam ifade etmeyecek olsa da dosyanın davacı … SİGORTA A.Ş. ye ihbar edilmesini talep zorunluluğumuz doğduğunu, dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz … numaralı poliçeden de anlaşıldığı üzere teminat kapsamında “Rüculu hasar klozu” da dahil olmak üzere tüm hukuki haklarını teminat altına alan davacının aynı zamanda müvekkilin halefi olduğundan ve poliçe ile teminat altına aldığı zararları müvekkilim sigortacısı olması nedeniyle müvekkilden talep etme hakkı da bulunmadığını, Zira müvekkil oluşabilecek tüm zararlar, maddi ve manevi tazminatlar da dahil olmak üzere kombine tam limit olarak belirlenen sigorta teminat bedeli karşılığında pirim ödemiştir. Bu durum davacıya Arabuluculuk toplantılarında belirtilmesine rağmen hukuka ve yasaya açıkça aykırı olarak iş bu dava açıldığını, TTK’nun 1472 Maddesinden kaynaklanan halefiyet hakkına dayanarak zarar sorumlusuna dava açılmış ise de, Müvekkilin sigortacısı da … Sigorta olduğu için 3.Kişiye ödemekle mükellef olduğu hasar tazminatını yine müvekkilin Sigortacısı olduğundan kendisinden talep ve dava edileceğini, Dosya kapsamında davacının sigorta ettirene (karşı dönme) rücu hakkını kullanması için hukuki sebepler oluşmamıştır. Bu nedenle davanın esastan reddi gerektiğini, Meydana gelen elem verici kaza nedeniyle müvekkilim … aleyhine açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi … sayılı dosya, … Asliye 3. Hukuk Mahkemesi … sayılı dava dosya vb birçok dava dosyasında … Sigorta Şirketi müvekkilimle birlikte davalı olarak müteselsil sorumluluğundan ötürü birlikte yer aldığını beyanla davanın esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davanın; 12/06/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacıya sigortalı araç sürücüsüne ödenen hasar bedelinin kazada kusurlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili için …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta Şirketi, borçlunun …, …Anonim Şirketi olduğu, takibin 35.902,00-TL asıl alacak ve 7.560,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.462,08-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 12/06/2019 tarihinde … plakalı aracın %100 kusurlu olarak alacaklıya kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tazmini olduğu, 15/10/2021 tarihli ödeme emrinin borçlulara 22/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların üçünün de 29/11/2021 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
İddia ve savunmalar doğrultusunda dosya üzerinde kusurla ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu 25/11/2022 tarihli raporlarında; davalı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranıda asli kusurlu, sürücü …’ın kusursuz, sürücü …’ün kusursuz olduğu, davacı alacağının hesaplanabilmesi için dosyaya talep edilen 35.902,00 TL asıl alacağı ilişkin banka dekontu ile davalılara söz konusu alacağı talep ettiğine dair belgelerin davacı vekili tarafından dosyaya sunulmadığından herhangi bir tespit ve hesaplama yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından ödemeye dair belgeler sunulmuş olup, bu doğrultuda bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 03/07/2023 tarihli ek raporunda; davalı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranıda asli kusurlu, diğer davalıların müştereken ve müteselsil olarak sorumlu oldukları, kök raporda yapılan diğer tespitlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı, davacının dava dışı tarafa 15.10.2021 tarihinde toplam 174.902,00 TL ödeme yaptığı, davalı sigorta şirketinin ZMM sigorta poliçesi kapsamında kaza başına sorumluluğunun 36.000,00 TL olduğu dikkate alındığında, davacının poliçe limiti dahilinde 35.902,00 TL’yi takip ve dava konusu yaptığı, buna göre, ….İcra Md … Esas dosyasında davacının davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 35.902,00 TL asıl alacak ve 6.471,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.373,21 TL alacağının hesaplandığı, 35.902,00 TL asıl alacağın kabulü halinde takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık % 9 yasal faiz oranı üzerinden faiz yürütülebileceği hususu tespit ve rapor edilmiş olup, tüm dosya kapsamından hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta Şirketi, borçlunun …, …Anonim Şirketi olduğu, takibin 35.902,00-TL asıl alacak ve 7.560,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.462,08-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 12/06/2019 tarihinde … plakalı aracın %100 kusurlu olarak alacaklıya kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tazmini olduğu, 15/10/2021 tarihli ödeme emrinin borçlulara 22/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların üçünün de 29/11/2021 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 29/03/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere dava konusu 12/06/2019 tarihli kazada … plakalı araç sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu bulunduğu, davacıya sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, davacı sigorta şirketinin rücu alacağına dayanak kaza nedeniyle dava dışı sigortalısı …’e 15/09/2019 tarihinde 174.902,00-TL ödeme yapıldığı, bu ödemeye dair dekontun sunulduğu görülmüş, takip talebinde rücuen tazmini istenen tutarın 35.902,00-TL olduğu görülmüş, talep edilen tutarın davalı Sigorta Şirketinin teminat limiti olan 36.000,00-TL’nin altında olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda aracın maliki davalı …, sürücüsü … ile sigorta eden …AŞ olmak üzere davalıların bu tutarın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı davalılardan ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili ile birlikte ayrıca takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olup, talep edilen işlemiş faiz alacak kalemi yönünden yapılan incelemede, takip talebinde faiz başlangıç tarihi kaza tarihi olan 12/06/2019 olarak belirtilmiş ve bu tarihten takip tarihine kadarki dönem için hesaplanan 7.560,08-TL işlemiş faiz talep edilmişse de davacının talebi olan rücu alacağını, dava dışı sigortalısına ödemenin yapıldığı 15/09/2019 tarihinden önceki bir tarih olan kaza tarihinden istemesi mümkün değildir zira kaza tarihinde davacı sigortacının rücu alacağı henüz doğmadığı gibi Mahkememiz dosya içeriğinde bulunan delil ve belgelerden, dava dilekçesi eklerinden gerekse takip dosyası içeriğinden davacı alacaklının davalı borçluların takip öncesi temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir ihtar veya belgeye rastlanmadığından davalı borçlularının temerrütünün takiple gerçekleştiği anlaşılmakla davacı alacaklının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Netice olarak davalıların itirazının 35.902,00TL asıl alacak yönünden iptaline, davalı borçluların takip öncesi temerrütü gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve rücuen tahsili istenen alacağın likit olduğu değerlendirildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 35.902,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 7.180,40-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.452,47-TL harçtan peşin alınan 524,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.927,55-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.321,60-TL tutarındaki kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, bakiye 278,40-TL tutarındaki kısmının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 269,00-TL tebligat/ posta gideri, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 4.269,00-TL’nin haklılık durumuna göre 3.526,20-TL tutarındaki kısmı ile 80,70-TL başvurma harcı, 524,92-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.143,32-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsile ettiren davalılar lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.560,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar … vekilinin yüzüne karşı, davalı Sigorta/Vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır