Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/167 E. 2022/434 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/167 Esas
KARAR NO 2022/434

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/03/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile borçlu-davalı hakkında ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığı, takibe konu alacağın dayanağı taraflarca yapılan ” Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi” cayma bedeli olarak düzenlenen tarihli 20.10.2021 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacak olduğunu, başlatılan icra takibine dair ödeme emri davalıya 24.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup işbu takibe borçlu-davalı süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz ederek takibi durduklarını, ancak borçlunun itirazları mesnetsiz,haksız ve dayanaksız olduğunu borçlu itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlunun borca itirazını kabul etmek mümkün olmadığını, borçlu her ne kadar borcu olmadığını iddia etmiş ise de ekte sunulmuş olan Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi taraflar arasında imzalandığını, anılan sözleşmenin maddesinden de açıkça görüleceği üzere satıcı olan davalı – borçlu hiçbir geçerli neden göstermeden satıştan vazgeçerek müvekkilimi zarara uğrattığını, icra takibini uzatmak maksadıyla borca ve yetkiye itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun asıl alacak, faize ve tüm ferilerinin itirazının iptaline, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkilim aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve işbu icra takibine süresi içerisinde müvekilimce itiraz edildiğini, itirazımız üzerine davacı tarafça müvekkilim aleyhine hiçbir hukuki dayanağı olmayan, haksız ve mesnetsiz işbu itirazın iptali davası ikame edilmiştir. işbu dava görevli mahkemede açılmadığını, Dava konusu TTK 4/1 cümlesindeki “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve taşınmaz alım satımına yahut taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı sorumluluk TTK 4. Maddesinde sınırlı sayıda belirtilen ihtilaflardan olmadığından , TTK 5. Maddesi gereğince mahkememizce görevsizlik kararı verilerek iş bu davanın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ve talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı ile davalı arasında daire alım-satımı hususunda 20/10/2021 tarihinde Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi imzalandığı, davacının, davalının satıştan vazgeçmesi nedeniyle bu sözleşmeye istinaden cayma bedelinin tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini talep ettiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu taşınmazların konut (daire) niteliğinde bulunduğu, İstanbul BAM 12. HD’nin 09/04/2019 tarih ve 2019/665 esas 2019/519 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacının bu konutu ticari veya mesleki amaçlarla edineceğine dair dosya kapsamında bir iddia ve delilin bulunmadığı tarafların her ikisinin de tacir olduğu ve taraflar arasında yapılan taşınmaz alım satım sözleşmesinin tarafların ticari işletmesini ilgilendirdiğine dair de dosya kapsamında bir iddia veya delil bulunmadığı ve uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı da gözetildiğinde, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle HMK 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup; mahkememizin görevli olmaması nedeniyle görevli mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemesine görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”