Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2022/435 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/159 Esas
KARAR NO :2022/435

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/10/2021
KARAR TARİHİ:01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’de katılım hesabı olduğunu, farklı tarihlerde toplam 7.298 USD yatırım yaptığını, … A.Ş.’nin müvekkilinin alacağını ödeyemeden tasfiyeye girdiğini, tasfiye sürecinde 24.01.2011 tarihinde; davacı, davalı ve … A.Ş. arasında yapılan temlik sözleşmesi ile müvekkilinin alacağını davalının üstlendiğini, ekte sunalfı sözleşmeye göre toplam 7.298 USD olan alacaerı, 28.06.2012 tarihinde ilk taksit olmak üzere 24 taksitte ödeneceğini, 24. Taksit 398 USD diğer taksitlerin 300 USD olduğunu, ancak davalının ilk taksit dahil hiçbir ödemeyi yapmadığını, bunun üzerine davalıya karşı icra takibi başlatıldığını ancak davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; itirazın iptali ile takibin devamını, alacaklarının yasal faiz oranı ile tahsilini, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın 6502 sayılı yasadan kaynaklanan bir vakıa olmadığını, tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, nitekim konusu iş bu davayla bire bir aynı olan başkaca davalarda dosyaların Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiğini, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya dayanağı sözleşmede davacının imzasının bulunmadığını ve bu neden BK 14, 17 ve 27. Maddeleri uyarınca sözleşmenin hükümsüz olduğunu, davacı tarafın her ne kadar imzasız ve hükümsüz de olsa, 24.01.2011 tarihli sözleşmeye dayanarak iş bu davayı açtığını, sözleşme tarihinin 24.01.2011 olduğu dikkate alındığında iş bu davanın en geç 24.01.2021 tarihine kadar açılması gerektiğini, 21.10.2021 dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, dayanak sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli niteliğinde olduğunun açık ve sabit olduğunu, hal böyle olunca dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan yeni borçlunun eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve def’ileri alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, bu çerçevede dava dışı Tas. Hal. … A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, kar ve zarara, hesabı sahilerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceğini ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, ayrıca işlemiş faiz talebinin de yasal dayanağı bulunmadığını beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; davanın reddini, davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
Eldeki dava …. Tüketici Mahkemesinin … sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2022/159 esas sırasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında imzalanan Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. Tüketici Mahkemesinin … sayılı dosyasında; davacının dava dışı tasfiye halinde … AŞ’ye gelir elde etme amacıyla para yatırdığı, davalı şirketin borcu devraldığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmişse de; dava ve takibin dayanağı olan ve dava dilekçesi ekinde yer alan sözleme incelendiğinde; sözleşmenin taraflarının davacı ve davalı olduğu, dava dışı … AŞ’nin sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşmede davacının dava dışı … AŞ nezdindeki alacağını davalıya temlik ettiği, dava dışı … AŞ ile davalı arasında yapılan bir sözleşme bulunmadığından … AŞ’nin borcunun devredilmesinden söz edilemeyeceği, emsal niteliğinde olan ve güncel olan;
“İstanbul BAM 43. HD 31/03/2022 tarih 2020/799 esas 2022/368 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 44. HD 23/12/2021 tarih 2021/1572 esas 2021/1639 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 43. HD 04/11/2021 tarih 2021/1595 esas 2021/1306 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 44. HD 01/11/2021 tarih 2020/522 esas 2021/1258 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 46. HD 10/12/2020 tarih 2020/3490 esas 2020/656 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 16. HD 20/10/2020 tarih 2020/1960 esas 2020/1986 karar sayılı ilamı,
İstanbul BAM 14. HD 17/09/2020 tarih 2019/604 esas 2020/905 karar sayılı ilamı.”
Kararlarından da anlaşıldığı üzere; Somut olayda, taraflar arasında imzalanan Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesine göre, davacının Tasfiye Halindeki … A.Ş.’den olan katılım alacağı davalıya temlik edilmiş, karşılığında davalının sözleşmede belirlenen bedeli belirlenen vadelerde taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibari ile, davacının dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki … numaralı kâr ve zarar katılım hesabı sözleşmesinden bağımsız olarak davacı ile davalı arasında düzenlenen ve kendi başına hüküm ifade eden 24/01/2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın geri ödenmesine yönelik ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava, TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı ve davalının da ticari işletmesini ilgilendiren bir borç söz konusu olmadığı da gözetildiğinde, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Uyuşmazlık, TBK’da düzenlenmiş olan temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın çözümünde TBK’nın 183. ve devamı maddeleri uygulanacağından, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir. (HGK’nın 21/03/2019 Tarih, 2017/11-2630 Esas-2019/328 Karar sayılı) açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır