Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2023/625 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/129 Esas
KARAR NO:2023/625

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2022
KARAR TARİHİ:26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan malzeme alarak, 3. Kişi ve kurumlara elektrik tesisat işi yaptığını, Keşideci … Teknik Elektrik Elektronik Mekanik İnşaat – …’e vekaleten … ile davalı şirket, 14.07.2021 09.12.2021 tarihleri arasında sipariş edilen malların karşılığı olarak; 22.10.2021 tarihinde … … … seri nolu 25.02.2022 tarihli 70.000- TL bedelli çek ve 09.12.2021 tarihinde … Bankası … seri nolu 31.03.2022 tarihli 40.000- TL bedelli çek ve 13.12.2021 tarihinde ise … Bankası … seri nolu 28.02.2022 tarihli 40.000-TL bedelli ve … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000- TL bedelli çek ile ödeme yapılması hususunda anlaştıklarını ve çeklerin teslim edildiğini, davalı tarafça düzenlenen 30.11.2021 tarihli ve 70.000-TL bedelli faturaya itirazları ve eksik teslim edilen mallar yönünden borçlu olmadığının tespiti hakkında; 14.07.2021- 09.12.2021 tarihleri arasındaki ticari ilişkiye ilişkin, bugüne kadar yalnızca … seri no’lu 30.11.2021 tarihli ve 70.000- TL bedelli fatura gecikmeli olarak düzenlendiğini ancak bu faturanın dayanağı olan 03.09.2021 tarihli sipariş formunda; *4×2,5mm … Marka … Kablo 1000 metre sipariş için birim fiyatı 11,69-TL, *5x6mm … Marka … Kablo 1000 metre sipariş için birim fiyatı 34,14-TL, ve *3×2,5mm … Marka … Kablo 1000 metre sipariş için birim fiyatı 9,04-TL, olarak fiyatlandırılıp sipariş onaylanmasına rağmen, sonradan düzenlenen faturada 4×2,5 mm kablodan 450 metre, 5x6mm kablodan 370 metre eksik gönderilmesine sebep olacak şekilde birim fiyatlar yükseltildiğini, davalının 70.000-TL’lik çek bedelini cari hesaptan mahsup etmesi gerektiğini, ancak kötü niyetli davalının, fatura toplamını 70.000-TL’ye denk gelecek şekilde birim fiyatları şişirdiğini, davalı, kendi teklifinde yazan birim fiyatları aşacak şekilde keyfi birim fiyatlar belirleyerek her biri 1000 MT’lik 3 ayrı kablo sipariş edildiği halde, 630 MT, 550 MT ve 1000 MT olarak faturalandırma yapıldığını, fatura gerçeği yansıtmadığını, eksik mal teslim edilmesi nedeniyle davalıya defalarca hem sözlü hem whatsapptan yazılı olarak uyarıda bulunulduğunu, davalı eksik kalan malı göndereceğini söyleyerek davacıyı oyaladığını, davacı 03.09.2021 tarihli sipariş formuna göre eksik teslim edilen malların tamamının gönderilmesi ve 30.11.2021 tarihli faturanın gerçeğe uygun olarak düzenlenmesi ve sipariş formunda yazılı diğer malların da faturalandırılması için … 20. Noterliği’nin 02.02.2022 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi gönderdiğini, davalı, ihtarnameyi tebellüğ etmesi üzerine, hiçbir cevap yazısı ihtiva etmeksizin alıcı ödemeli olarak tamamı 03.02.2022 tarihli olan 69 adet sıralı (…- … seri nolar) e-arşiv faturası ve excell tablosu gönderildiğini, davacı … … … Şubesinden 08.02.2022 tarihinde tebliğ aldığını, davacı 10.02.2022 tarihinde, … …erpa / … Şubesinden … barkod no.’lu iadeli taahhüttü gönderi ile faturalara itiraz ve iade ettiğini, ayrıca aynı gün itiraz ve iade yaptığına ilişkin … 25 Noterliği 10.02.2022 tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarname ile bildirim yapıldığını, davalının 03.02.2022 tarihli 69 adet e-arşiv faturasına itirazları ile eksik yahut hiç teslim edilmeyen mallar yönünden borçlu olmadıklarının tespiti talebi hakkında; … no’lu faturadaki mallar davacı tarafça sipariş bile edilmediğini, ortak tanıdıkları ve … yaptıkları … … tarafından sipariş edilip ödemesi resmi yoldan bu kişi tarafından yapılmış, malların da bu kişiye teslim edildiğini, bu fatura dahi davacıya yansıtılmış olup usulsüzdür davacının bu faturadan dolayı borcunun olmadığını, …, …, … no’lu faturalar ise 13.12.2021 ve 15.12.2021 tarihli siparişlere dayandırılmış olup davacı tarafça bu tarihte teklif istenmediğini, siparişin onaylanmadığını, mal alınadığını yani gerçek bir ticari ilişkiye dayandırılmadığını, ellerinde teklif formu ve sipariş formu dahi olmadığını, bu tarihlerde mal istendiğine dair yazışmanın olmadığını, davalı keyfi birim fiyatlandırmaları ile davacıyı haksız yere borçlandırma amacı güttüğünü, davalı artan malzeme fiyatlarını bahane ederek krizi fırsata çevirmeye çalıştığını, davalı 03.02.2022 tarihli faturalarla birlikte, cari hesaba uygun olmayan bir excell listesi de göndermiş ve davacının 111.457,44-TL borcu varmış gibi hesap çıkarttığını, oysa, aynı davalı şirket yetkilisinin 15.12.2021 tarihli kendi el yazısı notlarında dahi, çekleri mahsup ettikten sonra 18.000-TL alacak hesabı yaptığı aynı tarihli whatsapp yazışmalarında bile ‘18.000 – TL borçlusun’ yazdığının görüleceğini, 18.000-TL’lik borç hesabını da kabul etmediklerini ancak davalının şişirme birim fiyatlarla krizden fırsat yaratma çabasını ve çelişkisini göstermesi açısından mahkemeye sunduğu, davacı borçlu değildir aksine ödemeye rağmen teslim edilmeyen ve eksik teslim edilen mallar söz konusu olduğunu, eksik malzeme teslimi nedeniyle, davacı … yaptığı 3. Kişi müşterilerine karşı işin tesliminde gecikmekte olduğunu, itibarı sarsılmakta ve hak edişlerini alamadığını, usule uygun ve yasal sürede faturalandırma yapılmadığı için de yine … yaptığı müşterilerine kullandığı malzemeyi faturalandırmadığı için KDV zararını oluşturduğunu, sonuç itibariyle edilen nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile … Bankası … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çek ile … Bankası … seri nolu 31.3.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, yukarıda bilgileri verilen çekler yönünden öncelikle teminatsız olarak yahut makul teminat karşılığında, çeklerin ibrazi halinde ödenmemesine dair ihtiyati tedbir karari verilmesinini, muhatap bankalara müzekkere yazılmasını, ayrica İİK md.72 / 2 uyarinca icra takibine girişilmemesi /durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesinini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı borçlu tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça … bankası A.Ş. … seri numaralı 02/05/2022 tarihli 40.000TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş. … seri numaralı 31/03/2022 tarihli 40.000TL bedelli çek yönünden davalı müvekkiline borçlu olmadıklarının tespiti amacıyla … bu dava açılmış ise de; açılan dava haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış olup reddine karar verilmesi gerektiğini, menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düştüğünü, fakat ihtilafa konu durum davacıya (borçluya) düştüğü istisnai hallerden olduğunu, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düştüğünü, çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düştüğünü, yine kambiyo senedine dayanan menfi tespit davasında davacı, borç ilişkisindeki bir nedenden dolayı senedin bedelsiz kaldığı için kambiyo borcunu ödemek zorunda olmadığını ileri sürdüğünü, bu durumda bir kambiyo ilişkisinin varlığı ve borç esasen davacı tarafından kabul edilmekte olduğunu, bu halde ispat yükü de davacıya ait olduğunu, zaten kambiyo senedinin bir temel alacağın varlığına karine oluşturması da aynı sonuca varmasını zorunlu kıldığını, borçlu alacağın mevcut olmadığını,- karinenin aksini – öne sürdüğünü, ve yasal mevzuat karşısında öncelikle ispat yükünün davacı tarafta olduğu hususu izahtan vares olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 22/05/1987 tarih, 1986/…-… E. ve 1987/… K. sayılı ilamında “…İmzası borçlu tarafından ikrar edilmiş kambiyo senedi niteliğindeki bir belge alacağın varlığına kesin kanıt oluşturur. Böyle bir yazılı belgenin aksi yazılı delille kanıtlanabilir…” denildiğini, dolayısıyla salt “borcum yoktur” iddiasında olan davacının, neden davaya konu senetleri imzaladığını, ciro ettiğini, keşide ettiğini vb ve sonrasında sonlandı iddiasında ise bu senetteki borcun nasıl sonlandığını ispat külfeti altında olduğunu, 111.457,44 TL üzerinden harç ikmal ettirilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde de ayrıntıları ile belirtildiği üzere davacı müvekkili şirkete olan borcu bahse konu çek miktarlarından ibaret olmadığını, o halde öncelikle dava dilekçesinde belirtilen bu tutar üzerinden harcın ikmal ettirilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerektiğini, davacı … (Firma ismi … Teknik) ile müvekkilİ şirket, davacının eşi … marifetiyle ticari tanışıklık yaşamış ve taraflar arasında, bu tanışıklık ile başlayan uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki hasıl olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki o tarihten itibaren şu şekilde icra edildiğini, davacı cari ay içerisinde sipariş teklif formları vasıtasıyla ihtiyaç duyduğu malzemeyi davalı müvekkiline ait … yerinde teslim almakta ve ay sonunda taraflar arasında meydana gelen alım satım hesap tarihi itibariyle bütçeleştirilerek faturalama ve ödeme işlemi gerçekleştirildiğini, diğer bir anlatımla taraflar arasında açık hesap uygulandığını, ödemeler büyük çoğunlukla davacının müşterilerine ait çeklerin müvekkiline verilmesi suretiyle gerçekleştirildiğini, ay içerisinde alınan ve fakat kullanılmadığı için iade edilmek istenen ürünlerde bu şekilde iade alındığını, ticari hayatın bir geleneği olduğu üzere her ticari ilişkide taraflar ticari ilişkinin tesis edilmesine yönelik ortak mutabakatı sağladıktan sonra … ve işlemler çalışanlar vasıtasıyla yürütüldüğünü, bu kapsamda davacı adına başta Ruşen Kanat olmak üzere davalı ile … yapmakta olan … usta, … usta ve davacının akrabası … … davalı müvekkiline ait … yerine davacı adına işlem yapmak üzere zaman zaman gelip gittiğini, bu kişilerin müvekkili davalıya ait … yerine gelmesi üzerine ihtiyaç duydukları malzemenin … ve miktarının belirlenmesi ve alınan malzemenin tespiti amacıyla iki nüsha olarak sipariş formu tanzim edildiğini, ay sonunda alınan malzemenin bedel hesaplamaları güncel olarak yapılmak suretiyle ödemeler gerçekleştirildiğini, son bir kaç yıldır neredeyse her ay taraflar arasındaki ticari ilişki bu şekli ile devam ettiğini, taraflar arasında aylık açık hesaplar şeklinde devam eden bu ticari ilişki davacı tarafın 2021 yılı temmuz ayından itibaren hak ediş hesaplamaları yapmak üzere davalı müvekkiline başvurmaması, alınan ürünlere ilişkin bedellerin de bu sebeple ödenmemiş olması nedeniyle dava konusu ihtilaf ortaya çıktığını, davacının 2021 yılı temmuz ayından sonra aldığı ürünlere ilişkin olarak 2021 yılı ekim ayında ve 2021 yılı aralık ayında toplam 190.000TL bedelli çekler davalı müvekkiline teslim edildiğini, bu kapsamda dava dilekçesinde belirtilen -22.10.2021 tarihinde … … … seri 25/02/2022 tarih ve 70.000TL bedelli -09.12.2021 tarihinde … Bankası … seri 31/03/2022 tarih ve 40.000TL bedelli -13.12/2021 tarihinde … … seri 28/02/2022 tarih ve 40.000TL bedelli -13.12/2021 tarihinde … Bankası … seri 02/05/2022 tarih ve 40.000TL bedelli çekler alınan ürünlere ilişkin açık hesaptan mahsup edilmek üzere ürün bedellerini ödeme amacıyla müvekkiline teslim edildiğini, taraflar arasında süre gelen ticari uygulama, teslim alınan ürünler ve ticari kayıtlar uyarınca çekler mahsup edildiği tarihte davacının müvekkili şirkete 113.000,00 TL borcu olduğunun tespit edildiğini, dava dilekçesindeki birçok iddianın gerçeklikten uzak olduğunu, dava dilekçesinin 2 numaralı bendinde 30.11.2021 tarihli faturaya ilişkin bir takım iddialarda bulunulmuş ise de iddialar gerçek dışı olduğunu, bu kısımda belirtilen hususlara ilişkin davacı tarafça 02/02/2022 tarihinde Bakırköy 20. Noterliğinin 03149 yevmiye numarası ile ihtarname keşide ettiğini, bahse konu iddianameye cevaben davalı müvekkili tarafından … 25. Noterliğinin 10/02/2022 tarih …. yevmiye numaralı evrakı ile cevap verildiğini, ihtarnameye verilen cevapta davalı müvekkilinin davacıya açıkça 113.000TL borcu bulunduğunu, bedelin ödenmemesi veya miktarın kabul edilmemesi halinde ürünlerin derhal iade edilmesi gerekliliği ile aksi halde yasal yollara başvuru yapılacağı açıkça ihtar edildiğini, davacı yan 03/09/2021 tarihli sipariş formunda her siparişten 1000 metre istenildiğini, 4×2,5 mm kablo birim fiyatının 11,69 TL olduğunu, 5×6 mm kablonun birim fiyatının 34,14 TL olduğunu 3×2,5mm kablonun birim fiyatının 9,04TL olduğunu, ancak davalı tarafça haksız bir şekilde birim fiyatın yükseltildiğini iddia ve beyan ettiğini, alış faturalardan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin fatura tarihi itibariyle o fiyatlardan ürün satması mümkün olmadığını, davalının bahse konu ürünlere ilişkin alış faturaları; 13/12/2021 tarihli … numaralı faturada 3×2,5 mm kablonun birim fiyatı 15,86 TL 5×6 mm kablonun birim fiyatı 59,9 TL dir. 17/12/2021 tarihli … faturada 4×2,5 mm kablonun birim fiyatı 22 TL dir. 14/12/2021 tarihli …. numaralı faturada 5×6 mm kablonun birim fiyatı 59,90 TL olduğunu, 23/12/2021 tarihli … numaralı faturada 3×2,5 mm kablonun birim fiyatı 34,80 TL 09/12/2021 tarihli … numaralı faturada 3×2,5 mm kablonun birim fiyatı 16,00 TL olduğunu,

ÜRÜN
Davacının iddia ettiği birim fiyat
Fatura tarihi itibariyle davalıya geliş fiyatları
3×2,5 kablo
9,04
15,86 – 16,00 – 34,80
5×6 kablo
34,14
59,90
4×2,5 kablo
11,69
22

bu tablo karşısında davalı müvekkilinin satışa arz ettiği ürünleri edindiği/edineceği fiyattan çok çok daha aşağı bir fiyattan davacıya satmış olması ticari hayatın gerçekleri ile bağdaşmadığını, dolayısıyla davacının bu beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinin 3. Numaralı bendinde belirtilen ihtarnameye karşı davalı müvekkili yukarıda da belirtilen noter marifetiyle cevap vermiş ve akabinde dava dilekçesinin 4. Numaralı bendinde belirtilen taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan hesap ekstrelerini gönderdiğini, davacı yan Temmuz 2021- Ocak 2022 tarihleri arasındaki almış olduğu ürünlere ilişkin bedeli süresinde ödemediğini, buna rağmen haklı çıkma adına bir takım hukuki argümanlar üzerinden yine davalı mağdur etmek suretiyle ödememekte ısrar ettiğini, davacı, davalı ile geçmişten gelen ticari ilişkisinden kaynaklığı yarattığı güven ortamından istifade etmek suretiyle borcunu ödememe gayreti içerisinde olduğunu, dava konusu çekler mahsup edildiği halde dahi davacı davalıya borçlu olduğunu, dava dilekçesinin 5. numaralı bendinde -ATR … numaralı faturaların Ruşen Kanat tarafından sipariş edildiği ve ödemelerin bu şahıs tarafından yapılmasına rağmen davacı adına fatura edilmiş olmasının usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de davalı müvekkilinin adı geçen şahıs ile davacı ile olan ticari ilişkisi dışında bir irtibatı ve alım-satım fiili söz konusu olmadığını, adı geçen şahıs davacı adına davalıya ait … yerine gelen ve devamlı suretle onun adına işlem icra eden bir şahıs olduğunu, davacının delil olarak dayandığı bir çok sipariş formunda adı geçen şahsın ismi şerh edildiğini, davacı yan dava dilekçesinin 5.2 bendinde numaraları belirtilen 15 adet faturanın ve 5.3 bendinde ise numaraları belirtilen 10 adet faturanın aslında teklif ve sipariş formlarının faturalanmış olması sebebiyle borçlarının bulunmadığının belirtildiğini, taraflar arasındaki ticari alışverişin işleyişi bu şekilde cereyan ettiğini, bahse konu toplam 25 adet faturaya ilişkin ürünlerin tamamı davacı tarafça teslim alınmış ürünler olduğunu, teslim almadığı ürünler için müşteri çekini ciro ederek davalıya vermiş olması hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını, davacı taraf dava dilekçesinin 5.4 bendinde belirtilen toplam 38 adet faturaya ilişkin olarak teslim aldıkları ürünlerin fahiş birim değerler üzerinden faturalandırıldığını iddia ettiğini, davalının kendi alım fiyatından çok daha aşağı bir bedel ile ürün satmasının mümkün olmadığı izahtan vares olduğunu, davacının bu iddialarının da gerçek dışı olduğunu, …, …, …, nolu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı iddiası da aynı şekilde gerçeklikten uzak olduğunu, bahse konu ürünlerin davalı tarafından alış fiyatları belirtildiğini ve faturaların ekte sunulduğunu, bu faturalar karşısında davacının iddialarının gerçek ile bağdaşmadığı net bir şekilde anlaşıldığını, dava dilekçesinde davalının keyfi fiyatlandırma yaparak haksız borçlandırdığını, malzeme fiyatlarını bahane ederek krizi fırsata çevirmeye çalıştığı iddia edildiğini, davacı uzun yıllardır davalı ile ticari ilişki içerisinde olduğunu, yıllardır süregelen ve yerleşmiş bir açık hesap alım-satım usulü mevcut olduğunu, davacı taraf davalı müvekkiline hesaplama yapıldığı o tarih itibariyle 111.457,44 TL borçlu olduğunu, krizi fırsata çevirmek isteyen davacı tarafın ta kendisi olduğunu, davacı Ekim 2021 ve Ocak 2022 arasında aldığı ürünleri mevcut ekonomik ortam, piyasaların genel durumu, enflasyon verileri ve kendi ticari ilişkileri içerisinde olumsuz gelişen bir çok etken nedeniyle ödeyemediğini, davacı şayet aldığı ürünlere ilişkin bedelleri süregelen ticari uygulama çerçevesinde ödemiş olsa idi bugün bu ihtilaf ortaya çıkmamış olacağını, taraflarınca kabul edildiği anlamına gelmemek kaydı ile; davacı bir taraftan hiç borçlu olmadığını beyan etmekte ise de dava dilekçesi ekinde sunduğu whatsup yazışmalarının incelenmesinden 18000TL borçlu olduğunun whatsup üzerinden davalı çalışanları tarafından kendisine bildirilmiş olduğu, yapılan bu bildirime rağmen, cevaben borcu olmadığına dair herhangi bir kayıt veya borcu bulunmadığına dair yazılı cevap vermemiş olduğunun açık olduğunu, taraf çalışanları arasında geçen whatsup yazışmaları dahi tek başına davacının müvekkili şirkete borçlu olduğunun açık kanıtı olduğunu, davacı dava konusu iki çek bakımından borcu bulunmadığını iddia ettiğini, yukarıda tafsilatıyla anlatıldığı üzere, tahsilat makbuzlarından da anlaşılacağı üzere alınan ürünlerin bedeli olarak ciro edilmiş ve teslim edildiğini, davacının bu çek bedelleri dışında dahi borcu varken ve bu husus whatsup yazışmaları ile de sabitken borçlu olmadığını iddia etmesi taraflarınca kötüniyet olarak tanımlandığını, ödenmeyen borçlar için aylık %4 vade farkı uygulaması hususu taraflarca geçmişten beri kararlaştırılmış bulunan bir husus olduğunu, dikkat edilecek olursa davacının alışverişlerine ilişkin tanzim edilen her faturanın altında vadesinde ödenmeyen faturalara aylık %4 vade farkı uygulanacağı şerh edildiğini, bu şerhe dava ikame edilene kadar davacı tarafça hiçbir dönem hiçbir fatura için itiraz edilmediğini, diğer taraftan taraflar arasındaki ihtilafa konu alışverişe dair ürünler davalıya ait … yerinde teslim edildiğinden faturaları tamamının üzerine irsaliye yerine geçer şerhi de düşüldüğünü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mevcudiyetinde ve buna bağlı açık hesabın mevcudiyetinde diğer bir ifadeyle bu ilişkiye ilişkin ödemelerin malın teslim edilmesine müteakip açık hesap üzerinden mahsuplaşmak suretiyle gerçekleştirildiği noktasında herhangi bir ihtilaf mevcut olmadığını, bilindiği üzer açık hesap ilişkisi önceki borçlar ödenmeden ticari ilişkinin devam etmesi durumu olduğunu, dava dilekçesinin ekine eklenen tahsilat makbuzlarından bahse konu çeklerin mevcut açık hesapta biriken borçlara ilişkin bulunduğu hususu da sabit olduğunu, çekler borcun kısmi ifası amacıyla verildiğini, diğer taraftan davalının ürünü kendi alım fiyatından daha aşağı satamayacağı hususu da birlikte değerlendirildiğinde açılan davanın ve davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu sabit bulunduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı aleyhine 2004 s. İcra İflas Kanunu 72. Maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu çekler kambiyo senedi vasfında olduğunu, davacı bahse konu çekleri borcuna karşılık ifa amacıyla verdiğini, diğer taraftan gerek dava dilekçesinde ve gerekse eklerinde bahse konu çekleri hükümden düşürecek deliller ibraz edemediğini, yapılacak yargılama neticesinde müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu ortaya çıkacağını, o halde kötü niyetli olarak davranan ve davalının alacağına ulaşmasını engelleyen davacı aleyhine ilgili mevzuat ve yerleşik yargıtay kararları uyarınca tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, sonuç itibariyle; arz ve izah olunan sebeplerle haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine, davacının %’20 den aşagı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 72. maddesine dayalı Menfi Tespit davasıdır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 17/10/2022 tarihli raporda; incelenen davacı yana ait 2021 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı yanın 2021 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı yanın 2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, incelenen davalı şirkete ait 2021 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2021 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davalı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dosya incelemesi neticesinde; davalı yanın dava konusu olan 31.03.2022 tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL tutarlı çeki ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği işbu çek fotokopisinin üzerinde davalı şirketin kaşeli imzasının bulunduğu tespit edildiğinden davacı yanın dava konusu olan çeki davalı yana teslim ettiğini ispatladığı, davalı yanın dava konusu olan 28.02.2022 tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL tutarlı çeki ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği işbu çek fotokopisinin üzerinde davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığı tespit edildiği, bu çeklerin davalı tarafından teslim alındığının davalının kabulünde olduğu, davacının iddiasının aksine, sipariş formlarında adları görünen, …’nin davacı şirket temsilcisi olarak hareket ettiği, takdirin Mahkemeye ait olduğunu, dava dışı … … tarafından 10.12.2021 tarihinde … …’ya ödendiği, (malzeme bedeli açıklamasıyla) 740,06 TL ödendiği, davacı tarafın 30.11.2021 tarihli ve birim fiyat ve ölçü farklılığı içeren faturaya usulüne uygun olarak itiraz etmediği, Keşideci … kendilerine 08.02.2022 tarihinde tebliğ edilen 70 adet e-arşiv faturasına içeriklerini gerekçe göstererek, KEP üzerinden yazdığı yazıyla ve ihtarnamesi ile süresinde itiraz ettiği, 10.02.2022 tarihli … 25. Noterliğinin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile süresinde itiraz ettiği; … bu 30.11.2021 tarihli fatura sonrasında, davalı tarafın, çalışanı olması sebebiyle kabul etmediği … isimli whatsapp kullanıcısının 15.12.2021 tarihi itibariyle, esas borç, 208.000 TL ve mahsup edilen üç adet 40.000 TL ve bir adet 70.000 TL tutarlı çek sonrası, bakiye 18.000 TL borç bulunduğuna ilişkin (Abi, selam, 18.000 TL borçlusun) mesajının takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu; davacının itirazına konu olan ve delil listesinin 11. ve 12. Ekinde gösterilen faturalara konu malların davalı tarafından teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, sipariş formlarında yer alan birim fiyat ile malların teslimi sonrasında, sonraki tarihlerde düzenlenen faturalarda yer alan birim fiyat ve toplam tutarların farklı olduğu; hangi birim fiyatın esas alınması hususunda bir sonuca ulaşılamadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 09/05/2023 tarihli ek raporda; kök raporda tarafların ticari defter kayıtları ile hukuki yönden ayrıntılı olarak incelemeler yapılmış olup, davalı şirket tarafından düzenlenen faturalarla ilgili taraflar arasında herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığı, fatura içeriklerine kanuni süre içerisinde itirazda bulunulmadığı, kök raporda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davalı tarafın davacı tarafa kestiği faturaların toplamının 206.374,79 TL olduğu, vaka davacı tarafın itirazsız olarak … bu faturaları ticari defterlerine kayıt ettiği; bunun karşılığında davalı tarafın kredi kartı ödemeleri ve (ifa uğruna edim niteliğinde) vermiş olduğu çekler toplamının 294.111,50 TL olduğu ticari defterlerle sabit olup, toplam tutarlar dikkate alındığında davacının 87.736,71 TL tutarında çek verdiği, dava konusu çeklerin bu bedelin altında kaldığı ve netice itibariyle; davacı yanın dava konusu olan … Bankası … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çek ile … Bankası … seri nolu 31.3.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çekler ötürü davalı yana borçlu bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın … Bankası … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çek ile … Bankası … seri nolu 31.3.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadığının tespitinine dair menfi tespit davası olduğu ,
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; yapılan bilirkişi incelemesinde davacı ve davalı şirkete ait 2021 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği , 6100 sayılı HMK 222 maddesi kapsamında sahibi lehine/aleyhine delil teşkil ettiğinin tespit edildiği ,
Davalı tarafın davaya konu ticari ilişki kapsamında davacı tarafa kestiği faturaların toplamının 206.374,79 TL olduğu, davacı tarafın itirazsız olarak … bu faturaları ticari defterlerine kayıt ettiği; bunun karşılığında davalı tarafın kredi kartı ödemeleri ve (ifa uğruna edim niteliğinde ) vermiş olduğu çekler toplamının 294.111,50 TL olduğu ticari defterlerle sabit olup, toplam tutarlar dikkate alındığında davacının 87.736,71 TL tutarında çek verdiği, dava konusu çeklerin bu bedelin altında kaldığı ve netice itibariyle; davacı yanın dava konusu olan … Bankası … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çek ile … Bankası … seri nolu 31.3.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çekler ötürü davalı yana borçlu bulunmadığına dair görüş ve kanaate varıldığı anlaşılmış olmakla dosya kapsamına uygun hükme dayanak teşkil eden bilirkişi ek raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Dava konusu olan … Bankası … seri nolu 02.05.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çek ile … Bankası … seri nolu 31.3.2022 tarihli 40.000-TL bedelli çekler yönünden, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 5.464,80 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacının yaptığı 80,70 TL başvuru harcı, 1.366,20 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 4.149,75 TL bilirkişi ücreti ile davetiye masrafı olmak üzere toplam 5.608,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023

Katip ..
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)