Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2023/532 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/12 Esas
KARAR NO :2023/532

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:05/01/2022
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, yurt dışından ithal ettiği hammadde niteliğindeki malın taşınması sebebiyle uluslararası taşıyıcı olan davalı tarafından verilmeyen hizmetler kapsamında düzenlenen faturalar sebebiyle davacı şirketten tahsil edilen paraların iadesinin talep edildiğini, davalının uluslararası taşıyıcı olarak, taşımak üzere aldığı emtiayı, varma yerinde alıcısına teslim edene kadarki sürecin tamamının taşıma süreci olduğunu ve navlun sözleşmesi gereği ifa edildiği, davacının tek borcunun navlunun ödenmesini temin olduğunu, bunun dışında ancak zorunlu/gerekli masrafları ödeme yükümlülüğünün mevcut olduğunu, masraf edilmeyen bir ödemenin taşıyan tarafından istenemeyeceğini, taşıyanın, navlun ücreti ile, yüklemeden boşaltmaya ve teslim taahhüdü varsa o noktaya kadar tüm işleri navlun karşılığı görmek durumunda olduğunu, huzurdaki dava konusu olayda, davacının İsviçre menşeli TE Connectivity firmasından bir tanesi 31.10.2017 tarihinde ve 53 adedi 2017 yılı Kasım ayında düzenlenmiş 54 adet fatura karşılığı muhtelif tutarlarda malı satın aldığını, Gümrük Yönetmeliği’nin (RG: 07.10.2009 — 27369) “Eşyanın teslimi” başlıklı 130. maddesinde, eşyanın, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunacağını, bu kimselerin eşyayı almak için lazım gelen vasıfları haiz sayılacakları düzenlemelerinin yer aldığını, somut olayda AWB- hava yük senedi ile taşınan malı davacının çekebilmesi için ayrıca bir ödeme veya yük teslim emri ya da ordino olmaksızın senette yazan malın gönderileni olduğunu ispat etmesinin yeterli olduğunu, davacıya gümrük beyannamesi ile navlun ücreti peşin ödenmiş (freight prepaid) havalimanında alıcıya gümrük deposunda teslime hazır şekilde gelmiş olan malların … Havalimanı Gümrük Müdürlüğü, … Gümrük Müdürlüğü ve … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş ve davalı tarafından işletilen geçici gümrüklü depoya ithalat gümrük iş ve işlemleri için alındığını, davacının gümrük kanunu yükümlülüğünü gümrük beyannamesi ile aynı gün gümrük kanun ve yönetmeliklerine uygun olarak tamamladığını, fakat davalı şirketin davacıya ait emtiayı, kanun ve yönetmeliklerine aykırı olarak, çeşitli bahaneler ve ödeme talepleri ile teslimini yerine getirmediğini, ödenmemesi gereken ordino-yük teslim belgesi ödemesini yapmak zorunda bırakıldığını, dava dilekçesinde listesi verilen 54 adet ordino için (13 tanesinin her biri için 295 TL ve 41 tanesinin her biri için 280 TL olmak üzere) toplam 15.315,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından getirtilen, uluslararası hava taşımacılığı ve gümrük mevzuatı gereği kanuni gümrükleme mükellefiyeti ifa etmek için, idarece açılmış ve yetkilendirilmiş özel denetim ve kontrol altında işletilen geçici depolama işletmesine konulan mallar için, toplamda düzenlenen faturalar karşılığı 26.687,77 TL’nin hiçbir şekilde kabul edilmeyen içeriği ile baskı-zor altında ödenmek durumunda kalındığını, bu kapsamda her biri 295 TL tutarında 13 adet ve her biri 280 TL tutarlı 55 adet ödeme listesine göre toplam olarak 19.235,00 TL ödeme yapıldığını, … Gümrük Müdürlüğü, … Gümrük Müdürlüğü ve … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından çıkış kontrol fişi düzenlenmesi ile birlikte artık davalı şirketin ayrıca bir belge talep etme yetkisi/görevi ve sorumluluğu yokken davacı şirketten haksız şekilde ordino-yük teslim formu talep edilerek malın teslim edilmediğini, kanun dışı taleplerin gümrüğe bildirildiği ama netice gelmemesi sebebi ile davacının haksız hapis hakkı baskısı altında malların daha fazla geçici depolarda tutularak zararının artmaması adına malını geçici gümrük deposundan alabilmek için davalı şirketin ödeme isteğini ihtirazi kayıtlı olarak yerine getirdiğini, ihtirazi kaydın ödeme dekontunda belirtildiği, depo işletmesinin davacıya ait malları haksız şekilde teslim etmediğini gibi bir de davacı şirketten mallarını haksız şekilde tuttuğu süre için fazladan depo ve ardiye masrafı talep ettiğini, davacının bu süre zarfında malın tesliminde gecikilen her gün için gümrüklenmiş değeri üzerinden finans maliyeti, gecikilen her gün için gümrüklenmiş değeri üzerinden finans maliyeti, gecikilen her gün için doğmuş ve doğacak olan kâr kaybı, nakliyeci iptal masrafları, hukuk danışmanlık ve avukatlık masrafları ve 3. kişilere verilmiş olan taahhütlerin yerine getirilememesinden kaynaklanan zararlara uğramasına sebep olduğunu, bu zararların da ayrıca talep ve dava konusu edileceğini, mevzuat gereği gümrük işlemleri tamamlanan eşyanın konşimentoda hak sahibi görünen davacıya teslimi gerekirken ayrıca bir belge talep edilmesinin hiçbir kanuni dayanağının bulunmadığını, kaldı ki böyle bir belge talep edilse de bunun iş görme hizmet olmadığını, ordino bedeli adı altında TTK md. 21 kapsamında bir fatura düzenlenmesinin taşıma sözleşmesine ve ifa sürecine aykırı olduğunu, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 17.12.2018 tarihli, 2016/2991 E..2018/5551 K. sayılı kararı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Onuncu İdare Dava Dairesi’nin 12.01.2021 tarihli ve 2020/2247 E. 2021/56 K. sayılı, Danıştay Onuncu Dairesi’nin 03.11.2021 tarihli 2018/228 E., 2021/5247 K. sayılı kararları ile “yük teslim talimat formu”nun hukuk dışı olduğuna karar verildiğini veya buna göre karar gerekçesi oluşturulduğunu, açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden takibin devamını, borçlunun borca itirazının iptalini, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’inden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin sebepsiz zenginleşme sebebine dayandığı ve TBK md. 82 uyarınca öğrenmeye bağlı iki yıllık zaman aşımına uğramış olması sebebiyle talebin reddinin gerektiğini, davacının davalı şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağının, davalı şirketin de borcu bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından ödenmiş olan bedellerin davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiye uygun bir şekilde talep olunan ve ödenen bedeller olduğunu, davacının bu yöndeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, bu hususun dilekçeleri ekindeki tebliğe ilişkin evraklar ile sabit olduğunu, davacının davalı şirket tarafından talep olunan ve kendisi tarafından ihtirazi kayıt ile ödemiş olduğu “ordino ücretleri”nin hukuka aykırı şekilde talep edildiği iddiasının (TTK md. 870, Montreal Konvansiyonu md. 13, Danıştay Onuncu Dairesi 27.10.2015 tarihli, 2011/9380 E. 2015/4632 K. sayılı karar, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 2017 yılında geçerli olan “ordino”nun da damga vergisi alınacak kağıtlar arasında sayıldığı hükmü, Yag. 11. HD 12.12.2016 tarihli 2015/7168 E. 2016/1640 K. sayılı kararı, Yarg. 11 HD 17.06.2010 tarihli 2010/3893 E. 2010/6988 K. sayılı kararı çerçevesinde) yerinde olmadığını, icra takibine konu alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan haksız takip sonucu davacı yanın kötü niyet tazminatına mahküm edilmesi gerektiğini açıklanan nedenlerle; davanın usulden ve esastan reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Davanın; İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğu görüldü.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … … Limited Şirketi, borçlunun … Anonim Şirketi olduğu, takibin 28.687,77-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 15/12/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 22/12/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 05/01/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 21/09/2022 tarihli raporda; davacı tarafça dosyaya sunulan gümrük belgeleri faturaların davacı tarafça talep edilen ordino ödemelerinin fatura karşılığı davacı tarafça yapıldığını teyit ve tevsik eder nitelikte olduğunu, davacı tarafça Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağı ile teslim edilen flash bellekteki dosyaların hesap bilirkişisinin kendi imkânları ile açılamaması sebebiyle bunlar üzerinde inceleme ve tespit yapılamadığını, davacı taraf defterlerinin Bursa’da ve Davalı taraf defterlerinin …/… bulunması sebebiyle bu defterler ve inceleme esasında fatura incelemesini gerektiğinden bu defterlerdeki kayıtlara mesnet belgeler üzerinde inceleme yapılmasının Mahkemenin takdirinde olduğunu, davalının taşıma bedeli dışında ancak yapmış ise taşıma sürecinin başarısı için kendi risk alanında olmayan işler için yaptığı masraflarını davacıdan talep edebileceğini, ordino düzenlemenin yeni bir iş veya masraf kalemi olmadığını, davalının ordino ücreti adı altında veya yük teslim talimatı düzenleme iddiası ile talep ettiği ve yükün tesliminde ön şart olarak ileri sürdüğünü, ihtirazi kayıtla ödenen tüm ödemeleri iade etmesi gerektiği değerlendirildiğini, ihtirazı kayıtla ödeme hususu gözetilerek, iade talebinin sebepsiz zenginleşme iddiasına dayandığını, zamanaşımı hususunun yüce mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini, ihtirazı kayıtla ödeme olduğu gözetilerek, faiz başlangıcının ödeme tarihinden itibaren olmasının somut olaya uygun olduğunu, tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 28/03/2023 tarihli ek raporda; davaya konu uyuşmazlığa kaynak olan, davacının davalıya ilgili faturalar gereği yaptığı ödemelerin tamamının 19.445,00 TL tutarında olduğunu, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, bu tutar asıl alacak olarak kabul edilir ve davacının, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya içeriği icra takibinde talep ettiği vade tarihi olan 30/11/2017 tarihi vade tarihi olarak kabul edilirse bu tarihten davanın açıldığı tarih olan 01/05/2022 tarihine kadar işlemiş olan faiz tutarının 7.775,74 TL tutarında, dolayısıyla asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı toplamı 27.220,74 TL tutarında olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında, Alacaklılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. tarafından Davalı/Borçlu … A.Ş. Aleyhine TTK 1196 VE 1203 gereği ihtirazi kayıt ile ödenen bedellerin iadesi talebi (istenen faiz: yıllık reeskont avans) 19.740,00 TL anapara alacağı ve 8.947,77 TL işlemiş faiz 28.687,77 TL Toplam Alacak üzerinden, takip başlatıldığı , davalı/borçlu tarafından takibe yapılan itiraz üzerine , davacı tarfaça …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, borçlunun borca itirazının iptaline karar verilmesi iş bu davanın açıldığı ,
Tarafların iddia ve savunmaları , aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı neticesinde mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde ; davalı yan, freight prepaid/navlun gönderen ödemeli şartı ile, taşıma süreci gönderen sorumluluğunda taşımayı üstlendiği ve hava kargo taşıma sürecinde gelen emtia için ordino bedeli talep etmiş ve davacı ithalatçıdan ihtirazi kayıtla tahsil etttiği , davacı ithalatçı ise taşıması gönderene ait bir satın alma süreci sonunda ancak varma yeri masrafları dışında tüm yükümlülükleri satıcı-ihracatçı üzerinde bırakmış durumda olduğu , taşıyıcı malı gönderenden alır, taşır ve gönderilene teslim eder , bunun için de navlun tahsil eder. Navlun karşılığı yapılan bu iş için ayrıca bedel alması veya olmayan bir iş tanımı yapması somut olaya aykırıdır. Nitekim, navlun peşin ödemeli, ya da gönderen ödemeli olduğu açık olan taşıma sürecinde, varma yeri masrafları dışında davalının tahsil ettiği ödemeleri iade etmesi gerektiği anlaşılmış olup ; mahkememizce aldırılan ek rapor da; davacı tarafından ibraz edilen flash disk içinde bulunan ilgili yevmiye defterlerinin tetkik edilmesi neticesinde davacının iddiasına dayanak olarak dosyaya eklediği dekont fotokopileri ile fatura fotokopilerinin toplam tutar bakımından (19.445,00 TL) ve tekil tutarlar bakımından (41 x 280 TL ve 27 x 295 TL) uyuştuğu tespit edildiği ; davacının, davalı tarafından hizmet verilmeksizin faturalandırdığını ve zorunluluk gereği ödediğini tutarlar toplamı 19.445,00 TL olduğu , …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yer alan ödeme emrinde belirlenmiş vade tarihi olan 30.11.2017 tarihi dikkate alındığında ilgili tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı olan %9,75 gereği faiz alacağı tutarı 7.775,74 TL dolayısıyla asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı toplamı 27.220,74 TL tutarında olduğu hükme esas dayanak bilirkişi raporuna göre tespit edilmiş olmakla , davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 19.445,00 TL asıl alacak, 7.775,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.220,74 TL üzerinden iptali ile asıl alacağa (19.445,00 TL) takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak tutarı mahkememizce yapılan yargılama neticesinde alınan raporla tespit edilmiş olmakla likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş , aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 19.445,00 TL asıl alacak, 7.775,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.220,74 TL üzerinden iptali ile asıl alacağa (19.445,00 TL) takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.859,44-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 346,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.512,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre hesaplanan;
-1.252,50-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-67,50-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacının yaptığı 80,70-TL başvuru harcı, 346,48-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcının toplam 438,68-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 2.700,00-TL bilirkişi ücreti ile 149,00-TL müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin 2.849,00-TL’nin red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.703,30-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.467,03-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Tarafların gider avansından artan bakiyenin re’sen taraflara/vekillerine iadesine,
Dair davacı vekili, davalı vekili yüzünde, tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır