Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/108 E. 2022/104 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/108 Esas
KARAR NO : 2022/104

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında 26.08.2020 tarihinde, … plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçtiği ve … plakalı araca çarptığı, müvekkili araç sürücüsü de çarpma sonucu devrilen … plakalı araca çarpması ile kazanın oluştuğunu, kaza sonucunda müvekkili şirkete ait … plakalı aracın onarılması için … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye başvurulmuş ve hasar dosyası açıldığını, aracın onarımının müvekkili şirket tarafından yaptırıldığını, onarımın müvekkili şirkete KDV dahil 63.955,07 TL olarak fatura edildiğini, fatura tutarının tamamının müvekkili şirket tarafından karşılanıp, şirketi tarafından hasar dosyası incelemesi yapıldıktan sonra müvekkili şirkete dosyaya ilişkin 25.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak dosya borcu bu yapılan ödeme neticesinde kapanmamış olup, bakiye 38.955,07 TL borun bulunmakta olduğunu, bu sebeple, bakiye tutarın tazmini için araç sürücüsüne, malikine ve sigorta şirketine karşı işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğu doğduğunu, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, borçlar Kanunu’nun 49.maddesi hükümleri uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille bir başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Dolayısıyla davalı araç sürücüsü müvekkili şirketin aracına kusuru ile vermiş olduğu zararı tazminle yükümlü olacağını, davalı aracın maliki de müvekkilinin zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu (“KTK”) md.85, “bir motorlu aracın işletilmesinde bir şeye zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür” hükmüne baiz olduğunu, KTK md.3’te işleten, araç maliki olarak tanımlandığını bu nedenle, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, işleten aracın sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakkları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkili şirketin onarım bedeline ilişkin bakiye zararının; kaza tarihindeki poliçe limiti (41.000,-TL) dahilinde bakiye 16.000 TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsiline, bakiye 38.955,07-TL tutarındaki toplam zararın (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ise Davalılar …ve Araç Maliki …’dan kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; …-… plakalı araçların 26/08/2020 tarihinde karışmış olduğu tarafik kazası sebebiyle onarım bedeli talebinden ibaret olduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 2021/778 esas sayılı dosyasında dava dilekçesi ekinde sunduğu arabuluculuk son tutanağında sadece davalılar …ve … Sigorta A.Ş yönünden arabuluculuk son tutanağının yer aldığı görülmüş, 09/12/2021 tarihinde düzenlenen tensip zaptının 12 nolu ara kararı ile …yönünden arabuluculuk son tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunulması için kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde davalı … yönünden arabuluculuk son tutanağı sunulmamış, 2021/778 esas sayılı dosyanın 11/02/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında 3 nolu ara karar ile Davalı … yönünden açılan davanın 2021/778 esas sayılı dosyadan tefrikine karar verilerek tefrikle Mahkememizin 2022/108 esas sırasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir.
19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
”MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,
Mahkememizin 2021/778 esas sayılı dosyasında 09/12/2021 tarihinde düzenlenen tensip zaptının 12 nolu ara kararı ile arabuluculuk son tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunulması için kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde davalı …yönünden arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı, davacı tarafça dava açılmadan evvel davalı … yönünden arabuluculuğa başvurulmadığı ve zorunlu dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih, 2019/1038 Es. ve 2019/869 K. sayılı ilamında “…TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı usul ve yasaya uygun olmakla … ” yönünde karar vermiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…” belirtilen istinaf kararı ve kanun maddeleri uyarınca dosya üzerinden 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememize açılan işbu davanın HMK 114(2) maddesi ve 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE
2-Mahkememizin 2021/778 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek 2022/108 esasa kaydedilen işbu dosyada harç alınmadığından karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 15/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.