Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/96 E. 2022/446 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/96 Esas
KARAR NO :2022/446

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı borçlu şirket aleyhine ilamlı takip yaptıklarını, borçlunun … Genel Müdürlüğü nezdinde bulunan alacaklarının haczedildiğini, SHY-6A Yönetmeliği 18 (c) md.si kapsamında sıralama yapıldığını davalı alacağının 1. sırada müvekkil alacağına 5. sırada yer verildiğini, davalının ilamsız takibinin itirazsız kesinleştiğini, davalı ve borçlu şirket yetkilisinin arkadaş olduklarını, borçlu şirketin faaliyetleri sona erdikten şirket hesaplarına para gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının muvazaalı takibinin ve sırasının iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sıralama işleminin Ticari Taşımacılık işletmeleri Yönetmeliğine göre yapıldığından idari yargının görevli olduğunu, müvekkili alacağının gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, muvazaa nedeniyle davalının sıra cetvelindeki sırasının davacıya tahsisi talebine ilişkindir.
Davanın 10.000,00 TL üzerinden açıldığı ve harç yatırıldığı, daha sonra yargılama esnasında 12/09/2013 tarihli ara kararı ile 2.384.400,00 TL üzerinden harç tamamlatılması yoluna gidildiği ve harcın tamamlandığı görülmüştür.
Davacı yan, dava dışı borçlu … A.Ş. aleyhine ilamlı takip yaptıklarını, borçlunun … Genel Müdürlüğü nezdinde bulunan alacaklarının haczedildiğini, SHY-6A Yönetmeliği 18 (c) md.si kapsamında sıralama yapıldığını, davalı alacağına 1. sırada müvekkil alacağına 5. sırada yer verildiğini, davalının ilamsız takibinin itirazsız kesinleştiğini, davalı ve borçlu şirket yetkilisinin arkadaş olduklarını, borçlu şirketin faaliyetleri sona erdikten sonra şirket hesaplarına para gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının muvazaalı takibinin ve sırasının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan, dava dışı borçlu … A.Ş.nin uçuş ruhsatının iptali üzerine, … nezdindeki 1.500.000,00 USD tutarındaki teminat mektubunun nakde çevrilmesinin gündeme geldiğini, borçlu şirket ile uzun yıllardır süregelen ve oldukça hacimli ticari ilişkilerinin bulunduğunu, dava dışı şirktin finansal yardım talebinde bulunması üzerine, teminat mektubu tutarı olan 1.500.000,00 USD’yi kişisel hesabından borçlu şirketin hesabına virman yaptıklarını, havale dekontunun icra dosyasında mevcut olduğunu, dava dışı şirketten alacaklarının bulunduğunu, icra takibinin de bu sebeple açıldığını, alacağın gerçek olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce 2014/968- 2016/319 E. K. sayılı, 25.04.2016 tarihli karar ile :”…dava dışı borçlu şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2009 yılı ticari defterlerine göre davalı … tarafından 04.05.2009 tarihinde dava dışı borçlu şirkete 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) tutarlı havale gönderilmiş olduğu, gönderilen havale dava dışı borçlu şirketin defterinde kayıtlı olduğundan muvazaa iddiası ispatlanamadığından davanın reddine …” karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/8812 -2020/2124 E. K. Sayılı, 17.06.2020 tarihli ilamı ile :”…Davalı ile borçlu şirket arasındaki ilişkinin sadece para transferlerine dayalı olduğu, bu transfer ilişkisi küçük miktarlarda devam ederken 04.05.2009 tarihinde davalı tarafından borçlu şirket hesabına 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) para transferi yapıldığı, dosyada mevcut banka kayıtlarına göre … tarafından 04.05.2009 tarihinde davalıya 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) tutarlı havale gönderildiği aynı gün davalı tarafından paranın borçlu şirketin hesabına aktarıldığı görülmüştür. Borçlu şirket yetkilisi olduğu ileri sürülen … tarafından davalıya yapılan havalenin tekrar borçlu şirkete aktarılması şeklinde oluşturulan muhasebe ilişkisinin gerçek olup olmadığı üzerinde durularak ve aynı zamanda davacının takibi … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamına dayandığına göre dava tarihinin davalının takip tarihinden önce olup olmadığı hususu da dikkate alınarak muvazaa iddiasının varlığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı ile dava dışı borçlu … … arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu, davacının sözleşmeye aykırılık nedeniyle zararının tazmini için … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında hüküm altına alınan alacağın tahsili için davacı tarafından … 10. İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, anılan icra dosyasından İİK. m.89 kapsamında haciz tatbiki için Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne yazı yazıldığı, verilen cevaplara göre; … A.Ş.’nin Genel Müdürlükleri nezdinde doğmuş ve doğacak herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının bildirildiği, bununla birlikte … A.Ş.’nin Genel Müdürlük nezdinde bulunan teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile ilgili SHY-6A Yönetmeliği 18 (c) md.si kapsamında yapılan sıra cetvelinde “Mahkeme veya icra yoluyla kesinleşmiş 3. kişi alacakları” kapsamında davalı …’ın 1.sırada, davacı şirketin ise 5.sırada yer aldığı anlaşılmaktadır.
Davalının alacağının irdelenmesinde, … Bank Aspendos Şubesine yazılan yazıya verilen cevaba göre, dava dışı şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan …’nun davalı … hesabına 04/05/2009 tarihinde 1.500.000-USD gönderdiği, …’ın da bu tutarı aynı tarihte … A.Ş.’ne gönderdiği, paranın hesapta bir gün bekledikten sonra … … tarafından 1.000.000 USD’lik kısmının TL’ye çevrilerek teminat mektubu tazmini için kullanıldığı, kalan 500.000 USD’nin de yine başka bir teminat mektubu için kullanıldığı, bilahare davalının … 3.İcra müdürlüğünün 07.05.2009 tarih ve … Esas sayılı takip dosyası ile alacağının tahsili için dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlattığı, takibin itiraz olmaksızın kesinleştiği, sıra cetvelinde “Mahkeme veya icra yoluyla kesinleşmiş 3. kişi alacakları” kapsamında 1.sırada yer alan davalı …’ın alacağının buna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre, dava dışı … … A.Ş. ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan …’nun 10 Kasım 2008 tarihli Yönetim Kurulu toplantı tutanağına göre şirketteki bütün hisselerini devrettiği ve yönetim kurulu başkanlığından ayrıldığı, bu durumun 25.11.2008 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre çekişme, bozma ilamında da değinildiği gibi; borçlu şirket yetkilisi … tarafından davalıya yapılan havalenin tekrar borçlu şirkete aktarılması şeklinde oluşturulan muhasebe ilişkisinin gerçek olup olmadığı, davacının takibi … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamına dayandığına göre dava tarihinin davalının takip tarihinden önce olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dava dışı borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı …’nun 10.11.2008 tarihinde dava dışı borçlu şirketteki hisselerini devrettiği ve şirket yönetim kurulu başkanlığından ayrıldığı halde, davalı … hesabına 04/05/2009 tarihinde 1.500.000-USD gönderdiği, bu tutarın aynı gün … hesabından borçlu şirkete gönderildiği, ancak aşamalardaki davalı savunmalarına göre, davalının borçlu şirket ile uzun yıllardır süregelen oldukça hacimli ticari ilişkileri nedeniyle dava dışı şirketin finansal yardım talebinde bulunması üzerine, teminat mektubu tutarı olan 1.500.000,00 USD’yi kişisel hesabından borçlu şirketin hesabına virman yaptığını ileri sürdüğü, dava dışı şirket eski yetkilisi … ile davalı, davalı ile de dava dışı şirket arasındaki havale ilişkisinin dava dışı şirketin borçlandırılması dışında bir açıklamasının bulunmadığı, kaldı ki, dava dışı şirketin finansal yardım talebine yanıt veren davalının 04/05/2009 tarihinde havale ettiği 1.500.000-USD’yi geri alabilmek için üç gün sonra 07.05.2009 tarihinde icra takibi başlatmış olması da gözetildiğinde borçlu şirket eski yetkilisi … tarafından davalıya yapılan havalenin tekrar borçlu şirkete aktarılması şeklinde oluşturulan muhasebe ilişkisinin gerçek olmadığı, davacı yanın icra takibinin dayanağı olan … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamına konu davanın 24.09.2004 tarihinde açılmış olduğu, davalının dava dışı şirkete yönelik icra takibinin ise 07.05.2009 tarihli olduğu, dosya kapsamında bulunan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde muvazaa olgusunun yasal delillerle kanıtlanmış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-)… A.Ş.’nin … nezdinde bulunan teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile ilgili olarak SHY-6A Yönetmeliği 18 (c) maddesi kapsamında düzenlenen sıra cetveline yapılan itirazın kabulü ile, 3. Kişi alacakları kapsamında davalı …’a tahsis edilen 1. Sıradaki payın yargılama giderleri de dâhil olmak üzere davacı alacağının karşılanmasına tahsis edilmesine, artan tutarın davalıya bırakılmasına,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 162.878,36-TL harcın, başlangıçta peşin olarak alınan 148,50-TL ve 40.571,09-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 122.158,77-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan 18,40-TL başvuru harcı, 148,50-TL peşin harç, 30,30-TL tedbir talebi harcı, 2,90-TL vekalet harcı, 40.571,09-TL peşin harç, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti, 291,50-TL davetiye tezkere gideri olmak üzere toplam 43.012,69-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 106.744,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İlişkin davacı (e-duruşma) ve davalı vekilinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır