Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/854 E. 2023/51 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/854 Esas
KARAR NO :2023/51

DAVA:Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ:31/12/2021
KARAR TARİHİ:26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil firma ile davalı arasında …’da bulunan “…’nin” betonarme kaplamalarının mühendislik, tedarik ve montaj işlerinin, davacı alt yüklenici müvekkil firma tarafından yapılması konusunda 12/01/2009 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı müvekkil sözleşme gereği edimini ifa ettiğini ancak davalı ana yüklenici … İnş.A.Ş.bu alt yüklenicilik hizmeti karşılığında ödemesi gereken bedeli ödemediği için taraflar arasında bir uyuşmazlık doğduğunu, taraflarca yapılan “… nolu mühendislik, fabrikasyon, teslim ve cam elyaflı beton (…) kurulum giydirme işleri” isimli alt yüklenicilik sözleşmesinin ihtilaflar başlıklı 19.maddesinde taraflar arasında çıkacak olası bir uyuşmazlığın … (Körfez Ülkeleri İşbirliği Tahkim Komisyonu) tarafından çözülmesi kararlaştırıldığını, bunun üzerine müvekkil firma tarafından tahkim yargılaması için …’na başvuru yapıldığını ve yapılan tahkim yargılaması sonucu … dava nolu 30 Ekim 2020 tarihli Tahkim kararı verildiğini, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde kesinleşme şerhi düzenlendiğinden bahisle davanın kabulü ile … tarafından verilen … dava nolu, 30 Ekim 2020 tarihli Yabancı Hakem Heyeti kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf, 12/01/2009 tarihli “… nolu Mühendslik, Fabrikasyon, Teslim ve Cam Elyaflı Beton (…) Kurulum Giydirme İşleri” isimli sözleşmenin sadece TAHKİM ŞARTINI ihtiva eden 19. Md.’nin Türkçe tercümesini sunmuş ve taraflar arasında çıkacak olası bir uyuşmazlığın … (Körfez Ülkeleri İşbirliği Tahkim Komisyonu) tarafından çözülmesi kararlaştırılmıştır.” Şeklindeki maddenin bu kısmından yararlanarak … (Körfez Ülkeleri İşbirliği Tahkim Komisyonu)’na başvuru yaptığını bildirdiğini, halbuki 12/01/2009 tarihli sözleşmenin 19. Maddesi açıkça; “Bir taraf, bir ihtilafın var olduğunu düşünürse, … ve ALT YÜKLENİCİ’nin iyi niyetle, bu SÖZLEŞMEDEN kaynaklanan veya bu sözleşme ile ilgili tüm ihtilafları DOSTANE bir şekilde çözmek için gerekli tüm makul adımları atacağı bir İHTİLAF BİLDİRİMİ yayınlayarak diğer tarafı bu ihtilafla ilgili yazılı olarak bilgilendirecektir. Taraflardan herhangi biri, her iki TARAFIN iyi niyetli çabalarına rağmen ihtilafın çözülmeyeceğini düşünürse, mağdur taraf ihtilafın tahkime götürülmesini talep edebilir…..” demekte olup, davacı taraf davalı müvekkile karşı DOSTANE bir şekilde harekette bulunmamış tüm makul adımları atmamış ve bir ihtilaf bildiriminde de bulunmadığını, davalı müvekkil, her ne kadar 12/01/2009 tarihli sözleşme ile; Katar Eğitim Şehri Konferans Merkezi Proje’sinin mühendislik, temin, fabrikasyon, teslim ve cam elyaflı beton (GRC) kurulum giydirme işi için davacı ile sözleşme yapmış olup, işin bitimi ve tamamlanması içinde elinden geleni yaptığını, davacı işbu maddeye riayet etmediğini, ama Katar Eğitim Şehri Konferans (Kongre) Merkezi Projesi’nin asıl İŞVERENİ … … (…) olup, davalı şirketimizin bazı alt yüklenicilere vermiş olduğu projenin yapım ve tamamlama işlerinde, alt yüklenicilerin edimlerini zamanında yapmamaları, eksik yapmaları ve tamamlamaları nedenleriyle birçok ihtilaf çıktığını, söz konusu ortaya çıkan ihtilaflar sonucunda asıl işverenle birlikte birçok alt yüklenicilere süreler verilmiş ise de birçoğu yerine gelmediğini, diğer taraftan davalı müvekkil şirketin işbu tahkim davasında temsil edilmediğini ve kendisini savunamadığını, nitekim … Tahkim Mahkemesi kararının V- Usul Geçmişi başlığındaki 28 nolu maddede; “Mahkeme, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nden davalının kayıtlı adresinin teyidini almıştır. Davalının güncel adresi sicil tarafından teyit edilmiştir. … Mahallesi, … … Sokak, … … Merkezi 1/A blk. 12. Kat 1952 – …. Ancak Mahkemenin bu adrese teslimat yapma girişimi kargo şirketinin muhatabın bu adreste olmadığını bildirmesiyle başarısız olmuştur. Mahkemenin 4 Mart 2020 tarihli E-postasını davalı için belirlenen diğer adreslere teslim etme girişiminde başarısız olmuştur.” denilmiş ve davalı müvekkil T. Ticaret Sicil Gazetesindeki adresinin teyidi de alındığı halde, kargo şirketinin ifadesi ile yetinildiğini, halbuki davalı şirketimizin adresi bu adrestir ve doğrusu olduğunu, şirkete tebligat yapılamadığı ve evrak gönderilemediği iddiaları gerçekleri yansıtmadığını davacı taraf, taraflar arasında akdedilen 12/01/2009 tarihli (… Mühendislik, Temin, Fabrikasyon, Teslim ve Cam Elyaflı Beton Kurulum Giydirme İşleri) sözleşmesinin tamamını ve tercümesinin aslını biraz etmemiş, sadece sözleşmede bulunan 19. Md. 20-21 maddelerin tercümesini sunduğunu, sözleşme aslının ve tercümesinin davacı tarafça dosyaya ibrazı gerektiği düşüncesinde olduklarını, davacı taraf, dilekçesinde Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı tarafından 11 Aralık 2020 tarihli KESİNLEŞME ŞERHİ (ICC Certificate) düzenlendiğini, kesinleşme şerhinin aslını (ICC certificate), Arapça çevirisinin aslını (Belge) ve Arapçadan Türkçe ’ye yeminli tercümesinin ASLINI sunduğunu belirttiğini, ayrıca “…. 30 Ekim 2020 tarihinde imzalanan nihai karar mahkeme kalemince taraflara tebliğ edilmiştir.” şeklinde açıklama olduğu halde söz konusu belge mahkeme kalemince davalı müvekkilin imzasının mevcut olmadığını, söz konusu kesinleşme olarak sunulan bu belgede herhangi kesinleşme ibaresi mevcut olmadığını, dolayısı ile işbu belgenin kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; taraflar arasında imzalanmış 12.01.2009 tarihli sözleşmeye, tahkim kararına dayanmışlardır.
Davacı yanca; 5718 sayılı yasanın 50 ve devamı (eski MÖHUK 34) maddesinde aranan tenfiz koşullarından yabancı mahkeme ilamının aslı ve usulüne uygun tasdikli tercümesi, kesinleşme şerhi ve onanmış tercümesi ibraz edilmiştir.
Teminat hususunun dava şartı olması nedeniyle mütekabiliyet bulunup bulunmadığı hususunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği görüldü.
… tarafından verilen … dava nolu, 30 Ekim 2020 tarihli Yabancı Hakem Heyeti kararında;
”…(a) Davalı, Davacıya 3.347.750,51 QAR tutarındaki tutarı ödeyecektir;
(b)Davalı, Davacıya 3.347.750,51 QAR tutarındaki kullanım kaybı için tazminat olmak üzere 665.295 QAR tutarındaki ek tutarı ödeyecektir;
(c) DAVALI, ıcc Mahkemesi tarafından belirlenen tahkim masrafları olarak Davacıya toplam 134.300 ABD Doları artı Davacının yasal masraf ve giderleri olarak 127.900 QAR ödeyecektir; ve
(d) Davalı, yukarıdaki (2) (a) paragrafında belirtilen meblağlar üzerinden, 30 Ekim 2020’den nihai ve tam ödemeye yıllık %2,5 oranında Davacıya basit faiz ödeyecektir.
(e) Diğer tüm talep ve iddialar reddedilmektedir…” karar verildiği, kararın merkezi Fransa Paris’te bulunan Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı tarafınan 11/12/2020 tarihinde kesinleşme şerhi verildiği, iş bu kesinleşmenin davacı Fibrex LLC açısından 08/12/2020 tarihinde, davalı yönünden ise 06/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … tarafından verilen … dava nolu, 30 Ekim 2020 tarihli Yabancı Hakem Heyeti kararının tenfizi talebinden ibarettir.
5718 Sayılı Yasanın 50/1.maddesine göre; ”Yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
Aynı Yasanın 53.maddesine göre ise tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ve İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekir.
Yabancı mahkeme ilamlarının tenfiz koşulları 5718 Sayılı Yasanın 54.maddesinde, tanıma koşulları ise aynı yasanın 58.maddelerinde düzenlenmiştir.
5718 sayılı Yasanın 54.maddesine göre yabancı mahkeme kararının tenfizi için,Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması, ilâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması ,hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekir. Aynı yasanın 58.maddesine göre de,yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.
Mahkememizce Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığına yazılan teskereye cevap verildiği, 29/11/2022 tarihli cevabi yazı ile; ”…Ülkemiz ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında teminattan muafiyeti öngören ikili bir adlî yardımlaşma anlaşması bulunmadığı gibi, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye’nin taraf olduğu Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi’ne de taraf olmadığı,
Fiilî mütekabiliyete ilişkin olarak, konunun intikal ettirildiği Dışişleri Bakanlığından alınan ve bir sureti ekte iletilen 06.02.2020 tarihli ve …sayılı yazıda; Birleşik Arap Emirlikleri’nde açılan davalarda ve icra takiplerinde teminat talep edilmediği; ancak, ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir taleplerinde mahkemenin belirleyeceği miktar üzerinden teminat gösterilmesinin gerekli olduğu, teminat gösterme yükümlülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı/yabancı ayrımı yapılmadığı, ülkemiz ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında teminattan muafiyete ilişkin hukukî veya fiilî mütekabiliyet bulunmadığı belirtilmektedir.
Sonuç itibarıyla, konunun değindiği hukukî durum yukarıda açıklanmıştır. Bu çerçevede, Türkiye’de dava açan veya davaya katılan Birleşik Arap Emirlikleri uyruklu gerçek ya da tüzel kişilere teminat yatırmaktan muafiyet tanınıp tanınmayacağının yargı yetkisi ve takdir hakkı dâhilinde değerlendirmesi hususunun mahkemesine ait olduğu…” bildirilmiş olup, yazı cevabına göre somut olayda fiili karşılıklılığın sağlandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve sunulan tüm delillere göre; Türk Kamu düzenine aykırı olmayan, usulen kesinleşmiş ve icra edilebilir nitelikteki yabancı hakem kararının MÖHUK. 50 ve devamı maddesindeki koşulları taşıdığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-)… Tahkim Mahkemesinin … sayılı 30.10.2020 tarihli kararının tanınmasına ve tenfizine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 56,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 183,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının / davalının gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/ davalıya/ vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır