Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/817 E. 2023/631 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/817 Esas
KARAR NO:2023/631

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2021
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkil şirket ile davalı arasında … ili, … ilçesi, … Mah. … Cad. No:18 adresine bulunan tapuda … ada, … parsel sayfada kayıtlı taşınmazda bulunan akaryakıt istasyonunun işletilmesi için bayilik sözleşmesi akdedildiğini, imzalanan sözleşmeler gereği davacı tarafından bir kısım yatırımlar yapıldığını, davalının sözleşme yükümlerine aykırı davranması , aldığı yakıt vs ürünlerin bedellerini ödememesi üzerine bayilik sözleşmesi …. Noterliğinden keşide edilen 15/09/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğini, davalının taşınmazı terk etmesi, aldığı yatırım bedellerinin ve ödenmediği ürün bedellerini ödemesi istenildiğini, ancak keşide edilen ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe giriştiklerini, ancak taraflarına gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafça borca ve yetkiye itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, yetki yönünden taraflar arasında imzalanan 16/10/2020 tarihli Bayilik Sözleşmesinde yer alan ihtilafların Çözümü başlıklı 23.maddede yetki hususunun belirlendiğini, borca itiraz yönünden ise takibe dayanak faturalar içeriklerine yasal süre içinde herhangi bir itiraz olmadığından bahisle huzurdaki davanın kabulü ile davalı / borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı / borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Takibe konu faturalar, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/… sayılı dosyasına ilişkin 24/03/2021 tarihli e-imzalı Son Tutanak, Davacı ve davalı arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesi örnekleri, …. Noterliğinden keşide edilen 15.09.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, Ticari defter ve kayıtlar, Bilirkişi incelemesi, Yemin, tanık ve sair yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 2.788.212,72.-TL asıl alacak, 52.258,61.-TL faiz olmak üzere toplam 2.840.471,33.-TL alacağın tahsili için 20/01/2021 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 05/02/2021 tarihinde süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, davalı şirket merkezinin … / … adresinde bulunması nedeniyle öncelikle davalı yanın ticari defter ve belgelerinin Mali Müşavir aracılığı ile incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği,
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, Bilirkişi …’ün … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 18/02/2023 tarihli raporunda; “…Davalı … adresinden taşındığından ve mahkemeye yeni bir adres bildirimi yapmadığından defterler üzerinde inceleme yapılamadığı….” bildirilmiştir.
Mahkememizin 06/04/2023 tarihli celsesinde, Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile davacı yanın ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarı ile taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın mali müşavir bilirkişiye ve sonrasında nitelikli hesaplamalar uzmanı (Ticaret Hukuku) ve EPDK mevzuatına hakim bir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği, …, Doç Dr. … ve …’den oluşan bilirkişiler heyetinden alınan 20/05/2023 havale tarihli raporlarında: ”…Davacının davalı adına düzenlediği faturaların e-temel fatura olduğu, e-temel faturalarının sistem üzerinden reddedilmesinin mümkün olmadığı, davacı şirketin davalı adına düzenmiş olduğu ödeme emri konusu temel faturalara davalı şirket tarafından TTK 21 maddesi 8 gün içerisinde yine TTK 18 maddesine göre itiraz ve iade ettiğini gösterir bir delilin de dosyaya sunulmadığı, yine fatura içeriği, mal/hizmetlerin sevk irsaliyesi eşliğinde; taşıtlarla, davalıya gönderildiği, tüm bu nedenlerle davacının davalı adına düzenlediği faturaların tebliğ ve içeriği mal/hizmetin teslim edildiğini kabulünün gerektiği,
Davacı şirkete ait ticari defterlerin e-defter uygulaması ile tutulduğu; yevmiye defteri ve defteri kebir e-defter beratlarının zamanında ve usulüne uygun verilmiş olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı davacı şirkete ait ticari defterlerin HMK 222/2 hükümlerine göre delil teşkil ettiği, Yüce Mahkemeniz tarafından davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi yönünde … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, Talimata istinaden Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından davalı şirketin kanuni adresine gidildiği ancak davalı şirketin yerinde bulunmadığı, bu nedenle davalı şirketin dava konusu ticari defterlerinin incelemediği, Davalı şirketin davaya müdahil olmaması ticari defter ve belgelerinin incelemeye ibraz etmemesi, nedeniyle davacı şirket ticari defterlerinin, HMK 222/3 maddesi hükümlerine göre aynı zamanda lehine delil teşkil edeceği, Davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacı şirketin davalı şirketten 4.412.943,90.-TL cari hesap alacağının olduğu, ödeme emrinde davacı talebinin ise 2.788.212,72.-TL olduğu,
Davacı vekili tarafından davalıya keşide edilen …. Noterliği, 15.09.2020 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamede; davalının taraflar arasında akdedilen 26.03.2019 Tarihli
sözleşme hükümlerine uymayarak 30.12.2019 Tarihinde faaliyetini durdurduğu, bu nedenle sözleşmenin 6. Maddesinin b bendi uyarınca sözleşmenin 16.09.2020 Tarihinde haklı olarak feshedildiğini, bu nedenle ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle gayrimenkulün 3 gün içerisinde tahliye edilmesini, 3.400.142,20.-TL cari hesap alacağı ile 2.621.195,53.-TL artı KDV kar kaybının 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği, İHTARIN davalı şirketin UETS Hesabına tebliğ edildiği, 5 gün sonra yani 20.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, ihtarname ile verilen 3 gün süre sonunda borçlu davalının temerrüt faizini ödemek zorunda olduğu, Temerrüt tarihinin 23.09.2020 olduğunun belirlendiği, ancak davacının ödeme emrinde faiz başlangıç tarihini 21.12.2020 olarak belirlediği, bu nedenle yukarıda yapılan faiz hesaplamalarının davacının talebi doğrultusunda, 21.12.2020 tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlendiği ve bu doğrultuda hesap yapıldığı, Yapılan hesaplamalara göre; davacı şirketin ödeme emrinde 52.738,68.-TL Faiz talep edebileceği, ancak 52.258,61.-TL Faiz talep ettiği, Tüm bu nedenlerle;Davalı şirket tarafından; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı Dosyasına edilen itirazın 2.788.212,72.-TL asıl alacak, 52.258,61.-TL faiz olmak üzere toplam 2.840.471,33.-TL üzerinden iptal edilmesi ile icra ve inkar tazminatı hükmünün Yüce Mahkemenizin takdirinde olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 26.03.2019 tarihli, 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin ödeme ve vade farkı başlıklı 5. Maddesinde alınan malın 14 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde aylık %2,5+KDV vade farkı tahakkuk edeceğinin belirlendiği, yine sözleşmenin işletme kuralları başlıklı 6. Maddesinin b bendinde bayinin kendisine ariyeten bırakılan her türlü ekipmanla birlikte yeterli sok bulundurarak 24 saat boyunca eksiksiz hizmet vereceğini, sözleşmenin süresi ve fesih başlıklı 16 maddesinin b bendinde bayinin vadesi gelmiş borçlarını ödememesi halinde acze düşmüş kabul edilerek davacının sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği, sözleşmenin temerrüt hali başlıklı 17 maddesinde temerrüde düştüğü takdirde bayinin belirlenen aylık %2,5 + KDV vade farkını ödemeyi kabul ettiği kararlaştırılmış bulunmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, hükme elverişli bulunan bilirkişi heyeti raporu ile tüm yargılama dosyası kapsamına göre, yukarıda değinilen sözleşmesel durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 4.412.943,90.-TL cari hesap alacağının olduğu, ödeme emrinde davacı talebinin ise 2.788.212,72.-TL olduğu, davacı yanca davalıya keşide edilen …. Noterliğinin 15.09.2020 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesinde davalının taraflar arasında akdedilen 26.03.2019 Tarihli sözleşme hükümlerine uymayarak 30.12.2019 tarihinde faaliyetini durdurduğu, bu nedenle sözleşmenin 6. Maddesinin b bendi uyarınca sözleşmenin 16.09.2020 Tarihinde haklı olarak feshedildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle gayrimenkulün 3 gün içerisinde tahliye edilmesi, 3.400.142,20.-TL cari hesap alacağı ile 2.621.195,53.-TL + KDV kar kaybının 3 gün içerisinde ödenmesi hususlarının ihtar ettiği, ihtarın davalı şirketin UETS Hesabına tebliğ edildiği, 5 gün sonra yani 20.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, ihtarname ile verilen 3 gün süre sonunda 23.09.2020 tarihinde davalının temerrüte düşmesi nedeniyle temerrüt faizini ödemek zorunda olduğu, ancak davacının ödeme emrinde faiz başlangıç tarihini 21.12.2020 olarak belirlediği, bu nedenle taleple bağlı kalınmak suretiyle 21.12.2020 tarihinin temerrüt tarihi itibariyle yapılan hesaplamalara göre, davacı şirketin ödeme emrinde 52.738,68.-TL faiz talep edebileceği halde 52.258,61.-TL faiz talep ettiği, bu talebiyle de bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile devamına, likit olduğu anlaşılan takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanı
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile devamına,
Takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 190.462,81 -TL harçtan peşin alınan 34.305,79 -TL harcın mahsubu ile bakiye 156.157,02 -TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 -TL başvurma harcı, 34.305,79-TL peşin harç, 8,50 -TL vekalet harcı, 320,00 -TL tebligat/ posta gideri, 13.500,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 48.193,59 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 277.410,64-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır