Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/812 E. 2023/215 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/812 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen 17 adet fatura borcunun ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında … 32. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar yerinde olmayıp reddi gerektiğini, müvekkili şirket davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet vermiş ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar yerinde olmayıp reddi gerektiğini, davalının takip konusu alacağın tamamına, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz olduğundan, takibin devamı için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan sebeplerle, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğrayan 27.452,75-TL asıl alacak ve 1.565,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.018,42 TL alacaklarından dolayı ilgili borca, faiz ve feri’lerine yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş olup, davaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
… 32. İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …A.Ş., borçlunun …A.Ş. olduğu, takibin 29.018,42 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 22/09/2021 tarihinde yetkiye, takip konusu borca, borcun sebebine, ekte yer alan belgelere, borcun tamamına ve tüm ferilerine, ödeme emrine itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 20/12/2021 tarihinde açıldığı, görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 13/06/2022 tarihli raporda; davacının 2021 yılı kanuni defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının kanuni sürelerde alındığı, 2021 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin (ara tasdik) kanuni sürelerde yaptırıldığı, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin, nihaî takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Bilirkişilik uzmanlık alanları bakımından HMK m.222 uyarınca davacı şirketin lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olduğu, davacı nezdindeki davalı şirkete ait cari hesap ekstresine göre, icra takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 27.452,75 TL alacaklı olduğu, davalı şirket vekilinden Bilirkişi incelemesi için kanuni defter ve belgelerin talep edildiği, ancak işbu rapor tarihi itibariyle Hesap Bilirkişisine herhangi bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediği, bu nedenle davalı şirket kanuni defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı tarafça dosyaya kanuni defter ve belgelerin sunulması konusunda her türlü takdirin Mahkemeye ait olduğu, dosya kapsamında, icra dosyasında vaki itiraza rağmen, davalının cevap dilekçesi, deliller ve somut itirazlar şeklinde davacının alacaklılık mesnedi olan faturalara karşı itirazlarını ticari defter kayıt ve belgeleri ile gereği gibi sunmadığı, davacının alacak toplamının faturalara dayalı bir şekilde tespit edildiği rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 21/12/2022 tarihli ek raporda; davacı taraf vekili dava dilekçesinde, davalı taraf ile Abone Cari Hesap Anlaşması’nın bulunduğunu ve anlaşmanın Madde II Tarafların Hak ve Yükümlülükleri alt başlıklı maddesinde “Faturaların ödeme vadesi, fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) gündür. Vadesinde ödeme yapılmaz ise, Müşteri, ayrıca bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın aylık yüzde üç (%3) veya yasal ticari faiz oranından hangisi yüksek ise o oranda vade farkı/gecikme faizi ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” hükmünün yer aldığının ifade edildiği, davacı taraf vekilinin dava dilekçesinde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları alt başlıklı 1530/2. maddesine göre; “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer” şeklinde hükmün yer aldığının ifade edildiği, davacı tarafın takip talep tarih öncesine ait faiz talebinin Abone Cari Hesap Anlaşması’nın Madde II hükmü uyarınca yerinde olduğu, davacı tarafın icra takip talebinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans faiz oranını (yıllık %16,75) dikkate alarak faiz talebinde bulunduğu, taraflar arasında yapılan abone cari hesap anlaşmasında faturaların ödeme vadesinin, fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) gün olduğu, vadesinde ödeme yapılmaz ise, Müşteri’nin (Davalının), ayrıca bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın aylık yüzde üç (%3) veya yasal ticari faiz oranından hangisi yüksek ise o oranda vade farkı/gecikme faizi ödeyeceğinin beyan, kabul ve taahhüt edildiği, vadesinde ödenmeyen faturaların toplam tutarının 27.452,75 TL olduğu, söz konusu faturalar için hesaplanan faizin (aylık %3, yıllık %36 faiz oranı dikkate alınarak) 2.934,34 TL olduğu, vadesinde ödenmeyen faturalar için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans faiz oranı (%16,75) dikkate alınarak bilirkişi heyetince hesaplanan faiz tutarının 1.365,27 TL olduğu, bu durumda taraflar arasında yapılan Abone Cari Hesap Anlaşması’nın II. Maddesindeki hükmü dikkate alındığında yüksek olan faiz oranının aylık %3 olduğu, hesaplanan faiz tutarının 2.934,34 TL olduğu, ancak davacı şirket vekilinin icra takip takip talebinde talep ettiği faiz tutarının merkez bankası avans faiz oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz tutarı olduğu, ancak faiz hesabında vade olarak fatura tarihinin dikkate alındığı, bilirkişi heyetince taraflar arasında yapılan Abone Cari Hesap Anlaşması hükümleri dikkate alınarak hesaplanan ve takip talep tarihi öncesine ait faiz tutarının 2.934,34 TL olduğu, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davalı taraf vekilinin takip talebinde belirttiği faiz oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans faiz oranına göre talep edildiği, Bilirkişi heyetince avans faiz oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre istenebilecek faiz tutarının 1.365,27 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama tarafların iddia ve savunmaları kapsamında aldırılan bilirkişi raporu , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın davalı aleyhine … 17. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında 29.018,42 TL alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda; Davacı şirketin düzenlediği faturalardan kaynaklı alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline yönelik açılan davadan kaynaklandığı ,
… 17. İcra Dairesi’nin …tarihli Karar Tensip Tutanağı ile dosyasının yetkisizlik nedeniyle kapatılarak İstanbul Nöbetçi İcra müdürlüğüne gönderilmesine, gönderilmesine karar verildiği ; ilgili dosyanın … 32. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı numarayı aldığı , incelenen davacı şirkete ait 2021-2022 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, incelenen davacı nezdindeki davalı şirkete ait cari hesap ekstresine göre, icra takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 27.452,75 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan abone cari hesap anlaşması hükümleri dikkate alınarak hesaplanan ve takip talep tarihi öncesine ait faiz tutarının 2.934,34 TL olduğu, ancak davacı vekilinin takip talebinde belirttiği faiz oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans faiz oranına göre talep edildiği, bu nedenle taleple bağlı kalınarak istenebilecek faiz tutarının 1.365,27 TL olduğu, davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı, bilirkişiye defterlerin ve ilişik dönemi kapsayan ilgili bilgi ve belgelerin sunulmadığı, davalı yan defterleri üzerinde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafça alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, TK 83, HMK 220 ve 222. Maddeleri de gözetildiğinde bu durumda denetlemeye ve hükme elverişli bilirkişi raporuna göre davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve alacak faturadan kaynaklanmakta olup likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının … 32. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının 27.452,75 TL asıl alacak, 1.356,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.809,02 TL üzerinden iptali ile asıl alacağa (27.452,75 TL) takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 5.490,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.974,77 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 495,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.479,20 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 495,57 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.753,00 TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.740,35 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 209,40-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip
(E-imzalı)

Hakim
(E-imzalı)