Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2023/482 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/798 Esas
KARAR NO : 2023/482
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil banka ile davalı borçlu … arasında GKS’ne istinaden kredi kullandırıldığını, davalıya kullandırılmış olan kredilerin geri ödemeleri bakımından temerrüde düşmeleri sebebiyle kredi hesapları 14/12/2020 numaralı ihtarnameleri ile kat edildiğini, borçlu temerrüdünün oluşması sebebiyle davalılar hakkında başlatılan takip dosyasından esas takibe geçildiğini, ilgili takip dosyasından gönderilen ödeme emirlerine konu müvekkil banka alacağına, faize ve faiz oranına ile diğer tüm ferilerine davalı tarafından itiraz edildiğini, işbu itiraz taraflarına tebliğ edilmediğinden haricen öğrenildiğini, davalı borçluların takipteki borca, faiz oranına yönelik itirazları hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil bankanın … İcra Dairesi 2021/… E. Sayılı dosyaya konu edilen alacak miktarı … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinde belirtilen alacak hesap kat ihtarnamesi ekindeki ekstrede hesap kat ihtarnamesi ile birlikte ve ayrıca ödeme emri ekinde yine hesap kat ihtarnamesi ile birlikte borçlulara tebliğ edildiğini, alacağın esası borçlulara tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesi ve ödeme emri eklerinden denetlenebilir olup miktarı belli bir alacağın aslına ve ferilerine yönelik olarak yapılan bu itirazlar bu sebeple kötü niyetli olduğunu, tacirler arasında işler ticari iş olup bu sebepten ötürü iyi niyet kurallarının ticari işlere uygulanması mevzu bahis olmadığını, zira gerek dava konusu kredilere konu genel kredi sözleşmelerinde ve gerekse bu sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olan kefaletnamelerde temerrüt faizi bakımından hükümler açık bir şekilde yer aldığını, … ‘ ın işbu borcun ödenmesinden sorumluluğu, kefalet limitleri 1.084.400,00 TL olması sebebi ile 1.084.400,00 TL olduğunu, müvekkil Banka ile … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt hükümlerini düzenleyen “10.02 Temerrüdün Sonuçları” başlıklı maddesi 2. Paragrafında davalıların itirazlarının yasal dayanaktan mahrum olduğu açıkça görülmekte olduğunu, borçluların itirazlarının tamamen zaman kazanma amacına yönelik olduğunu, borcun ve ferilerinin yasal olduğu yargılama sonunda tespit edileceğini, bu nedenle borçluların %,20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, borçluların takip tarihi itibariyle müvekkil bankaya olan borcu;1.154.702,54 TL Anapara, 16.108,00 TL masraf, 445.041,60 TL İşlemiş Faiz, 22.252,08 TL BSMV olmak üzere toplam 1.638.104,22 TL olduğunu, açıklanan işbu sebeplerle huzurdaki davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulü uygun düzenlenmediğini, İstanbul Mahkemeleri yetkisiz olup, yetkili mahkeme … Mahkemeleri olduğunu, müvekkili talep edilen kredi ve alacaklara kefil olmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği gibi, bankanın, müvekkilinden kefalet nedeniyle alacaklı olduğunun, sadece hesap kat ihtarnamesi ve ödeme emri ekleriyle ispatı mümkün olmadığını, müvekkilinin kefil olmadığının tespiti için davacı bankadan …’ın kapanan kredileri dahil tüm kredilerinin, tüm belgeleriyle ve hesap ekstreleriyle birlikte Mahkeme dosyasına celp edilmesi gerektiğini, banka, müvekkile … Noterliği’nin 14/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ve müvekkilin kefil olmadığı kredilerin, ayrıca …’ın kredili mevduat, çek karnesi bedeli vs.borçlarının toplamı olan 1.146.343,78 TL’nin, müvekkil tarafından ödenmesini talep ettiklerini, müvekkilin … Noterliği’nin 15/01/2021 tarihli cevabını bankaya göndererek, 300.000 TL’lik kredinin çekilmesi için kefil olduğunu ve 56.680-TL.ödeyerek kefilliğine dair borcunun kalmadığını ilettiğini, TBK md. 598’de, asıl borcun sona ermesi halinde, buna bağlı olarak kefilin sorumluluğunun da sona ereceğinin düzenlendiğini, müvekkilimin kefil olduğu, …’ın Üretici Kartından ve 300.000 TL.lik kredisinden borcu kalmadığından, müvekkilinin kefilliğini kapatmak için ödediği 56.680 TL’den sonra kefil olunan asıl borç kalmadığından, kefillikte sona erdiğini, ayrıca, kefil, TBK. md. 582/III’ün emredici hüküm olmasından dolayı asıl borca bağlı olarak kefalet borcunun sona ermesi hakkından önceden feragat edemeyeceğini, bu bakımdan bunu doğacak borçlar ifadesini kullanarak genişletebilmek suretiyle, kanun maddesini dolanıp aşmanın mümkün olmadığını, ayrıca yenilemede dahi, kefilliğin devam etmesinin mümkün olmadığını, bankanın, …’a sonradan kullandırdığı, ve müvekkiline bilgi vermediği, müvekkilinin haberi ve rızası olmadığı kredilerden, müvekkilin sorumlu olmayacağını, sonuç olarak, …’ın bankaya 2020 yılında çektiği … kredilerinden borcu olduğu anlaşıldığını, müvekkilin bunlara kefil olmadığını, ancak banka, müvekkilini, eski ödenmiş kefil olduğu kredilerin belgelerine istinaden icraya verdiğini, açıklanan işbu sebeplerle huzurdaki davanın reddine karar verilerek müvekkil lehine %20’den az olmayacak şekilde tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, yetkili Mahkemelerin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilin davacı bankaya hiç bir borcu bulunmadığını, ayrıca müvekkilin ikamet adresinin Yalova olması nedeniyle yetki itirazlarını öne sürdüklerini, davacı yan aynı borca dayanılarak 3 adet takip dosyası ile takibe giriştiklerini, bu hususta müvekkil … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dava dosyası ile borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açtığını, müvekkilce kefil olunan tüm kredilerin tamamının ödendiğini, müvekkilin kefil olduğu borç kapandığı halde davacı banka yetkilileri müvekkilin kefilliğine istinaden aldıkları bonoları müvekkile geri vermeyerek müvekkil hakkında sözleşmeye aykırı olarak ve güveni kötüye kullanarak anlaşmaya aykırı bir şeklide senetleri doldurup bonodan kambiyo takibi yaparak kanuna karşı hile, dürüstlük kuralına aykırı davranış ve borç teşkil etmeyen bonoyu hukuka aykırı olarak icra konusu yapma davranışındı bulunduklarını, kredi sözleşmesinde kefil olan müvekkil senetlerde borçlu sıfatında olduğunu, her iki senette de yapılacak kriminal incelemede senetlerin imzadan sonra kötü niyetli bir şekilde sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunun ortaya çıkacağını, yapılan incelemede senetlerin sonradan doldurulduğu mürekkep kuruluğundan ortaya çıkacağını, ayrıca kambiyo takipleri ve ilamsız takipteki yani her üç takipteki borcun aynı olduğundan bahisle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini, ayrıca icra takibine konu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili 08/06/2023 tarihli dilekçesi ile; yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmaksızın davadan feragat ettiğini beyan etmişlerdir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları dilekçeler ile; yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmaksızın feragati kabul etiklerini beyan etmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının başlangıçta peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davcıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)HMK.m.331/3 uyarınca davacı yanca yapılan tüm giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı yanca yatırılan gider/ avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekili ve davalılar vekillerinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca … Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde oybirliğiyle karar verildi. 15/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır