Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/791 E. 2022/72 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/791 Esas
KARAR NO : 2022/72

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine yürüttükleri icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından borca ve işlemiş faize itirazda bulunulduğunu, …’e ait… Mah…. Cad. No:.. …Sitesi … Blok Kat:..Daire:..Kartal/İstanbul adresli konut, Müvekkili şirket nezdinde 26.02.2020-16.06.2021 tarihleri arasında… numaralı …Yangın Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, 18.05.2021 tarihinde…’e ait sigortalı dairenin mutfağında kombinin bulunduğu bölgede yangın çıktığını, sigortalı dairede meydana gelen yangın olayı ve itfaiyenin müdahalesi sonucunda yoğun maddi hasar oluştuğunu, davaya konu yangının çıkış nedeninin sigortalı dairedeki … marka kombinin tesisatından kaynaklandığı saptandığını, sigortalıya ait dairede çıkan yangına, borçlu şirketin ürünü olan gizli ayıplı … marka kombi neden olduğunu, sigortalı dairede oluşan hasarın bedeli KDV hariç 28.142,07-TL olarak hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından sigortalısına bu tutar 09.06.2021 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten rücu edebileceği toplam tutar 28.142,07-TL olduğunu, müvekkili şirketin, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi gereği sigortalının haklarına halef olduğunu ve sigortalının bu hasarla ilgili tüm talep ve dava haklarının devir ve temlik alındığını, hasar tazminatının ödenmesi neticesinde, söz konusu madde gereği müvekkili şirket sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olan davalı şirkete rücu talebinde bulunduğu ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalı yana karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 28.142,07-TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 381,65-TL yasal faizi ile toplam 28,523,72-TL için ilamsız icra takibinde bulunulduğunu davalı şirketin, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğunu beyanla mahkemece tespit edilecek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla kaydına teminatsız ve/veya mahkemece uygun görülecek teminatın yatırılması halinde İhtiyat-i tedbir (haciz) konulmasına, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötüniyetli itiraz nedeni ile, müvekkili şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili şirket adına arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müşterisi/tüketici sigortalı …’e ödemiş olduğu tazminata ilişkin olarak, tüketici …’in halefi sıfatıyla işbu rücu davasını ikame ettiğini, dava konusu olayda Tüketici …’in ve onun haklarının halefi sıfatı ile işbu davayı ikame eden … Sigorta A.Ş. nin tüm hak ve alacak talepleri hukuken zamanaşımana uğradığını, dava konusu olayda müvekkili şirket’in hukuki sorumluluğu gerektirecek ayıplı imalatı veya kusuru da sözkonusu olmadığını, zira, davacı tarafın halefi olan …, 2011 yılında satın almış olduğu … marka, 2011 model… seri nolu kombiyi, 3 yıllık garanti süresince hiçbir sorun yaşamadan kullanmış, 3 yıllık garanti süresi dolduktan sonra da, yetkili bir servis nezdinde hiçbir bakımını yaptırmaksızın 7 yıl daha sorunsuz şekilde kullandığını, dava konusu kombide gizli bir ayıptan da bahsedilmesi mümkün olmadığını, dava konusu yangından sonra Tüketici … tarafından Müvekkili Şirkete müracaat edildiğini, tüketici…k’in başvurusu üzerine, olay yerinde Müvekkili Şirket’in Servis hizmetlerini sağlayan … A.Ş. (Kısaca …) tarafından derhal inceleme yapılmış ve 21.05.2021 tarihli Tespit Tutanağı düzenlendiğini, akabinde de, 04.06.2021 tarihli yazı da, ” …model kombinin 05.09.2011 tarihinde …müşteri kaydı ile ilk çalıştırılmasının yapıldığı. 3 yıllık kombi garanti süresinin 05.09.2014 yılında sona erdiği. Kombinin 10 yıldır kullanıldığı, …servis hizmet kayıtlarında ilk çalıştırma hizmeti dışında arıza/bakım kaydı bulunmadığı” belirtilerek; kombinin 10 yıldır kullanıldığı, ürün garantisi süresinin sona erdiği, ürüne yönelik her hangi bir yetkili servis hizmeti sunulmadığı tespit edilerek, yaşanan yangın vakası ve kombi için garanti kapsamında bir işlem, hasar tazmin imkanı sağlanamayacağı tüketiciye bildirildiğini, tüketiciye yapılan bildirimden sonra, bu defa davacı sigorta şirketi nam ve adına … A.Ş. tarafından 29.06.2021 tarihli yazı ile Müvekkili Şirketten rücu talebinde bulunulduğunu, bu rücü talebine karşıda, 05.07.2021 tarihli yazıları ile; Rücu talebine konu yangın olayına ilişkin olarak ilk olarak sigortalıları tarafından Müvekkili Şirkete başvurulduğu, yapılan müracaat üzerine yangın mahallinde ve üründe, Müvekkili Şirket tarafından yetkilendirilmiş olan… Satış Sonrası Müşteri Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından teknik inceleme yapıldığı, Kullanım yerinde ve yetkili servis kayıtlarında yapılan incelemelerde de; … model kombinin 05.09.2011 tarihinde …müşteri kaydı ile ilk çalıştırmasının yapıldığı, 3 yıllık kombi garanti süresinin 05.09.2014 yılında sona erdiği, kombinin 10 yıldır kullanılmakta olduğu ve… yetkili servis hizmet kayıtlarında ilk çalıştırma hizmeti dışında arıza/bakım hizmet kaydı bulunmadığı, … marka kombilerin, üretim kaynaklı malzeme ve işçilik hatalarına karşı 3 yıl garanti süresi bulunduğu, TSE ve CE kalite belgelerine sahip … serisi … kombiler, su, elektrik, doğal gaz ile ilgili 17 farklı emniyet sistemi ile müşterilere sunulduğu, garanti süresi dolan kombiler yönünden Müvekkili Şirket’in hukuken sorumluluğu bulunmadığı, ayrıca sözkonusu kombinin 3 yıllık garanti süresinin dolduğu, garanti süresi yıllar önce dolan ve garanti süresi dolduktan sonra da hiçbir bakım/servis hizmeti verilmemiş olan … marka, 2011 model … seri nolu kombiye ilişkin olarak Müvekkili Şirketin hukuki bir sorumluluğu bulunmadığı, açık ve kesin olarak davacı tarafa da bildirildiğini beyanla davacı tarafın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu sabit olan işbu davasının zamanaşımı ve esastan reddine, davacı taraf haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olmakla, icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücertinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz tarafından… Sigorta A.Ş.’ne müzekkere yazılarak kurumları bünyesinde bulunduğu bildirilen… numaralı hasar dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sigorta A.Ş. tarafından …numaralı hasar dosyasının Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında; alacaklı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından borçlu…Anonim Şirketi aleyhine 28.142,07 TL asıl alacak ve 381,65-TL faizi olmak üzere toplam 28.523,72-TL sigortalıya ait dairede borçlu şirketin ürünü olan …marka kombiden çıkan yangın sonucu meydana gelen hasar bedelinin rücuen tazmini talebinden kaynaklı alacağın tahsili için 03.08.2021 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan …Yangın Sigorta Poliçesinin incelenmesinden sigortalı yerin konut olduğu ve sigortalınında gerçek kişi olduğu tespit edilmiştir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesine göre ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmektedir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi vekili dava dışı sigortalısı … ile arasında akdedilen… Yangın Sigorta Poliçesine ve halefiyete dayanarak işbu davayı açmıştır. Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, halefiyete dayandığından mutlak ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigorta şirketi, sigortalının sahip olduğu haktan fazlasına sahip değildir. Dava dışı sigortalı…’e ait sigortalanan yer konut ve dava dışı sigortalı gerçek kişi olup davanın dayanağı ise dava dışı sigortalı … tarafından davalıdan alınan kombinin gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalıdır.Dava dışı sigortalı … ile davalı arasında gerçekleşen işlem tüketici işlemi olup iş bu dava mutlak ve gerekse nispi ticari nitelikte bir dava değildir. Bu nedenle davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili istanbul tüketici mahkemesine gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip
E-imzalı

Hakim
E-imzalı