Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 E. 2023/890 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/786 Esas
KARAR NO :2023/890

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2015
KARAR TARİHİ:14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekil edeni şirket ile davalı şirket arasında bağıtlanan 15 01.2013 tarihli sözleşme ile davalı şirketin; vekiledeni şirkete ait İstanbul – … – 77 ada – 63 parselde kayıtlı ve … olarak bilinen yapının; Danışmanlık & Mimari & Uygulama ( ruhsat ) vb proje ve çalışmaları üstlendiğini, anılan sözleme ile davalı şirketin; Mayıs-2013’e kadar ruhsat başvurusunun tamamlanacağı taahhüdünde bulunduğunu, buna karşılık 27.03.2013 tarihinde ise vekiledeni şirkete ancak bir maket ve konsept çalışması sunabildiğini, sunulan konsept çalışmasının ise istenilen konsept çalışması olmadığını, ayrıca 29.04.2013 tarihinde sözleşmeye göre çizilmesi gereken … projeleri yerine, antent değişikliği ile vekiledeni şirkete; kurul dosyasında zaten mevcut olan … projelerinin sunulduğunu ve bu konuda da davalı şirketin uyarıldığını, sözleşmenin imza tarihi itibariyle, davalı şirketin yaklaşık 2 yıl süre ile vekiledeni şirketi oyaladığını, sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde Belediye Başvurusunu yapmadığı gibi, proje onay sürecini de tamamlamadığını, anılan sözleşme ve fatura karşılığı, davalı şirkete bir çok kez avans ödemeleri yapılmasına rağmen, sözleşmeye aykırı bir şekilde ve üstlendiği işleri, özenle tamamlayamayan davalı şirkete gönderilen 17.12.2014 tarihli ihtarname ile gecikmeler nedeniyle ve sözleşme madde 4.1 gereği sözleşmenin fesh edildiği bildiriminde bulunulduğunu, ayrıca fazladan ödenen 200.000 $ nin ise iadesinin talep edildiğini, sözleşme kapsamında, Etap 1 olarak belirlenen Planlama ile Etap 2 olarak belirlenen Mimarî Proje kısmının gerçekleştiğini, ancak sözleşme tarihinden bu yana … Projenin Belediye’ye teslimi ile… Projelerinin ilgili Belediyesince onay işlemlerinin gerçekleşmediğini, bu nedenle sözleşme madde 3.a ve 3.b etaplarına karşı gelen 100.000 $ karşılığı 256.331,40 TL tutarındaki fazladan ödeme ile sözleşme madde 4.a etabına karşı gelen 100.000 $ karşılığı 256.331,40 TL tutarındaki fazladan ödeme toplamı olan 512.662,80 TL’ nin iadesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşme ile kararlaştırılan 1. ve 2. Etap çalışmaların vekiledeni tarafından gerçekleştirildiğini ve işveren tarafından da onaylandığını, ancak çalışmalar devam ederken davacı asilin isteği ve ısrarı ile sözleşme konusu … Projesine ek olarak … ve Tariş Projelerinin de dava konusu … Projesine eklendiğini, bu durumun ise 1. ve 2. Etap çalışmalarının tekrarına ve ayrıca planlama & konsept mimari proje sürecinin ise uzamasına neden olduğunu, vekiledeni şirkete gönderilen 17.12.2014 tarihli ihtarnamede, davacı şirketin; … Projesi sözleşmesini de fesh ettiği bildiriminde bulunduğunu ve davacının diğer grup şirketi olan dava dışı Poliköy şirketi adına da 90.000 USD talebinde bulunduğunu, ancak anılan hususların işbu davada dava konusu yapılmayarak … Projesinden ayrı tutulmaya çalışıldığını, vekiledeni şirketin; yaptığı çalışmalarla, söz konusu 3 ayrı projeyi tek eser haline getirdiği, ancak davacı yanın ise 3 farklı proje varmış gibi maddî çıkar sağlamaya çalıştığını, sözleşme etaplarındaki gecikmelere ise bilahare eklenen söz konusu projelerin neden olduğunu, dolayısıyla meydana gelen gecikmede; vekiledeninin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … projesi için Ocak 2014 te, ayrı bir sözleşme imzalandığını, Tariş çalışmasının ise sözleşme yapma gereği dahi duyulmaksızın iyi niyetle vekiledeni şirket tarafından yürütüldüğünü, … ve … projelerinin; ihtiyaç programları ile ön proje safhalarının tamamlandığını ve bürokratik süreçlere girildiğini, ayrıca 21.01.2014 tarihinde ise Restorasyon Projelerinin, imzalı tutanak karşılığı davacı şirket temsilcisi …’ ya teslim edildiğini, dolayısıyla vekiledeni şirketin kusursuz ve eksiksiz olarak edimini yerine getirdiğini, bilahare davacı şirketin talebi ile anılan projeler üzerinde bîr kısım revizyonlar yapılarak, 19.09.2014 tarihinde aynı projelerin 2. kez, imza karşılığı davacı şirket temsilcisi Hüseyin Keçeli’ ye teslim edildiğini, teslim anında; her hangi bir gecikme veya ayıp halinde, davacı şirketin bunu fark edebilecek ve sözleşmeyi feshedebilecek kadar konu uzmanı bulunduğunu, hal böyle iken bunu yapmadığını ve iki yıl sonra ise haksız fesih yoluna gittiğini, ancak teslim gerçekleştikten sonra geriye yönelik fesih işlemi yapılamayacağını, vekiledeni şirket; bir yandan davacı şirketin sürekli değişen isteklerine göre proje revizyonları yaparken, diğer yandan ise sözleşmeye uygun etapları tamamladığını, Etap : 4.a için ise 06.12.2013 tarihinde imar durumu ile gerekli diğer bilgi ve belgelerin talep edildiğini, ancak … Belediyesi’ nin, 17.02.2014 tarihli cevabi yazısından aralarında dava konusu taşınmazın da yer aldığı Uygulama İmar Planının, …. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği bilgisinin alındığını, ayrıca, vekiledeni şirket tarafından öngörülmesi mümkün olmayan birçok mevzuat değişikliğinin elde olmayan nedenlerle, iş programında gecikmelere neden olduğunu, tüm bu gelişmelerin, davacı şirket ile paylaşıldığını ve bunlara rağmen, 26.12.2013 tarihinde Koruma Kurulu’ na gerekli başvurunun da yapıldığını, ayrıca, yıkık ve harabe durumda bulunması nedeniyle, dava konusu taşınmazın beden duvarı ile askıya alınması zaruretinin doğduğunu ve vekiledeni şirketin uzmanlık alanı ile sözleşme kapsamı dışında bulunan söz konusu iş için, Statik & Mekanik & Elektrik projelerini yaptırdığını ve 05.11.2013 tarihli Teknik Raporu aldırdığını, öngörülemeyen ve sözleşmede yer almayan bu hususların ise sözleşme sürecini olumsuz yönde etkilediğini, buna rağmen 12.09.2014 tarihinde sözleşme Etap: 4.a ile tanımlanan Ruhsata esas Uygulama Projelerinin ilgili Resmi Kurum’ a teslim edildiğini ve Onarım Ön İzin Belgesinin alındığını, davacı şirkete kesilen faturaların, itirazsız olarak kabul edildiğini ve tüm ödemelerin ise yapıldığını, sözleşme ile etap tamamlanma süreleri 1 ay olarak belirlenmiş olmasına rağmen, davacı şirketin fesih için 2 yıl süreyle beklemesinin, hayatın olağan akışı ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, ayrıca bu durumun gerek davacı talepleri, gerek sonradan eklenen projeler ve gerekse mücbir sebeplerle meydana gelen gecikmelerin; davacı şirketin bilgisi ve onayları dahilinde bulunduğunun göstergesi olduğunu, davacı şirketin; sözleşmeye uygun fesih işlemi de yapmadığını, her ne kadar 17.12.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği beyanında bulunmuş isede, İstanbul 1. Noterliği tarafından düzenlenen 26.11.2014 tarihli azilnameler ile vekiledeni şirketin vekaletten azledildiğini, bu nedenle 5 – 6 ve 7 Etap işlerin, sözleşmeye uygun bir şekilde tamamlanamadığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin ise belirtilen tarihten 30 gün önce ve vekiledeni şirkete bildirilmeyen söz konusu azilnameler ile sonlandırıldığını ve ayrıca sözleşme madde 4.2 gereği yapılmış ödemelerin geri alınamayacağını beyanla, davacının vekiledeninden herhangi bir alacağı olmadığından teminat olarak verilen 100.000 USD miktarlı teminat senedinin taraflarına iadesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir
GEREKÇE:
Dava, 15.01.2013 tarihli Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca yapılan fazla ödemenin iadesi (istirdadı) talebinden ibarettir.
Mahkememizin 19/07/2018 tarih ve 2015/1145 Esas, 2018/739 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul BAM’a gönderildiği,
İstanbul BAM 15. HD nin 03/11/2021 tarih 2019/235 – 2021/2045 EK sayılı ilamı ile; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Taraflar arasında 15.01.2013 tarihli mimarlık hizmetleri sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin feshi sebebiyle davacı tarafından davalıya ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan mimarlık hizmet sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 2. Maddesinde, mimarın sözleşme konusu kapsamında gerekli olan her türlü uygulama ve ruhsat projelerinin yapılması ve işin yerine getirilmesinden sorumlu olduğu, mimari projeler olarak Etap 1-planlama süre 1 ay , Etap 2 Konsept mira projesi süre 1 ay, Etap 3 … proje süre 1 ay, Etap 4 uygulama projesi (ruhsat projesi) süre 2 ay, Etap 5 malzeme seçimleri ve teknik şartnameleri süre 2 ay olarak belirlendiği; sözleşmenin 3.2.1 maddesi gereğince ödeme planı itibariyle proje bedelleri 850.000 USD + (faturalandırılan kısımın KDV’si, Etap 1- Planlama 100.000 USD + KDV, Etap 2-Konsept mimari projesi 50.000 USD+KDV, 3-a … proje (ilgili Belediyeye tesliminde) 50.000+KDV, Etap 3-b … proje (ilgili belediye onayında) 50.000 USD+KDV, Etap 4-a Ruhsat projesi ( etap 4 de detaylandırılan tüm çizimlerin ilgili belediyesine tesliminde) 100.000 USD+KDV, Etap 4-b Ruhsat projesi (Etap 4’te detaylandırılan tüm çizimlerin kurul onayından sonra) 250.000 USD + KDV, 4-c Ruhsat projesi (ruhsat alımından sonra) 250.000 USD+KDV şeklinde ödemenin planlandığı; sözleşmenin 3.3.3 maddesinde mimarın işi belirtilen süreler dahilinde yapmakla yükümlü olduğu, gecikme olması durumunda işverenin gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %0,05 oranında ceza uygulama hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin 4. bölümünde fesih düzenlemesinin bulunduğu, 4.2 maddesinde işveren tarafından işbu sözleşmenin her zaman 30 gün önceden bildirmek kaydı ile tek taraflı olarak feshedilebileceği, böylesi bir fesih durumunda fesih aşamasına kadar mimarın sözleşme gereğince hak etmiş olduğu bedelin mimara ödeneceği ve ödeme yapılmış olması halinde işveren tarafından ödemelerin geri alınmayacağı, mimarın herhangi bir nam altında başkaca bir bedel talebinde bulunamayacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından davalı şirket yetkililerine İstanbul 1. Noterliğinin 13.03.2013 tarih 2000 yevmiye numaralı vekaletname verilmiş; bilahare İstanbul 1. Noterliğinin 25.11.2014 tarih 7032 yevmiye numaralı azilnamesi gönderilmiştir. Davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme … 28. Noterliğinin 17.12.2014 tarihli ihtarnamesi ile feshedilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 15.01.2013 tarihli sözleşme kapsamında sözleşme gereğince henüz etaplar tamamlanmadan, davalının göndermiş olduğu faturalara istinaden ödemeler yapıldığı, ancak davalının edimini ifa edemediği gerekçesiyle sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafından Etap 1 ve 2 için 100.000.USD karşılığı 206.016,20 TL ödendiği ancak bu ödemenin dava konusu olmadığı, Etap 3.a ve 3.b için davacı tarafından davalıya 100.000.USD karşılığı 384.497,10 TL ödendiği, davacı tarafından bu ödenen bedelin 256.331,40 TL’sinin dava konusu yapıldığı, davacı tarafından davalıya Etap 4.a için 256.331,56 TL ödemede bulunduğu ve davacı bu ödenen bedelin tamamının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu alacak talebine konu edilen 3-a, 3-b, 4-a aşamalarıyla ilgili olarak bilirkişi raporunda tamamlandığı tespit edilen iş ve işlemlerin hangi etaplara ilişkin olduğu, bu iş ve işlemlerin Etap 3-a, Etap 3-b ve Etap 4-a etaplarına ait olup olmadığı, bu etaplara ait ise hangi etap için hangi işlerin tamamlandığı, bu iş ve işlemlerin davacı tarafından kullanılarak ruhsat alınıp alınamayacağı yani davacının işine yarayıp yaramayacağı, davalı tarafından yapılıp yapılmadığı hususları belirlenerek, dava konusu edilen etaplara ilişkin olarak davalı tarafından yapılmış ve davacının ruhsat alabileceği nitelikte işlerin bulunması halinde söz konusu tamamlanan iş ve işlemlerin sözleşmenin proje bedellerine ilişkin 3.2.1 maddesindeki 3-a ve 3-b kısmında belirlenen bedeller içindeki miktarının tespiti hususunda bilirkişiden ek rapor alınması, bu iki etap yönünden ödenen bedelden söz konusu tespit edilen bedellerin mahsubu ile varsa fazla ödenen bedellerin davacıya iadesine kararı verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine…” karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve işbu esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 03/11/2021 tarih ve 2019/… – 2021/… E.K. sayılı ilamında değinilen hususlarda ek bilirkişi raporu alınması için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmekle;
Bilirkişi heyetinden alınan 24/06/2022 tarihli ek raporunda; “…İstinaf Kararı ve buna bağlı olarak Kurulumuza tevdi edilen görev kapsamında “hangi etap için hangi işlerin tamamlandığı, bu iş ve işlemlerin davacı tarafından kullanılarak ruhsat alınıp alınamayacağı yani davacının işine yarayıp yaramayacağı..” bakımından yapılan incelemede;
Öncelikle Davacı tarafından, Davalı’ ya yapılan ödemeler, bire bir sözleşme lafzına göre değerlendirildiğinde, 3a – 3b ve 4a etapları için sözleşme ile kararlaştırılan işlerin tam olarak yerine getirilemediği, şöyle ki Bölge İmar Planlarının iptali nedeniyle, Bölgenin imara kapatılmasına bağlı olarak ve elde olmayan nedenlerle, Davalı’ nın, ilgili Belediyesi’ nden İmar Durumu alamadığı için, 3a – 3b ve 4a etapları için üstlenmiş bulunduğu işlere ait ve Ruhsata esas proje ve belgeleri; ilgili Koruma Kurulu’ na sevk ettirmek üzere, ilgili Belediyesi’ ne sunamadığı
(İmar Durumu düzenlenmeden, Belediye başvuruyu kabul edemez), bu nedenle sonuç alınmasının mümkün olmadığı değerlendirilmekle birlikte, muhtemelen süreci hızlandırmak adına ve ilgili Belediyesi’ ni de by – pass ederek, ruhsat için yararlı olan bir kısım proje ve belgeleri; II Nolu KTVK Koruma Kurulu’ na sunduğu (tam ve eksiksiz sunumu yapılmamıştır), başka bir deyişle Davalı’nın; onay ve ruhsat süreçlerine ilişkin uygulama – sunulan projeleri ilgili birimler nezdinde savunma – ilgili otoriteler tarafından talep edilebilecek muhtemel revizyon işlemlerini yerine getirme gibi sorumluluklarını yerine getirmeksizin, Ruhsata yarar önemli bir kısım proje ve belgeleri tamamlama sorumluluklarını yerine getirdiği değerlendirilmiştir.
Öte yandan, yapılan ve yapılamayan işler; sözleşme; 3a – 3b ve 4a etaplarına karşılık gelmekle birlikte, sözleşmedeki detay yetersizlikleri nedeniyle, yapılan veya yapılamayan her bir iş kaleminin, tam olarak hangi etaba karşı geldiğinin ayrıştırılamayacağı (etaplarla belirlenen tüm işler, birbirleriyle bağlantılı olup iç içe geçmiştir ) değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, Kök Rapor – Sonuç ve Kanaat bölümünde de belirtildiği gibi, Davalı tarafından, DAVACI’ya; 08.01.2014 tarih – 054178 sıra nolu ve 325.845 TL + KDV = 384.497,10 TL tutarında bir fatura düzenlendiği ( 100.000 $ + Kur farkına tekabül etmektedir ) ve işbu davada; kur farkları hariç olmak üzere, fazladan ödeme yapıldığı gerekçesiyle kur farkı hariç ve KDV dahil, toplam 256.331,40 TL’ lik kısmının iadesinin talep edildiği, benzer şekilde, Davalı tarafından, Davacı’ ya; 08.01.2014 tarih – 054179 sıra nolu ve 217.230 TL + KDV ( 18 ) = 256.331,40 TL ( Kur : 1 $ = 2.1723 TL ) tutarında bir fatura düzenlendiği (100.000 $’ a tekabül etmektedir) ve fazladan ödeme yapıldığı gerekçesiyle, işbu davada ise KDV dahil toplam 256.331,40 TL ( fatura bedelinin tamamı )’ sinin iadesinin talep edildiği (toplam talep = 256.331,40 TL + 256.331,40 TL = 512.662,80 TL) anlaşılmaktadır.
Ancak, gerek İstinaf Kararı ve gerekse buna bağlı olarak Kurulumuza tevdi edilen görev kapsamında yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, takdiri Sn. Mahkeme’ye ait olmak üzere; davalının, Sözleşme 3a – 3b ve 4a etapları kapsamı işlerin; takdiren % 50’sine karşı gelen, KDV dahil 256.331,40 TL’ lik kısmının yapıldığı ve takdiren bakiye % 50’sine karşı gelen, KDV dahil 256.331,40 TL’ lik kısmının ise yapılamadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak alınan 03/08/2023 tarihli raporda; “…alacak talebine konu edilen 3-a, 3-b, 4-a aşamalarıyla ilgili olarak; sözleşmede belirtilen ödemelerin bir kısmı yapılmış, ancak işin devamı sırasında dosyada ve keşif sırasında yapılan incelemede; sadece 3a etabına ilişkin işlemlerin tamamlanmış olduğu, ancak 3b aşamasına 12.09.2014 tarihinde belediyeye projelerin teslimi sonrasında; 25.11.2014 tarihli azilname düzenlendiği, ilgili belediyeden …Mimarlığa azil nedeni ile projelerle ilgili talebin değerlendirilemeyeceği bilgisi verilmiş olup, eğer azilname olmasaydı bu aşamanın yani projelerin onayının gerçekleşip devam edileceği; ancak onay için projelerin belediyesine teslim edildiği;
Ayrıca; 3b etabında yapılması gereken … proje onayı aşaması tamamlanamadığı için; 4a etabında yapılması gereken ruhsat projelerinin ilgili belediyesine teslim edilmediği ve teknik olarak ilgili belediye ve anıtlar kurul onay aşamasına geçilemediği;
Bu durumda; sözleşmeyle tanımlı işlerdeki işleyişin; 3a etabı aşamasının tamamlanması akabinde azilname ile durdurulduğunun sabit olduğu;
Ancak, azilname olmasaydı teknik olarak 3b ve 4a maddeleri gereği … proje onayı ve ruhsat projesinin ilgili belediyeye onayı yönünden de işleyişin devam edebileceğinin düşünülebileceği, günümüz dijital teknolojisinde, bilgisayar çizim programları kullanılarak hazırlanan projelerde, teknik olarak bilgisayarda çizim mantığı ve sıralaması açısından düşünüldüğünde; bu aşamanın (yani ruhsat projesinin hazırlanarak belediyesine sunulması aşamasının) da teknik olarak tamama yakın olduğunun ya da çok kısa sürede tamamlanabileceğinin kabul edilebileceği, bu durumda davacının ilgili etapların ücretine hak kazanacağı, sözleşmenin 4.2 maddesinin yorumundan yapılan ödemelerin geri istenmeyeceğinin düzenlendiği, bu konuda nihai yorumun Sayın Mahkemenize ait olduğu, bilirkişinin görüşünün davacının davalıdan geri istenebilecek bir alacağı bulunmadığı yönünde dolduğu..” tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflar arasında 15.01.2013 tarihli mimarlık hizmetleri sözleşmesi akdedilmiş olup buna göre, yapılacak işler, proje süreci ve ödeme planı sözleşmenin 3. Maddesine;

1. Etap 1 – Planlama (Bu etap peşin olarak alınacaktır) 100.000USD+KDV
2. Etap 2 -Konsept Mimari Projesi 50.000USD+KDV
3. Etap 3-a -… Proje (İlgili Belediyesine tesliminde) 50.000USD+KDV
4. Etap 3-b -… Proje (ilgili Belediyesi onayında) 50.000USD+KDV
5. Etap 4-a -Ruhsat Projesi (Etap 4’de detaylandırılan tüm çizimlerin İlgili Belediyesine tesliminde) 100.000 USD+KDV
6. Etap 4-b -Ruhsat Projesi (Etap 4’de detaylandırılan tüm çizlmlerin Kurul onayından sonra) 250.000 USD
7. Etap 4-c -Ruhsat Projesi (Ruhsat atımından sonra) 250.000 USD

Şeklinde kararlaştırılmıştir.
Davacı yanın 3-a, 3-b, 4-a aşamalarıyla ilgili olarak davalıya toplam 200.000 USD ödediği, ancak bu işlerden sadece 3-a aşamasının davalı tarafından gerçekleştirilmiş olduğu, bu aşamada davacı yanın davalıyı azlettiği, diğer aşamaların davalı tarafından gerçekleştirilemediği, davacı yanın 3-a, 3-b ve 4-a aşamaları için ödemiş olduğu 200.000 USD karşılığı 512.662,80 TL.nin tamamını talep ettiği çekişmesizdir.
Çekişme, davalının gerçekleştirmiş olduğu iş ve işlemlerin davacı tarafından kullanılarak ruhsat alınıp alınamayacağı, davacının işine yarayıp yaramayacağı, dava konusu edilen etaplara ilişkin olarak davalı tarafından yapılmış ve davacının ruhsat alabileceği nitelikte işlerin bulunması halinde söz konusu tamamlanan iş ve işlemlerin sözleşmenin proje bedellerine ilişkin 3.2.1 maddesindeki 3-a ve 3-b kısmında belirlenen bedeller içindeki miktarının tespiti ve bu iki etap yönünden ödenen bedelden söz konusu tespit edilen bedellerin mahsubu ile varsa fazla ödenen bedellerin davacıya iadesi noktalarında toplanmaktadır.
Her iki heyetten alınan kök ve ek raporlarda tespit edildiği üzere, sözleşmedeki 3-a maddesindeki işlerin davalı tarafından yerine getirildiği, ancak Bölge İmar Planlarının iptali nedeniyle, bölgenin imara kapatılmasına bağlı olarak elde olmayan nedenlerle davalının ilgili belediyesinden imar durumu alamadığı için 3a – 3b ve 4a etapları için üstlenmiş bulunduğu işlere ait ruhsata esas proje ve belgeleri ilgili koruma kuruluna sevk ettirmek üzere belediyesine sunamadığı, imar durumu düzenlenmeden belediyenin başvuruyu kabul etmediği, bu nedenle sonuç alınmasının mümkün olmadığı, buna rağmen muhtemelen süreci hızlandırmak adına ve ilgili belediyeyi by – pass ederek, ruhsat için yararlı olan bir kısım proje ve belgeleri ll Nolu KTVK Koruma Kuruluna sunduğu, ancak bu sunumun da tam ve eksiksiz olarak yapılmadığı, başka bir deyişle davalının; onay ve ruhsat süreçlerine ilişkin uygulama, sunulan projeleri ilgili birimler nezdinde savunma, ilgili otoriteler tarafından talep edilebilecek muhtemel revizyon işlemlerini yerine getirme gibi sorumluluklarını yerine getirmeksizin, ruhsata yarar önemli bir kısım proje ve belgeleri tamamlama sorumluluklarını yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Ancak 24/06/2022 tarihli ek raporu tanzim eden bilirkişi heyeti, sözleşmedeki detay yetersizliği nedeniyle yapılan veya yapılamayan her bir iş kaleminin, tam olarak hangi etaba karşı geldiğinin ayrıştırılamayacağı, etaplarla belirlenen tüm işlerin, birbirleriyle bağlantılı olup iç içe geçmiş olduğunu, sonuç olarak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerin tam olarak yerine getirmemekle birlikte, gecikmeli olsa bile proje çizim işleri, maket yükümlülükleri, Kudeb Raporu ve Teknik Rapor gibi diğer bir kısım işleri tamamladığı, bu nedenle yaptığı işlerin karşılığı olan bedelleri alması gerektiği kanaati hasıl olduğundan davacının hiç yapılmayan / eksik bırakılan işler nedeniyle, takdiren 256.331,40 TL ( 100.000 $ karşılığı ) tutarında bir bedelin iadesini talep edebileceği mütalaa ederken, 03/08/2023 tarihli raporu tanzim eden bilirkişi heyeti ise, azilname olmasaydı teknik olarak 3b ve 4a maddeleri gereği … proje onayı ve ruhsat projesinin ilgili belediyeye onayı yönünden de işleyişin devam edebileceği, günümüz dijital teknolojisinde, bilgisayar çizim programları kullanılarak hazırlanan projelerde, teknik olarak bilgisayarda çizim mantığı ve sıralaması açısından düşünüldüğünde; bu aşamanın (yani ruhsat projesinin hazırlanarak belediyesine sunulması aşamasının) da teknik olarak tamama yakın olduğunun ya da çok kısa sürede tamamlanabileceğinin kabul edilebileceği, bu durumda davacının ilgili etapların ücretine hak kazanacağı, sözleşmenin 4.2 maddesinin yorumundan yapılan ödemelerin geri istenmeyeceğinin düzenlendiği, bu konuda davacının davalıdan geri istenebilecek bir alacağı bulunmadığını mütalaa etmektedir.
Öte yandan, sözleşmenin 4.2 maddesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Anılan madde ile;”İŞVEREN tarafından işbu sözleşme her zaman 30 gün önceden bildirilmek kaydı ile tek taraflı olarak feshedilebilir, Böyiesi bir fesih durumunda fesih aşamasına kadar MİMAR’ın sözleşme gereğince hak etmiş olduğu bedel MİMAR’a ödenecek olup ödemenin yapılmış olması halinde İŞVEREN tarafından ödemeler geri alınmayacaktır. Bu durumda MİMAR herhangi bir nam altında başkaca bir bedel talebinde bulunamaz. MİMAR bu hususu şimdiden kabul ve taahhüt etmektedir.” hükmü ile yapılmış ödemelerin geri alınmayacağı kararlaştırılmış ise de; bu ödemenin mimar tarafından işin gereği gibi yapılacağı varsayımına bağlı olarak yapıldığı, esasen bu husususun sözleşmede ede vurgulandığı, ancak davalının işini tam ve gereği gibi yapmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda fazla yapılan tutarın davacı yanca talep edilebilir olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri ile tüm yargılama dosyası kapsamına göre; davalının 3a etabına karşılık gelen ücreti hak ettiği, ancak sözleşmenin kapsamı, sözleşmedeki detay yetersizliği nedeniyle yapılan veya yapılamayan her bir iş kaleminin, tam olarak hangi etaba karşı geldiğinin ayrıştırılamadığı, etaplarla belirlenen tüm işlerin, birbirleriyle bağlantılı olup iç içe geçmiş olduğu, sonuç olarak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerin tam olarak yerine getirmemekle birlikte, gecikmeli olsa bile proje çizim işleri, maket yükümlülükleri, Kudeb Raporu ve Teknik Rapor gibi diğer bir kısım işleri tamamladığı sonucuna varılarak davacının hiç yapılmayan / eksik bırakılan işler nedeniyle takdiren 256.331,40 TL ( 100.000 $ karşılığı ) tutarında bir bedelin iadesini talep edebileceği, davacının … 28. Noterliğinin 17.12.14 tarih ve 22164 sayılı, 19.12.2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesi ile sözleşmeden dönerek davalıya 7 gün içinde ödemenin iadesini ihtar ettiği, davalının 29.12.2014 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne; 256.331,40 TL.nin temerrüt tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 256.331,40 TL.’nın temerrüt tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 17.509,99-TL harçtan peşin alınan 8.755,00 -TL, mahsubu ile bakiye 8.754,99 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 -TL başvurma harcı, 8.755,00 -TL peşin harç, 221,80 -TL keşif harcı olmak üzere toplam 9.004,50 -TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 400,00-TL araç ücreti, 19.500,00-TL bilirkişi ücreti, 580,00-TL davetiye / tezkere gideri olmak üzere toplam 20.480,00 -TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 10.240,00 -TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 40.449,70 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 611,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 305,50 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 40.449,71-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde davacının / davalının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır