Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2022/688 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/772 Esas
KARAR NO:2022/688

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/12/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı/borçlu şirket ile ticari ilişkisi mevcut olup borçlu … Ticaret Anonim Şirketi’nin Müvekkili Şirkete cari hesap borcu olduğunu, müvekkili şirket, borçlu şirketi cari hesap borcunu yerine getirmesi için defalarca ihtar etmesine rağmen borçlu şirket borcunu ifa etmediğini, borcunu ifa etmeyen davalı borçlu bilinçli olarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz ettiğini, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin alacağının haklılığının ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağı, davalı borçlu ile arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığını, davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediği açıkça ortada olduğunu, işbu sebeplerle davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı herhangi bir alacak nedeni belirtmeden “cari hesap alacağı” şeklinde bir gerekçe ile icra takibi yaparak alacak talebinde bulunduğunu, gelen ödeme emrinde herhangi bir borç nedeni yer almadığını, davacı dava dilekçesinde cari hesap ekstresine dayandığını belirtmiş ise de, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi bulunmadığını, takip ve dava tarihinde davacı alacaklıya davalının muaccel olan bir borcu bulunmadığından da borca itiraz ettiklerini, dolayısıyla itiraz eden davalının, davacı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacı-alacaklının tek yanlı borç çıkartıp icra takibi yapmasının, akabinde dava açmasının yerinde olmadığını, ortada davalının davacıya bir borcu bulunmadığını, mücbir sebep nedeni ile davalının, davacı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacının pandemi ilanına kadar borçlarını ödediğini, pandemi, salgın hastalık olup mücbir sebep niteliğinde olduğunu, davalının, davacıya borcu olmamasına rağmen, davacının icra takibi akabinde dava açmasının yerinde olmadığını, pandemiden sonra da hizmet alınmadığını, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan kentinde başlayan ve dünya geneline yayılan ve ülkemizde de 13 Mart 2020 tarihi itibari ile salgın hastalık ilanı ve kısıtlamaların başlaması ile birlikte (davalı firma uçak içi satış olarak bilinen inflight mağaza işletmeciliği yapmakta ve pandemi de ilk uçak firmaları etkilenmiş ve tüm faaliyet durdurulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü PANDEMİ tanımlamasında yer alan üç koşulu bir arada sağlayan söz konusu salgın hastalık yine Dünya Sağlık Örgütü tarafından “uluslararası kamu sağlığı acil durumu” olarak kabul edildiğini, Coronavirüs hastalığının “pandemi” boyutunda olmasının doğal sonucu olarak yurtdışı gidiş gelişlerin sınırlamalar getirilerek tedbirlerin alındığını belirterek uçuşların durmasına bağlı olarak davalı şirketin tüm ticari faaliyeti durmuş ve hala da bir ticari faaliyet bulunmadığını, davacı bu süreçte hizmet vermemesine rağmen, tek yanlı bir cari ekstre oluşturarak alacak talebinde bulunmasının yerinde olmadığını, davacının muaccel hale gelmiş bir borcu bulunmadığı halde takip başlatması ve akabinde dava açması kötü niyetli bir davranış olduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilerek, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …San. Ve Tic. A.Ş., borçlunun … Tic. A.Ş. Kayseri Şubesi olduğu, takibin 12.218,68 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 28/04/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 29/04/2021 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 03/12/2021 tarihinde açıldığı, İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık süre içinde açıldığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi 23.05.2022 tarihli raporunda; davacının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı kanuni defterlerinin açılış beratları ile 2018, 2019 ve 2020 yılı kanuni defterlerinin kapanış beratlarının kanuni sürelerde alındığı, davacının 2018, 2019 ve 2021 yılı envanler defterinin açılış tasdikinin kanuni sürelerde yaptırıldığı, 2020 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin ise kanuni süresini takip eden ayda yaptırıldığı, davacının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıl ticari defterlerinin, nihai takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, Bilirkişilik uzmanlık alanımız bakımından HMK m. 222 uyarınca davacı tarafın lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olduğunun görüldüğü, davacı taraf kanuni defter ve belgelerine göre davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 12.218,68 TL alacaklı olduğu, davalı şirket vekilinden Bilirkişi incelemesi için kanuni defter ve belgelerin talep edildiği, ancak işbu rapor tarihi itibariyle tarafımıza herhangi bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediği, bu nedenle Davalı şirket kanuni defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı tarafça dosyaya kanuni defter ve belgelerin sunulması konusunda her türlü takdirin Mahkemeye ait olduğu, dava konusu alacağının kaynağının 2020 yılında Davacı şirket tarafından Davalı şirkete düzenlenen iki adet fatura karşılığı Davalı şirket tarafından yapılan eksik ödeme olduğu, dava konusu alacağın kaynağı olan ve 2020 yılında Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 2 adet faturanın, Davalı … Tic. A.Ş. tarafından mevzuata uygun olarak Ba formu ile Maliye İdaresine (vergi dairesine) bildirildiği, diğer bir ifade ile Davacı şirket tarafından düzenlenen söz konusu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği ve Davalı şirket tarafından da Mali İdareye alım olarak bildirildiği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, davalı borçlu aleyhine …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından12.218,68-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu
Davacı şirkete ait usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi
lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket kendi ticari defterinde icra takip tarihi itibariyle
davalı şirketten12.218,68 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ise mahkememizce belirlenen ihtaratlı tebligata rağmen katılmadığı ve defterlerini sunmadığı, TTK 83, HMK 220 ve 222. maddeleri uyarınca davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği gerek davalının BA bildirimleri, gerek süresi içinde itiraz etmemesi gözetildiğinde davacı lehine alacaklanmayı sağladığı, hususun tespit ve rapor edildiği anlaşıldığından denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada alacak likit olduğundan ve davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 12.218,68-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin 12.218,68TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki talep gibi DEVAMINA,
2-Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 2.443,73-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 834,65 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 147,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 687,07 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 147,58-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 87,50-TL davetiye masrafı olmak üzere toplam 302,88-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)