Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/767 E. 2022/244 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/767 Esas
KARAR NO:2022/244

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:02/12/2021
KARAR TARİHİ :01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın, 19.10.2020 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde ağır şekilde hasarlandığını, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; … plakalı aracın olayda 4/8 kusurlu bulunduğunu, sigortalı araçta müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu 900.000,00.-TL hasar tespit edildiğini ve bu hasar miktarının; 270.200,00.-TL hasar tazminmatı 28.12.2020 tarihinde, 612.313,93.-TL hasar tazminatı 29.12.2020 tarihinde olmak üzere; sigortalı araç malikine 882.513,93.-TL olarak ödendiğini, ödenen tazminattan 8.631,07.-TL prim borcu ve poliçe muafiyeti olan 8.855,00.-TL düşülerek ödeme yapıldığını, sigortalı araç kazada pert olduğundan sovtaj bedeli olan 629.800,00.-TL ve davalının sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilen 41.000,00.-TL davalılara rücu edilen tazminattan düşüldüğünü, Kasko tazminatını ödeyen müvekkilinin, sigortalısının hukukuna halef olduğundan bu kanuni halefiyete dayanılarak dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığını, davalıların, 4/8 kusurlu hareketiyle kaza ve hasara sebep olan aracın işleten ve sürücüleri olmaları sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 85. Ve müteakip maddelerine göre kaza ve hasardan hukuken sorumlu olduklarını, müvekkilinin mali gücü yüksek olduğundan HMK 389. mad. ve devamı maddelerine göre teminat alınmaksızın … piakalı aracın trafik kaydına 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, Arabuluculuk başvurusunun anlaşmazlık ile sonuçlandığını, 89.672,50.-TL tazminatın ödenme tarihi olan 29.12.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi, yargılama gideri, avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için HMK 389. mad. ve devamı maddelerine göre teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, açılan davanın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olup reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin … plakalı ticari aracın/ plakanın ruhsat sahibi olduğunu, kazada müvekkile ait araçta/ sürücüsünde kusur bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde ekspertsiz raporu ve araç ile ilgili hasar miktarı gibi hususların müvekkilinin yokluğunda yapıldığından evraklara ve kapsamına / hasar miktarına/ değere/ vs tüm dosya kapsamına itiraz ettiklerini, kazadan arabuluculuk aşamasında haberdar olduklarını, olay yerinde tutulan tutanağa göre müvekkile ait … plakalı aracın olayda 4/8kusurlu olduğu belirtilmişse müvekkiline buna ilişkin herhangi bir belge/ evrak vs tebliğ edilmediğini, 4/8 kusur izafesini kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, keşif yapılmak suretiyle kusur rapor alınmasını talep ettiklerini, kazada kusurun davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araçta olduğunu, müvekkiline ait aracın tedbirli ve dikkatli bir şekilde ispark alanına girdiği esnada davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç aniden ve dikkatsiz bir şekilde seyir halinde olmasından kaynaklı olarak mezkur kazanın meydana geldiğini, davanın müvekkili yönünden reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ekinde … plakalı … … model aracın 900.000 TL olduğu belirtilmişse de aracın kaza tarihinde belirlenen değerinin çok yüksek olduğunu, internetten yapılan araştırmalara göre aynı model aynı marka SIFIR ARACIN piyasa değeri 813.700 TL olarak göründüğünü, mezkur araç ile aynı model aynı marka aynı özelliklerdeki SIFIR araç bedeli bile 900.000 TL’nin altında olduğunu, … plakalı aracın km yapmış ve araç kiralama şirketi tarafından kullanıldığını, belirlenen piyasa rayiç değerinin çok yüksek olduğunu, talep edilen hasar bedelinin de çok yüksek olduğunu, oluşan hasarın gerçek hasar olup olmadığı, oluşan hasarın dava konusu kaza neticesinde oluşup oluşmadığı yönüyle de ekspertiz raporuna itiraz ettiklerini, araç sovtaj değeri yönünden de itiraz ettiklerini, sigortalanan … plakalı aracın araç kirala. ma şirketi tarafından kullanılması nedeniyle aracın hususi kullanımına göre çok daha fazla kullanıldığını ve çok daha fazla yıprandığını, bilirkişi heyetinden aracın piyasa rayiç değeri, araç sovtaj değeri vs ile ilgili rapor alınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini, mahkeme masrafı ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacıya sigortalı … plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu … plakalı aracın çarpışması neticesinde 19/10/2020 tarihinde gerçekleşen iki taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının dava dışı sigortalısına … plakalı araç için ödediği hasar tazminatının … plakalı aracın kusurlu olduğu iddiasıyla davalılardan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi ekinde sunulan belge ve deliller incelendiğinde; davacı tarafından 07/10/2020-07/10/2021 tarihleri arasında vadeli Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın dava dışı … Şirketine ait olduğu, aracın türünün otomobil olduğu, aracın kullanım şeklinin hususi olduğu görülmüştür.
Davacı taraf eldeki bu davada, dava konusu edilen 19/10/2020 tarihli trafik kazası neticesinde … plakalı araç için dava dışı sigortalısına ödediği hasar tazminatını, kusurlu oldukları iddiasıyla kazaya karışan diğer … plakalı araç sürücüsü ile işleteni olan davalılardan tahsilini talep etmektedir.
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin verilen İstanbul BAM 37. HD 19/09/2019 tarih 2019/887 esas 2019/2131 karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir.17.01.1972 tarih ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır. Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” Somut olayda, davacı şirketin halefi olduğu … … A.Ş. ile zarara sebebiyet veren … arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, …. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir…” denilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir.
Alıntılanan emsal niteliğindeki İstanbul BAM 37. HD 19/09/2019 tarih 2019/887 esas 2019/2131 karar sayılı ilamı da dikkate alındığında eldeki dava yönünden yapılan değerlendirmede; davacı sigorta şirketinin halefi olduğu … Şirketi ile zarara sebebiyet verdiği iddia edilen davalılar arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Kasko poliçesinden kaynaklanan rücu davalarının mutlak ticari dava niteliği taşımaması, Davacıya sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olması, davacının dava dışı sigortalısına halef olarak açtığı davada, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren bir iş olmadığından uyuşmazlığın nispi ticari dava da sayılamayacağı, tekrarla uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı ve mal varlığına ilişkin bir dava olduğu dikkate alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır