Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2021/801 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/76 Esas
KARAR NO:2021/801

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/09/2014
KARAR TARİHİ:12/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Müvekkili şirkete … nolu poliçe ile Endüstriyel Paket Yangın Poliçesi ile … … … Cad. … Sk. No:… …/… adresinde bulunan işyerinde 16.12.2013 tarihinde sigortalı otelin yan sokağında olan … sokağının davalı … tarafından kazılmış olmasından dolayı … kanalizasyon hattında oluşan tıkanma/kaçak nedeniyle sigortalı otelin muhtelif bölümlerinde maddi hasar meydana geldiğini, oluşan hasar nedeniyle müvekkili tarafından sigortalısına 20.02.2014 tarihinde 4.929,31 EURO tazminat ödediğini, oluşan zarardan …’nin sorumlu olduğunu, ekspertiz raporunda oluşan hasarın … kanalizasyon hattında oluşan tıkanma/kaçak nedeniyle meydana geldiğine ilişkin görüş sunulduğunu , ödenen bedelin tazmini için davalıya 11.03.2014 tarihinde ekspertiz raporunun gönderildiğini ancak olumlu cevap alınamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiğini ancak davalının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek yasal takibi durdurduğunu belirterek, müvekkili tarafından sigortalısına ödenen toplam 4.929,41 EURO x 2,84 = 13.999,52 TL tutarında tazminatın 20.02.2014 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, davalının haksız itirazının iptali ile dava konusu değerden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle;
Davanın görevli mahkemede açılmadığını, kamu hizmeti sebebi ile açılacak davaların görülmesi gereken yerin idari yargı olduğunu, müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkili idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığını, idarenin hasardan sorumlu olabilmesi için hasar ile idarenin iş ve işlemleri arasında uygun illiyet bağı bulunması gerektiğini, binanın inşaat tekniğine ve … Deşarj yönetmeliğine aykırı yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, dava dilekçesinde geri tepme sonucu pis su dolduğu belirtildiğini, sigortalının binanın yapım tekniğindeki kusurlarının idare ile kusur arasındaki illiyet bağını kestiğini, sızıntının meydana geldiği binanın özellikleri ve imar mevzuatına uygun olarak yapılıp yapılmadığı, sigortalının su sızmasını önleyecek gerekli izolasyonu sağlamadığı, binanın inşaat tekniğine uygun yapılmadığını gösterdiğini, binanın su sızmasının meydana geldiği duvarında suların sızmasını önleyici betonarme perde olup olmadığı, ayrıca bu yerinde depo olmaya uygun olup olmadığının, binanın yol kotunun altın olması nazara alınarak mevcut duvarın su sızdırmaması için gerekli tecrit önlemlerinin alınıp alınmadığı, herhangi bir su baskınında tahliye yapılabilmesi için sistem kurulup kurulmadığı, işyerinin taban kotu ile su kotunun ve bina bağlantılarının usulüne uygun olup olmadığının tespiti ile bu tespitlerin sonucuna göre sorumlu veya sorumlularının tespiti gerektiğini, sigortacının halefi olarak tazminat talebinde bulunan davacı şirketin hasara karşılık yaptığı ödemenin sigorta dilinde ex-gracia ödeme adlandırılan sigortalının sigorta konusu olan şeyleri sigortacıya haber vermeksizin başka bir mahalle nakletmesi ve malların burada hasar uğraması örneğinde olduğu gibi, gerek sözleşmenin yazılış tarzı, gerekse hasarın oluş şekli itibariyle hasarın sigorta teminatı dışında kalmasına rağmen poliçe özel ve genel şartlarına aykırı olarak sigortacı tarafından çeşitli ticari kaygılarla yapılmış bir lütuf ödemesi niteliği arz edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, bu ihtimalde, sigorta sözleşmesi mevcut olmakla birlikte hasar sigorta teminatı dışında kaldığından ex-gracia ödeme sigorta sözleşmesinden doğan bir edanın ifası zımnında yapılmış sayılamayacağından sigorta şirketinin TTK.nun 1301 maddesi kapsamında halefiyet hakkı doğmadığını, ayrıca davacının sigortalısı olan şahsın hasarın oluşmasında kusuru olup olmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek tazminata hükmedildiği takdirde BK.nun 44.maddesi uyarınca sigortalının kusuru oranında tazminatın tenkisi yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın hasar bedelinin tahsiline ilişkin takibe itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,poliçe örneği, ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi, vs.delile dayanmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … Sigorta A.Ş.vekili tarafından borçlu … aleyhine 10.06.2014 tarihinde 4.929,41 EURO asıl alacak, 133,70 EURO işlemiş faiz toplamı 5.063,11 EURO alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığı, örnek no 7 ödeme emrinin borçluya 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 27.06.2014 tarihi itiraz dilekçesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. …3 K. sayılı 01/10/2015 tarihli kararla “… Davanın reddine ….” karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 17 . HD’nin 2016/17612 E, 2019/9468 K Sayılı 16/10/2019 tarihli ilamı ile ” ……Dava 6102 sayılı TTK.’nin 1472 (6762 sayılı TTK.’nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dava tarihi olan 23/09/2014 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar mutlak ticari davalardır. TTK’nın 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasa’nın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda; davacının sigortalısı İstanbul Turizm ve Otelcilik A.Ş. olduğundan ve yukarıda açıklanan maddeler ışığında, asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir…. ” şeklinde bozma ilamı kararı verilmiştir.
Verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına ( ….Asliye Hukuk Mahkemesi … E, …K.) kaydı yapılıp dosyanın görevsizlikle … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahallinde yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporunda; …anbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesinde kain … Sokak No:1 … mevkiinde bulunan … 3.bodrumunda temiz su sızması nedeniyle meydana gelen hasara … sokaktaki kanalizasyon şebekesinden sızan pis suların neden olmadığı, bu hacimlere sızan suların otelin doğu cephesinde bulunan Oteller sokaktan yer altına sızan yağmur ve kar sularının sebebiyet verdiği, bu nedenle de Ekspertiz Raporundaki hasarların … şebekesinden kaynaklanmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, taraf vekillerinin beyanlarına, incelenen icra dosyasına, mahallinde yapılan keşfe, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davacı sigortanın sigortalısına ödediği hasar bedelin tahsili talep edilmiş ise de; söz konusu hasara yer altına sızan yağmur ve kar sularının sebebiyet verdiği, davalı idarenin sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 195,95 TL harçtan 59,30 TL karar harcının mahsubu ile artan 136,65 TL harcın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 27,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzene karşı davalı vekilinin yokluğunda ekli karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yüksek Yargıtayda temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır