Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2023/47 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/732 Esas
KARAR NO:2023/47

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/11/2021
KARAR TARİHİ:24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … arasında imzalanmış olan ve …. Noterliğince tasdik edilen 20/07/2012 tarih, … yevmiye numaralı “Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” gereğince müvekkilinin … Dış Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketteki 45 adet paya karşılık olan 1.125.000,00 TL hissesinin tamamı “Şirketin tüm mali, cezai doğmuş ve doğacak olan tüm ceza ve hukuki yaptırımları kapsamak üzere hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte dava dışı …’e devredildiğini, bu sözleşme hükümleri uyarınca 20/07/2012 tarihinden itibaren müvekkilinin … Dış Ticaret Ltd. Şti.’ndeki ortaklığı esasında sona ermiş olup söz konusu şirketin ortaklarından biride İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından da görüleceği üzere davalı … olduğunu, davalı …, bahse konu şirketin 375.000,00 TL miktarındaki sermayesini uhdesinde bulundurduğunu, Hisse Devir Sözleşmesinin imza altına alınmasının neticesinde davalı … İpek, dava dışı … ile birlikte şirketin kamusal ve özel nitelikteki bütün borçlarından müteselsilen sorumlu olduğunu, hisse devrine ilişkin noter onaylı sözleşme imzalanmakla birlikte, şirket ortaklar kurulunun toplanması için müvekkili tarafından yapılan çağrıların bugüne kadar sonuçsuz kaldığı ve diğer ortakların toplantıya katılmamalarından dolayı şirket ortaklar kurulu toplanamadığını; hisse devri sözleşmesinin ortaklar kurulu kararı ile onaylanması mümkün olamadığını, yani ortaklar kurulunun toplanıp hisse devri konusunda karar alamaması diğer ortakların toplantı davetine kayıtsız kalmalarından kaynaklandığını, şirket ortaklar kurulunun toplanamaması nedeniyle ikame edilecek dava hakları saklı olduğunu, her ne kadar ortaklar kurulunca bu konuda bir karar alınamadığı için, hisse devrinin Ticaret Sicilde tescili yapılamamış ise de; müvekkili ile dava dışı … arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin iç ilişki bakımından geçerli olduğunu, yani bu sözleşme hükümleri çerçevesinde davalı ortak ile birlikte, dava dışı …’in, müvekkilinin halen kağıt üzerinde ortak olarak göründüğü şirketin kamuya olan borçları dahil bütün borçlarından dolayı sorumluluğu üzerine aldığının kabulü gerektiğini, … Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin vadesi gelmiş olan tüm vergi borçlan müvekkili … tarafından 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde İstanbul Vergi Dairesi Hocapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdinde yapılandırılmış olup, davalının şirketin ortağı olması ve tahakkuk eden vergi borçlarından dolayı sorumlu olması nedeni ile davalıya … 16. Noterliğinin 25/02/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, keşide edilen işbu ihtarname ile davalıya, 7256 sayılı Kanunla mükelleflere tanınan yapılandırmaya ilişkin kolaylıklardan yararlanıldığını, bu suretle 3.537.130,14 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilmesinin sağlanacağını; ancak bu indirimden yararlanılabilmesi için yapılandırılan taksitlerin zamanında ödenmesi gerektiğini, ayrıca yapılandırılan tüm borcun ilk taksit ödeme süresi olan 28/02/2021 tarihine kadar defaten ödenecek olması halinde ödenmesi gerekli olan toplam borç miktarının 1.168.028,96 TL olduğu belirtilerek; şirket hissedarı olmasından dolayı 28/02/2021 tarihine kadar toplam 1.168.028,96 TL tutarlı borcun ilgili vergi dairesine ödenmesi; söz konusu borcun müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınması halinde ödenecek meblağların davalıya rücu edileceği hususlarının ihtar edildiğini, bu ihtarname davalıya 01/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı yan yapılandırma kapsamında ödemekle yükümlü olduğu vergi borcunu ödemekten imtina ettiğinden, yapılandırılan borcun tamamını 26/02/2021 tarihinde müvekkili … ödemek zorunda kaldığını, davalı yan şirket ortağı olması nedeniyle şirket adına tahakkuk eden vergi borçlarından dolayı sorumlu olduğu ve fakat ortaklar kurulu kararı alınamaması nedeniyle sicil kayıtlarında halen müvekkilinin ortak olarak görünmesinden dolayı alacaklı vergi dairesi nazarında borçlu sıfatına sahip olması nedeniyle bu borç müvekkili tarafından ödendiğini, ancak müvekkili ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre, müvekkili esasında davalının ve dava dışı …’in ödemekle yükümlü olduğu bir meblağı ödemek zorunda kaldığından ve bu nispette davalı yan, müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğinden, iç ilişkide müvekkilinin davalıya rücu hakkı doğduğunu, bu nedenledir ki davalı aleyhine söz konusu rücu hakkı kapsamında, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak icra takibi başlatıldığını; ancak davalı tarafça işbu takibe kötü niyetle itiraz edildiğini, davalı, 20/07/2012 tarihli Hisse Devri Sözleşmesi ve şirket ortağı olması nedeniyle müvekkilinin alacağı olmasına rağmen aleyhine yapılan takibe kötü niyetle itiraz etmiş bulunduğunu, davalı, müvekkili şirketi zor durumda bırakarak alacağını tahsilde gecikmelere neden olmasından dolayı müvekkilinin mağduriyetinin bir an önce önlenmesi amacıyla iş bu davanın ikame edilmesi zarureti hâsıl olduğunu, ayrıca huzurdaki davanın açılmasından önce taraflarınca zorunlu arabuluculuk kapsamında arabulucuya başvurulduğunu, davalı ile anlaşma sağlanamadığını, arz ve izahına çalışılan nedenler ile fazlaya ilişkin her türlü dava, takip ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına sundukları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 20.07.2012 tarihli Hisse Devir Sözleşmesinin hukuken geçerliliği bulunmamakta olup, davacının halen şirkette ortak olduğunu, müvekkilinin Şubat 2008 tarihi itibariyle şirketle fiilen ilişkisi kesilmiş olup, Ticaret Odası kayıtlarında halen ortak görünmesinin sebebinin, davacı tarafça yapılması gereken bildirimin yapılmadığından kaynaklandığını, bahsi geçen vergi borçlarının tamamının davacının eylemleri neticesinde doğmuş olup, müvekkilinden talep edilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, davacı, müvekkilinin çıkma payının ödenmesini istemediğinden, kendi eylemleri ile sebep olduğunu, şirkete ait vergi borçlarını müvekkilinden talep ettiğini, açıklanan hususların davacı tarafından çok iyi bilinmesine rağmen tamamen kötüniyetli ve haksız olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatılması sebebiyle davacı tarafın kötü niyetli olarak açtığı işbu davanın reddi gerektiğini, açıklanan sebeplerle, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının haksız ve tutarsız icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 25.000,00 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 29/03/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 30/03/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 17/11/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan 27.05.2022 tarihli raporda; … Dış Tic, Ltd. Şti.’nin 2012 ile 2020’de dahil olmak üzere bu tarih arasındaki dönemleri kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde gerek Davacı tarafın dava dosyasına sunduğu gerekse dava dışı … Dış Ticaret A.Ş. vekili Av. … tarafından dava dosyasına sunulan 05.04.2022 tarihli dilekçede yer alan açıklamalarına göre defterlerin nerede olduğu konusunun net olmaması nedeniyle bilirkişiliğimizce inceleme yapılamadığı, Sayın Mahkemece takdir edilmesi ve söz konusu defterlerin Mahkeme salonuna tam ve eksiksiz olarak getirtilmesi halinde bu incelemenin yapılabileceği, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilen 25.11.2021 tarih ve …/… sayılı yazıda yer alan bilgilere göre; … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin adresi … Cad. No: 46-48 Kat: 2 …/İSTANBUL olduğu, Şirket ana sözleşmesinin 06.01.2005 tarihinde tescil edilmiş olup faaliyet konusunun “Her türlü spor malzemelerinin toptan ve perakende alım satımını iç ve dış pazarlama ve tanıtımını ithalat ve ihracatını yapar ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler” şeklinde olduğu, şirketin sermayesinin 1.500.000,00 TL olup bu sermayenin 60.000 adet paya ayrıldığı, sermayenin 45.000 adet paya karşılık olan 1.125.000,00 TL’sinin …’e, 15.000 adet paya karşılık olan 375.000,00 TL’sinin …’e ait olduğu, Şirketi münferiden temsile yetkilinin … olduğu, … Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin idaresi ile ilgili belirlemenin “Limited Şirket Ana Sözleşmesi” nin 8. maddesi ile yapıldığı, ana sözleşmenin 8. maddesinin “Şirketin işleri ve muameleleri ortaklar kurulu tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yürütülür. İlk 10 yıl için … şirket müdürlüğüne seçilmiştir.” şeklinde olduğu, ana sözleşmenin 9. maddesinin TEMSİL’e ilişkin olduğu, maddede yer alan hükme göre Şirketi müdürlerin temsil ve ilzam edeceği, Şirketi temsil ve ilzam edecek imzaların ortaklar kurulu tarafından tespit, tescil ve ilan olunacağı, ilk 10 yıl için müdür seçilen …’in münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, … Dış Ticaret Ltd. Şti.nin müdürü …’in müdürlük görevi süresinin 06.01.2015 tarihinde sona erdiği, … Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin vergi borçlarının 7256 sayılı Kanunun 2. Maddesi çerçevesinde yapılandırıldığı, 7256 sayılı Kanunun 2. Maddesinin kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasına ilişkin olduğu, yapılandırılan borçların tutarının indirimden sonra 1.168.028,95 TL olarak ödendiği, Vergi Tahsil Alındısında yer alan bilgilere göre ödemeye ilişkin olarak “Açıklama: Ortak T.C. Kimlik No: …” ibaresinin yer aldığı, söz konusu T.C. Kimlik Numarasının … Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin 975 paya sahip ortağı …’e ait olduğu, davalının 2008 Şubat itibariyle fiilen şirket ile ilişkisini koparması, 08.04.2010 tarihinde de şirketin fesih ve tasfiyesi davası açması, şirketin müdürlük görevinin davacı tarafından yürütülmesi, davacının yukarıda anılan görevleri uyarınca kamu borçlarının ödenmesinden öncelikli olarak yetkili ve sorumlu olması, davalının çıkma payı hesaplanırken şirketin tüm borçlarının dolayısıyla da kamu borçlarının da dikkate alınması, şirketin kamuya borçlanması ve gayri faal hale gelmesinde şirket müdürü olarak görev yapan davacının sorumlu olması, davalının herhangi bir kusurunun bulunmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu kamu borçlarından dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; Davacı …’in, 20.07.2012 tarihli hisse devri sözleşmesi ile, … DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.’ndeki hisselerini dava dışı …’e devrettiği, ancak hisse devir sözleşmesinin ortaklar kurulu kararı ile onaylanmasının sağlanamadığı , … … LTD ŞTİ nin vadesi gelen tüm vergi borçlarının davacı tarafından yapılandırıldığı, davalının da sorumlu olması nedeniyle ihtarname keşide edildiği , ancak davalı tarafından olumlu bir dönüş yapılmadığı ,vergi borçlarının yapılandırma kapsamında tamamının davacı tarafından ödendiği , davalıya rücu hakkı kapsamında davacı vekili tarafından Davalı … aleyhine 11.09.2021 tarihinde, …. İcra Müdürlüğünde, … Esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı , davalının kendisine gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu davacı tarafça itirazın iptali ve takibin devamına yönelik iş bu davanın açıldığı ,
Mahkememizce … … LTD ŞTİ nin ticaret sicil dosyasının UYAP sisteminden istendiği , gelen cevabi yazıda şirketin sermayesi 1.500.000,00 TL olup bu sermaye 60.000 adet paya ayrıldığı , sermayenin 45.000 adet paya karşılık olan 1.125.000,00 TL’si …, 15.000 adet paya karşılık olan 375.000,00 TL’si …’e ait olduğu , şirketin yetkilisi … olup şirketi münferiden temsile yetkili olduğu ,
… Dış Ticaret Ltd. Şti. …Vergi Dairesi Başkanlığı …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefidir. Dava dosyasında yer alan 26/02/2021 tarih ve … no.lu Vergi Tahsil Alındısındaki bilgilere göre … Dış Tic. Ltd. Şti. adına 1.168.028,95 TL tutarında ödeme yapıldığı ,
Tarafların iddia ve savunmaları , mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller , aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı yapılan değerlendirme sonucu ; Kamu alacağından dolayı, limited şirket müdürlerinin şahsi mal varlıklarına karşı icra takibi açılabilmesi, kamu alacağının şirketten tahsili imkanınının kalmaması halinde mümkün olduğu limited şirketlerde şirketten tahsil imkanı kalmadığı saptanan kamu alacağının öncelikle kanuni temsilcilerin mal varlığından aranılması, kanuni temsilcilerin mal varlıklarından da tahsil edilememesi halinde ise sermaye hissesi ile sınırlı olmak üzere ortaklardan tahsili yoluna gidilmesi süreçlerinin takibi yoluna gidilmesi hukuki bir zorunluluk olduğu , davalının 2008 Şubat itibariyle fiilen şirket ile ilişkisini koparması, 08.04.2010 tarihinde de şirketin fesih ve tasfiyesi davası açması, şirketin müdürlük görevinin davacı tarafından yürütülmesi, davacının yukarıda anılan görevleri uyarınca kamu borçlarının ödenmesinden öncelikli olarak yetkili ve sorumlu olması, davalının çıkma payı hesaplanırken şirketin tüm borçlarının dolayısıyla da kamu borçlarının da dikkate alınması, şirketin kamuya borçlanması ve gayri faal hale gelmesinde şirket müdürü olarak görev yapan davacının sorumlu olması, davalının herhangi bir kusurunun bulunmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu kamu borçlarından dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği hususlarının bilirkişi raporuyla tespit edildiği ,
Davacı yan 01/11/2022 tarihli celsede yemin deliline dayanmak istediklerini beyan etmiş , delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayandığından Davacı vekiline yemin metnini hazırlayıp sunması için mahkememizce süre verilmiş sunulan yemin metni davalıya tebliğ edilmiş, davalıya 24/01/2023 tarihli celsede yemin eda ettirilmiş, tüm dosya içeriğinden hükme dayanak esas teşkil eden dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu, davalının şirketin vergi borçlarından dolayı ortak sıfatıyla herhangi bir sıfatımın bulunmadığı, davacı yanca rücu talebiyle aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılmış olan icra takibine konu edilen şekliyle davacıya 25.000 TL borcu olmadığı yönünde yemin ettiği tesbit edilmiş davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Açılan davanın REDDİNE,
2-)Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli maktu 179,90-TL red karar ve ilam harcın başlangıçta peşin alınan 301,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 122,04-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-)Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekili, davalının ve vekillerinin yüzünde, tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 24/01/2023

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)