Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/727 E. 2022/928 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/727 Esas
KARAR NO : 2022/928

DAVA : Bankacılık Hizmetlerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı asıl borçlu ve Davalı kefil ile müvekkili Davacı banka arasında 17.10.2016 tarihinde, 100.000 TL tutarında GKS akdedilerek ticari kredi ilişkisi kurulduğunu, Davalıların kredi ödemelerini zamanında yapmaması üzerine 24.01.2019 tarihinde İstanbul Üsküdar … Noterliği …yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, Davalıların ihtarnameye yasal süresinde itiraz etmediklerini, ihtarnameye rağmen Davalılar tarafından ödeme yapılmaması üzerine T.C. İstanbul … İcra Müd… Esas sayılı takip dosyasıyla 1.600,00 TL Rotatif Kredi, 201,21 TL işlemiş faiz, 10,06 BSMV alacağı ve iadesi yapılmamış çeklerin banka sorumluluk tutarı 20.800,00 TL gayri nakdi alacak için 14.03.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlattıklarını, Davalı kefil aracılığı ile takibe hâksiz olarak itiraz edildiğini, … arabuluculuk numaralı dosya ile dava şartı arabuluculuk girişimlerinden de bir sonuç alınamadığı için huzurdaki Davayı açmak zorunda kaldıklarını, BK hükümleri çerçevesinde faiz
oranlarının sözleşmede serbestçe belirlenebileceğini, tarafların tacir olduklarını, kredi hesaplarının ihtarname ile kat edildiğini ve taraflara gönderildiğini, Banka defter ve kayıtlarının incelenmesi ve bilirkişi raporu ile alacaklı olduklarının ispatlanabileceğini, takiple talep edilen temerrüt faizi oranının yasal olduğunu, taraflar arasında akdedilen GKS’nin 3.5. maddesi ve devamı maddelerinde kefillerin kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere anapara, akdi faiz, gecikme faizi ve her türlü masraf ve ferilerinden sorumlu olduğunu, GKS’nin 6.1. maddesinde ortaya çıkacak anlaşmazlıklarda banka
kayıtlarının kesin delil niteliğinde olduğunun kararlaştırıldığını, yasal dayanağı olmaksızın haksız yere borca itiraz eden davalıların, alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini iddia ederek, itirazın iptal edilmesine ve takibin devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı kefil…’a ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, asıl borçlu davalı şirkete de usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle alacak muaccel hale gelmediğini ve temerrüt koşullarının gerçekleşmediğini, 7201 sayılı Kanun’un 12. ve 13. Maddeleri uyarınca tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, birden fazla ise yalnız birisine yapılması gerektiğini, tebliğ edilen …’ın davalı şirkette SGK’lı çalışmadığını, gayri nakdi kredi alacağının bankaya depo edilmesinin kefilden talep edilmesi için GKS kefilin bu hususta sorumlu olacağına dair açık bir düzenlemenin olması
gerektiğini, çeklerle ilgili depo kararı verilebilmesi için çeklerin bankaya iade edilmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, alacağın hangi çeklerle ilgili doğduğu ve hangi çekler için depo talebinde bulunulduğunun açık olmadığı, gerek ihtarname gerekse de takip ödeme emrinde bu durumun somutlaştırılması gerektiğini, 5941 sayılı Çek Kanunu 3/9 gereği çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde ibraz edilmeyen çekler için banka sorumluluğunun sona erdiğini, 5 yıl geçtiği için davacı bankanın çek yaprakları ile ilgili sorumluluğunun kalmadığını, talep edilen temerrüt faizi oranının fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; taraflar arasında imzalanan GKS kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan nakdi ve 14 adet çek yaprağından kaynaklanan gayrinakdi alacağa ilişkin İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
İstanbul… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …AŞ, borçluların… ve … Ltd Şti olduğu, takibin rotatif krediden kaynaklanan 1.600,00-TL asıl alacak, 202,21-TL işlemiş faizi, 10,06-TL BSMV olmak üzere 1.811,27-TL nakdi alacağa ve 14 adet çek yaprağından kaynaklanan 20.800,00-TL gayrinakdi alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacak olduğu, 14/03/2019 tarihli ödeme emrinin borçlu…’a 08/01/2020 tarihinde, borçlu … Ltd Şti’ye 15/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’ın 21/03/2019 tarihinde, boçlu… Ltd Şti’nin 22/03/2019 tarihinde ve sonrasında her iki borçlu adına vekillerince ayrıca 08/01/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettikleri görülmüştür.
Bankacılık alanında uzman bilirkişi … 25/04/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı alacaklı banka…eti ile asıl borçlu Davalı…. İnter.hizm. Ve San. Mağz. Ltd. Şti. arasında usulüne uygun Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil…’ın kefalet sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla usulüne uygun imzaladığı, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan Ticari Kredilerin belirlenen /öngörülen süre içinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, alacaklı Davacı bankanın asıl borçlu şirket ve kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, Davacı alacaklı bankanın Davalı asıl borçlu şirket ve müşterek borçlu müteselsil kefil Davalıdan olan alacaklarının sarih ve likit olduğu, Davalının takibe yaptığı itiraza ilişkin Dava dosyasına herhangi bir banka deme dekontu veya başkaca yazılı bir ödeme belgesi sunmadığı, Davalı müşterek borçlu müteselsil kefil…’ın Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki kefillik şartlarının oluştuğu, Davalı kefil ile Davacı banka arasında, yazılı şekilde ve mevcut ve Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ileride doğacak geçerli asıl borç için düzenlenen, kefilin sorumlu olacağı azami tutarın, kefalet verilen tarihin ve müteselsil kefil olunduğunun Davalı kefil tarafından kendi el yazısı ile yazıldığı, kefaletin şekil şartlarının geçerli olduğu, 17.10.2016 Tarihli Kefalet sözleşmesini 100.000,00 TL limit ile imzalayan Davalı kefil…’ın, her durumda kefâlet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olduğu, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağı, Likit olan alacaklar için, T.C. İstanbul … İcra Müd…. Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan takibin, Davacı alacaklı bankanın 14.03.2019 takip talep tarihi itibariyle takip ödeme emrinde talep ettiği tutarlar ve temerrüt faizi oranları ile devam etmesi gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
İstanbul 11. İcra Dairesinin 2019/12420 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … AŞ, borçluların… ve…Ltd Şti olduğu, takibin rotatif krediden kaynaklanan 1.600,00-TL asıl alacak, 202,21-TL işlemiş faizi, 10,06-TL BSMV olmak üzere 1.811,27-TL nakdi alacağa ve 14 adet çek yaprağından kaynaklanan 20.800,00-TL gayrinakdi alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacak olduğu, 14/03/2019 tarihli ödeme emrinin borçlu…’a 08/01/2020 tarihinde, borçlu …Ltd Şti’ye 15/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’ın 21/03/2019 tarihinde, boçlu …Ltd Şti’nin 22/03/2019 tarihinde ve sonrasında her iki borçlu adına vekillerince ayrıca 08/01/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettikleri, borçlu şirket yönünden itirazın süresi içerisinde yapıldığı, diğer borçlu… yönünden ise itirazın ödeme emri tebliğ edilmeden evvel yapıldığı,… yönünden her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında değerlendirme yapılmasında engel bulunmamakta olup borçlu… yönünden de itirazın süresi içerisinde yapılmış olduğu, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 16/11/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davalı asıl borçlu…Ltd Şti ile davacı bankanın Fındıkzade Şubesi arasında 17/10/2016 tarihinde 100.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’ın ise bu sözleşmeyi 100.000,00-TL kefalet limiti ile kefil sıfatıyla imzaladığı, imzalanan bu GKS kapsamında davacı bankanın davalı şirkete rotatif hakit krediler kullandırdığı ve çek karnesi düzenleyerek davalı şirketin kullanımına verdiği, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve kefil aleyhine Üsküdar…. Noterliğinden 24/01/2019 tarih ve …yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiği, ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirketin sözleşmede bildirdiği adresine gönderildiği ve GKS’nin Tebligat Adresi Başlıklı 6.3.maddesi uyarınca ihtarnamenin 26/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin bitimine göre 27/01/2019 tarihi itibariyle temerrüt oluştuğu, ticari kredi yönünden takiple istenen %90 temerrüt faizi oranının yasal sınırlar içerisinde kaldığı, davacının davalılardan takip tarihi itibariyle rotatif kredi yönünden talep edebileceği alacağının 1.600,00-TL asıl alacak, 204,00-TL temerrüt faizi, 10,20-TL BSMV olmak üzere toplam 1.814,20-TL olduğunun hesaplandığı, takiple talep edilen işlemiş faiz ve BSMV tutarının bilirkişi raporu ile belirlenen tutardan daha az olduğu belirlendiğinden bilirkişi raporu ile hesaplanan 1.600,00-TL asıl alacak ile taleple bağlılık ilkesi gereği takiple istenen 201,21-TL temerrüt faizi, 10,06-TL BSMV olmak üzere toplam 1.811,27-TL alacak yönünden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa talep gibi %90 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca takiple 14 adet çek yaprağı için istenen gayri nakdi alacak talebi yönünden yapılan değerlendirmede, 29 ocak 2018 tarihinden itibaren ibraz edilen her bir çek yaprağı yönünden karşılığının bulunmaması halinde bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar 1.600,00-TL’ye çıkarıldığından bankanın davalıya verilmiş ve alacaklıya iade edilmemiş 14 adet çek yaprağı için talep edebileceği tutarın takiple talep edildiği gibi (14 x 1.600,00-TL=) 20.800,00-TL olarak belirlenmiş olup, dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın gayrinakdi alacak için 25.080-TL talep ettiği, eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu ve dava dilekçesinde belirtilen gayrinakdi alacak tutarının takiple istenen tutardan fazla olduğu ve davacının harcını dava dilekçesinde belirlediği tutar üzerinden yatırdığı anlaşıldığından davacının gayrinakdi alacağa ilişkin talebinin kısmen kabulü ile takiple istenen tutar göz önünde bulundurularak taleple bağlılık ilkesi gereği 20.800,00-TL gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, nakdi olarak depo edilmeden alacaklıdan tazmin edilmesi durumunda, tazmin edilen tutara, tazmin tarihinden itibaren yıllık %90 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, Gayrinakdi alacağa ilişkin 4.280,00-TL tutarındaki fazla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında nakdi alacak yönünden davalıların itirazının 1.811,27-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren rotatif krediye ilişkin 1.600,00-TL asıl alacağa yıllık %90 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV işletilmek suretiyle takibin devamına,
20.800,00-TL gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, nakdi olarak depo edilmeden alacaklıdan tazmin edilmesi durumunda, tazmin edilen tutara, tazmin tarihinden itibaren yıllık %90 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
Gayrinakdi alacağa ilişkin 4.280,00-TL tutarındaki fazla talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 4.522,25-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.544,58-TL harçtan, 446,22-TL peşin harç ve 3,27-TL tamamlama harcı olmak üzere peşin alınan 449,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.095,09-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 180,50-TL davetiye gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.180,50-TL’nin haklılık durumuna göre 1.000,47,-TL tutarındaki kısmı ile 59,30-TL başvurma harcı, 449,49-TL peşin alınan harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.517,76-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı… lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.280,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”