Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/722 E. 2023/425 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/722 Esas
KARAR NO : 2023/425
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, İtalyan menşeili bir gözlük üretim firması olduğunu, üretilen gözlüklerin ülkemizin dört bir yanındaki optik şubelere toptan satıldığını, işbu ticari akış içerisinde, müvekkili ile davalı tacir … ticari faaliyetlerini sürdürmekte iken, davalının ürünleri teslim almasına rağmen ödeme yapmaması ve cari hesap borçlusu haline gelmesi üzerine, … İcra Müdürlüğü 2021/… E. Numaralı dosya nezdinde icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun mesnetsiz itirazı üzerine icra takibi durdurulduğunu, müvekkilinin teslim edilen gözlüklere binaen 25.11.2020 tarihinde fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini, buna mukabil, davalı tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalının müvekkiline borçlu hale geldiğini, davalı ile şifahen iletişime geçildiğinde, siparişlerin teslimi üzerinden çok uzun süre geçmiş olmasına ve alacak muaccel hale gelmesine rağmen davalı gözlüklerin bazılarının ayıplı olduğunu, bazılarının kutusunun düzgün olmadığını ve sair mesnetsiz ve dayanaksız gerekçeler ileri sürüldüğünü, davalı tarafından 8 gün içerisinde faturaya bir itiraz gelmediği gibi, teslimat ve fatura tarihinden haftalar sonra soyut nitelikteki geçersiz iddialar ile ödeme yapılmaması hukuka ve ticari teamüllere aykırılık teşkil ettiğini, ispat hukukuna göre huzurdaki dava yazılı delille ispat zorunluluğuna tabii olup, müvekkiline borçlu olduğu sabit olan davalının icra dosyasına yaptığı itirazların haksız olduğunu, bu gerekçelerden dolayı, … İcra Müdürlüğü 2021/… e. Sayılı dosyaya yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk olarak zamanaşımı itirazında bulunduklarını, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, ikinci olarak yetki itirazında bulunduklarını, davanın müvekkilinin adresi olan Hatay ili Kırıkhan ilçesindeki Ticaret Mahkemelerinde açılması gerekmekle birlikte müvekkilinin bulunduğu ilçede Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığı için bu bölgedeki Ticari Davalarda yetkili olan İskenderun Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin icra takibi ve dava konusu alacak ile ilgili herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacının bunu ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin davacı taraftan toptan olarak iade faturasında bulunan ürünlerin alımını yapmak istediğini, davacı şirket tarafından müvekkiline talep etmiş olduğu ürünlerin gönderildiğini, ancak gelen ürünlerin eksik olarak müvekkiline gönderildiğini, ürünlerdeki eksiklikler ürünlerin satışına engel olacak nitelikte olduğundan dolayı müvekkili bu ürünlerdeki eksiklik ve hatalıların değişimini talep etmiş ancak davacı taraftan müvekkilinin bu talebine olumlu bir cevap verilmediği için iade faturası kesilerek faturayla birlikte ürünler davacı şirkete iade edildiğini, davacı şirket bu iade faturasını almasına rağmen iade faturasındaki bedelin iadesi için müvekkiline yönelik icra takibi başlattığını, müvekkili şirkete gelen ayıplı ürünlere ve iade faturasına rağmen icra takibi başlatan davacı şirket Türk Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunda belirtilen ilkelere aykırı olarak hareket ettiğini, müvekkiline fatura içeriğinde belirtilen mallar tam anlamıyla teslim edilmemiş olup, söz konusu malların eksiksiz ve ayıpsız teslim edildiğini davacı taraf ispat etmekle yükümlü olduğunu, mahkemece de bilindiği üzere alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa eksiksiz teslim edildiğini HMK 200. madde gereğince belirtilen deliller ile ispatlaması gerektiğini, fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamayacağını, davacı tarafça faturalarda belirtilen mallar gönderilmeden malların faturaları gönderilmiş olup, müvekkili tarafça da davacı ile aralarında cari ilişki güvenine dayanarak malların eksiksiz ve ayıpsız gönderileceği inancı ile hareket ettiğini, ancak faturalarda belirtilen mallar teşekküllü teslim edilmediği gibi haksız ve kötüniyetli olarak davacı tarafça müvekkili aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı taraf iddia ettiği hususları ispat yükü altında olup, salt soyut ve gerçek dışı iddiaların reddi gerektiğini, belirtilen ve resen tetkik edilecek nedenler doğrultusunda; davanın reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 111.800,58 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 13/09/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 13/09/2021 tarihinde borca, faize, tüm ferilerine ve yetkiye itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 12/11/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 06/04/2022 tarihli raporda; davalının her ne kadar ilgili faturanın kayıtlara alınması hususunda tek düzen hesap planına uygun olmayan defter kaydı fiili gerçekleştirse de, davalının usulsüz kayıt ile ilgili olarak yetki ve bilgisinin bulunmayıp ilgili fiil, sözleşmesi bulunduğu mali müşavirine ait olduğu, ilgili 30.12.2020 tarihli … evrak numaralı iade faturasının davalı tarafından kayıtlara alındığı dolayısıyla davalının herhangi bir hileli işlem gerçekleştirmediği yapılan inceleme sonucunda tespit edildiği, ilgili yevmiye defterinin; kanuni süresi ve kanuni kurum-kişi tarafından tastik edildiği tespit edilmiş olup dolayısıyla; igili olay da, davalının her hangi bir hileli fiili tespit edilmemiş olup uyuşmazlık hususunda davalının fiilerinin muhteviyatı gerçek olduğu, davacının davalıya yönelttiği faturalar ile ilgili olarak kanuni süresi içerisin de iptal/itiraz talebinde bulunmadığı vesaire iade faturası kaydının muhasebesel kaynaklı bir takım usulsüz fiilleri olduğu, fakat bu hususlar davanın davalı açısından olumsuz hileli gerçek dışı fiil gerçekleştirdiğini kanıtlamadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 03/01/2023 tarihli raporda; incelenen davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, yıl sonunda yaptırılması gereken yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile 2019, 2020 ve 2021 Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, 2018 yılı envanter defterinin inceleme esnasında ibraz edilmediği, ve davacı şirketin 2019, 2020 ve 2021 ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutulup tutulmadığına dair ve ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığına dair kararın Sayın Yargı Makamının takdirine bağlı olduğu, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirket tarafından düzenlenen 25.11.2020 tarihli … numaralı 113.213,21 TL tutarlı fatura ve içeriği ürünlerin dava ve icra takibi alacağın dayanağını oluşturduğu, davalı …’ın tarafına düzenlenen faturaya karşılık olarak kanuni süre geçtikten sonra 30.12.2020 tarihinde … numaralı 113.213,21 TL tutarlı iade faturasını davacı şirket ünvanına düzenlediği, davacı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, davalı tarafından düzenlenen e-faturanın içeriğini oluşturan optik sektöründe kullanılan emtianın davacı yana teslim edildiğine dair herhangi bir belge sunulmamıştır, davalı vekilinin 25.01.2022 tarihli beyan dilekçesi incelendiğinde iade faturası malların kendi uhdelerinde olduğunun anlaşıldığı, davacı şirketin düzenlediği faturadan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 11.07.2021 tarihi itibariyle davalı …’dan 111.800,58 TL tutarında alacağının bulunduğu, davalı …’ın icra takip tarihi olan 11.07.2021 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, Satım ve iade faturası konusu olan malların, davalı tarafça incelemeye hazır edilmemesi sebebiyle, malların ayıplı olup olmadığına ilişkin teknik bir incelemenin yapılamadığı; ayıp ihbarına ilişkin bir belgenin bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı yanın 11.07.2021 tarihinde borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile 111.800,58 TL alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda; davacı şirketin düzenlediği faturalardan kaynaklı cari hesap alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine davaya konu hukuki ihtilafın çıkmış bulunduğu,
Davacı vekili iddiasında , davacı şirketin İtalyan merkezli bir şirket olduğunu ve üretilen gözlüklerin ülkenin dört bir yanında satıldığını, davalı …’ın ürünleri teslim almasına ragmen, ödeme yapmaması ve cari hesap borcu bulunması üzerine kendileri aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu; borcun ödenmemesi üzerine şifahen yapılan görüşmede davalının, gözlüklerin ayıplı olduğunu ileri sürdüğünü davalının süresi içinde faturaya itiraz etmediğini, davalının iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, vaki takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği , davalı vekili savunmasında , davacıdan talep ettiği ürünlerin kendilerine eksik gönderildiğini, eksikliklerin ürünlerin satışına engel olacak nitelikte olduğunu (kutusuz, eksik parçalı ve ambalajsız vb.), müvekkilinin eksiklik ve hatalıların değişimini talep ettiğini ancak, davacı tarafın buna cevap vermediğini, kendilerine 31.12.2020 tarihinde iade faturası kesildiğini ve faturayla birlikte ürünlerin iade edildiğini, iade faturasına rağmen takibin başlatılığını, faturanın tek başına alacağın kaynağı olamayacağını, malların eksiksik ve ayıpsız olarak teslim edildiğini davacının ıspalaması gerektiğini ileri sürerek davanı reddini talep ettiği ;
Tarafların iddia ve savunmaları, mahkememizce toplanan deliller, yapılan yargılama aldırılan bilirkişi raporlarının incelenmesi neticesinde; davacı şirketin defterlerini TTK hükümlerine göre usulune uygun tutmuş olduğu
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılına dayandığı görülmekte olup, dava ve icra takibi alacağının dayanağının davacı şirket tarafından düzenlenen 25.11.2020 tarihli … numaralı 113.213,21 TL tutarlı faturadan kaynaklı 111.800,58 TL tutarlı bakiye alacağına dayandığı , davalı … tarafına düzenlenen faturaya karşılık olarak kanunı süre geçtikten sonra 30.12.2020 tarihli … numaralı 113.213,21 TL tutarlı iade faturasını davacı şirket ünvanına düzenlediği, davacı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı bilirkişi raporunda tespit edildiği ,davalı yan tarafından düzenlenen iade faturası içeriği emtianın teslim edildiği olgusunun davalı yan tarafından ispata muhtaç olduğu,
Mahkememizce bilirkişiden “Davalı tarafından düzenlenen iade aturasına konu malların ayıplı olup olmadığı” talep edildiği ve davalı vekili, 25.01 2022 tarihli beyan dilekçesinde davaya konu malların inceleme yapılması için (gözmar beyaz optic) … Mah. … sokak No … /Istanbul adresinde bulundurulacağını beyan etmiş ise de kendileri ile yapılan telefon görüşmesinde satım konusu malların HATAY’a geri götürüldüğünün beyan edilmiş olması karşısında, satım konusu mallar üzerinde bir teknik inceleme yapılması mümkün olmadığının alınan raporda belirtildiği , davalı tarafça davacıya ayıp ihbarı yapıldığına dair bir beyan ve/veya bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı ,davalı yan tarafından düzenlenen iade faturası içeriği emtianın teslim edildiği olgusunun davalı yan tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla ; davacı şirketin TTK. Hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davalı …’a düzenlediği faturadan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 11.07.2021 tarihi itibariyle 111.800,58 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kabulü ile;
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının iptali ile takibin 111.800,58 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar gibi devamına,
2-)Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 22.360,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.637,09-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.909,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.727,81-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 1.909,28-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 4.013,30-TL bilirkişi ücreti ile davetiye masrafı olmak üzere toplam 5.990,38-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.770,09-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)