Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2023/663 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/680 Esas
KARAR NO:2023/663

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/10/2021
KARAR TARİHİ:10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…08.03.2020 günü saat 07:10 sıralarında sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile … istikametinden … istikametine seyrederken kilometre otuz ikiye … Petrol önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmek sureti ile aracının ön kısımlarını kaldırıma çarparak kaldırım arkasında park halinde bulunan …plakalı çekicinin sol kupa ve tekerlek kısmına çarparak ileri savrulması neticesinde yine kaldırım arkasında bulunan … plakalı kamyonun da arka tampon ve kasa kısımlarına ön kupa kısımlarını çarpması neticesinde, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilimizin de yaralanmasına neden olan, çok araçlı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Olayla ilgili olarak kaza mahallinde görevli memurlarca tutulan kaza tespit tutanağına göre işbu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin asli, tek ve tamamen kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Aynı olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılmıştır. İşbu kaza neticesinde, ekte sunduğumuz evraklarda görüleceği üzere, müvekkilimiz malul kalacak derecede yaralanmış olup, müvekkilin asetabulum kırığının olduğu, femur şaft kırığının olduğu, tibia şaft kırığının olduğu, alt ekstremite açık yarasının olduğu, klavikula kırığının olduğu tespit edilmiştir. İşbu tespite binaen, … Adli Tıp Anabilim Dalı’nca 05.03.2021 tarihinde, kaza tarihinde cari olan Yönetmeliğe göre alınan maluliyet raporunda, müvekkilimizin sürekli maluliyetinin %54 olduğu, 2 ay bakıma muhtaç olduğu ve 9 ay geçici iş göremezlik halinde kaldığı tespit edilmiştir. İşbu kazaya neden olan … plakalı aracın trafik poliçesi davalı … (Eski …)Sigorta A.Ş tarafından yaptırılmıştır. Başvuru tarihi itibarıyla davalı şirket, kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ve kusur nispetinde hükmedilecek tazminattan sorumludur. Davalı tarafa dava öncesinde, gerekli tüm belgelerle, başvuru yapmamız neticesinde, davalı tarafça 218.047.40 TL’lik bir ödeme yapılmıştır. Ancak, sayın mahkemenin yapacağı inceleme neticesinde açıkça göreceği üzere, yapılan ödeme, müvekkilimizin gerçek zararına mukabil gelmeyen gayet düşük bir ödemedir.Bu duruma binaen tarafımızca Arabuluculuk çözüm yoluna başvurulmuş fakat ekte sunduğumuz arabuluculuk son toplantı tutanağı’ndan da görüleceği üzere davalı taraf ile söz konusu talebimiz hakkında anlaşmaya varılamamıştır. Davalı kuruma müzekkere yazılarak hasar dosyasının getirtilmesini talep ediyoruz. Müvekkilim’in gerek fiziki ve gerekse psikolojik olarak sağlık durumunun kötüye gitmesi ve maluliyet miktarının artması ihtimaline binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; sürekli iş göremezlik tazminatı olarak HMK 107 anlamında şimdilik 8.000 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak HMK 107 anlamında şimdilik 1.000 TL, geçici olarak bakıma muhtaç kalmasından dolayı hasıl olan bakıcı gideri olarak HMK 107 anlamında şimdilik 500 TL ve müvekkilimizce yapılan ekte belgesini sunduğumuz Adli Tıp Masrafı için 1.200 TL olmak üzere HMK 107 anlamında toplamda şimdilik 10.700 TL bakiye maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile müvekkile verilmesine, hükmedilecek tazminatlara davalı tarafa yapılan başvuru tarihinden itibaren AVANS faizi işletilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…02.11.2021 tarihinde mahkemenizce oluşturulan ara karar gereği hasar dosyasını ve poliçenin bir suretini işbu dilekçemiz ekinde sunmaktayız. Huzurda görülmekte olan işbu davada 08.03.2020 tarihli kaza sebebiyle davacı tarafından 25.04.2019-25.04.2020 vadeli … plakalı …/0 no.lu poliçe kapsamında müvekkil şirketten uğradığını iddia ettiği hasarı talep etmektedir. Müvekkile atfedilecek kusur ve sorumluluk bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Maddi hasarın meydana geldiği değer kaybı vb. alacaklar bakımından Sigorta Tahkim Kuruluna başvuru yolu açık olup davacı işbu çözüm yoluna başvurmak yerine yargı süresini uzatmak amacı ile dava yolunu tercih etmiştir. Ancak usul ekonomisi ilkesi gereği yargılamanın tahkim yolunda yapılması gerekmekte iken hukuk ilke ve esaslarına aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmekteyiz. Dava dilekçesinde ek olarak sunulduğu iddia edilen epikrizler ve olay yeri fotoğrafları, kaza tespit tutanağı ve sair delillerin okunaklı olmaması sebebi ile tarafımızca savunma yapmamız mümkün olmamıştır. İşbu sebeple davacı tarafından sunulan dava dilekçesine ve delillere itiraz etmekteyiz. Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkil şirketten davacının kaza sonrasında uğradığı bedensel zararları talep etmektedir. Ancak davacının işbu talebi haksız olup reddi gerekmektedir. Davacının da ikrar ettiği üzere müvekkil sigorta tarafından mağdurun zararını tazmin etmek amacıyla alınan tıbbi rapor doğrultusunda yapılan aktüer hesaplaması doğrultusunda 218.047,40TL tazminat ödemesi yapılmıştır. Ancak davacı yan haksız bir şekilde mükerrer tahsilat yapmak amacıyla huzurdaki davayı açmıştır. İşbu sebeple haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49. maddesinde de yer aldığı üzere Türk Hukukunda asıl olan kusur sorumluluğudur. Bunun için gerekli olan koşullar da “Eylem, zarar, illiyet bağı, kusur, hukuka aykırılık” unsurlarının birlikte gerçekleşmesidir. Mevcut olayda kusur ve illiyet bağı bulunmadığından tazminat talebinin reddi gerekmektedir.
Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının sunmuş olduğu KTT incelendiğinde görülecektir ki müvekkil sigorta nezdinde sigortalının kazanın oluşumunda yalnızca %25 tali kusurlu olduğu kabul edilebilecektir. Zira sigortalının kusuru oranında da davacının zararı giderilmiş olduğundan herhangi bir zarardan söz etmek mümkün olmayacaktır.
Kazanç kaybı çalıştığı sırada hukuka aykırı bir olay veya haksız eylem sonucu bedensel zarara uğrayan kişinin iyileşemeyip yaşam boyu sakat kalması durumudur. Çalışma gücü kaybı (meslekte kazanma gücü kaybı) ise beden bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle tamamen veya kısmen çalışamaz duruma gelmesidir. Hiç bir şekilde davacı tarafın talebini kabul etmemekle birlikte; davacı tarafın talep ettiği zararın, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerekmekte olup aksi hesaplama, kanuna, genel şartlara ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olacaktır. Prograsif rant yöntemi esas alınarak hükmedilen toplu tazminat tutarının yatırıma yönlendirilmesi durumunda, enflasyondan daha yüksek oranda getiri elde edilebilmektedir. Bu durum ise, zarar görenin zenginleşmesine, davalı sigorta şirketinin ise fakirleşmesine sebebiyet vereceğinden, prograsif rant yöntemi ile yapılan hesaplamalar Sigorta Hukuku’nda zenginleşme yasağı ilkesi ile de çelişmektedir.
Davacının geçici işgöremezlik tazminatı talepleri müvekkil şirketin sorumluluğunda olmadığından reddi gerekmektedir.
Talep eden, tazminat istemi ile müvekkil şirkete müracaat etmiş ve başvuru konusu hakkında hasar dosyası açılmıştır. Yapılan incelemelerde talebin teminat kapsamı dışında kaldığı tespit edilmiştir. Bu sebeple müvekkil sigorta şirketi başvuruyu reddetmiş olup müvekkil şirketin temerrüt halinden ve faiz sorumluluğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle;
Haksız davanın usulden reddine, Sigorta Tahkim Kuruluna başvurulması gerekirken usul ekonomisine aykırı olarak dava açılmış olması sebebiyle davanın usulden reddine,
taleplerin haksız ve hukuki gerekçelerden uzak olması sebebiyle davanın esastan reddine,
yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına
karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; 8.3.2020 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik ile geçici bakıcı gideri tazmini talebinden ibaret olduğu;
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 28/02/2022 tarihli raporunda; Sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Adli tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 22/02/2023 tarihli raporunda; … oğlu, 15/03/1960 doğumlu, …’ın 08/03/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; I.Kas-İskelet Sistemi, Yürüyüş bozukluğuna göre özürlülük oranları, Tablo 3.4 İ maddesine göre; özürlülük oranı %60, II.Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.10, Şekil 2.11 ve Şekil 2.12’ye göre Balthazard formülü ile toplam üst ekstremite özürlülük oranı %13 olup Tablo 2.3’e göre %8, Balthazard formülüne göre; 1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %63 (yüzdealtmışüç) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, 3.Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi …’ın 09/06/2023 tarihli raporunda özetle; 1- Dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde davacıya davalı sigorta şirketince 218.047,40 TL ödeme
yapıldığının ikrar ve beyan edildiği, ancak birlikte ödeme makbuzu ibraz edilmediği gibi taraflarca
ödeme tarihine ilişkin beyanda da bulunulmadığı; bu nedenle ödeme tarihindeki verilere göre
yapılan ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin inceleme yapılamadığı,
2- Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 10.974,12 TL olduğu,
3- Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 191.952,60 TL olduğu,
4- Davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 5.886,00 TL olduğu,
5- Temerrüt başlangıcının kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumun’dan alınan maluliyet, kusur raporlarına ve bilirkişiden alınan rapora göre, 08.03.2020 günü saat 07.10 sıralarında, sürücü dava dışı … sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı kamyonet ile … istikametinden … istikametine D-010-21 no’lu Devlet Yolunu takiben seyir halindeyken olay mahalli kavşağa geldiği esnada sürüş hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafındaki kaldırıma çarpmasına müteakip savrularak (yol dışında, kaldırım arkasındaki boş alanda) park halinde olan …plaka sayılı çekiciye çarpması, akabinde çekicinin önünde park halinde olan … plaka sayılı kamyona çarpması sonucu … plaka sayılı kamyonette yolculuk etmekte olan davacı yolcu …’ın yaralanmasıyla neticelenen dava konusu trafik kazası meydana geldiği ; aldırılan ATK Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda davalı tarafa sigortalı dava dışı …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ,
Mahkememizce maluliyete yönelik aldırılan adli tıp raporunda; davacının Tüm Vücut Engellilik Oranının %63 (yüzdealtmışüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği kadar uzayabileceği tespit edildiği , dava dilekçesinde … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının 05.03.2021 tarihli raporu ile davacının sürekli maluliyetinin %54, geçici iş göremezlik süresinin (9) ay ve bakıcıya ihtiyaç duyulan sürenin (2) ay tespit edildiğini; “… Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen rapor ile iktifa edilerek dosyanın bir kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdii edilmesini talep ediyoruz” denilerek davacının maddi zararı talep edildiği bu nedenle talep ile bağlı kalınarak davacının maluliyet derecesi %54 oranında geçici iş göremezlik süresi (9) ay ve bakıcıya ihtiyaç duyulan süre (2) ay olarak mahkememizce kabul edildiği ,
… plakalı araç kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı , kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık yönünden 410.000,00 TL olmakla birlikte davacıya yapılan ödeme neticesinde sakatlık bakiye teminat limiti 191.952,60 TL ve tedavi gideri yönünden yine 410.000,00 TL olduğu,
Tüm dosya kapsamı yapılan yargılama sonucunda , mahkememizce hükme esas alınan aktüer bilirkişi ek raporuna göre ; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan inceleme neticesinde davacıya davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 18.935,82 TL olduğu, ancak talebin 10.974,12 TL’na ıslah olunduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 191.952,60 TL olduğu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 5.886,00 TL olduğu anlaşılmakla , tedavi gideri (Adli Tıp masrafı) 1.200 TL dahil olmak üzere toplam 210.012,72‬-TL’ nin temerrüt tarihi olan 12/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-Geçici iş göremezlik için 10.974,12-TL, sürekli iş göremezlik için 191,952,60-TL, bakıcı gideri 5.886-TL, tedavi gider, (Adli Tıp masrafı) 1.200 TL olmak üzere toplam 210.012,72‬-TL’ nin temerrüt tarihi olan 12/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 14.345,56 -TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.601,81-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 1.019,50-TL tebligat/ posta gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.211,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 33.501,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır