Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/672 E. 2022/642 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/82 Esas
KARAR NO:2022/639

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/02/2022
KARAR TARİHİ:27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, bu davanın konusu olmayan … başvurusu için davalı şirketten danışmanlık hizmeti aldığını, bu dava dışı hizmet ilişkisinin devamı sırasında taraflar, … Merkezi Başvurusu için de görüşmüş, şirketin o anki mevcut durumu ve mevcut personel sayısı ile ilgili görüşmeler yaparak, devam etmekte olan dava dışı hizmet ilişkisi ile birlikte … Merkezi Başvurusu için de danışmanlık hizmeti almak için anlaştıklarını, bu aşamada davalı şirket tarafından müvekkili şirkete; … Merkezi Başvurusu için gerekli personel sayısı ve şirketin personel sayısının yetersiz olduğuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini, … Merkezi Başvurusunun yapılabileceği iletildiğini, Bilişim ve Teknoloji alanında faaliyet gösteren müvekkili şirket, … Merkezi Başvurusu için gerekli olan şartları sağlamayı ticari bir faaliyet konusu edinmiş olan ve bu konuda danışmanlık hizmeti veren davalı şirkete itimat ederek davalı şirketle anlaşma sağlamış ve davalı şirketin kestiği 23.600,00 TL bedelindeki faturasını peşin ödediğini, ancak tarafların üzerinde anlaştıkları danışmanlık hizmeti başlamadan … Merkezi başvurusunun yapılamayacağını müvekkili şirkete bildirdiğini ve dolayısıyla taraflar arasındaki iş ilişkisi başlamadan bittiğini, müvekkili şirket ise hiçbir hizmet almamış olmasına rağmen faturayı ödediği ile kaldığını, davalı şirket, ödemenin diğer hizmetlere mahsup yapılabileceğini bildirerek hizmet vermediğini kabul ettiğini, müvekkili şirket tarafından bedelin iadesi talep edildiğinde haksız bir şekilde iade yapılmadığını, müvekkili şirket yetkilisi … davalı şirket yetkilisine ilettiği e-postasında; 30.03.2021 tarihinde (… merkezi başvurusu danışmanlık Hizmeti için) kesilen 20.000 TL + KDV bedelli fatura için iade faturası keseceğini, sonradan hizmet alacak olurlarsa, bu hizmetlere ilişkin tekrar faturasının kesilmesi akabinde ödemesini yapacaklarını, bu şekilde sürecin daha kolay yönetilebileceğini ifade ettiğini, sonrasında müvekkili şirket yetkilisi … ile davalı şirket yetkilisi Hülya Hacıbayramoğlu arasında yapılan telefon görüşmelerinde, müvekkili şirketin iade faturası kesmesi akabinde yapılmış olan ödemenin iade edileceği müvekkili şirket yetkilisine bildirildiğini, bu hususta mutabık kalındığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından 14.07.2021 tarihinde … Merkezi Başvurusu danışmanlık hizmetine ilişkin iade faturası davalı şirkete kesildiğini, davalı şirket ise iyiniyet ilkelerine sığmayan bir tavır ile, müvekkili şirketin kesmiş olduğu iade faturası akabinde müvekkili şirkete ihtarname keşide ettiğini, davalı şirket buna rağmen müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine taraflarınca işbu davanın konusu olan icra takibi başlatılmış, davalı ise bu takibe haksız bir şekilde itiraz ederek takibin durdurulmasına yol açtığını, davalı şirket tarafından itiraz dilekçesinde; şirketin alacaklı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, böyle bir alacağın mevcut olmadığını, bu nedenle takip dayanağına ve içeriğine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin kötüniyetli bir şekilde başlatıldığının iddia edilmiş olması, borçtan kurtulmak adına mesnetsiz bir şekilde yapılan açıklamalardan ibaret olduğunu, açıklanan nedenlerle davalarının kabulüne, Davalı/Borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, haksız bir şekilde takibe itiraz eden ve takibin durmasına sebep olan davalı/borçlunun, takipteki alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, vekalet ücreti de dahil yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, çalışan sayısı hakkında bilgilendirilmedikleri, bilgilendirilselerdi bu sözleşmeyi akdetmeyecekleri yönünde beyanda bulunduğunu, fakat bu beyanın doğruyu yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen… Danışmanlık Sözleşmesi gereği, … merkezi kurulup, işbu projeyle Bakanlığa başvurulduğunu, ve projenin hazırlanmasındaki en önemli hususlardan biri projenin eksiksiz tamamlanması ve Bakanlıkça kabul edilmesi olduğunu, davacının da kabulünde olduğu gibi Sözleşme akdedilmeden önce taraflar arasında görüşmeler gerçekleştiğini, bu görüşmelerde davacı, proje için tam zamanlı çalışan sayısının minimum 15 olduğu hususunda eksiksiz şekilde bilgilendirildiğini, bu hususların hepsinin şifahi olarak görüşüldüğü, dava dilekçesinin dördüncü ekinde yer alan … tarafından 20/04/2021 tarihinde müvekkili şirkete gönderilmiş e-posta ile de sabit olduğunu, E-postaya ilişkin ekran görüntüsü incelendiğinde davacı şirketin kurucu ortağı … “Personel sayısı ile ilgili ön bir görüşme yapmıştık” beyanıyla, sayı hususunda şifahi olarak görüşüldüğünü ikrar ettiğini, bunun üzerine, kendilerine tam zamanlı 15 personel bulunması gerekliliğinin sebepleri mail kanalıyla detaylıca yeniden izah edildiğini, yine personel sayısına ilişkin mail incelendiğinde görülecektir ki en az 16-17 personelle proje için başvurulmasının daha iyi olacağını, firmanın toplam 20-25 personel sayısına ulaşmasının projenin sağlıklı şekilde yürütülmesi ve Bakanlıkça kabulü açısından önemli olduğunun bildirildiği görüleceğini, çünkü proje başvurusunda PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemi) kayıtları incelendiğini, personel sayısının sınırda tutulması halinde gebelik izni, hastalık izni, yıllık izin vb. kullanan personeller sebebiyle tam zamanlı çalışan 15 personel ortalamasının istikrarlı şekilde sağlanamadığını, bu nedenle 15 kişilik alt sınırın üstünde personelin olmasının projenin Bakanlıkça kabulü bakımından gerekliliği anlatıldığını, davacının iddiası gibi fazladan 10 personel daha alınması konusunda ısrarcı olunmadığını, dava dilekçesinin beşinci ekinde sunulan mail incelendiğinde bütün bu hususlar açıkça anlaşıldığını, buna rağmen gerekli personel sayısının bu şekilde tavsiye edilmesinin… Merkezi projesinin yapılamayacağı şeklinde nitelendirilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu, bunun akabinde, davacı yeni personel istihdam etmeyeceğini bildirerek projeye ilişkin ödenen bedelin sonra alınacak hizmetler için mahsuplaştırılmasını talep ettiğini, müvekkili şirket iyi niyet çerçevesinde bu mahsup teklifini kabul etmediğini, müvekkili şirketin bütün bu iyi niyetine rağmen davacı kendi teklif ettiği mahsuplaştırmadan da vazgeçip iade faturası keserek iade almayı istediğini bildirdiğini, taraflarınca bu şekilde kötü niyetli olarak düzenlenen iade faturasına itiraz edilmediğini, bütün bu mailleşmelere ilişkin ekran görüntülerinin davacı tarafça adeta çarpıtılarak “hizmet vermediklerinin ikrarı” şeklinde mahkemeye sunulması da yine kötü niyetli olduğunu, çünkü projenin tamamlanamaması davacının sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle olduğunu, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birisinin temerrüde düşmesi halinde, diğer taraf uygun bir süre verebilir ya da uygun süre verilmesini hakimden isteyebileceğini, davacıyla yapılan görüşmelerde projenin yapılması için hazır olduklarının her defasında belirtildiğini, buna rağmen davacı kötü niyetli şekilde ve haklı bir sebep olmaksızın sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığını, bu şekilde önce mahsup ardından da iade talep etmiş, bu hususu da yargıya taşıdığını, müvekkili şirket, personellere ilişkin eksiğin giderilmesi halinde projeyi gerçekleştirmeye hazır olduğunu, izah edilen nedenler ile TBK md. 123 uyarınca optimum personel sayısının sağlanması için davacıya uygun süre verilmesine ve akabinde proje çalışmasına devam edilmesine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; projenin tamamlanmama sebebinin davacının temerrüdü olduğunu, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını ve müvekkili şirketin çalışma yaparak mesai ayırdığı göz önüne alınarak hakkaniyet çerçevesinde davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin …sas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Bilişim Teknoloji ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş., borçlunun … Planlama Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu, takibin 24.661,35 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 24/12/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 24/12/2021 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 16/12/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 22.08.2022 tarihli raporda; dosya kapsamında her iki tarafça imza altına alınmış bir sözleşme metni bulunmamakla
birlikte, her iki tarafın aynı sözleşme metnine dayanması, sözleşme hükümlerinden ödemeye ilişkin kısmının taraflarca hayata geçirilmesi, sözleşmeye ilişkin dilekçelerinde açık bir itirazlarının bulunmaması sebebiyle, davacının dayandığı metin üzerinde tarafların sözlü olarak anlaştıkları, taraflar arasında 26/03/2021 tarihli ve … nolu… Merkezi Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre davalı tarafın davacı şirket bünyesinde kurulacak olan bir adet… Merkezi için; fizibilite yapılması ile başlayıp, … Merkezi başvurusunun yapılması, onay süreci, aylık teşvik hesaplamaları, aylık muhasebeleştirme işlemlerinin danışmanlığı, aylık proje takip işlemleri ile yıl sonu raporlarının hazırlanması faaliyetlerini üstlendiği, ancak sözleşme konusu başvurusu süreci için gerekli aksiyonların alınıp tamamlanmasına geçilemediği ve sürecin ön hazırlık aşamasında kaldığı, bu hususun taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile de sabit olduğu, takdiri Mahkemenize ait olmak üzere, sözleşme konusu… merkezi müracaatı için, davacı şirketin, kendilerine ait … uzantılı hesap üzerinden davalı tarafa ait …@… uzantılı hesaba gönderdikleri 03/06/2021 tarihli e-mailde, özetle, personel sayısının… başvurusu için yeterli olmayacağı kanaati ile (yorumumuz: müracaat etmekten vazgeçtikleri ve) … süreçleri için ödedikleri tutarı önlerindeki süreçte diğer hizmetler için mahsuplaştıra bileceklerini davalı tarafa ilettiği; bunun karşılığında davalı şirketin de aynı şekilde bu icabı kabul ederek, kendilerine ait …@… uzantılı hesap üzerinden davacı tarafa ait … uzantılı hesabına gönderdikleri 03/06/2021 tarihli e-
mail ile “… Merkezi çalışmalarını durdurabilecekleri ve kendilerine destek sağlayacaklarına inandıkları diğer… destekleri ile mahsuplaşabilecekleri”ni davacı iş sahibine ilettikleri; özetle sözleşme kapsamında yapılan ilk ödemenin davacı tarafa iadesi hususunda tarafların mutabık kaldıkları, her iki tarafın da bu iadeyi başka projelerde verilecek hizmet bedelleri ile mahsuplaşarak yapılabileceği hususunda mutabık kaldıkları görülmektedir. Vakıa, mahsuplaşma yapılmamış olmakla, davalının peşin aldığı ve icra takibine konu 23.600 TL asıl alacak bakımından davacı tarafa borçlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, …. İcra Dairesinin …sas sayılı dosyası ile 23.600,00 TL asıl alacak olmak üzere 24.661,35 TL alacağa ilişkin ilamsız takip başlattığı davalı borçlunun 24/12/2021 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla ,
Her iki tarafın sunmuş oldukları dilekçeler , aşamalarda sunmuş oldukları beyanlar ve toplanan deliller kapsamında, taraflar arasında… Merkezi Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre davalı tarafın davacı şirket bünyesinde kurulacak olan bir adet… Merkezi için; fizibilite yapılması ile başlayıp, … Merkezi başvurusunun yapılması, onay süreci, aylık teşvik hesaplamaları, aylık muhasebeleştirme işlemlerinin danışmanlığı, aylık proje takip işlemleri ile yıl sonu raporlarının hazırlanması faaliyetlerini üstlendiği, ancak sözleşme konusu başvurusu süreci için gerekli aksiyonların alınıp tamamlanmasına geçilemediği ve sürecin ön hazırlık aşamasında kaldığı, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları hükme esas alınan dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu da gözetilerek sözleşme kapsamında yapılan ilk ödemenin davacı tarafa iadesi hususunda her iki tarafın da bu iadeyi başka projelerde verilecek hizmet bedelleri ile mahsuplaşarak yapılabileceği hususunda mutabık kaldıkları ancak mahsuplaşma yapılmamış olduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri uyarınca, bir vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafın o vakıayı ispatla mükellef olmasına göre denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan …. İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyasında 23.600,00-TL asıl alacağı olduğunun tespit edildiği , dava tarihinden önce davalıya gönderilen ihtarname ve tarafların tacir olması da gözetilerek takip talebinde ki gibi avans faiz talep edilebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmederek karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 23.600,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 24.661,35 TL üzerinden İPTALİNE, takibin 23,600 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki talep gibi DEVAMINA,
2-)Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 4.932,27-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.684,61 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 297,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.386,76 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 80,70 TL başvuru harcı, 297,85 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 50,50 TL davetiye masrafı olmak üzere toplam 3.740,55-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)