Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/670 E. 2023/194 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/670 Esas
KARAR NO :2023/194

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/10/2021
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın iki ayrı proje için iş güvenliği ve iş hekimliği hizmetleri kapsamında çeşitli hizmetler alması nedeniyle cari hesap olarak yürütülen ticari ilişkide davalının 18.047,08 TL olan borcunun ödememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını ,borcun sabit olduğunu, itirazın haksız olduğunu bildirerek, itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın % 20’den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan alınan hizmetlere itiraz edilmediğini, eksik verilen hizmetler için iade faturası kesilerek kalan kısmın davacıya ödendiğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını, cari hesaba ilişkisinin yazılı bir sözleşme olmadığını, ayrıca temerrüde düşürülmediği için faize de itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddinin talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 18.047,08 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 15/06/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 22/06/2021 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 23/10/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 15/12/2022 tarihli raporda; davacının sunulan kayıtlarında takip tarihi itibariyle 15.682,50 TL davalı borcu mevcut olduğu, davalının yevmiye defterlerin 2020 yıl sonu itibariyle 11.315,50 TL tutarında davacı alacağı mevcut olduğu, davalının dilekçesinde bildirdiği iade faturasının davacı taraf kayıtlarında yer aldığı, taraflar arasındaki mail yazışmaları ve dosya mevcudu kapsamında davacının davalıdan 15.682,50 TL alacaklı olduğu ve talep edilen faize ilişkin hesabın yukarıda gösterildiği şekilde hesaplandığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 18.047,08 TL alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda; Davacı şirketin düzenlediği faturalardan kaynaklı alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline yönelik açıldığı , incelenen davacı şirkete ait 2019 ve 2020 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığının tespit edildiği, davalı defterlerine yönelik yapılan incelemede 2019,2020 yıllarına ait yevmiye defterlerini sunmuş olup, yevmiye defterlerinin 6102 SY 64.md.sinin 3.fıkrası son cümlesi kapsamında 06 Haziran 2013 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a md.si kapsamında tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı, ancak kebir ve envanter defterlerinin sunmamış olduğunun tespit edildiği ,
Mahkemizce aldırılan dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda ; davacı kayıtlarında 2020 yıl sonu itibari ile davalıdan 19.720,50 TL alacaklı kaldığı, davalı kayıtlarında ise 2020 yıl sonu itibari ile davacının 11.315,50 TL alacağı olduğu , 2020 yılı farkının 7 adet davacı faturasının davalıda olmaması sebebi ile 8.405,00 TL olduğu ,2021 de davalının 4.038 TL.lik iade faturası mevcut olduğu ve davacı tarafından iade faturasının kayıtlara alındığı bu durumda 2021 yılı iade faturası dikkate alındığında davacıda yukarıdaki şekilde takip tarihi itibari ile 15.682,50 TL davalıdan alacaklı kaldığı, davacının usulüne uygun tutulan 2019,2020 yılları kayıtları incelenmiş olup, takip tarihi itibariyle 15.682,50 TL davalı borcu mevcut olduğu, buna mukabil davalının sunmuş olduğu 2019,2020 yıllarına ait yevmiye defterlerinde 11.315,50 TL tutarında davacı alacağı mevcut olduğu , davalının dilekçesinde bildirdiği ve mail yazışmalarında da görülen takip öncesi 20.01.2021 tarihli 4.018,00 TL tutarındaki iade faturasının davacı tarafından kayıtlara alınması neticesinde davacının davalıdan 15.682,50 TL alacaklı kaldığı;
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller , aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı yapılan değerlendirme sonucu ; TK 83, HMK 220 ve 222. Maddeleri de gözetildiğinde davacının defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği ; davalı tarafın ise 2019, 2020 yıllarına yevmiye defterinin sunulduğu ancak kebir ve envanter defterlerinin sunmamış olduğunu bu nedenle HMK 222/2 maddesi kapsamında sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği , taraflar arasındaki yazışmalarda davacının 15.682,50 TL alacağına ilişkin davalının ödeme takvimi belirleneceğini bildirdiği, iade faturasınında taraflarca mutabık kalınarak tanzim edilmesi sebepleri ile davacının davalıdan usulüne uygun kayıtları kapsamında 15.682,50 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacı tarafça alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, TK 83, HMK 220 ve 222. Maddeleri de gözetildiğinde bu durumda denetlemeye ve hükme elverişli bilirkişi raporuna göre davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek , …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 15.682,50 TL asıl alacak, 2.150,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.832,94 TL üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve alacak faturadan kaynaklanmakta olup likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 15.682,50 TL asıl alacak, 2.150,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.832,94 TL üzerinden iptaline,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında 3.136,50- TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.218,16 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 217,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.000,20 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 217,96 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.093,50 TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.080,52-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2023

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)