Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/668 E. 2022/723 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/668 Esas
KARAR NO:2022/723

DAVA:Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili bulunduğu Banka ile asıl borçlu … Ticaret Ltd. Şti. arasında yapılan kredi sözleşmesinin davalı kefil … … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalanmasını müteakip, açılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine, kredilerin … 48. Noterliği’nin 25.10.2011 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle de borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, haksız bu itirazın iptalini talep etmek üzere iş bu davanın açıldığını, davalı kefilin kredi sözleşmesi ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığı gerekçesi ile imza itirazında bulunmuşsa da yapılan grafolojik incelemede genel kredi sözleşmesindeki imzaların … …’nun elinin ürünü olduğu hususunun tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleynine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekili …’ın (…) borçlu firma … Ticaret Ltd. Şti. firmasının ortağı olduğunu, müvekkilinin borçlu Mehmet Haluk … ile evli iken müvekkilinin bilgisi dışında olarak Mehmet Haluk …’nun şirkete krediler aldığını ve eski eşi tarafından imzasının taklit edildilerek müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borç altına sokulduğunu, bu nedenle eski eşi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, …’da aynı şekilde kredi kullandırımı esnasındaki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığı hususunun ….İcra Hukuk mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından alınan grafolojik rapor ile tespit edildiğini, kredi sözleşmesine atılan imza yönünden yapılacak bilirkişi imza incelemesi ile tespit edilebileceğini, alacaklı bankanın takibinin haksız olduğunu davacı hakkında % 40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi taleplerinin bulunduğunu belirterek belirtilen açıklamalar doğrultusunda davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/12/2018 tarih …. sayılı kararla “…davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2020/445 Esas – 2021/1059 Karar sayılı 23/09/2021 tarihli ilamı ile “…Söz konusu uyuşmazlığın çözüm noktası davalının kefalet sözleşmesindeki imzanın bu şahsa ait olup olmadığının belirlenmesinde yatmaktadır. Dosya kapsamından Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 12/02/2015 ve 12/04/2018 tarihli raporlarda imzanın basit tersimli olması nedeniyle davalının eli ürünü olup, olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Grafoloji uzmanı bilirkişi ise 15/07/2015 tarihli raporunda söz konusu imzaların … …’nun eli ürünü olduğunun kabulünün gerektiğini rapor etmiştir. Bu haliyle Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporlar ile Grofoloji uzmanı bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Son raporun Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi genişletilmiş kurulunca tanzim edilmiş olsa dahi bu şekilde çelişkinin giderildiğini kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece Polis veya Jandarma Kriminal Laboratuarı uzmanlarından imza incelemesi yönünden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur…” verilen kaldırma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
BAM kaldırıma ilamı doğrultusunda imza incelemesi yönünden dosyanın Jandarma Kriminal Laboratuvarına dosyanın tevdi edildiği, 07/04/2022 tarihli Kriminal Uzmanlık raporunda özetle; “…Yukarıda incelemeye verilen bulgu bölümünde tanımlanan belgeler üzerinde Doküman İnceleme Cihazı (…) ve Makroskop Cihazları (…) ile fiziki, optik ve karakteristik incelemeler yapılmış olup, müşahede ve tespitlerimiz ile hâsıl olan kanaatlerimiz aşağıda belirtilmiştir. 1. İnceleme konusu banka sözleşmesi üzerinde … … adına atfen atılı bulunan imzalar üzerinde yapılan incelemede; söz konusu imzaların, kişiye atfedilebilecek nitelikte kaligrafik ve karakteristik özellikler içermeyen, kolaylıkla atılabilecek tarzda basit tersimli imzalar oldukları kanaatine varılmıştır. 2. … (…), (…) …’ın mevcut mukayese imzaları üzerinde yapılan incelemede; söz konusu mukayese imzalarının da, kişiye atfedilebilecek nitelikte kaligrafik ve karakteristik özellikler içermeyen, kendi arasında farklılık ve tutarsızlıklar bulunan, kolaylıkla atılabilecek tarzda basit tersimli imzalar oldukları kanaatine varılmıştır. 3. İnceleme konusu banka sözleşmesi üzerinde … … adına atfen atılı bulunan imzalar ile … (…/…) … ‘ın mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; yukarıda birinci ve ikinci maddelerde belirtilen sebepler nedeniyle, inceleme konusu banka sözleşmesi üzerinde … … adına atfen atılı bulunan söz konusu imzaların … (…/…) …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da mentfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Jandarma GK Kriminal Uzmanlık Raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava konusunun genel kredi sözleşmesindeki kefil imzasının davalıya ait olup olmadığı noktasında toplanıldığı, davacı temlik eden … Bankası ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Arasında 29/04/2003 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve … … (…) atfen kefil olarak sözleşme imzalandığı, banka tarafından, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek kredi borçlusu ve kefillere … 48. Noterliğinin 25/10/2011 tarih ve … nolu hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, davacı temlik eden tarafından davalı kefil ve diğer kredi sorumluları hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında; kredi sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibi başlatılmış ve takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibi durdurulduğu, eldeki dava itirazın iptali istemiyle açılmış, davalı ise kredi sözleşmesindeki imzaların kendine ait olmadığını savunduğu, Jandarma GK Kriminal Laboratuvarından alınan raporda inceleme konusu banka sözleşmesi üzerinde … … adına atfen atılı bulunan söz konusu imzaların … (…/…) …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da mentfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı yönünde rapor tanzim edilmesi hususu göz önüne alındığında kefaletin geçerli olabilmesi için kefil olunan kişinin imzasını içermesi gerektiği tartışmasız olduğundan, davacının bu iddiasına itibar edilmesi mümkün görülmemiş ve davalının genel kredi sözleşmesindeki borçtan kefil sıfatıyla sorumlu olamayacağı sonucuna varılarak davanın reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı taraf icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. İİK 67. maddesi uyarınca davanın reddi halinde davalı yararına icra inkar tazminatı verilebilmesi için davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu hususunun kanıtlanmasının zorunlu olduğu, davacı bankanın davalıya karşı yaptığı takipte kötüniyetli bulunduğunun davalı tarafından ayrıca ve açıkça kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla davalının kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının istemiş olduğu kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 3.087,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.007,05-TL harcın karar kesinleştiğinde iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 32.109,96-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır