Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2022/872 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/647 Esas
KARAR NO : 2022/872

DAVA : Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasında,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’nin 13/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı kapsamında (i)TT’nın 438 vd.maddeleri gereğince davalı …’ne TTK’nın 400 ve 440.maddelerinde belirlenen kriterlere uygun, daha önce davalı şirket ve bağlı şirket olan … ve Ticaret Anonim Şirketi’nde denetim yahut danışmanlık görevi üstendiğini, bağımsız uzman bir özel denetçi atanmasına ve atanacak bağımsız uzman özel denetçinin, başta işbu dava ile sınırlı kalmamak kaydıyla 13/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı’nda toplantı başkanlığına davalı şirkete özel denetçi atanması talebiile yazılı olarak sunulan belirli olaylar ve sorular ile … 37. Noterliğinin 03/06/2021 tarihli … yevmiye numaralı ve 07/07/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile yönetilen sorulara, davalı şirketin mali yapısındaki kötüye gidiş ve 2020 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilanço ve kar / zarar hesaplarının da incelenmesi suretiyle ayrıntılı rapor tanzim edilmesini, bu nedenle davalı şirketin 13/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı’nda yapılan yasaya ve usule aykırı oylama neticesinde alınan “hükümsüz” genel kurul kararlarına istinaden gerçekleştirdiği ya da gerçekleştireceği işlemler ile müvekkil davacının doğrudan ve / veya dolaylı olarak doğmuş ve doğacak her türlü zarar / ziyan, maddi ve manevi tazminat, hak ve alacakları, söz konusu hukuka aykırılıkların gerçekleşmesinde sorumluluğu bulunan kişilere karşı her türlü şikayet, dava ve talep haklarını saklı tutularak mahkeme kanalı ile TTK’nın 438.vd maddeleri gereğince davalı …’ne TTK’nın 400 ve 440.maddelerinde belirlenen kriterlere uygun, daha önce davalı şirket ve bağlı şirket olan … ve Ticaret Anonim Şirketi’nde denetim yahut danışmanlık görevi üstlenmemiş, bağımsız uzman bir özel denetçi atanmasını, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı açsından özel denetim hakkının kullanılmasının ön koşulları oluşmadığını, şirket kurucuları veya organlar kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal etmediğini, davacı “sözde ihlal” iddiasında şirketinin veya şirket pay sahiplerinin zarara uğradığını ikna edici bir şekilde ortaya koyamadığını, davacının istemiş olduğu özet denetim, pay sahipliği haklarını kullanabilmesi için gerekli de olmadığını, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiasına dayalı olarak özel denetim davası açması imkanı bulunmadığını, davacının davacı sorularına cevap verilmediği ve bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiasının kabul edilemeyeceği, özel denetim koşulları oluşmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı … … arasında şirketler topluluğu bulunmadığını, 2019 mali yılı GK iptal davası ve 2019 mali yılı özel denetim davasında verilen ret kararlarının gerekçelerinde de çok açık şekilde konu tartışılmış ve şirketler topluluğu bulunmadığı tespit edildiğini, bu kapsamda bağlılık raporu hazırlanması gerektiren bir durum bulunmadığı da ortada olduğunu, müvekkil şirket ile dava dışı üçüncü kişi … … arasında şirketler topluluğu bulunmadığının ortada olduğunu, savunma dilekçesinde detayları açıklandığı üzere davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderleri vs masrafların davacıya yükletilmesini talep ettikleri anlaşıldı.

DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Davalı Şirket’in sunacağı olası delillere ilişkin olarak beyan, ek delil ve HMK’nın 191. maddesi çerçevesinde karşı delil sunma hakkımızı saklı tutarak; bilgi edinme hakkı çerçevesinde Davalı Şirket’e 2020 mali yılına ilişkin düzenlenen genel kurul toplantıları öncesinde ve ardından iletilen ihtarnameler, cevabi ihtarnameler, yazışmalar, 9 Nisan 2021, 8 Haziran 2021 ve 13 Temmuz tarihli genel kurul toplantısına çağrı kağıtları, toplantı tutanakları ile muhalefet şerhleri, 9 Nisan 2021, 8 Haziran 2021 ve 13 Temmuz tarihli genel kurul toplantı tutanaklarında Müvekkil Davacı tarafından dayanılan/bahsi geçirilen tüm belge ve yazışmalar, … 37. Noterliği’nin 3 Haziran 2021 tarihli … yevmiye numaralı ve 7 Temmuz 2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameler, Davalı Şirket ve bağlı şirketi … ve Ticaret Anonim Şirketine ait ticaret sicili kayıtları ve Yönetim Kurulu Faaliyet Raporları ile Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi Raporları , Müvekkil Davacı tarafından Davalı Şirket’e …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında … … aleyhine 3 Temmuz 2020 tarihli genel kurulu takiben özel denetçi atanması istemi ile ikame edilmiş olan dava dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası kapsamında … … aleyhine 3 Temmuz 2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemi ile ikame edilmiş olan dava dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …. sayılı dava dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası, ve İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyası, gerekmesi halinde bilirkişi incelemesi, yemin, tanık, doktrin ve emsal kararlar, şirketin ticari defter kayıtları ve sair her türlü yasal delile dayanmışlardır.
UYAP üzerinden getirtilip incelenen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; davacı … tarafından davalı …’ne 02.10.2020 tarihinde, Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davası açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda … E K sayılı, 09.12.2021 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği anlaşıldı.
Getirtilip incelenen ticaret sicil kaydına göre; … VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİnin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …-0 sicil numarasında kayıtlı “… Cad 1 Blok No:41 Sarıyer/ İSTANBUL” adresinde faaliyet gösterdiği, ana sözleşmesinin 25/06/1993 tarihli olduğu, sermayesinin 68.487.844,00-TL olduğu, şirketin son tescilinin 28/09/2021 tarihinde yapıldığı, yönetim kurulu üyelerinin; … (Yönetim Kurulu Başkanı), … (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı), … (Yönetim Kurulu Üyesi), … (Yönetim Kurulu Üyesi), yetkililerinin … (Müştereken), … (Müştereken), … (Müştereken) , … (Genel Müdür Yardımcısı), … (Genel Müdür Yardımcısı), Tankut Soydan (1.derece imza), … (2.derece imza), … (2.derece imza), … (Münferiden), … (Müştereken) olduğu anlaşılmaktadır.
…’nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …-0 sicil numarasında kayıtlı “… Cad 1 Blok No:41 Sarıyer/ İSTANBUL” adresinde faaliyet gösterdiği, ana sözleşmesinin 20/12/2002 tarihli olduğu, sermayesinin 89.597.906,47-TL olduğu, şirketin son tescilinin 24/12/2021 tarihinde yapıldığı, yönetim kurulu üyelerinin; … (Yönetim Kurulu Başkanı), … (Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı), … (Yönetim Kurulu Üyesi) , yetkililerinin … (Müştereken), … (Müştereken) olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı yan tarafından; 2020 mali yılına ilişkin olarak davalı şirkete yöneltilen bilgi alma ve inceleme taleplerine davalı şirketçe verilen … 37. Noterliğinin 08 Haziran 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ve … 6. Noterliğinin 12 Temmuz 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı cevaplar, dava dilekçesindeki iddialar ve savunma ile 2020 yılına ilişkin olarak yapılan 13 Temmuz 2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında yöneltilen sorulara verilen cevaplar kapsamında;
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle, şirketin mali yapısına göre verilen bilgilerin, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, şirket organlarının, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğratacak eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı ve nihayet TTK m.439/2 kapsamında somut olayda özel denetçi atanmasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için rapor aldırılmış, 16.09.2022 tarihli raporda:
”…a) Davalı şirketin 2020 yılı finansal tablolarının şirketin ilgili dönem mizan kayıtları ile uyumlu olduğu, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır hükmüne aykırı olduğuna ilişkin herhangi bir somut bulgu ve verinin bulunmadığı,
b) Bununla birlikte, davacı tarafından bilgi istenen konular salt bilanço ve belgelerin usule aykırı olduğuna ilişkin olmayıp davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin dayanaklarının ve sonuçlarının araştırılmasına ilişkin olduğu,
c) Özel denetçi tayin edilmesi halinde şirket menfaatinin zarar görmeyeceği, davacı pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkına üstünlük tanınabileceği…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK m.439 uyarınca davalı şirkete özel denetçi tayinine ilişkindir.
Davacı yan; davalı şirketin 13.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 mali yılı olağan genel kurul toplantısı öncesinde davalı şirkete keşide ettiği … 37. Noterliğinin 03 Haziran 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; bağlı şirket olan … A.Ş yönünden kanunun amir hükmüne rağmen bağlılık raporu düzenlenmediği, anılan şirket yönünden Bilanço, Kar ve Zarar Cetveli ile Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Finansal Tablolarının, Bağımsız Denetim Raporunun ortakların incelemesine sunulmayarak TTK m.200 hükmüne aykırı işlem tesis edildiği ileri sürülmüş ve cevaplandırılması istenen beş adet soru yöneltilmiş olup, gerek davalı yanca keşide edilen … 37. Noterliğinin 08 Haziran 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ve … 6. Noterliğinin 12 Temmuz 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnameleri ile gerekse genel kurulda sorduğu hususların karşılanmadığından ve şirkete özel denetçi tayinine ilişkin talebin genel kurulda reddedildiğinden bahisle davalı şirkete özel denetçi tayin edilmesini talep etmiş, davalı yan ise aynı genel kurula ilişkin iptal ve bilgi alma hakkının kullanılması için açılmış davalar bulunduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki bir yaranının bulunmadığını, bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmadan özel denetçi talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı, davalı ile … A.Ş arasında bağlılık ilişkisinin bulunmadığından davacının taleplerinin dava dışı şirkete yöneltilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Somut olayda uyuşmazlık; aynı genel kurula ilişkin iptal ve bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması için açılmış davalar bulunduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki bir yaranının bulunup bulunmadığı, davalı şirket ile … A.Ş arasında bağlılık ilişkisinin var olup olmadığı, var ise bilgi alma hakkının kullanılıp kullanılmadığı ve nihayet davacının taleplerinin yasal bir dayanağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 438. Maddesi;
“(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” Hükmünü içermektedir.
Aynı yasanın genel kurulun reddi başlıklı 439. Maddesi ise;
“(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Özel denetçi atanması genel kurulca reddedilen pay sahipleri, mahkemeden özel denetçi tayinini talep edebilmek için redde ilişkin genel kurul kararına yönelik iptal davası açmalarına gerek olmadan 438. Maddedeki özel düzenleme nedeniyle doğrudan doğruya eldeki davayı açabileceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığına yönelik savunmaya itibar edilmemiştir.
TTK m.438/f.1 uyarınca özel denetçi talebinin ön şartı daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasıdır. Davacı yanın aynı genel kurula ilişkin bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması amacıyla açmış olduğu davada …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ile davalı şirket ile dava dışı … … A.Ş. arasında TTK’nın 195. maddesi uyarınca şirketler topluluğu bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından TTK’nın 437/2. maddesi kapsamında dava dışı … … A.Ş. ile ilgili olarak davalı şirkete bilgi alma ve inceleme talebinin ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, anılan karar uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılamadığı görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunun Hâkim ve Bağlı Şirket başlıklı 195. Maddesi;
“(1) a) Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak;
1.Oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya
2.Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haizse veya
3.Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa,
b) Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa, birinci şirket hâkim, diğeri bağlı şirkettir. Bu şirketlerden en az birinin merkezi Türkiye’de ise, bu Kanundaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Birinci fıkrada öngörülen hâller dışında, bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması, birinci şirketin hâkimiyetinin varlığına karinedir.
(3) Bir hâkim şirketin, bir veya birkaç bağlı şirket aracılığıyla bir diğer şirkete hâkim olması, dolaylı hâkimiyettir.
(4) Hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturur. Hâkim şirketler ana, bağlı şirketler yavru şirket konumundadır.
(…)” Hükümlerini içermektedir.
Eldeki davada, davalı şirketin dava dışı … şirketinin tüm hisselerine sahip olması, davalı şirket ile dava dışı … şirketinin yönetim kurulunun aynı kişilerden oluşması, şirketlerin aynı adreste faaliyette bulunması ve davalı şirketin tek faaliyet konusunun dava dışı … şirketini işletmek olması ve ayrıca TTK m.195/f.1,2,3,4 uyarınca davalı şirket ile dava dışı … şirketi arasında şirketler topluluğu ilişkisinin bulunduğu, davalı şirketin hakim şirket dava dışı … şirketinin ise bağlı şirket olduğu ve yasal düzenleme gereğince şirketler topluluğu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalı yan aşamalarda ilgili yönetmelik gereğince şirketler topluluğu için en az iki bağlı şirketin bulunması gerektiğini ileri sürülmüş ise de, yukarıda değinilen yasal düzenlemenin açık hükmü karşısında, üst norma olan yasal düzenlemeye aykırı yönetmelik hükmünün Anayasanın 124.maddesi gereğince dikkate alınamayacağı, bir hakim ve bir bağlı şirketin varlığının şirketler topluluğunun oluşumu için yeterli olacağı (bkz. Sami Karahan, Şirketler Hukuku, 2.Baskı, Sh. 129; Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Şerhi, 3.Baskı, Cilt 1, Sh.494,495,498,499; Fatih Bilgili/Ertan Demirkapı, Şirketler Hukuku, 9.Baskı, Sh.120; Neslihan KARATAŞ DURMUŞ, Ticaret Kanunu Kapsamındaki Şirket Toplulukları Ve Bunların Vergi Hukuku Karşısındaki Durumları, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/199318), dava dışı … şirketinin davalı şirketin bağlı şirketi olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda da işaret edildiği gibi, özel denetim istemi TTK’da 438 ve 439. Maddelerde düzenlenmiştir. TTK m.439/f.2 gerekçesinde, “Mahkemenin, azlığın talebi üzerine özel denetçi atayabilmesi için, 438 inci maddedeki şartların somut olayda var olup olmadıklarını incelemesi yanında, ikinci fıkrada yer alan şartı da araması gerekir. Söz konusu ek şart, kanunun veya esas sözleşmenin ihlâl edilmesi suretiyle şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratılmış olmasıdır. İhlâl anonim şirketler hukukunun yazısız kurallarına aykırılığı da kapsar. Bu ek şartın usul hukuku anlamında muteber delillerle ispatı şart koşulmamış, ikna edici olgularla veya inandırıcı bir şekilde ortaya konulması yeterli görülmüştür. Zarar ile borçlar hukuku anlamında malvarlığı eksilmesi kastedilmiştir.” Hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, somut olaya uygun düşen 439. Maddenin gerekçesi ile lafzına göre özel denetim için, daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması, genel kurulun azınlığın denetim talebini reddetmesi ve talepte bulunanın “kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde” ortaya koymasına bağlıdır.
TTK m.437/f.5 hükmüne göre; “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.”
Eldeki davada irdelenmesi gereken bir diğer husus davacının davayı açmadan evvel daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıp kullanmadığı hususudur. Davalı şirketin 13.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 mali yılı olağan genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceleme isteminin genel kurulda reddedildiği, bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması amacıyla davacı yanca açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında davalı şirket ile dava dışı … … A.Ş. arasında TTK’nın 195. maddesi uyarınca şirketler topluluğu bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından TTK’nın 437/2. maddesi kapsamında dava dışı … … A.Ş. ile ilgili olarak davalı şirkete bilgi alma ve inceleme talebinin ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, anılan karar uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılamadığı görülmüştür.
Bilgi alma ve inceleme hakkı ile özel denetçi tayini hakkının ilişkisi, yani TTK. m.438’de ifade edilen biçimde “bilgi alma veya inceleme hakkının daha önceden kullanılması”ndan ne anlaşılması gerektiği konusunda doktrinde hakim görüş, bu haklara ilişkin taleplerin genel kurulda kullanılmasıdır. Yani hakkın kullanılmış sayılması için ayrıca dava açılmasına ve davanın sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Nitekim Türk Ticaret Kanunu’nun 438. maddesinin gerekçesinde ön şartın özel denetim istenen konuda bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olmasını ifade ettiği, bu şartın gerçekleştiğinin de genel kurul tutanağı ile ispatlanacağı belirtilmektedir. Kanun koyucu bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış sayılması için dava açılmasını şart ve gerekli görmemiştir. Bununla birlikte Türk Ticaret Kanunu’nun 422. maddesinde tutanağın, aynı zamanda genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları içereceği düzenlenmiştir. Bu çerçevede genel kurul toplantı tutanağında pay sahibinin bilgi verme yükümlülerine sorular yönelttiği anlaşıldığı takdirde, bilgi alma hakkının kullanıldığı kabul edilmelidir. Bu nedenlerle bilgi alma veya inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması şartı bakımından, pay sahibinin sadece organlara başvurarak bilgi alma veya inceleme hakkını kullanması yeterli olup, özel denetçi atanması talebi için bilgi alma veya inceleme hakkının Türk Ticaret Kanunu’nun 437/f.5’e göre mahkemeye başvuru yoluyla kullanılması zorunluluğu aranmamalıdır (O. Hami Şener, Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2012, Sh. 498; Fatih Bilgili/Ertan Demirkapı, Şirketler Hukuku, 9.Baskı, Sh.509-510).
Aksi düşünce özel denetim isteme hakkının kullanılmasını ve özel denetimden beklenen faydaların gerçekleşmesini neredeyse imkansız hale getirecektir. Bilgi alma veya inceleme hakkı mahkeme aracılığıyla kullanıldıktan sonra genel kurulda özel denetim talebinde bulunulacağının kabul edilmesi, pay sahibinin o genel kurulda özel denetim talebinde bulunamayacağı, öncelikle bilgi alma yönünde dava açması gerekeceği, ilgili mahkemeden alacağı karar çerçevesinde kendisine bilgi verilmesini bekleyeceği, müteakip genel kurula kadar bilgi verilirse de özel denetim isteme hakkını kullanabileceği sonucu ortaya çıkacaktır. Bu durum talepte bulunan azınlığın güncel menfaatinin en erken müteakip veya daha sonraki genel kurullarda kullanılmasını sağlayacaktır. Denetim isteme hakkının özellikle ortaklık organlarına karşı sorumluluk davası açılması amacıyla kullanılacağı değerlendirildiğinde, özel denetimden beklenen faydanın elde edilemeyeceği, bu hakkın zayıflayacağı, hatta bu hakkın kullanılmasını ve pratikteki faydasını imkânsız hale getireceği anlaşılmaktadır (Aslan Kaya, Özel Denetim İsteme Hakkının Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı İle İlişkisi, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, Cilk:31, Mart 2015, Sh.73-76).
O halde Türk Ticaret Kanunu 438. maddesindeki “daha önce” ifadesi, önceki bir genel kurulda hakkın kullanılmış olması gerektiğini ifade etmemekte olup, ifade edilmek istenen aynı genel kurul toplantısında da bu hakkın birlikte ileri sürülebileceği, sadece bilgi alma veya inceleme hakkının, zaman açısından daha önce kullanılması gerektiğidir.
Bu açıklamalardan sonra, davacının, davalı şirketin 13.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 mali yılı olağan genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığı, isteminin genel kurulda reddedildiği, bu hususun genel kurul tutanağı ile sabit olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce hükme elverişli bulunan bilirkişi heyeti raporuna göre; davalı şirketin Kısa Vadeli Borçların 59.068.200,33 TL olduğu, Uzan Vadeli Yabancı Kaynak bulunmadığı ve Özkaynaklar Toplamının 105.776.912,39 TL olduğu, 105.776.912,39 TL tutarında Özkaynağı olan davalı şirketin 31.12.2020 kaydi değer bilançosuna göre borca batık durumda olmadığı, 59.068.200,33 TL tutarındaki Kısa Vadeli Borçların 59.067.074,18 TL’sinin Bağlı Ortaklılara Borçlar Hesabından oluştuğu, başka bir ifade şirket yabancı kaynaklar toplamının tamamını Ortaklılara Borçlar Hesabının oluşturduğu, 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki bilanço kalemlerine göre 2019 yılında 10.101.776,49 TL dönem zararı, 2020 yılında da 9.912.738,67 TL dönem zararının raporlandığı, davalı şirketin 2020 yılı finansal tablolarının şirketin ilgili dönem mizan kayıtları ile uyumlu olup, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olduğu, bununla birlikte, davacı tarafından bilgi istenen konular salt bilanço ve belgelerin usüle aykırı olduğuna ilişkin olmayıp davalı şirket ile dava dışı dava dışı … ve Ticaret Anonim Şirketi arasındaki ilişkinin dayanaklarının ve sonuçlarının araştırılmasına ve bu şirket ile olan alacak-borç ilişkisine ilişkin olduğu, özel denetçi tayin edilmesi halinde şirket menfaatinin zarar görmeyeceği, davacı pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkına üstünlük tanınabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delileri, hükme elverişli bulunan bilirkişi raporu ile yukarıda değinilen hukuksal durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, TTK m.439 uyarınca davalı şirkete, bağlı şirket olan … ve Ticaret Anonim Şirketi arasındaki alacak-borç ilişkisinin araştırılması için özel denetçi tayini istemine ilişkin olduğu, azınlık pay sahibi olan davacının isteminin genel kurulda reddedildiği, davanın yasal süresi içinde açıldığı, davalı şirket ile dava dışı … ve Ticaret Anonim Şirketi arasında şirketler topluluğu hükümlerinin geçerli olduğu, dava dışı … şirketinin davalı şirketin bağlı şirketi olduğu, davacı yanın talebiyle ilgili olarak, özel denetçi atanması hakkına ilişkin hükümler ile şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, TTK m. 195’te bağlı ve hâkim şirketlerin raporları düzenlenmiş olup bu hükme göre, hâkim şirket ile bağlı şirket arasındaki ilişkinin rapora bağlanması gerektiği, TTK m. 200 uyarınca da, hâkim şirketin her pay sahibi genel kurulda, bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri, yöneticileri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri, yaptıkları işlemler ve bunların sonuçları hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine uygun, doyurucu bilgi verilmesini isteyebileceği, somut olayda kanunun değinilen hükmüne rağmen bağlılık raporu düzenlenmediği, dava dışı bağlı şirket yönünden Bilanço, Kar ve Zarar Cetveli ile Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Finansal Tablolarının, Bağımsız Denetim Raporunun ortakların incelemesine sunulmadığı, bilirkişi raporuna göre de davalı şirketin 59.068.200,33 TL tutarındaki Kısa Vadeli Borçlarının 59.067.074,18 TL’sinin Bağlı Ortaklılara Borçlar Hesabından oluştuğu, başka bir ifade şirket yabancı kaynaklar toplamının tamamını Ortaklılara Borçlar Hesabının oluşturduğu, 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki bilanço kalemlerine göre 2019 yılında 10.101.776,49 TL dönem zararı, 2020 yılında da 9.912.738,67 TL dönem zararının bulunduğu, TTK m.349/f.2 hükmüne göre, şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarının, ikna edici bir şekilde ortaya konulması hâlinde mahkemece özel denetçi atanabileceği, yasanın haklılık konusunda inandırıcılık kriterini kullandığı, bu bağlamda ihlalin ve zararın varlığına ilişkin emarelerin yeterli olduğu, bu hususların mutlak ve kesin bir delille ispatının gerekmediği, aksi düşüncenin bu hakkın kullanımını imkânsız hale getireceği, daha öte tespitlerin ise ancak özel denetim ile ortaya çıkacağı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
1-)…m.439 ve devamı maddeleri uyarınca dava dilekçesinde sınırlı olarak bildirilen ve denetçi tarafından tespiti mümkün olan;
A)Faaliyet raporunda 19. ve 20. sorularda bağlı ortaklığı bulunmayan Şirketin bilançosunda kısa vadeli borçlar başlığı altında 59.067.074,18 TL. Borcunun bulunmasının nasıl açıklandığı, bahsi geçen bağlı ortaklardan kastedilenin kimler olduğu, bağlı ortaklık var ise neden bağlılık raporu düzenlenmediği,
B)Bilançoda yer alan bu borcun alınma nedeni, borca ilişkin bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, ne zaman ödeneceği, borca karşılık faiz yükünün ne olduğu, alınan borcun hangi para cinsinden olduğu, borcun artma sebebinin ne olduğu,
C)Faaliyet raporunun 16. maddesinde Davalı Şirketin gayrifaal olduğu belirtilmesine rağmen 2020 yılı dönem zararının 9.912.728,67-TL olduğu, gayrifaal Davalı Şirket’in borcunun bir önceki seneye göre artmasına rağmen dönem zararının azaldığı, bu çelişkili durumun nasıl açıklanacağı, gayrifaal Davalı Şirketin zararının azalmasına sebebiyet veren hangi durumun gerçekleştiği, gayrifaal bir şirketin bu büyüklükteki bir borcu nasıl ödemeyi planladığı, Davalı Şirketin 2018 yılını 17.447.493,06-TL kar ile kapatmasına rağmen 2019 ve 2020 yılını zararla kapatmasının nasıl açıklandığı,
D)Yönetim Kurulunun almadığı önlemler sebebiyle kar eden bir şirketin üst üste iki yılı zararla kapatması ve bu zarar gerekçe gösterilerek 36.243.806,12-TL geçmiş yıl karının dağıtılmamasının nedenlerinin belirlenmesi açısından,
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir/Denetçi…’nın 5 ay süre ile ÖZEL DENETÇİ OLARAK TAYİNİNE,
2-)Özel denetçiye aylık 6.000,00-TL ödenmesine, ücretin davalı şirket tarafından karşılanmasına,
3-))Özel denetimin, şirket işlerini aksatılmaksızın yapılmasına (…m.441/1),
4-)Yönetim kurulunun, şirketin defterlerinin, yazışmaları dâhil yazılarının, kasa, kıymetli evrak ve mallar başta olmak üzere, varlıklarının incelenmesine izin vermekle ve önemli olgular konusunda özel denetçiye bilgi vermekle yükümlü olduklarının ihtarına (…m.441/3-4),
5-) Özel denetçinın sır saklamakla yükümlü olduğunun ihtarına (…m.441/5),
6-)İnceleme sonucunda rapor sunulduğunda öncelikle davalı şirketin özel sırlarını ihtiva edip etmediğinin denetimi açısından taraf vekillerinin ve mahkemenin denetimine sunulmasına, beyan ve itirazlar sunulduktan sonra rapora son şeklinin verilmesine,
7-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
8-)Davacı yanca yapılan 5.000,00-TL bilirkişi ücreti, 250,00-TL davetiye/ tezkere gideri olmak üzere toplam 5.250,00-TLyargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-)Davacı / davalı yanca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / davalıya/ vekillerine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 02/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.