Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/635 E. 2023/326 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/635 Esas
KARAR NO :2023/326

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/01/2015
KARAR TARİHİ:27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalıdan yapacağı yedek parça alımının teminatı olmak üzere … Bankası … Şubesinin, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 30.01.2015 olan 500.000,00-TL bedelli … numaralı teminat çekinin, vekiledeni şirketin merkezinde davalı şirketin müdürü …’ya teslim edildiğini, davalı tarafından düzenlenen çekin bilgileri bulunan çek alındı bordrosunun gönderildiğini, davalı tarafından hazırlanan bordroda belirtildiği şekliyle “teminat olarak teslim alınmıştır” ibaresinin mevcut olduğunu, davacının yedek parça alımı talebinin davalı tarafından bir küçük mal haricinde yerine getirilmediğini, yedek parça alımı işinin teminatı olarak verilen teminat çekinin bedelsiz kaldığını, cari hesapta dava konusu teminat çeki dışında davalının davacıdan 22.601,34 TL alacaklı göründüğünü, bu borcun vekiledeninin kabulünde olduğunu, dava konusu 500.000,00 TL miktarlı teminat çekinin kabulünde olan bu meblağın dışındaki 477.398,66 TL lik bedel açısından vekiledeninin davalıya borçlu olmadığını, vekiledeni tarafından davalıya Üsküdar 19. Noterliğinin 19.12.2014 tarihli 22935 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak davalı tarafından çekin iade edilmediğini, ihtarnameye cevap dahi verilmediğini beyanla, dava konusu teminat çeki nedeniyle davalıya 477.398,66-TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeninin adresi …/… olduğundan davayı görmeye yetkili mahkemelerin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davayı kabul etmediklerini, vekiledeninin daha önceki iştigal konusunun da otomotiv sektörü olduğunu, 20.05.2014 tarihinde … Otomotiv Servis Tic. A.Ş ile yaptığı iş yeri devir sözleşmesi ile … Otomotiv A.Ş. den …’in bayiliğini ve işyerini 01.07.2014 tarihinde devir aldığını, … A.Ş. ile ticaret yapan davacı ve … Makine İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin aynı ticareti iş yerini devir alan vekiledeni şirket ile sürdürmek istediğini, ticari ilişkinin bu şekilde başladığını, … Ltd. Şti.’nin 26.02.2013 tarihinden itibaren tamamen tek kişilik şirkete dönüştüğünü, davacı şirketin kurucusunun tek hissedarı ve tek yetkilisinin … olduğunu, davacının 21.10.2013 tarih ve sayı 8426 sayfa 417 ‘de yayınlanarak; 09.10.2013 tarihinde kurulduğunun tescil ve ilan olduğunu, davacı şirketi kuran …’nın kısa bir süre sonra bu şirketi: … isimli kişiye devrettiğini, davalıdan pejo araçlarına ait yedek parça satın alan dava dışı … Ltd. Şti. nin bu parçaları davacı …A.Ş.’ye sattığını, onun üzerinden ihracat ve satış yaptığını, davacının ve dava dışı …’in ticari defterleri incelendiğinde bu hususun tespit edileceğini, vekiledeninin Temmuz ve Ağustos 2014 aylarında kendisinden yüklü miktarda mal alan dava dışı …’ten borcun tahsili için girişimde bulunduğunu, 20.08.2014 tarihinde … Bankası … İstanbul şubesine ait 15.12.2014 vadeli 500.000,00 TL bedelli … numaralı çeki aldığını, … yetkilisi ve …’nın kurucu ortağı olup o an resmiyette gözükmeyen ama birlikte ticaret yaptıkları … tarafından vekiledeni şirkete hitaben senet tanzim ederek verdiğini, (dosyada 23.09.2014 tarihli 500.000-TL miktarlı bono verildiğine dair … imzalı belge sureti) vekiledeninin, … yetkilisi …’nında şahsen zorda olduğu düşüncesi ile bu senedi kabul etmediğini, iade ettiğini, bu durumda ticareti devam ettirmek isteyen … ve … taraflarına dava konusu 30.01.2015 keşide tarihli, … çek nolu çeki verdiklerini, çekin organik bağ ve aynı zamanda sıkı bir ticari ilişki içinde olan dava dışı …’in borçları için davacı … tarafından keşide edilerek verildiğini, davacının dava konusu çekin teminat çeki olduğuna dair iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, davacının bu idiasını yazılı delil ile kanıtlamasının zorunlu olduğunu, davacının dilekçesinde sunduğu çek teslim belgesinin kesinlikle davalı ile alakası olmadığını, 23.09.2014 tarihini taşıyan bu belgede ismi ve imzası olan … isimli kişinin vekiledeni Kahyaoğlulları Otomotiv Paz. Tic. A.Ş. ile hiçbir alakasının olmadığını; vekiledeni şirkette böyle bir kişinin o tarihte ve öncesinde çalışmadığını, kişinin şirket işlemlerinde hiçbir yetkisinin olmadığını, … isimli kişinin 12.07.2011 ve 14.11.2014 tarihleri arasında … otomotiv Servis Tic. A.Ş. Nin bir başka kuruluşu olan … Otomotiv Yedek Parça San. Ve Tic, A.Ş.’de çalıştığının tespit edildiğini, davacının dayandığı bu belgedeki imzanın kime ait olduğu konusunda da bir bilgilerinin olmadığını, … ile davacı ve dava dışı … arasındaki ilişki yukarıda izah edildiği şekilde muğlak olduğunu, davacının sunmuş olduğu çek alındı bordrosunu kesinlikle kabul etmediklerini, davacının nereden ve nasıl temin ettiği ya da düzenlendiği belli olmayan bu belgenin kesinlikle vekileden şirkete ait olmadığını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

İhbar olunan … makine İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne davanın usulüne uygun ihbarına rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmalara da katılmamışlardır.

GEREKÇE;
Dava, icra takibinden önce açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce 2015/22 – 2017/222 E. K. sayılı, 30/03/2017 tarihli karar ile: ”… davalı … …A.Ş.’nin, dava dışı … …. A.Ş.’den devraldığı iş yerinde …’in bayiliğini yürüttüğü ve daha evvel ….A.Ş. ile ticaret yapan davacı … ve dava dışı … ile de bu kapsamda ticari ilişkilerini yürüttüğü, davalının usulüne uygun tutulan ve HMK 222 madde uyarınca lehine delil olan ticari defter ve belgelerine göre davacı …’dan 22.601,34-TL cari hesap alacağı, dava dışı …’ten de dava konusu çek haricinde 501.920,31-TL cari hesap alacağı bulunduğu ve bu hususun talimat yoluyla incelenen davacı …’nın ticari defterleri ile de sabit olduğu, ancak dava dışı … tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmadığı, dosyada bir sureti bulunan 23.09.2014 tarihli … imzalı belgede … Ltd şti tarafından alınan mallar karşılığı … Otomotiv A.Ş.’ye verilen 19.12.2014 tarihli 500.000-TL’lik çekten (davalı tarafından savunmada bahsi geçen ilk çek) kaynaklanan borcu şahsen kabul ettiğini, söz konusu borcun ödenmesi amacıyla … Otomotiv A.Ş.adına 23.10.2014 tarihli, 500.000-TL ‘lik bononun tarafından tanzim edildiğini beyan ettikleri, (mevcut belge altındaki imza ile dava konusu çekteki keşideci imzası çıplak gözle bakıldığında tamamen aynı el mahsulüdür.) ancak, davalı savunmasına göre …’nın bu meblağı şahsen ödeyemeyeceği inancıyla bononun alınmadığı, dolayısıyla bu belgeninde davalı savunmasını doğruladığı, alınmayan bono yerine bu kez …’nın yetkilisi olduğu şirket adına imzaladığı 31.01.2015 keşide tarihli, … çek nolu dava konusu çeki aldıkları ve çekin dava dışı …’in borcundan mahsup edildiğine ilişkin iddianın tüm delillerle ispatlandığı anlaşılmakla, davanın reddine…” karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 2021/858 -951 E. K. sayılı ilamı ile: ”Uyuşmazlık; dava konusu çekin davacı tarafından davalıya teminat olarak mı, yoksa dava dışı … firmasının borcuna mahsuben mi verildiği noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf, çekin veriliş nedenini talil etmiş olup, ispat yükünü üzerine almıştır.
Bu hususta, davacı tarafça delil olarak sunulan çek alındı bordrosu önem taşımaktadır. Davalı, söz konusu belge altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmüş olmasına rağmen, Mahkemece bu husus araştırılmamış, gerekli imza incelemesi yapılmamıştır.
Diğer yandan, davalının, dava konusu çeki şirket çalışanı … vasıtasıyla aldıklarını iddia etmiş olması nedeniyle, çekin teslim alındığına ilişkin belge altında isim ve imzası bulunan …’nın tanık olarak beyanına başvurulması, yine davanın aydınlanması bakımından önem taşımakta olup, davacı vekilinin bu yöndeki talebi Mahkemece isabetsiz bir şekilde reddedilmiştir.
Ayrıca her ne kadar Mahkemece, davacı ile … firması arasında organik bağ bulunduğu değerlendirilmiş ise de, bu hususta gerekli araştırmanın yapılmadığı, yapılan değerlendirmenin bir gerekçeye dayanmadığı anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafından davalı aleyhinde suç duyurusunda bulunulduğu beyan edilmiş olup, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… sr. numaralı dosyasının celbedilip diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında Mahkemece yapılacak iş;
Çek alındı bordrosundaki imzanın inkâr edilmesi nedeniyle, söz konusu imzanın, belgenin kayıt tarihi itibariyle şirket temsilcilcisine ait olup olmadığı,
Davalının, dava konusu çeki şirket çalışanı … vasıtasıyla aldıklarını iddia etmiş olması karşısında, davacı tarafından sunulan ve dava konusu çeke ilişkin 23.09.2014 tarihli teslim alındı belgesindeki imzanın aidiyeti ile çekin, adı geçen … tarafından teslim alınıp alınmadığının araştırılması, bu hususta adı geçenin tanık olarak beyanının alınması,
Davalının savunması dikkate alınarak, … ile davacı şirket arasındaki organik bağ iddiasının hukuka uygun olarak sıkı bir şekilde araştırılması,
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… soruşturma sayılı dosyası celbedilip, var ise dosyada mevcut ifade tutanaklarının celbedilmesi, yukarıda eksikliği belirtilen hususlar giderildikten sonra celbedilen tüm bilgi ve belgelerin bir bütün halinde değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken, esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verildiği sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sırasında çek alındı bordrosundaki imzanın inkar edilmesi nedeniyle istinaf kararı doğrultusunda bordrodaki imzanın şirket yetkilisi …’nun eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor aldırılmış, 02.08.2022 tarihli raporda: ”…İnceleme konusu vade tarihi 30.01.2015, çek veren adı ve çek asıl borçlusu …İç ve Dış T., Çekin Bankası … …, Seri No …, çekin tutarı 500.000.00 olan Çek Alındı Bodrosu aslı metninde yer alan … Otomotiv Pazarlama Tic. A.Ş. adına atfen atılı imza ile şirket yetkilisi …’nun mukayese imza örnekleri arasında yapılan karşılaştırmada; imzanın başlangıç ve bitiriliş çizgi ve hareketleri, iç gövde büklümleri, gramaların şekil ve biçimlendirilişi, bağlantı ve orantıları, imza eğim ve ölçüsü, hız, genel görünüm ve işlekliği ve tüm bunların oluşturduğu imza ritim ve formu ile ritim/form dengesi unsurları bakımından yeterli düzeyde benzerlik olmadığından, Çek Alındı Bodrosu metninde şirket kaşesi üzerinde yer alan imzanın …’nun eli ürünü OLMADIĞI…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı … vekili aşamalarda; otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, aynı sektörde faaliyet gösteren davalı … Otomotiv Pazarlama T.AŞ.’den yapacağı yedek parça alımının teminatı olmak üzere … Bankası … Şubesi’nin İstanbul keşide yeri 30.01.2015 tarihli 500.000,00 TL bedelli çeki davacı şirketin merkezinde davalı şirket müdürü …’ya teslim ettiklerini, çek teslim edildikten daha sonra merkezi …’de bulunan davalı şirket tarafından düzenlenen ve çekin bilgileri bulunan çek alındı bordrosu gönderildiğini, davalı şirket tarafından bizzat hazırlanan bu bordroda çekin teminat olarak alındığının belirtildiği, ancak yedek parça alımı işinin teminatı olarak verilen teminat çekinin bedelsiz kaldığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı yan ise; 20.05.2014 tarihinde … Otomotiv Servis Tic. A.Ş ile yaptığı iş yeri devir sözleşmesi ile … Otomotiv A.Ş.den …’in bayiliğini devir aldığını, … A.Ş. ile ticaret yapan davacı ve … Makine İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin aynı ticareti iş yerini devir alan vekil edeni şirket ile sürdürmek istediğini, … Ltd. Şti.’nin 26.02.2013 tarihinden itibaren tamamen tek kişilik şirkete dönüştüğünü, davacı şirketin kurucusunun tek hissedarı ve tek yetkilisinin … olduğunu, davacının 21.10.2013 tarih ve sayı 8426 sayfa 417’de yayınlanarak; 09.10.2013 tarihinde kurulduğunun tescil ve ilan olduğunu, davacı şirketi kuran …’nın kısa bir süre sonra bu şirketi … isimli kişiye devrettiğini, davalıdan pejo araçlarına ait yedek parça satın alan dava dışı … Ltd. Şti.nin bu parçaları davacı …A.Ş.’ye sattığını, onun üzerinden ihracat ve satış yaptığını, davacının ve dava dışı …’in ticari defterleri incelendiğinde bu hususun tespit edileceğini, vekil edeninin Temmuz ve Ağustos 2014 aylarında kendisinden yüklü miktarda mal alan dava dışı …’ten borcun tahsili için girişimde bulunduğunu, 20.08.2014 tarihinde … Bankası … İstanbul şubesine ait 15.12.2014 vadeli 500.000,00 TL bedelli … numaralı çeki aldığını, … yetkilisi ve …’nın kurucu ortağı olup o an resmiyette gözükmeyen ama birlikte ticaret yaptıkları … tarafından vekil edeni şirkete hitaben senet tanzim ederek verdiğini, vekil edeninin, … yetkilisi …’nında şahsen zorda olduğu düşüncesi ile bu senedi kabul etmediğini, iade ettiğini, bu durumda ticareti devam ettirmek isteyen … ve … taraflarına dava konusu 30.01.2015 keşide tarihli, … çek nolu çeki verdiklerini, çekin organik bağ ve aynı zamanda sıkı bir ticari ilişki içinde olan dava dışı …’in borçları için davacı … tarafından keşide edilerek verildiğini, davacının dava konusu çekin teminat çeki olduğuna dair iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini savunmuştur.
Davaya dayanak edilen çekin … Bankası A.Ş. … Şubesi muhataplı, … çek nolu, 500.000-TL miktarlı 30.01.2015 keşide tarih ve İstanbul Keşide yerli, …iç ve Dış Ticaret A.Ş.tarafından … Otomotiv A.Ş. lehine düzenlenmiş olduğu, süresinde lehdar hamil tarafından bankaya ibrazında mahkememizin iş bu dava dosyasından verilen tedbir kararı sebebiyle ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre uyuşmazlık; dava konusu çekin davacı tarafından davalıya teminat olarak mı, yoksa dava dışı … firmasının borcuna mahsuben mi verildiği noktasında toplanmaktadır.
Davalı yan, çek alındı bordrosundaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmesi üzerine, mahkememizce yaptırılan imza incelemesi sonucunda Çek Alındı Bodrosu metninde şirket kaşesi üzerinde yer alan imzanın davalı şirket yetkilisi …’nun eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan, davalının, dava konusu çeki şirket çalışanı … vasıtasıyla aldıklarını iddia etmiş olması nedeniyle, çekin teslim alındığına ilişkin belge altında isim ve imzası bulunan …’nın tanık olarak beyanına başvurulmuş olup, adı geçen tanık talimat ile alınan beyanında özetle; devralınan … isimli şirkette çalıştığını, bu şirketin dava dışı …’ten alacağı olduğunu, …’nın da … ile ticari ortaklığınun bulunduğunu, dava konusu çekin … tarafından …’in borcunun ödenmesi için verildiğini, …’nın borcu ödemesi durumda çek karşılığı yedek parça alacağını, yani bu çekin …’nın borcu ödemesi için teminat olarak verildiğini, ödenmesi halinde de yedek parça alınmasının kararlaştırıldığını, …’nın borcunu ödemediğini, dolayısıyla bu çekin borç için alınan bir çek olduğunu, 23.09.2014 tarihli belgede teslim alan kısmında yer alan imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Davacı ile dava dışı … firması arasında organik bağ bulunduğu iddiasının değerlendirilmesinde; dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarından davacı …İç ve Dış Ticaret A.Ş.’nin 09.10.2013 tarihinde kurulup tescil edildiği, şirketin tek yetkilisi ve ortağı …’nın bütün hisselerini ve temsil yetkisini Aralık 2013 tarihinde …’ya satıp devrettiği, dava dışı … Makina İnşaat San ve Tic Ltd Şti’nin 07.02.2012 tarihinde kurulup tescil edildiği, 26.02.2013 tarihinden itibaren tek yetkili ve ortağının … olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı yan, davalı Şirket yetkilisinin 09.12.2021 tarihli dilekçesinde … ve … şirketlerinin aynı şirket olduğuna yönelik beyanlarına reğmen … şirketi yetkilisi … ve kardeşinin, …şirketi yetkilisi …’nın adresini silahla kurşunlattığını, bu suça ilişkin ceza davası görüldüğünü, …’nın kardeşi …’nın bu suçu işlediğini ikrar ettiğini beyan etmesi üzerine …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, yapılan incelemede, suç tarihinin 27.08.2015 olduğu, Katılan …’nın 17/11/2016 Tarihinde Alınan Beyanında: “Ben olay tarihinde iş yerinde değildim. … ve …’yı tanırım. Sanıklar ile aramızda önceye dayalı husumet vardır. Ancak husumetin ayrıntısını söylemek istemiyorum. Benim sanıklara herhangi bir borcum yoktur. … atıldığında iş yerinde sekreterim … varmış. Ben …’yı …’nın azmettirdiğini düşünüyorum. İkisinden de şikayetçiyim.” şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan yargılama sonucundan mahkemece …’nın müsnet suçtan beraatine, sanık …’nın ise silahla tehdit suçundan TCK 106/2-a, maddesine göre sonuçta 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüş, suç tarihinin davaya konu çekin keşide tarihinden sonra olduğu anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafından davalı aleyhinde suç duyurusunda bulunulduğunun bildirilmesi üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/… Sor. numaralı dosyasının celbedilip incelenmiş olup; … CBS’nin 2018/621 Soruşturma, 2019/4485 Karar sayılı ve 14.10.2019 tarihli kararı ile, şüpheliler … hakkında dolandırıcılık suçundan Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş, itiraz üzerine İstanbul Anadolu 8. Sulh ceza hâkimliği, 2019/8659 D.İş kararı ile takipsizliğe itirazı reddederek takipsizlik kararı kesinleşmiştir.
Davalı çeki kabul etmekle beraber, davacının değil dava dışı …’in borcu için verildiğini ve çek bedelinin …’in borcundan düşüldüğünü savunmaktadır. O halde, davada ispat külfeti İstinaf ilamında da değinildiği yer değiştirmiş olup davalı yan iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Bu kapsamda, davalı yanın usulüne uygun tutulan ticari defter ve belgelerine göre dava dışı şirketten 501.920,31-TL alacaklı olduğu, ticari defterlerde 500.000-TL çek bedelinin borçtan mahsup edilerek dava dışı …’in 1.920,31-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, dava dışı … defter ibraz etmediğinden HMK 222 madde uyarınca davalı lehine delil olan ticari defter ve belgelerine göre davalının dava dışı …’ten çek hariç 501.920,31-TL alacaklı olduğu, ayrıca ibraz edilen faturalara göre dava dışı … arasında organik bağ ve sıkı bir ticari ilişki mevcut olup malları davalıdan …’in aldığı ve bunları davacı … Otomotiv’e sattığı ve … tarafından da ülke içinde ve dışında ihraç edilmek suretiyle satıldığı, bu ticari ilişki içinde …’nın eski ortak ve yetkilisi ve halen dava dışı …’in ortak ve yetkilisi …’nın, …’nın davalıya olan borcuna mahsuben çek vermesinin ticari ilişkilerine ve ticari hayatın olağan akışına uygun ve yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, İstinaf İlamında işaret edilen hususlarda celp edilen deliller ve dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı … …A.Ş.’nin, dava dışı … …. A.Ş.’den devraldığı iş yerinde …’in bayiliğini yürüttüğü ve daha evvel ….A.Ş. ile ticaret yapan davacı … ve dava dışı … ile de bu kapsamda ticari ilişkilerini sürdürdüğü, davalının usulüne uygun tutulan ve HMK.m.222 uyarınca lehine delil olan ticari defter ve belgelerine göre davacı …’dan 22.601,34-TL cari hesap alacağı, dava dışı …’ten de dava konusu çek haricinde 501.920,31-TL cari hesap alacağı bulunduğu ve bu hususun talimat yoluyla incelenen davacı …’nın ticari defterleri ile de sabit olduğu, ancak dava dışı … tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmadığı, dosyada bir sureti bulunan 23.09.2014 tarihli … imzalı belgede … Ltd. şti. tarafından alınan mallar karşılığı … Otomotiv A.Ş.’ye verilen 19.12.2014 tarihli 500.000-TL’lik çekten kaynaklanan borcu şahsen kabul ettiğini, söz konusu borcun ödenmesi amacıyla … Otomotiv A.Ş.adına 23.10.2014 tarihli, 500.000-TL ‘lik bononun tarafından tanzim edildiğini beyan ettikleri, ancak, davalı savunmasına göre …’nın bu meblağı şahsen ödeyemeyeceği inancıyla bononun alınmadığı, dolayısıyla bu belgeninde davalı savunmasını doğruladığı, alınmayan bono yerine bu kez …’nın yetkilisi olduğu şirket adına imzaladığı 31.01.2015 keşide tarihli, … çek nolu dava konusu çeki aldıkları ve çekin dava dışı …’in borcundan mahsup edildiği, davacı …İç ve Dış Ticaret A.Ş.’nin 09.10.2013 tarihinde kurulup tescil edildiği, şirketin tek yetkilisi ve ortağı …’nın bütün hisselerini ve temsil yetkisini Aralık 2013 tarihinde …’ya satıp devrettiği, dava dışı … Makina İnşaat San ve Tic Ltd Şti’nin 07.02.2012 tarihinde kurulup tescil edildiği, 26.02.2013 tarihinden itibaren tek yetkili ve ortağının … olduğu, her iki şirket arasında organik bir bağ bulunduğu, her ne kadar … ve kardeşinin, …şirketi yetkilisi …’nın adresini silahla kurşunlattığı, aralarında husumet bulunduğu ileri sürülmüş ise de; bahsi geçen olayın 27.08.2015 tarihinde gerçekleştiği, davaya konu çekin ise daha önce 30.01.2015 tarihinde keşide edilmiş olduğu, davaya konu çekin teminat maksadıyla verilmeyip, dava dışı …’in davalıya olan borcuna mahsuben verildiğine ilişkin iddianın tüm delillerle ispatlandığı anlaşılmakla davanın reddine, İİK’nun 72. maddesi kapsamında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verildiğinden alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı nedeniyle tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE, davalı alacaklı yararına davaya konu çek tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 8.152,78.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 7.972,88-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından yapılan 500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 100,00.-TL davetiye giderleri olmak üzere toplam 600,00.-TL yargılama giderinin davacıdan tahsiline, davalıya verilmesine,
5-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 69.835,81-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacı-davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.