Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/617 E. 2021/718 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/617 Esas
KARAR NO: 2021/718

DAVA:Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ:30/09/2021
KARAR TARİHİ:15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İhtilafın derdest olduğu… Asliye Ticaret Mahkemesi … sayılı davasında arabuluculuk ön şartının gerçekleşmediği ve tutanağın geçersiz olduğu yönündeki beyanları yönünden; bu konuyu incelemenin tasarrufunda olmadığını belirterek; Dava dosyasına arabuluculuk son tutanağının iptali ya da geçersizliğinin tespiti konusunda verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilmediğinden dava şartı itirazlarının reddine karar verildiğini, dava şartlarının kamu düzenine ilişkin olduğunu ve dava şartlarına dair hukuki belirsizlik giderilmeden hukuk tekniği keza usul ekonomisi gereği ihtilafın sonraki evrelerine geçilmemesi gerektiğini, Davalı …’in 03.06.2020 tarihinde ticari davalar yönünden zorunlu arabuluculuk şartını yerine getirmek üzere; … Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, arabulucu olarak … sicil numaralı Arb. …’ın atandığını, 02.07.2020 tarihinde arabuluculuk sonucu anlaşamama olarak gösterilerek, Arabuluculuk anlaşmama Son Tutanağı düzenlendiğini, tutanak altında arabulucu ve başvuran … in vekilinin imzası olduğunu, tutanak 2. sayfada,” … ya da …’ nın şahıs şirketine gönderilmiş olan iadeli taahhütlü toplantı davet mektubu, 26.06.2020 tarihinde iade dönmüştür. Tarafın başkaca belirtilen adresi olmadığı ve belirtilen telefonlarına da ulaşılamadığı için; son oturum toplantısı görüşme yapılamadan anlaşmama tutanağı ile sona ermiştir.” kaydının olduğunu, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği, arabuluculuğa dair esasların belirlendiğini, dava konusu edilen arabuluculuk tutanağının; mevzuata aykırı ve kendisinden beklenen işlevi yerine getirmekten uzak olduğunu, tutanağın standart bir belge görünümünde olduğunu ve ihtilaf konusu yönünden somutlaştırılmadığını, İhtilafın karşı tarafının, 2 şahsiyet olduğunu, … şahıs ve … Şahıs Şirketi yönünden, arabuluculuk süreci, ayrı ayrı kendine özgü nitelikleri dikkate alınarak; mevzuat gereği yürütülmesi gerektiğini, müvekkilinin azeri uyruklu olduğunu, yurt dışında, … … ilinde ikamet ettiğini, … Sahıs Şirketinin ise, … da … Sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, Arabuluculuk sürecinde de genel mevzuat ve tebligat yönünden de 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanacağını,03.06.2020 tarihinden, 02.07.2020 tarihine kadar ilerleyen ve tebliğ yapılamadığı gerekçesi ile sonlandırılan süreç yönünden, her iki Müvekkili yönünden sürecin gereği gibi işletilmemesinin Müvekkillerinin arabulucu seçiminden başlayıp devam eden bir dizi yasal hak kullanımlarını atıl kıldığını, başvurana ait bilgilerin yetersiz olduğunu, . TC Kimlik numarası yer almadığı gibi, iletişim bilgilerinin de olmadığını, arabulucunun da iletişim bilgilerinin yer almadığını, sonuç olarak arabuluculuk sürecinin gereği gibi yürütülmüş gibi bir izlenim yaratılmak istendiğini, tutanakta yer alan ifadelerin muğlak olduğunu, yasal nitelikten yoksun bir uzlaşma tutanağı mevcut olduğunu ve bu nedenle geçersizliğinin tespiti ve iptali istemi ile Mahkemeye başvurmak sorunda kaldıklarını, Tutanağın anlaşamama son tutanağı olarak düzenlendiğini, esasen burada bir anlaşamama durumunun mevcut olmadığını, anlaşamamadan söz edebilmek için ön koşulun arabuluculuk evresinde taraf teşkili olduğunu ve somut olayda taraf teşkilinin sağlanamadığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2019/3610 E. ve 2019/10073, 07.05.2019, tarihli ilamı ile arabulucunun anlaşma hususlarını tek tek sayması ve detaylı bir şekilde yazması gerektiğini, aksi takdirde bunun arabulucunun hatası olduğuna ilişkin karar verildiğini, somut olayda arabuluculuk sürecinin gerekli özen ve hassasiyetle yürütülmediğini, bu nedenle arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi gerektiğini, açıklanan ve Mahkemenin resen değerlendireceği nedenlerle; dosya üzerinden inceleme yapılarak İstanbul Arabuluculuk Bürosu, … Büro Dosya Numaralı, … Arabuluculuk Numaralı, … Arabulucu Sicil Numaralı Arabulucu Sn. … tarafından düzenlenen 2.7.2020 tarihli Arabuluculuk (Anlaşmama) Son tutanağının geçersizliğinin tespitine ve iptal edilmesine, İptale dair kararın bir örneğinin, ilişkin yargısal ihtilafın görüldüğü, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyaya gönderilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, arabuluculuk sürecinin usule uygun yürütülmediği iddiasıyla … Arabuluculuk Bürosu, … Büro Dosya Numaralı, … Arabuluculuk Numaralı, 02/07/2020 tarihli Anlaşamamaya dair Arabuluculuk Son tutanağının geçersizliğinin tespiti ve iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
18/A maddesinde Dava şartı olarak arabuluculuk düzenlenmiş olup, 18/A maddesinin 8. kısmında arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edilebileceği ve yetki itirazının ilgili sulh hukuk mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılacak inceleme sonunda kesin olarak yetkili büroyu karara bağlayacağı hususları ile yetki itirazı neticesinde yapılacaklar yer almaktadır. Anılan husus dışında Kanunda, gerek arabuluculuk sürecine ilişkin gerekse anlaşamama halinde yapılacaklara ilişkin itiraz veya kanun yoluna başvuru usulüne dair bir düzenleme bulunmamaktadır. 18/A maddesinin 20.fıkrasında ise bu bölümde hüküm bulunmayan hâllerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda, açılan işbu arabuluculuk son tutanağının geçersizliğinin tespiti ve iptali davasında davacının iddia ve beyanları ile dosya kapsamına göre değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği, başvurana ait bilgilerin yetersiz olduğu, tutanakta “başvurucu taraf söz alarak” ifadesi karşısında vekilinin imzasının bulunması nedeniyle muğlak ifadeler bulunduğu hususlarındaki itirazlarının sonuca etkili olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacının ihtilafın karşı tarafının tek kişi değil iki kişi olduğu hususundaki beyanları karşısında dava konusu edilen arabuluculuk son tutanağı incelendiği üç tarafın olduğu, bu tarafların da Hasan Erkmen, Saide Dadaşova ve Saide Dadaşova (Şahıs şirketi) olarak gösterildiği görülmüş, kaldı ki taraflarda eksiklik bulunması halinde dahi, anılan tutanak kullanılmak suretiyle….Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ve … esas sayısına kayıtlı davada Mahkemece değerlendirilebilir. Zira zorunlu dava şartı arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediğini inceleme yetkisi, bu tutanak kullanılarak davanın açıldığı Mahkeme’dedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ikinci bölümde arabuluculuğa ilişkin temel ilkeler düzenlenmiş olup, 3.maddesinde arabuluculuğun iradi olmasının esas olduğu belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde iradilik ilkesinin ihlal edilmesi halinde arabuluculuk son tutanağının iptaline karar verilmesi gerektiği iddia edilmişse de alıntılanan emsal Yargıtay ilamlarında bu doğrultuda bir ifade veya karar bulunmadığı görülmüş, ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda da yukarıda anıldığı üzere iptaline dair bir düzenleme bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ve iptal talebine konu arabuluculuk son tutanağı kullanılarak açılan….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ilişkin 16/09/2021 tarihli duruşma tutanağı incelendiğinde, ön inceleme duruşması olduğu, Mahkemenin tarafları sulhe teşvik ettiği ve davacı vekili ile davalılar vekilinin sulh olmayacaklarını beyan ettikleri görülmüştür. Yukarıda anıldığı üzere 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda arabuluculuğun iradi olması düzenlendiğinden zorunlu dava şartı olsa dahi arabuluculukta iradilik esas olup, davacı, esasa ilişkin davanın ön inceleme duruşmasında da sulh olamayacağını beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK madde 114/1-h fıkrasında Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ve 115/2.maddesinde de Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde ise davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Davacının anlaşmaya yönelik iradesi bulunmadığı gibi dava şartı olarak arabuluculuk sürecinde ve davanın ön inceleme aşamasında sulh olunmasa dahi yargılamanın devamı sırasında da iradi olarak arabuluculuk yoluna gidilebilecektir. Davacı, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ön inceleme duruşmasında arabuluculuk sürecine itiraz ettiği gibi devamında da sulh olamayacağı beyanında bulunduğundan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3.maddesinde düzenlenen iradilik esası dikkate alındığında davacının arabuluculuk son tutanağının iptalini talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılmakla 6100 Sayılı HMK 114/1-h maddesinde düzenlenen hukuki yararın bulunmasına dair dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla ve HMK’nın 115/1.maddesinde Mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilebileceğinden dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 115/2.maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının İşbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır