Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2021/692 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/613 Esas
KARAR NO:2021/692

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/09/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin, tüm haklarının sahibi olduğu “…” markası altında ve EPDK’ndan almış olduğu dağıtıcı lisansı çerçevesinde akaryakıt ürünlerinin dağıtım ve pazarlamasını tüm yurt çapında gerek bizzat gerekse sözleşmeli olduğu bayileri vasıtasıyla yaptığını; yürüttüğü ticari faaliyet kapsamında dağıtım şirketi olarak bir akaryakıt istasyonunun … markası altında işleticiliğini sözleşme ile bir bayiye verirken aynı zamanda o istasyonun kiraya vereniyle kira sözleşmesi akdederek ve kira bedelini ödeyerek kiracılık hakkını da elde ettiğini, müvekkili ile davalı taraf arasında … ili, … ilçesi, … köyü 5580 parsel numarasıyla kiraya veren davalı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın sözleşmede belirtilen şartlarla kiracı müvekkili şirkete kiraya verilmesine dair kira sözleşmesi imzalandığını; bu sözleşmeye daha sonra ek sözleşmeler de imzalandığını, sözleşmede kararlaştırılan şekilde her ayın kira bedelinin müvekkiline olan borçtan takas mahsup edilecek olan 15.000-TL’lik tutarlar dışında kalan kısımlarının müvekkili şirket tarafından düzenli şekilde ve zamanında davalıya ödenmiş olmasına karşılık davalı tarafından müvekkiline kira bedellerine ilişkin olarak fatura kesilmesi gerekirken sözleşmede de belirtilen bu hususa aykırı davranılarak müvekkiline kira bedeli faturaları kesilmediğini ve verilmediğini, müvekkili şirketin Vergi dairesine verdiği aylık KDV beyannamelerinde faturası kesilmeyen kira bedellerine ait KDV miktarlarını mahsup edilecek KDV tutarı olarak gösteremediğini, beyan edememiş olduğundan, her ay ödediği KDV miktarından faturası kesilmeyen kira bedeli tutarına ait KDV tutarılarını mahsup edememesi sonucunda kira bedeline ait KDV tutarları kadar fazladan KDV’ni vergi dairesine ödemek zorunda kaldığını, bunun sonucunda da KDV mahsubu yaptıramamaktan dolayı 376.863,98-TL maddi zarara uğradığını, kira bedellerine ilişkin olarak müvekkiline fatura kesilmiş olsaydı müvekkilinin 2020 yılında vereceği kurumlar vergisi beyannamesinde ödediği ve alacağından takas mahsup ettiği kira bedelleri tutarını gider olarak gösterebilecek ve daha az kurumlar vergisi tahakkuk edebilecekken davalının kira bedellerine ilişkin faturaları kesmemesi nedeniyle bu kira bedellerini müvekkilinin gider olarak da gösteremediğini ve bunun sonucunda daha fazla kurumlar vergisi ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin bu nedenle de 444.611,53-TL maddi zarara uğradığını, neticeten; müvekkili ile davalı arasındaki kira sözleşmesine konu kira bedelleri ödenmiş olmasına karşın davalı kiraya veren tarafından sözleşmedeki kararlaştırmaya uyulmaması ve müvekkile kira bedeli faturası kesilmemesi nedeniyle müvekkilin faturaları kesilmeyen aylara ait kira ödemeleri içerisindeki KDV tutarlarını mahsup ettirme ve bu kira bedeli tutarlarını kurumlar vergisinde mahsup ettirme imkanlarından yoksun bırakılması sonucunda uğradığı 821.475,51-TL maddi zararın zarar tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi kapsamında davalı yanca kesilmeyen faturalar nedeni ile davacının kira ödemeleri içerisindeki KDV tutarlarını mahsup ettirme ve bu kira bedeli tutarlarını kurumlar vergisinde mahsup ettirme imkanlarından yoksun bırakılması sonucunda uğradığı maddi zararın tazmini talebinden ibarettir.
6102 sayılı TTK. 4. Maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
HMK 4 -(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarını görürler” hükmü düzenlenmiştir.
İş bu davada uyuşmazlık konusu … ili, … ilçesi, … köyü 5580 parsel numarasıyla kiraya veren davalı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın sözleşmede belirtilen şartlarla kiracı davacı şirkete kiraya verilmesine dair bağıtlanan kira sözleşmesinden doğmakla somut olayda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmasına göre Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin HMK 114/1-c maddesi uyarınca 115/2 maddesi gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Görevli ve Yetkili … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine ,
Davacı vekilinin ve davalının yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinden oybirliğiyle karar verildi. 11/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.