Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2023/800 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/608 Esas
KARAR NO :2023/800

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/09/2021

BİRLEŞEN : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/03/2022
KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin müvekkil şirketten 29/12/2017 tarihinde 31/12/2017 – 31/12/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … … … Lisansı satın aldığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından dava dışı hizmet sağlayıcı … ve Ticaret A.Ş. İle müvekkil şirket arasında akdedilen 31/12/2017 tarihli son kullanıcı davalı … A.Ş.’ne verilmek üzere … … Hizmetleri Yazımı Lisansı satın aldığını, davalının müvekkil şirketten yazılım lisansı satın almasına ve müvekkil şirket tarafından söz konusu lisansın davalıya teslim edilmesine müteakiben, davalı … A.Ş.ile dava dışı hizmet sağlayıcı … ve Ticaret A.Ş.arasında, müvekkil şirket tarafından söz konusu lisansın davalı … AŞ.’ye teslim edilmesine ilişkin olarak 31/12/2017 yürürlük tarihli “… Hizmeti Çizelgesi” imzalandığını, bu kapsamda müvekkil şirket tarafından satın alma siparişine ilişkin tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirildiğini, müvekkil şirket tarafından davalı tarafa söz konusu yazılım lisansı teslim edilmesine ve dava dışı hizmet sağlayıcı … şirketine lisans bedelleri ödenmesine rağmen davalı tarafından müvekkil şirkete 31/12/2017 – 31/12/2018 tarihleri için düzenlenen lisans bedellerine ilişkin faturaların ödenmediğini, müvekkil şirket tarafından ödenmeyen faturaların tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiğini, söz konusu takibe itiraz sonucu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davasının ikame edildiğini ve dosyanın halen tespit edildiğini, bununla birlikte 31/12/2018 – 31/12/2019 dönemi lisans bedellerine ilişkin olarak düzenlenen 20/02/2020 tarihli fatura da davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini ancak davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, müvekkil şirket tarafından başvurulan 10/09/2020 tarihli zorunlu arabuluculuk görüşmesinde davalı ile bir anlaşmaya varılamaması üzerine huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğundan bahisle davanın kabulü ile …. İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ve alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle müvekkil şirketin pasif husumet ehliyeti olmadığını, davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının fatura kesmiş olması müvekkil şirkete hizmet sunduğu anlamına gelmediğini, davacı her ne kadar müvekkil şirkete bir takım faturalar kesmiş ise de, bu faturaları … Türkiyenin müvekkil şirkete sunduğu hizmetler karşılığında … Türkiyenin ücretini kendisinin ödediği ve şimdi yaptığı bu ödemelerin muhtemelen kar payı da ekleyerek müvekkil şirket tarafından kendisine ödenmesi gerekktiği iddialarına dayanak tanzim edildiğini, müvekkil şirketin davacının kendisine fatura düzenlemesine imkan veren sözleşmeden veya kanundan kaynaklı bir hakkının olmadığı görüşünde olduğunu, dolayısıyla davacının talebine konu faturaları ancak müvekkil şirkete talep ettiği ücrete mukabil bir hizmet sunduğunu ve müvekkil şirketin de sunulan bu hizmet karşılığında talep edilen ücreti davacıya ödemeyi tahhüt ettiğini ispatladıktan sonra düzenlemesinin mümkün olduğunu, cevap dilekçesinde daha detaylı izah edildiği üzere öncelikle müvekkil şirket yönünden açılan işbu davada taraf sıfatının bulunmaması , bir başka ifadeyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini, husumet itirazının reddedilmesi halinde davanın esastan reddine, haksız ve kötüniyetli takip yapan davacı hakkında İİK m 67/2 uygulanarak takibe konu alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatın davacıdan alınarak davalı müvekkil şirkete verilmesini, ayrıca hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan davacının HMK m 329 uyarınca ayrıca müvekkil şirket ile aralarındaki avukatlık ücretine ve yasada öngörülen disiplin cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E SAYILI DOSYASINDA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirketten 29/12/2017 tarihinde 31/12/2017-2020 tarihleri arası geçerli olmak üzere … … … Lisansı satın aldığını, bu hizmetin sağlanması amacıyla müvekkili şirket tarafından dava dışı şirketten davalıya verilmek üzere yazılım lisansı satın alındığını, yazılım lisansının davalıya tesliminden sonra davalı şirket ile dava dışı hizmet sağlayıcı … ve Tic. A.Ş.arasında 31/12/2017 tarihli … Hizmeti Çizelgesi imzalandığını; müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak, davalının lisans bedellerine ilişkin düzenlenen fatura bedellerini ödemediğini; bu doğrultuda 31/12/2017-2018 dönemine ilişkin düzenlenen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemli ….ATM’nin … E sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını; 31/12/2018-2019 dönemine ilişkin düzenlenen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemli İstanbul … ATM’nin …E sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, işbu dava ile eldeki dava arasında hukuki, fiili ve şahsi irtibat bulunduğunu; işbu davanın ise, 31/12/2019-2020 dönemine ilişkin lisans bedellerine yönelik düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itirazın iptali istemli olarak açıldığını ileri sürerek eldeki davanın İstanbul … ATM’nin …dosyası ile birleştirilmesi ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; davalı şirket tarafından imzalanan 29.12.2017 tarihli Sipariş Onay Formu, … Form 31.12.2017, … 31.12.2017, 20.02.2020 tarihli ve … Numaralı Fatura, 0.09.2020 tarihli Arabuluculuk Son görüşme Tutanağı, 05.03.2021 tarihli Bilirkişi Raporu, Bilirkişi incelemesi, tanık (bilahare bildirilecektir) yemin, keşif ve yasal her türlü delile dayanmışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, 31/12/2018 – 31/12/2019 dönemlerini kapsayan fatura alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline, birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ise 31/12/2019 – 31/12/2020 dönemlerini kapsayan fatura alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama esnasında …. İcra Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile asıl davaya konu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında icra takibinin davacı yönünden iptal edildiği anlaşılmıştır.
Yine yargılama esnasında …. İcra Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile birleşen davaya konu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında icra takibinin davacı yönünden iptal edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 06.07.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı tam ıslah ettiklerini belirterek özetle; “İtirazın iptali konulu yukarıda yazılı asıl dava ve birleşen davaların tam ıslahı ile “Alacak davasına” çevrilmesi talep etme gereği hasıl olmuştur. Dava değerleri değişmemiştir. Asıl ve birleşen davaları ikame edilirken gerekli olan harçlar dosyanıza yatırılmış olup, bu kapsamda harçları tamamlanmış olan davanın ıslah talebimiz doğrultusunda alacak davası olarak görülmesini talep ederiz.” Şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
HMK.m.180; “(1) Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmünü içermektedir.
Dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar HMK’nın 119.maddesinde sıralanmıştır. Davacının sunmuş olduğu dilekçe dava dilekçesinde bulunması gereken zorunlu unsurları taşımadığı gibi, yasanın emredici hükmüne rağmen yasal süre içinde yeni bir dava dilekçesi de sunulmadığı görüşmüştür.
Yukarıda değinilen hukuksal durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda, asıl ve birleşen davaya konu edilen icra takiplerinin iptal edilmiş olduğu, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun yargılamayı gerektirmesi ve dava açmakta davacının haklı olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamaması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına kararı verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl ve birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 22.732,51-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.462,66-TL harcın kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 30.708,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye 30.438,47-TL harcın kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (birleşen davanın ön inceleme tutanağı imzalanmadan konusuz kalması nedeniyle Tarifenin 6.maddesine göre belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerektiğinden) 8.950,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır